2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Öfke Mesajı
MAKALE #14000 © Yazan Psk.Şeyma DEMİRLİKAN | Yayın Ocak 2015 | 2,447 Okuyucu
Duygular hem evrensel hem de kişiye özeldir. Yaşanan her duygu kişinin geçmişi, anlam dünyası ve dış dünyayı algılama biçimiyle bağlantılıdır. Öfke ise duygular arasında en çok şikayetçi olunan ve görünürdeki etkileri en yıkıcı olan duygudur.

Her insan zaman zaman öfke hisseder ama bu öfkenin şiddeti ve ifade ediliş biçimleri farklıdır. Hiçbir duygu kötü değildir. Öfke normal ve yaşanması gereken bir duygudur ancak bu duyguların yol açtığı kötü ve zarar verici davranışlar vardır. Öfkenin yol açtığı fiziksel şiddet, aşağılamak, bağırmak, küsmek, ağlamak gibi davranışlar kişinin kendisine ve çevresine zarar verebilir.

Öfkenin bir işlevi vardır. Nasıl vücudumuzda hissettiğimiz fiziksel bir acı birşeylerin yanlış gittiğinin bir sinyaliyse öfke de duygusal yaşamımızda bir şeylerin yanlış gittiğini gösterir. Öfkemizin verdiği mesajı tesbit edebilirsek onu hayatımızı daha iyiye yönlendirmek adına yapıcı bir şekilde kullanabiliriz.

Neden öfkeleniriz?

Öfke genellikle kıskançlık, yetersizlik, korku, endişe gibi başka duyguların ardından gelişir. Örneğin birisi telefonunu açmadığı için endişelendiysek ona "Kaç kere aradım, neden telefonunu açmadın?" diye sinirli bir şekilde bağırabiliriz. Öfkenin verdiği diğer mesajlar haksızlığa uğrama, engellenme, reddedilme, görmezden gelinme, anlaşılamamayı iletiyor olabilir Böyle durumlarda öfke karşı tarafa uygun biçimde ifade edilmelidir.

Uzun süreli öfke hem kişinin kendisini mutsuz eder hem de çevresindekileri. Öfke durumunda salgılanan hormonlar vücutta uzun vadede hastalıklara yol açar. Eğer bir kişi çoğunlukla öfkeli hissediyor ve öfkeli davranışlar gösteriyorsa bu ilişkilerine de zarar vermeye başlar. Böyle durumlarda öfkeyi kontrol etmek için profesyonel destek almak gerekir.

Kimi zaman karşıdakinin sevgisini ve ilgisini kaybetmemek adına hissedilen öfke gizlenir ve içe yöneltiilir. Özellikle çocuklar ebeveynlerinin sevgisini, eşler de partnerlerinin sevgisini kaybetmekten korkar ve zaman zaman öfkelerini bastırırlar. Ancak öfkenin sürekli bastırılması da hastalıklara sebebiyet verir. Baş ağrısı, yüksek tansiyon, mide ve deri rahatsızlıkları yaşanan öfkenin işlevsel bir şekilde ifade edilememesinden kaynaklanıyor olabilir. Bastırılan öfke aynı zamanda depresyona da yol açabilir.

Belli bir durumun bizde öfke uyandırıp uyandırmaması o durumun özelliklerine, kişiliğimize ve bizim o andaki duygu ve düşüncelerimize bağlıdır. Öfke bir sonuç değil süreçtir. Bazı durumlar öfkeyi tetikler ve öfke yavaş yavaş yükselişe geçer. Önemli olan kendimizi ve öfkenin işaretlerini tanımak, öfke patlaması yaşamadan sorunları çözmektir. Çünkü öfkenin yükselmesi sorun çözme becerilerini kullanmayı engeller. Tepe noktasına vardığında çok yıkıcı olabilir. Bunun sonucuysa pişmanlık ve suçluluk olarak kendine yöneltilen bir öfkedir.

Öfke kontrol edilebilir mi?

Öfkeyi kontrol etmek için çeşitli yöntemler vardır. Bunların kişinin öfkelendiğini fark ettiği anda yapılması gerekir. Öfke tepe noktasına ulaştığında bu yöntemleri uygulamak zordur. Bu çözümlerden bazıları derin nefesle kalp atışlarını düzenlemek ve gevşemek, olumlu iç konuşmalar yapılması ("herkes bana karşı zaten" yerine "bu durumu çözebilirim"), öfkeyi tetikleyen ortamdan/kişiden kısa süreliğine uzaklaşmaktır.

Ancak bu yöntemler kısa süreli etkisi olan yöntemlerdir. Daha uzun vadeli bir çözüme ulaşmak için kişinin kendini tanıması, öfkesinin kaynağını bilmesi ve bu kaynağa yönelik uzun vadeli çözüm üretmesi gerekmektedir. Öfkenin kaynağı kişinin kendi yetersizlik duygusuysa buna; ilişki içinde bulunan insanların yaptığı haksızlıklarsa bu konuya dair çözüm üretmek gerekmektedir.

Kişinin kendini tanıması, öfkeleneceği durumları bilmesi, gerektiğinde bu durumlardan uzak durması ve öfkesini yapıcı bir şekilde ifade etmesi bu sürecin daha olumlu bir şekilde geçmesini sağlayacaktır. Unutmayalim ki diğer insanları değiştiremeyiz ama bizim bakış açımız ve tutumlarımızla kendi yaşamımızı değiştirebiliriz.

Şeyma Demirlikan, Klinik Psikolog

     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Öfke Nedir? Öfke Kontrolü Mümkün mü? Uzm.Psk.Dnş.Yalçın YILMAZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Öfke Mesajı' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:53
Top