Konuşma Bozukluğu:Kekemelik
Konuşma sırasında kişinin ses, hece ve sözcükleri duraklaması, yinelemesi ve kimi zamanda uzatmasından meydana gelen bir konuşma bozukluğu olan kekemeliğin tedavisine çocuk yaşlarında başarı şansı artıyor.
Bireyin konuşma bozukluğundan fazlası olan kekemelik, kişinin kendine olan güvenini, özsaygısını, girişimcilik ruhunu, aile-iş-toplumsal yaşamını, okul başarısını (arka sıralarda oturmaya çalışma, parmak kaldırmama, konuşmalarda dinleyici olmayı seçme) olumsuz yönde etkiliyor.
Ayrıca kişide oluşabilecek ‘Benimle alay edilecek’ korkusu ilerde içe dönük, çekingen, duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan bağımlı bir yapı oluşturabiliyor.
Kekemeliğin Nedenleri
Kekemelik psikolojik nedenlerden dolayı ortaya çıkabileceği gibi, fizyolojik nedenlerden dolayı da ortaya çıkabilmektedir.
Takıntılı anne-baba modeli ve çocuğun yaşamış olduğu kaygı, korku, çatışma, hata yaparım korkusu ve tüm bunlarla mücadele etmekte yetersizlik ve kaçınmanın kekemeliğe neden olduğu düşünülmüştür. Bunun yanında ailede bir bireyin kekeme olması çocuğunda o birey ile model oluşturarak bu davranışı gösterdiği söylenebilir.
Bazı hipotezli çalışmalarda ise psikolojik problemi olanlarda konuşma bozukluklarının daha yüksek oranda olduğu bulunmuştur.
Kekemeliğin Belirginleştiği durumlar
Bireyde istem dışı gerçekleşen bu bozukluk özellikle stres ve baskıyla karşılaşmak, heyecan verici bir olay yaşamak, otoriter konumundaki kişiyle karşılaşmak, öfke ve neşe ardından, kalabalık ve yabancı ortamlarda, ,ani ve beklenmedik durum ve olaylar ardından belirginleştiğini söyleyebiliriz.
Yaş ve cinsiyete göre Kekemelik
Kekemelik genelde ailedeki küçük çocuklarda görülmektedir. En fazla, dil gelişiminin oluştuğu 2-7 yaş arasında görülen kekemelik, 5 yaş ardından belirginleşmektedir. Cinsiyete göre ise kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla 3-4 kat daha azdır.
Çocuklara göre yetişkin kekemeler, iletişim kurmakta çok daha fazla korku ve kaygı geliştirdiği ve konuşmalarında kaçınma davranışının daha fazla olduğu saptanmış.
Kekemelikte bu belirtilere dikkat
Çocuklarda kekemelik tedavisinde sonuç alma, yetişkinlere oranla daha kolay ve fazladır. Düzgün ve düzenli bir iletişim tedavinin önemli bir parçasıdır.
Aile, çocukta kaygı ve stres oluşturabilecek durumları en aza indirmelidir. Baskıcı ve otoriter bir aile tipi yerine; anlayışlı, sabırlı ve özverili bir aile modeli oluşturulmalıdır.
Kekeme bir bireyin konuşması kesinlikle alay konusu olmamalıdır.
Kekeleyen bir bireyin söylemeye çalıştıklarını düzeltmek veya kesmek doğru bir davranış değildir.
Genelde küçük yaştaki çocuklar kekelediklerin bilincinde değillerdir. Bu anlamda olmadı, düzgün konuşmalısın, öyle değil’ gibi söylemlerle çocuğun dikkati kendi konuşmasına yoğunlaştırılmamalıdır.Bu şekilde bir davranış ile çocuğun hata yapma korkusuyla birlikte oluşan baskı ters etki yapabilmektedir.Ayrıca çocuk '' nasıl olsa ben konuşurken hata yaptığım yerlerde düzelten birileri var '' düşüncesine kapılarak konuşmasında bir gelişme söz konusu olmayacaktır.
Tüm bunların dışında, kekemelik tedavisi için konuşma terapistinden veya alanında uzman bir kişiden destek alınmalıdır.
Bireyin konuşma bozukluğundan fazlası olan kekemelik, kişinin kendine olan güvenini, özsaygısını, girişimcilik ruhunu, aile-iş-toplumsal yaşamını, okul başarısını (arka sıralarda oturmaya çalışma, parmak kaldırmama, konuşmalarda dinleyici olmayı seçme) olumsuz yönde etkiliyor.
Ayrıca kişide oluşabilecek ‘Benimle alay edilecek’ korkusu ilerde içe dönük, çekingen, duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan bağımlı bir yapı oluşturabiliyor.
Kekemeliğin Nedenleri
Kekemelik psikolojik nedenlerden dolayı ortaya çıkabileceği gibi, fizyolojik nedenlerden dolayı da ortaya çıkabilmektedir.
Takıntılı anne-baba modeli ve çocuğun yaşamış olduğu kaygı, korku, çatışma, hata yaparım korkusu ve tüm bunlarla mücadele etmekte yetersizlik ve kaçınmanın kekemeliğe neden olduğu düşünülmüştür. Bunun yanında ailede bir bireyin kekeme olması çocuğunda o birey ile model oluşturarak bu davranışı gösterdiği söylenebilir.
Bazı hipotezli çalışmalarda ise psikolojik problemi olanlarda konuşma bozukluklarının daha yüksek oranda olduğu bulunmuştur.
Kekemeliğin Belirginleştiği durumlar
Bireyde istem dışı gerçekleşen bu bozukluk özellikle stres ve baskıyla karşılaşmak, heyecan verici bir olay yaşamak, otoriter konumundaki kişiyle karşılaşmak, öfke ve neşe ardından, kalabalık ve yabancı ortamlarda, ,ani ve beklenmedik durum ve olaylar ardından belirginleştiğini söyleyebiliriz.
Yaş ve cinsiyete göre Kekemelik
Kekemelik genelde ailedeki küçük çocuklarda görülmektedir. En fazla, dil gelişiminin oluştuğu 2-7 yaş arasında görülen kekemelik, 5 yaş ardından belirginleşmektedir. Cinsiyete göre ise kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla 3-4 kat daha azdır.
Çocuklara göre yetişkin kekemeler, iletişim kurmakta çok daha fazla korku ve kaygı geliştirdiği ve konuşmalarında kaçınma davranışının daha fazla olduğu saptanmış.
Kekemelikte bu belirtilere dikkat
- Kısmi kelime tekrarları tüm kelime tekrarlarından fazladır.
- Kelimenin bir kısmı ikiden fazla kez tekrar edilir.
- Tekrarlamalar düzensiz bir ritimdedir.
- Bir ses bir saniyeden fazla tutuluyor olabilir.
- Ses uzatmaları sessiz uzatmalarından ve sessiz uzatmalar da ses tekrarlarından fazla görülür.
- Konuşurken efor gösterir.
- Konuşmaya karşı negatif bir tutum söz konusudur.
- Konuşurken ses tonunda ve perdesinde değişiklikler olur.
- Ailede kekeleyen bir birey vardır.
Çocuklarda kekemelik tedavisinde sonuç alma, yetişkinlere oranla daha kolay ve fazladır. Düzgün ve düzenli bir iletişim tedavinin önemli bir parçasıdır.
Aile, çocukta kaygı ve stres oluşturabilecek durumları en aza indirmelidir. Baskıcı ve otoriter bir aile tipi yerine; anlayışlı, sabırlı ve özverili bir aile modeli oluşturulmalıdır.
Kekeme bir bireyin konuşması kesinlikle alay konusu olmamalıdır.
Kekeleyen bir bireyin söylemeye çalıştıklarını düzeltmek veya kesmek doğru bir davranış değildir.
Genelde küçük yaştaki çocuklar kekelediklerin bilincinde değillerdir. Bu anlamda olmadı, düzgün konuşmalısın, öyle değil’ gibi söylemlerle çocuğun dikkati kendi konuşmasına yoğunlaştırılmamalıdır.Bu şekilde bir davranış ile çocuğun hata yapma korkusuyla birlikte oluşan baskı ters etki yapabilmektedir.Ayrıca çocuk '' nasıl olsa ben konuşurken hata yaptığım yerlerde düzelten birileri var '' düşüncesine kapılarak konuşmasında bir gelişme söz konusu olmayacaktır.
Tüm bunların dışında, kekemelik tedavisi için konuşma terapistinden veya alanında uzman bir kişiden destek alınmalıdır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Konuşma Bozukluğu:Kekemelik" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet ERDEM'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet ERDEM'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
