Panik Atak mı Kalp Krizi mi?
Panik Atak Nedir?
Herhangi bir neden olmadan,
Bedende aşağıdaki belirtilerin olması
-Kalbin normalden daha hızlı atması
-Nefes alamama, boğazda tıkanıklık hissi
-Ağızda kuruluk
-Titreme, terleme, vücut ısısındaki değişim
-Baş dönmesi, baş ağrısı, bayılacakmış hissi
-Vücutta uyuşma, karıncalanma
-Göğüs ağrısı, sıkışma ya da batma hissi
-Mide bulantısı ya da mide şikayetleri
Zihinde beliren düşünceler
-Kalp krizi geçiriyorum
-Ölüyorum
-Kimse bana yardım edemeyecek
-Kontolümü kaybediyorum
-Delireceğim
-Kendine ya da çevreye yabancılaşma hisleri
Panik atak belirtileri birden bire gelebildiğini söylemekteyiz ama atakları tetikleyen bir çok durum vardır.
-Genetik faktörler, kaygıya yatkınlık
-Biyolojik farklılıklar (şeker hastalığı, guatr, vitamin eksikliği..)
-Stresle başa çıkamama
-Yas, kayıp veya travmatik yaşantılar
-Kafein, madde kullanımı, aşırı alkol tüketimi ya da ani bırakmalar
-Eşlik eden başka bir psikiyatrik bozukluk
-Mükemmeliyetçi, bağımlı ya da içe dönük kişiler
-Arzularını, isteklerini ya da dürtülerini sürekli bastıran insanlar
Nasıl Gelişir Panik Atak Süreci
Panik atak bir sahte alarm sistemidir, zihnin oynadığı sanal bir oyundur. Gün içerisinde vücut sistemimiz aynı rutinde çalışmaz farklılıklar oluşabilir. Kalp atışımız bazen yavaşlar bazen hızlanır, adrenalinimizde değişiklikler olur, sindirim sistemimiz farklılaşabilir… Meydana gelen bu değişimi zihnimiz farklı algılar ve “sana bir şeyler oluyor” diyerek bedenimizi sahte alarm vererek uyarır. Bedenimiz savaş ya da kaç mekanizması ile çalışacak şekilde programlandığı için tehlikeli bir durum hissettiği zaman “savaş”maya başlar. Savaşan bedenimizde şu değişimler olur,
Bedenin ihtiyacı olduğu oksijeni sağlayabilmek için solunum sıklığında artış olur ve kanda alyuvarlar artar.
Bedenin gereken bölgelerine kan takviyesi yapılabilmesi için kalp atışı hızlanır ve kan basıncı artar.
Algılamayı arttırmak ve güçlenmek için; gözbebekleri büyür, duyumlar fazladan çalışır.
Kuvvet gerektiren işlere hazırlık yapabilmek için, kas gerilimi artar.
Bağırsak ve mesane kasları gevşeyip, sindirim yavaşlar. Böylelikle kan gerekli olan organlar için hazırlanır.
-Bütün bu değişimlerin olması aslında kalp krizi geçiriyor olmamız değil, bedenimizin savaşma mekanizmasına geçmesindendir.
Panik Bozuklukluğun Sürmesine Neden Olan Faktörler
-Tek başına sokağa çıkmamak, yalnız kalmamak
-Hastaneye yakın yerlerde ikamet etmek
-Su ile gezmek ya da yanında ilaç bulundurmak
-Kapalı, kalabalık ya da açık alanlarda bulunmamak
-Tatile gitmemek, uçağa binmeme
-Sık sık sağlık kontrolünden geçmek
-Kalbini ve nabzını dinlemek hatta tansiyon aletiyle yaşamak
-Kalbini hızlandıracak aktiviteler kaçınmak (spor, cinsel yaşam..)
Peki Kalp Krizi ile Panik Atakların Farkı Nedir?
-Panik atağın başlangıcı çok nettir. Kişi bedendeki değişimini fark eder ve eyvah! sinyalini beynine vererek bedenin savaşma mekanizmasını aktif hale getirir. Fakat kalp krizinin gelişi ve süreci bizim kontrolümüz olmadan başlar ve devam eder. Düşüncelerimizden, yönlendirmelerimizden bağımsızdır.
-Göğüste ağrıyan yer panik atakta sınırlı bir alandadır ve parmak ile gösterilebilir. Kalp krizinde ise yaygın bir ağrı söz konusudur.
-Kalp krizinde ağrı belli bir saatten sonra devam eder ve yayılmıştır tüm vücuda. Panik atakta ise sadece yorgunluğun verdiği ağrı kalır.
-Göğüsteki ağrı en fazla bir saat sürer, kalp krizi ise saatlerce sürebilir.
-Panik atakta çoğunlukla tansiyon yükselir, kalp krizinde ise tansiyon düşer.
-Panik atakta kusma pek görülmez, kalp krizinde kusma görülmektedir.
-Dikkati değiştirince ya da kendimizi oyalayınca ataktaki belirtiler azalır. Fakat kalp krizinde ne yaparsak yapalım herhangi bir azalma olmaz.
-Panik atakta güvende olduğumuzu hissettiğimiz anda (hastaneye gelince ya da yardım alınca) kalp ritmi yavaşlar. Kalp krizinde güvende olmak gibi dış faktörlere bağlı olmadan aynı şekilde kriz yaşamaya deva edilir.
-EKG bakıldığında, kalp krizinde anormalliklere rastlanırken, panik atakta sadece kalp ritminde artış gözlemlenir.
Herhangi bir neden olmadan,
Bedende aşağıdaki belirtilerin olması
-Kalbin normalden daha hızlı atması
-Nefes alamama, boğazda tıkanıklık hissi
-Ağızda kuruluk
-Titreme, terleme, vücut ısısındaki değişim
-Baş dönmesi, baş ağrısı, bayılacakmış hissi
-Vücutta uyuşma, karıncalanma
-Göğüs ağrısı, sıkışma ya da batma hissi
-Mide bulantısı ya da mide şikayetleri
Zihinde beliren düşünceler
-Kalp krizi geçiriyorum
-Ölüyorum
-Kimse bana yardım edemeyecek
-Kontolümü kaybediyorum
-Delireceğim
-Kendine ya da çevreye yabancılaşma hisleri
Panik atak belirtileri birden bire gelebildiğini söylemekteyiz ama atakları tetikleyen bir çok durum vardır.
-Genetik faktörler, kaygıya yatkınlık
-Biyolojik farklılıklar (şeker hastalığı, guatr, vitamin eksikliği..)
-Stresle başa çıkamama
-Yas, kayıp veya travmatik yaşantılar
-Kafein, madde kullanımı, aşırı alkol tüketimi ya da ani bırakmalar
-Eşlik eden başka bir psikiyatrik bozukluk
-Mükemmeliyetçi, bağımlı ya da içe dönük kişiler
-Arzularını, isteklerini ya da dürtülerini sürekli bastıran insanlar
Nasıl Gelişir Panik Atak Süreci
Panik atak bir sahte alarm sistemidir, zihnin oynadığı sanal bir oyundur. Gün içerisinde vücut sistemimiz aynı rutinde çalışmaz farklılıklar oluşabilir. Kalp atışımız bazen yavaşlar bazen hızlanır, adrenalinimizde değişiklikler olur, sindirim sistemimiz farklılaşabilir… Meydana gelen bu değişimi zihnimiz farklı algılar ve “sana bir şeyler oluyor” diyerek bedenimizi sahte alarm vererek uyarır. Bedenimiz savaş ya da kaç mekanizması ile çalışacak şekilde programlandığı için tehlikeli bir durum hissettiği zaman “savaş”maya başlar. Savaşan bedenimizde şu değişimler olur,
Bedenin ihtiyacı olduğu oksijeni sağlayabilmek için solunum sıklığında artış olur ve kanda alyuvarlar artar.
Bedenin gereken bölgelerine kan takviyesi yapılabilmesi için kalp atışı hızlanır ve kan basıncı artar.
Algılamayı arttırmak ve güçlenmek için; gözbebekleri büyür, duyumlar fazladan çalışır.
Kuvvet gerektiren işlere hazırlık yapabilmek için, kas gerilimi artar.
Bağırsak ve mesane kasları gevşeyip, sindirim yavaşlar. Böylelikle kan gerekli olan organlar için hazırlanır.
-Bütün bu değişimlerin olması aslında kalp krizi geçiriyor olmamız değil, bedenimizin savaşma mekanizmasına geçmesindendir.
Panik Bozuklukluğun Sürmesine Neden Olan Faktörler
-Tek başına sokağa çıkmamak, yalnız kalmamak
-Hastaneye yakın yerlerde ikamet etmek
-Su ile gezmek ya da yanında ilaç bulundurmak
-Kapalı, kalabalık ya da açık alanlarda bulunmamak
-Tatile gitmemek, uçağa binmeme
-Sık sık sağlık kontrolünden geçmek
-Kalbini ve nabzını dinlemek hatta tansiyon aletiyle yaşamak
-Kalbini hızlandıracak aktiviteler kaçınmak (spor, cinsel yaşam..)
Peki Kalp Krizi ile Panik Atakların Farkı Nedir?
-Panik atağın başlangıcı çok nettir. Kişi bedendeki değişimini fark eder ve eyvah! sinyalini beynine vererek bedenin savaşma mekanizmasını aktif hale getirir. Fakat kalp krizinin gelişi ve süreci bizim kontrolümüz olmadan başlar ve devam eder. Düşüncelerimizden, yönlendirmelerimizden bağımsızdır.
-Göğüste ağrıyan yer panik atakta sınırlı bir alandadır ve parmak ile gösterilebilir. Kalp krizinde ise yaygın bir ağrı söz konusudur.
-Kalp krizinde ağrı belli bir saatten sonra devam eder ve yayılmıştır tüm vücuda. Panik atakta ise sadece yorgunluğun verdiği ağrı kalır.
-Göğüsteki ağrı en fazla bir saat sürer, kalp krizi ise saatlerce sürebilir.
-Panik atakta çoğunlukla tansiyon yükselir, kalp krizinde ise tansiyon düşer.
-Panik atakta kusma pek görülmez, kalp krizinde kusma görülmektedir.
-Dikkati değiştirince ya da kendimizi oyalayınca ataktaki belirtiler azalır. Fakat kalp krizinde ne yaparsak yapalım herhangi bir azalma olmaz.
-Panik atakta güvende olduğumuzu hissettiğimiz anda (hastaneye gelince ya da yardım alınca) kalp ritmi yavaşlar. Kalp krizinde güvende olmak gibi dış faktörlere bağlı olmadan aynı şekilde kriz yaşamaya deva edilir.
-EKG bakıldığında, kalp krizinde anormalliklere rastlanırken, panik atakta sadece kalp ritminde artış gözlemlenir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Panik Atak mı Kalp Krizi mi?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Merve EKŞİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Merve EKŞİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
