2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



20-30 Yaş Arası Üniversite Mezunu Bireylerin Sosyal Medya Kullanımı ile Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
MAKALE #14538 © Yazan Uzm.Psk.Gülsen SÜSLÜ | Yayın Nisan 2015 | 5,046 Okuyucu
20-30 YAŞ ARASI ÜNİVERSİTE MEZUNU BİREYLERİN SOSYAL MEDYA KULLANIMI İLE KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ


ÖZET
Yapılan araştırmalar insanların sosyal medya kullanımının gün geçtikçe arttığını göstermektedir. Bu sanal gerçeklik içinde gerçek yaşam ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını, yine bu sanal gerçeklikte bir çok zaman sınırların ortadan kalktığını ve yeni bir dünya kurarak yaşadıkları gözlenmektedir. Bu araştırmanın temel amacı 20-30 yaş arası üniversite mezunu bireylerin sosyal medya kullanımı ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmanın örneklemini 100 kişi oluşturmaktadır (50 kadın, 50 erkek). Çalışmada katılımcılara Sosyo-demografik bilgi formu, sosyal medya kullanım amacını ölçen bir anket ve Eysenck Kişilik Anketi Gözden Geçirilmiş/Kısaltılmış Formu (EKA-GGK) uygulanmıştır.

GİRİŞ
Günümüzde bilgisayar ve onun bir uzantısı olan internet kullanımı oldukça yaygındır. Çok farklı amaçlar için geliştirilen internet, amacından saparak çok farklı bir dünyanın var olmasına sebep olmuştur. Sanal dünya olarak adlandırılan ve çok geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden bu yeni sosyal ağ alanında insanlar çok farklı sosyallikler geliştirmektedirler. Bazı zamanlarda da bu sanal dünya ile gerçek dünya arasındaki sınır belirsizleşmekte ve kişilerin gerçek yaşamını ciddi anlamda etkilemeye yol açabilmektedir. Yani sosyal ilişkilerini bu sanal dünya içerisinde yeniden yapılandırmaktadırlar.

Sosyal medya kullanımını bir yaşam biçimi haline getiren insanların gerçekliği hangisidir? Gerçek hayatta geliştirdikleri kişilik mi, yoksa sanal alemde geliştirdikleri sanal kimlikleri mi? Kendilerini sosyal medyada istediği gibi tanımlayabilme olanağına sahip kişiler, kişiliklerini bu ortamda yeniden yapılandırmaktadır. Kişi artık gerçek bir karaktere sahip olduğu gibi sosyal medyada oluşturduğu bir karaktere de sahiptir. Oluşturulan bu kurgusal karakterlerin, aslında kişinin gerçek hayatta kendi kişiliklerini arzu ettikleri şekilde konumlandırmaya çalışması şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

Sosyal medyada, kullanıcının arzulanan kişiliği kurguladığını varsaymak kişinin gerçek yaşamında daha içedönük ve aslında olmak istediği karakteri yansıtamadığını akla getirmektedir. Kişinin sosyal medya aracılığıyla sosyalleşme ihtiyacı içerisinde olması gerçek yaşamda elde edilemeyen ya da kazanılamayan sosyalleşmenin, sanal ortamda giderilmesi şeklinde düşünülebilir. Bu durumda bireyin internette sosyalleşme ya da internete sosyal destek bulma amaçlı yönelmesi bireyin yüz yüze etkileşime sıcak bakmadığını akla getirebilir. Ancak günümüzde sosyal medya kullanıcılarına baktığımızda sadece içedönük kişiliklerin değil her türlü kişilik yapısına sahip bireylerin sosyal ağları çok farklı şekillerde kullandığını ve yine sosyal ağlar aracılığıyla ideal kimliklerini oluşturduklarını görmekteyiz

Buradan hareketle bu çalışmada da belli yaşa, eğitim seviyesine ve mesleğe sahip sosyal medya kullanıcılarının kişilik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır.

ARAŞTIRMANIN AMACI
Bu araştırmanın temel amacı sosyal medya kullanan 25-30 yaş arası üniversite mezunu bireylerin kişilik özelliklerini incelemektir.
Araştırmanın genel amacı çerçevesinde, şu sorulara yanıt bulmaya çalışılmıştır.
1. Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özellikleri ile yaşları arasında ilişki var mıdır?
2. Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özellikleri*cinsiyete göre farklılaşmakta mıdır?
3. Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özellikleri*sosyal ağları kullanım süresine göre farklılaşmakta mıdır?*
4. Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özellikleri*ile sosyal ağları kullanım nedenleri sıralamaları arasında ilişki var mıdır?

Önem:
1. Sosyal Medya Kullanımı ile kişilik özellikleri arasındaki ilişki ile ilgili literatür oluşturmak
Sayıltılar:
1. Araştırmada kullanılan Kişisel Bilgi Formu'nun gerekli bilgileri toplamak için yeterli olduğu,
2. Araştırmaya katılan kişilerin Eysenk Kişilik Envanterine verdikleri yanıtların samimi olduğu,
Sınırlılıklar:
1. Araştırma grubu üniversite mezunu 50 kadın, 50 erkek olmak üzere toplam 100 kişi ile sınırlıdır.
2. Araştırma örnekleminin İstanbul ili sınırları içerisinde yaşayan kişilerle sınırlı olması.
3. Araştırmanın bir diğer sınırlılığı ise sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özelliklerinin, sosyal medya kullanmayan bireylerin kişilik özellikleri ile karşılaştırılmamış olmasıdır.
ARAŞTIRMA MODELİ
Bu araştırma sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerde kişilik özellikleri ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla, ilişkisel tarama modeline uygun olarak gerçekleştirilmiştir.

ARAŞTIRMA GRUBU
Araştırma grubunu İstanbul ili Büyükşehir il sınırları içinde bulunan, sosyal medya kullanan, üniversite mezunu, 50 kadın 50 erkek olmak üzere 100 kişi oluşturmaktadır.

VERİLERİN TOPLANMASI

Veri Toplama Araçları
Araştırmada veri toplama aracı olarak sosyal medya anketi ve Eysenck Kişilik Anketi-gözden geçirilmiş kısaltılmış formu kullanılmıştır.

Sosyal Medya Anketi
Kişisel bilgi formunda, deneklere ilişkin kişisel bilgileri toplamak amacıyla yaş, öğrenim düzeyi, cinsiyet yer almaktadır. Sosyal medya anketinde ise katılımcıların interneti hangi amaçla kullandıkları, sosyal ağların en çok hangisini kullandıkları, sosyal ağları ne sıklıkta kullandıkları, sosyal ağları en çok hangi amaçla kullandıkları sorulmuştur.

Eysenck Kişilik Anketi'nin Gözden Geçirilmiş Kısa Formu
Bu çalışmada, katılımcıların kişilik özelliklerini belirlemede Francis,Brown ve Philipchalk (1992) tarafından geliştirilen Eysenck Kişilik Anketi‟nin Gözden Geçirilmiş Kısa Formu kullanılmıştır. Bu ölçek kişilik özelliklerini ölçmede kullanılan bir ankettir. Toplam 24 maddeden oluşan anket, kişiliği 3 ana faktörde değerlendirmektedir: dışa dönüklük, nörötisizm, psikotisizm. Ayrıca yalan alt ölçeği; anket uygulanırken ki yanlılığı engellemeyi ve geçerlilikle ilgili kontrol sağlamayı amaçlanmaktadır.

Uygulama
Araştırmanın verileri EKA-GGK ve Kişisel Bilgi Formu kullanılarak toplanmıştır. Uygulama, araştırmacı tarafından, gerekli izinler alındıktan sonra, belirlenen gün ve saatlerde yapılmıştır. Uygulama yapılmadan önce, kadınların ölçekleri doğru biçimde, objektif olarak yanıtlamaları için gerekli açıklamalar ve güdülemeler yapılmış ve araştırmanın amacı hakkında gereken bilgi verilmiştir. Uygulama esnasında herhangi bir zaman kısıtlaması yapılmamıştır.

YÖNTEM
Araştırma verilerinin toplanmasından sonra araştırmada kullanılan ölçekler puanlanmıştır. Eksik ve/veya hatalı doldurulan ölçek olmadığı için, araştırmaya dahil edilmeyen ölçek olmamıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin çözümlenmesinde SPSS for WINDOWS 15.00 paket programı kullanılmış ve analiz sonuçlarının anlamlılığı .05 düzeyinde sınanmıştır.
Örneklem grubunu oluşturan bireylerin yaşları ve kişilik özellikleri birer sürekli değişken olarak değerlendirilmiş ve bu değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere Pearson Momentler Çarpım Korelasyon tekniği kullanılmıştır.
Bireylerin kişilik özelliklerinin cinsiyete göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere İlişkisiz Grup t Testi tekniği kullanılmıştır.

BULGULAR VE YORUM

Sosyal Medya Kullanan Üniversite Mezunu Bireylerin Eysenck Kişilik Envanteri’nden Aldıkları Alt Test Puanlarının Aritmetik Ortalama, Aritmetik Ortalama Standart Hata ve Standart Sapma Değerleri

Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özelliklerini belirlemek amacıyla, örneklem grubunun Eysenck Kişilik Envanteri alt boyutları için hesaplanan aritmetik ortalama, aritmetik ortalama standart hata ve standart sapma değerleri analiz edilmiştir. Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerde dışadönüklük özelliğinin daha yüksek düzeyde bulunduğu, bunu sırasıyla yalan, psikotizm ve nörotizm özelliklerinin izlediği görülmektedir.

Sosyal Medya Kullanan Üniversite Mezunu Bireylerin Kişilik Özelliklerinin Cinsiyet Değişkenine Göre Farklılaşmasına İlişkin Bulgular

Araştırmanın amaçlarından biri, sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özelliklerinin cinsiyet değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığının sınanmasıdır. Bu amaçla; örneklem grubunun Eysenck Kişilik Anketi-Gözden Geçirilmiş Kısaltılmış Formu’nun (EKA-GGK) alt testlerinden aldıkları toplam puanların aritmetik ortalamalarının cinsiyete göre farklılaşıp farklılaşmadığı Bağımsız Grup t-Testi kullanılarak sınanmıştır. Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özelliklerinin cinsiyet değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılan bağımsız grup t testi sonucunda, kişilik özellikleri alt boyut puanları için grupların puan ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır.

Sosyal Medya Kullanan Üniversite Mezunu Bireylerin Kişilik Özelliklerinin İnterneti Kullanım Amacı Değişkenine Göre Farklılaşmasına İlişkin Bulgular

Araştırmanın amaçlarından bir diğeri, sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özelliklerinin interneti kullanım amacı değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığının sınanmasıdır. Bu amaçla; örneklem grubunun EKA-GGK’nın alt testlerinden aldıkları toplam puanların sıralamalar ortalamalarının interneti kullanım amacına göre farklılaşıp farklılaşmadığı Kruskal Wallis-H Testi kullanılarak sınanmıştır.

Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin EKA-GGK’nın alt testlerinden aldıkları puanların sıralamalar ortalamalarının interneti kullanım amacı değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan Kruskal Wallis-H Testi sonucunda; interneti kullanım amacı değişkenine göre, yalan alt test puanları için, grupların sıralamalar ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan .05 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Grupların sıralamalar ortalamaları dikkate alındığında, yalan ortalaması en yüksek olan grubun internet kullanım amacı sosyal ağlar olan grubun olduğu, bunu sırasıyla internet kullanım amacı eğlence olan grubun, internet kullanım amacı resmi hizmetler olan grubun, internet kullanım amacı video izleme olan grubun ve internet kullanım amacı bilgi alışverişi olan grubun izlediği görülmektedir. Analiz sonucunda, interneti kullanım amacı değişkenine göre, grupların dışadönüklük, nörotizm ve psikotizm alt boyut puanları sıralamalar ortalamaları arasındaki fark ise istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır.

Sosyal Medya Kullanan Üniversite Mezunu Bireylerin Kişilik Özelliklerinin Sosyal Ağ Kullanımı Tercihi Değişkenine Göre Farklılaşmasına İlişkin Bulgular

Araştırmanın amaçlarından bir diğeri, sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özelliklerinin sosyal ağ kullanımı tercihi değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığının sınanmasıdır. Bu amaçla; örneklem grubunun EKA-GGK’nın alt testlerinden aldıkları toplam puanların sıralamalar ortalamalarının sosyal ağ kullanımı tercihine göre farklılaşıp farklılaşmadığı Kruskal Wallis-H Testi kullanılarak sınanmıştır.
Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin EKA-GGK’nin alt testlerinden aldıkları puanların sıralamalar ortalamalarının sosyal ağ kullanımı tercihi değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan Kruskal Wallis-H Testi sonucunda, sosyal ağ kullanımı tercihi değişkenine göre, grupların sıralamalar ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır

Sosyal Medya Kullanan Üniversite Mezunu Bireylerin Kişilik özelliklerinin Sosyal Ağları Kulanım Süresi Değişkenine Göre Farklılaşmasına İlişkin Bulgular

Araştırmanın amaçlarından bir diğeri, sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özelliklerinin sosyal ağları kullanım süresi değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığının sınanmasıdır. Bu amaçla; örneklem grubunun EKA-GGK’nin alt testlerinden aldıkları puanların sıralamalar ortalamalarının sosyal ağları kullanım süresine göre farklılaşıp farklılaşmadığı Kruskal Wallis-H Testi kullanılarak sınanmıştır.

Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin EKA-GGK’nin alt testlerinden aldıkları puanların sıralamalar ortalamalarının soysa ağları kullanım süresi değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan Kruskal Wallis-H Testi sonucunda, sosyal ağları kullanım süresi değişkenine göre, yalan alt test puanları için, grupların sıralamalar ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan .05 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Grupların sıralamalar ortalamaları dikkate alındığında, yalan ortalaması en yüksek olan grubun sosyal ağları 5 saat ve üzerinde kullanan grubun olduğu, bunu sırasıyla sosyal ağları 3-5 saat kullanan grubun, sosyal ağları 1-3 saat kullanan grubun, sosyal ağları 1 saatten az kullanan grubun izlediği görülmektedir. Analiz sonucunda, sosyal ağları kullanım süresi değişkenine göre, grupların nörotizm alt test puanları sıralamalar ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan .01 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Grupların sıralamalar ortalamaları dikkate alındığında, nörotizm ortalaması en yüksek olan grubun sosyal ağları 5 saat ve üzerinde kullanan grubun olduğu, bunu sırasıyla sosyal ağları 3-5 saat kullanan grubun, sosyal ağları 1-3 saat kullanan grubun, sosyal ağları 1 saatten az kullanan grubun izlediği görülmektedir. Analiz sonucunda, kardeş sayısı değişkenine göre, dışadönükük ve psikotizm alt test puanları sıralamalar ortalamaları arasındaki fark ise istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır.

Sosyal Medya Kullanan Üniversite Mezunu Bireylerin Kişilik Özelliklerinin Sosyal Ağları Kullanım Amacı Değişkenine Göre Farklılaşmasına İlişkin Bulgular

Araştırmanın amaçlarından bir diğeri, sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özelliklerinin sosyal ağları kullanım amacı değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığının sınanmasıdır. Bu amaçla; örneklem grubunun EKA-GGK’nın alt testlerinden aldıkları toplam puanların sıralamalar ortalamalarının sosyal ağları kullanım amacına göre farklılaşıp farklılaşmadığı Kruskal Wallis-H Testi kullanılarak sınanmıştır.
Sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin EKA-GGK’nın alt testlerinden aldıkları puanların sıralamalar ortalamalarının sosyal ağları kullanım amacı değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan Kruskal Wallis-H Testi sonucunda; sosyal ağları kullanım amacı değişkenine göre, grupların dışadönüklük, yalan, nörotizm ve psikotizm alt boyut puanları sıralamalar ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır.

Sosyal Medya Kullanan Üniversite Mezunu Bireylerin Kişilik Özellikleri İle Yaşları Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine İlişkin Bulgular

Araştırmanın bir diğer amacı; sosyal medya kullanan üniversite mezunu bireylerin kişilik özellikleri ile yaşları arasında anlamlı bir ilişi olup olmadığının sınanmasıdır. Bu amaçla; örneklem grubunun EKA-GGK’nın alt testlerinden aldıkları puanlarla yaşları arasında istatistiksel açıdan en az .05 düzeyinde anlamlı ilişkiler olup olmadığı Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı tekniği kullanılarak sınanmıştır. Sosyal medya kullanan üniversite mezunu olan bireylerin kişilik özellikleri ile yaşları arasındaki ilişkinin belirlenmesi için yapılan analiz sonucunda iki değişken arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.

TARTIŞMA

Ryan ve Xenos tarafından yapılan çalışmada facebook kullanan kişilerle kullanmayanların kişilik özellikleri karşılaştırmıştı, araştırma sonucunda facebook kullananların, kullanmayanlara göre daha “dışadönük” olduğu bulunmuştu. (Ryan ve Xenos 2011). Facebook ile sınırlı kalmayıp bütün sosyal ağ kullanıcılarına yönelik yaptığımız çalışmada bu araştırma sonucunu destekler niteliktedir.

Sosyal medya ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkileri inceleyen çalışmalara bakıldığında ise konunun daha çok birbirinin tersi iki görüş etrafında toplandığı görülmektedir.. McKenna ve Bargh'e göre bunlardan biri “Sosyal Ağ Kuramı”dır. Bu kuram, kişilik özelliklerinin özellikle sosyal etkileşimde motivasyon ve davranışı belirleyen en önemli faktör olduğunu savunur. Dışadönük bireyler, sosyal etkileşimi başlatmaktan hoşlanırlar ve bu etkileşimde özellikle içedönük bireylerden daha başarılıdırlar. Nörotik bireyler ise, kaygılı, aşırı duygusal ve sosyal uyaranlara aşırı duyarlı bireylerdir ve dengeli bireylere göre sosyal etkileşimde daha başarısızdırlar. Bu kuram, sosyal medyanın öncelikle dışadönük bireylere yarar sağladığını savunmaktadır. Dışadönük bireylerin içedönük bireylere göre daha fazla iletişim kurma ihtiyacı içerisinde oldukları, bu nedenle de interneti daha çok etkileşim amacıyla kullandıkları belirtilmektedir. Bu araştırma sonucunda da sosyal ağ kuramını destekler bulgulara erişilmiştir (Akt: Batıgün, 2011).
Sosyal ödülleme hipotezine göre ise, internetin daha çok içedönük bireylere yarar sağladığı görüşünü savunur. Bu hipoteze temellenen çalışmalar, internette anonim olmak ve kişinin kimliğini saklayabiliyor olmasının, içedönük bireyin reddedilme ve alay edilme kaygısını azalttığı için, bireylerin çevrimiçi ortamda kendini açma davranışını artırdığı görüşünü savunmaktadırlar (Akt: Batıgün, 2011) Bu araştırmanın sonucu ise sosyal ağ hipotezini desteklememektedir.
Sonuçlara baktığımızda sosyal ağlar aracılığıyla sosyalleşmenin, sosyalleşmek için internete yönelenlerin, gerçek hayatta yeterince sosyal hayata katılamayan, sessiz, çekingen, insanlardan çok kitaplara düşkün, çok yakın arkadaşları dışında kimseye yakınlık göstermeyen içedönük kişilik yapısındaki bireylerin değil, sosyal eğlence ve toplantılardan hoşlanan, çok arkadaşı bulunan dışadönük kişilik yapısındaki (Koç,1994) bireylerin sosyal medyayı daha aktif kullandığı sonucuna ulaşabiliriz.


KAYNAKÇA:

Batıgün, A. D., & Kılıç, N. (2011). İnternet bağımlılığı ile kişilik özellikleri, sosyal destek, psikolojik belirtiler ve bazı sosyo-demografik değişkenler arasındaki ilişkiler. Türk Psikoloji Dergisi, 26,1-10.
Francis, L. J., Brown, L. B., & Philipchalk, R. (1992). The development of an abbreviated form of the Revised Eysenck Personality Questionnaire (EPQR-A): its use among students in England, Canada, the USA and Australia. Personality and Individual Di€erences, 13, 443±449
Koç,Ş. (1994).Spor Psikolojisine Giriş. İzmir: Saray Medikal Yayıncılık
Ryan, T., & Xenos, S. (2011). Who uses Facebook? An investigation into the relationship between the Big Five, shyness, narcissism, loneliness, and Facebook usage. Computers in Human Behavior, 27(5),1658–1664. doi: http://dx.doi.org/10.1016/j.chb.2011.02.004 [/size]
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"20-30 Yaş Arası Üniversite Mezunu Bireylerin Sosyal Medya Kullanımı ile Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Gülsen SÜSLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Gülsen SÜSLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gülsen SÜSLÜ Fotoğraf
Uzm.Psk.Gülsen SÜSLÜ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi79 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Gülsen SÜSLÜ'nün Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında '20-30 Yaş Arası Üniversite Mezunu Bireylerin Sosyal Medya Kullanımı ile Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kadınsılık Şubat 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:17
Top