2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cinselliğin Keyfini Çıkaramıyoruz
MAKALE #14708 © Yazan Dr.Taner CANATAR | Yayın Mayıs 2015 | 3,467 Okuyucu
İnsanın dünyada tadabileceği en güzel zevklerin başında cinsel birliktelik geliyor. Günümüzde tabu olarak algılanan ve çiftlerin gözünü korkutan cinsellik, sanıldığı gibi bir sınav, kara bir bulut ya da kâbus değil. Unutmamak gerekir ki cinsellik bir algıyken seks ise bir eylemdir. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) olarak seks yapmayı; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif ediyoruz. Dolayısı ile seks yapmak, beslenme ve dinlenme ihtiyacı gibi kişinin zamanı geldiğinde, yani hormonları harekete geçtiğinde yaşaması gereken çok özel ve güzel bir dürtünün ifade ediliş şekli. Bu nedenle seksi, yemek yemek ve su içmek gibi bedensel, sevilmek ve değerli olmak gibi ruhsal bir ihtiyaç olarak görmek gerekiyor. Bunun için cinselliği doğru kaynaklardan keşfetmek ve bu keşfin her bir karesinden zevk almak çok önemli. Oysa (1) abartma, (2) korkma, (3) bilgisizce yaşamaya çalışma ve (4) görev olarak görme şeklinde sıralanan abartılı ve yanlış inanışlar, hem bireyi hem de çift ilişkilerini olumsuz yönde etkileyen ve cinsellikten zevk alınmasını engelleyen en önemli unsurlar olarak karşımıza çıkmakta…

ABARTIYORUZ...
En özel ve güzel iletişim türü olan cinsellik, içinde barındırdığı özel duygular nedeniyle bir hayli gizemli ve şehvetli bir aktivite olarak biliniyor. Kişiyi pespembe bulutların üzerine çıkarabilecek kadar eşsiz bu güzelliğin huzurlu ve arzu dolu yaşanabilmesi için özel bir kişi, özel bir yer ve özel bir zaman gerekiyor. Hormonların etkisiyle ortaya çıkan cinsel hazzın doğru yaşanması, diğer bir değişle kişinin ya da çiftin hayatının eğlenceli bir parçası olabilmesi için, doğru algılanması önem taşıyor. Aksi takdirde, çok fazla yüceltilen ya da fazlasıyla yerin dibine geçirilen, kısacası abartılan cinsellik,cinsel işlev bozuklukları başta gelmek üzere, özgüven eksikliği, karşı cinsle olan iletişim bozuklukları ve psikolojik baskı gibi pek çok olumsuzluğu beraberinde getirebiliyor. Dolayısı ile gizemi hala çözülemeyen cinsellikle ilgili korku ve endişeleri yansıtan 'Erkek adam her gün seks yapar!', 'Erkekler cinsel ilişkiye her zaman hazırdır!', 'Evde beş arabada on beş defa seks yapmak lazım!', 'Sekste erkeğin penis boyu çok önemlidir!' gibi cinsel mitler (hurafeler, doğru bilinen yanlışlar)abartılı söylemlerden başka hiçbir şey değil… Bu nedenle cinsellikte 'ABARTMA' yerine cinselliğin 'HAYATIN EĞLENCELİ BİR PARÇASI' haline getirilmesini tavsiye ediyoruz.

KORKU(TU)YORUZ...
Kişinin aklının ve ruhunun yer almadığı, sadece bedene hapsolmuş bir eylem olarak algılanan cinsellik, bireylerin birbirlerine yanlışları doğruymuş gibi aktarmalarından dolayı büyük bir kâbus olmaya devam ediyor. Oysaki kadın ve erkeğin cinsel ilişki yaşamayı istemesinin temelinde aşk, sevgi, şefkat, sadakat gibi yüce duyguların yatması gerekiyor. Bu duygular ve beraberinde gelen romantizm, özellikle yaradılışı gereği hassas bir yapıya sahip olan kadınların, karşı cinsle kurduğu cinsel ilişkinin olmazsa olmazları. Çiftlerin birbirlerini ve yaşadıklarını doğru algılayabilmeleri için korkmamaları gerekiyor. Dolayısıyla,'Seks yaparsan ölürsün!' veya 'İlk gece oluk oluk kanaman olur!' gibi cinsel mitlerin yarattığı 'KORKU' imparatorluğunun yerine “HAZ ALIP RAHATLAMA” algısının yerleştirilmesi gerekiyor.

BİLMİYORUZ…
Cinsel ilişki, çift olmaktan önce kadın ve erkek olmanın yani insan olmanın zorunluluklarından birisi. Dolayısıyla cinsellik, cinselliği yaşamak, öğrenmek, öğretmek ve keşfetmek reddedilemez bir gerçek. Fakat sırf cinselliği yaşayacağım demek için yaşamak, partneri cinsel obje, ikili ilişkileri, birliktelikleri veya evlilikleri cinsel istekleri yerine getirmek için gerekli bir kurum olarak görmek yanlış. Çünkü cinsellik kişiden kişiye değişiklik gösteren ve bu nedenle, keşfedilmeye açık haz dolu bir sır. Cinselliği gerektiği gibi yaşayabilmek için doğru bilgilerle sırların karşılıklı olarak keşfedilmesi gerekiyor. Cinsellik tıpkı araba kullanmayı öğrenmek gibi, okuyarak, tecrübe ederek, dokunarak, görerek ve hissedilerek öğrenilebiliyor. 'Kadınlar sadece vajinalarıyla boşalırlar!' veya 'Penisin serleşmesi erkeğin elindedir!' gibi cinsel mitlerin en önemli nedenlerinin başında, cinsellikle ilgili konuların açıkça konuşulmaması, tartışılmaması ve üzerinde yeterli bilimsel çalışılmaların yapılmaması geliyor. Bu nedenle cinselliği 'BİLGİSİZCE YAŞAMAYA ÇALIŞMAK' yerine 'MERAK İLE KEŞFE ÇIKMAK' gerekiyor.

GÖREV OLARAK GÖRÜYORUZ...
Beslenmek, su içmek ve nefes almak yaşamın, seks yapmak ise ilişkinin bir gerekliliği olarak biliniyor. Bu nedenle seksin bir görev veya mecburiyet olarak algılanmaması gerekiyor. Uzun süreli ilişkilerde cinsel tutkuyu sürdürmenin şifresi, duygusal açıdan karşıdaki insanla bütünleşirken kendin olarak kalabilme yeteneğidir. Bunun için kişinin kendini bir şey yapmaya mecbur hissetmemesi ve performansıyla ilgili endişe duymaması gerekiyor. Çünkü cinsellik, sadece çocuk yapmak, aldatılmamak, boşalmak ya da eş istediği için yapılan bir eylem olmak yerine, keyif almak, bütünleşmek ve aşk yaşamak için yapılan haz dolu bir mahremiyet alanı.'Erkeğin görevi kadını boşaltmaktır!', 'Seks yapmazsam kocam beni aldatır!' veya 'Seks sadece çocuk sahibi olmak için yapılır!' gibi cinsel mitlerden kurtulmak için cinselliğin 'GÖREV' olmaktan çıkartılması, 'RUHUN VE BEDENİN BİR ARMAĞAN GİBİ PAYLAŞILMASI' olarak yeniden kodlanması gerekiyor.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Cinselliğin Keyfini Çıkaramıyoruz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Taner CANATAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Taner CANATAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Taner CANATAR Fotoğraf
Dr.Taner CANATAR
Adana
Doktor "Diğer Doktorlar"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Taner CANATAR'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Cinselliğin Keyfini Çıkaramıyoruz' başlığıyla benzeşen toplam 5 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Eyvah Erken Boşalıyorum Mayıs 2015
► Anı Yakalamak… Mayıs 2015
► Cinsel Terapi Mayıs 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:14
Top