Diyet Palavraları
Diyet yapmak zor ve zahmetli bir iş gibi görülmektedir. Kısmen de haklısınız ancak bu zahmet alışana kadardır. Aslında sonrasında her şey güllük gülistanlık olabilmekte, bu tamamen kendinizi ne kadar diyete adadığınızla alakalı, bu işi ne kadar gönüllü yaptığınız, kilo almayı veya vermeyi ne kadar kafanıza koyduğunuzla bağlantılıdır. Ama yıllardır bitip tükenmeyen, her dönem inanılan, popüleritesi hiç düşmeyen diyet efsaneleri vardır. Şu ilacı iç bu kadar kilo ver, bu otu kaynat günde 1 lt iç, yemeğin üstüne bitki çayı kaynat iç, şuradan zıpla, buradan koşa kadar gitmektedir bu tür safsata haberlerin. Bunun nedeni ise asıl gerçekleri görmek istemeyişimizdir ve insanların en hızlı şekilde kilo verme istekleridir. Bilinçli diyet yapmak uzun ve zor geldiği için kestirmeden gitme çabalarıdır. Ancak ne geçmişte ne de günümüz de bu yöntemler hiçbir işe yaramamıştır. İşte bu palavraları masaya yatıralım, gözümüzü açalım;
Öncelikle vurgulamak istediğim en önemli madde zayıflama ilacı diye bir şey yoktur.
Henüz böyle bir zayıflama ilacı buluşu yoktur. Her dönem eczanelerde, internette, mutluluk zincirleriyle pazarlanan zayıflama ilaçları tamamen kandırmadır. Bu tarz ilaçlar kullanıp kalıcı hastalıkları olan ve ölen milyonlarca insan vardır. Siz siz olun sağlığınızla oynamayın, asla böyle şeylere inanmayın. Bu ilaçların dönemsel isimleri değişmekle birlikte içerikleri genelde benzer maddelerden oluşur ve sağlık bakanlığı onaylı değildir.
Her sabah aç karına içilen limonlu/ sirkeli ılık su yağları yakar!
Yıllardır en çok inanılan diyet palavrasıdır. Ne limonlu, ne sirkeli ne ceviz suyu ne de başka her hangi bir şeyin suyunun kilo verdirici bir etkisi yoktur. Bunlar sadece günlük sıvı alımına katkıda bulunurlar o kadar. Ayrıca limon- sirke gibi besinler asidiktir ve midemiz de asidiktir. Sabah aç karnına bu tarz suların içilmesinin, aside asit dökmekten bir farkı yoktur. Eğer midenizde yara varsa bu tarz asitli sular, mide yaralarınızı daha da büyütecektir. Ve sonuç genellikle mide ağrıları, mide yaraları olmaktadır. Siz siz olun böyle şeylerden medet ummayın.
Tüm yemekleri zeytinyağıyla pişiriyorum, hiç kalorisi yoktur!
Bana gelen danışanlarımdan en çok duyduğum inanıştır. Anladığım kadarıyla zamanında tv programlarında insanlar tereyağından margarinden vazgeçsinler diye övülen zeytinyağı, artık bir melek ilan edilmiş toplumumuzda. Tereyağı, ayçiçeği yağı, zeytinyağı, fındık yağı, kanola yağı vb. bütün yağların kalorisi aynıdır. Hepsinin 1 gramı 9 kalori içerir. Ancak içerikleri farklıdır yani içerdikleri yağ asidi çeşitleri farklılık gösterir. Hepsinin kendine göre yararı vardır. Günlük yaşamda mümkün olduğunca çeşitli yağlara soframızda yer vermek gerekir.
Bir de tüm yağlar, her yemek pişirilme yönteminde kullanılmaz. Örneğin zeytinyağıyla asla kızartma, kavurma gibi işlemler yapılmamalıdır. Konudan sapıyorum ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim zeytinyağının dumanlanma noktası düşüktür bu da zeytinyağının ısıya dayanıklılığının düşüklüğünü gösterir. Zeytinyağını yemeklerinizde kullanırken mümkün olduğunca ısıya maruz bırakmayınız. Pişmiş yemeğinizin üzerine dökünüz.
Kepek ekmeği zayıflatır!
Bu inanış sırf kepek ekmeği için değil, aynı zamanda çavdarlı- tam tahıllı- yulaflı- tam buğdaylı vb. ekmekler içinde düşünülür. Kısmen doğruluk payı vardır. Ancak tek başına yeterli değildir. Yani bu ekmeklerin beyaz ekmekten farkı unun saflaştırılmamış –yani buğdayın kabuk kısmının ayrılmamış- hali olmasıdır ve bu haliyle de lif oranı yüksektir. Lif oranının yüksekliği sayesinde mideyi geç terk eden besin kişiyi uzun süre tok tutar, kişinin aldığı posa miktarını arttırır ve yine lif yüksekliğiyle bağırsakları hızlandırır. Bir de bu gruplar beyaz ekmeğe göre B grubu vitaminleri yönünden daha zengindir. Bu yönleriyle de bu tarz ekmekler başımızın tacıdır. Çok faydalıdır, kesinlikle çocuklardan tutun hepimizin tüketmesi gereken ekmek çeşitleridir.
Gelelim diyet palavrası kısmına; tahıllı ekmek gruplarıyla beyaz ekmeğin ortalama kalorisi neredeyse aynıdır. Yani çavdarlı ekmek yiyorum daha az kalori alıyorum gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak yukarıda belirttiğim durumlardan ötürü zayıflamaya yardımcıdır. Her yaş grubuna beyaz ekmek yerine tahıllı grupları tavsiye ediyorum.
Diyet sırasında karbonhidratlarla proteinler asla karıştırılmamalıdır!
Bu sistem kısa vadede bir çözüm gibi görünebilir ancak uzun süre uygulanması imkansızdır çünkü birçok besin bileşiminde hem karbonhidrat, hem de proteini barındırır. Örnek: Süt, yoğurt, meyve, ekmek, patates, pilav, makarna vb.
Zayıflama diyetinizin kendi mutfak kültürünüze- alışkanlıklarınıza göre olması gerekir. Bu diyete uyumunuzu, diyet yaparken ki mutluluğunuzu ve diyet yaparken hayattan bezmemenizi sağlar. Ayrıca bana göre diyet uzun soluklu olması gerektiği için kısa vadeli çözümler ve davranış değişikleri sizi başarıya ulaştıramaz, yarı yolda kalırsınız, sonucu hüsran olur.
Kısaca tabak- sofra düzeninize sahip çıkarak, uzun soluklu sizi mutlu edecek sistemleri tercih etmelisiniz. Belirli bir süre sadece protein yemek sizi zorlamaz ama belli bir süre sonra etin yanında pilav yiyememek sinirinizi bozacaktır. Benden söylemesi…
Patates şişmanlatır!
Hiçbir besin tek başına kilo aldırmaz, hiçbir besin de mucizevi şekilde kilo verdirmez. Önemli olan besinlerin ne kadar yenildiği ve tüketilirken sos- pişirme vs.. gibi katkı maddeleriyle ne kadar lezzetlendirildiğidir. Büyük boy bir haşlanmış patates, ortalama 100 kalori içerir ama aynı patates kızartılırsa, kalori miktarı 600 kaloriyi bulur. Bu da aslında besinleri nasıl pişirdiğimizin ne kadar da önemli olduğunu vurgular.
Yani diyet yaparken hiçbir besini aforoz etmeyin. Faydalı diye abartıp çok yemeyin, kalorili diye hiç yememezlik etmeyin. Önemli olan diyetisyeninizin sizin vücudunuzun ihtiyaçlarına göre size bir plan yapması ve doğru pişirme tekniklerini öğrenmenizdir.
Moda diyetler!
Diyetin modası mı olur muş? Yapmayın kanmayın böyle şeylere! Her zaman bilimsel gerçeklerin peşinden gitmek gerekir. Dönemsel safsatalar sadece sağlığınızı kaybetmenize neden olur.
Moda diyetler genelde kısa sürede çok kilo verdirmeyi hedefler ve kısa sürede verilen tüm kilolar size en kısa zamanda geri döner, hatta çoğu zaman verilen kilodan fazlası döner. Bu diyetler vücudunuzun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır ve yeme düzensizliklerine sebep olur. Kısa vadeli aç kalma senaryoları, tek tip besinle beslenme veya birkaç besinin suyunu çıkarıp içme gibi davranışları kapsayan moda diyetlerinde sonucu hüsrandır. Moda diyetleri yaparken her ne kadar kilo verseniz de eninde sonunda kendi yeme içme düzeninize döneceğiniz için verdiğiniz kilolar size hızla geri dönecektir. Sizse bir süredir kendinize eziyet etmenizle baş başa kalacaksınız.
Sıcak ya da soğuk su içmek daha çok zayıflatır!
Vücudunuza giren suyun sıcak ya da soğuk olmasının zayıflama üzerine olumlu bir etkisi bulunmamıştır. Sıcak içtiğiniz suyun vücut iç sıcaklığına etki ederek vücudu hızlandırdığı düşünülmekte, benzer şekilde soğuk su içerken de soğuk suyu iç sıcaklığa yaklaştırmak için harcanan enerjinin de zayıflamaya yardımcı olacağı düşünülmektedir. İkisi de çeşitli açılardan doğrudur. Yani buradan çıkacak sonuç su içelim de nasıl olursa olsun diyebiliriz. Önemli olan kişinin nasıl daha fazla su içebildiğine odaklanmak gerek. Yani sıcak su seviyorsanız sıcak, soğuk su seviyorsanız soğuk su içmelisiniz.
Dyt. Elif ÖZCAN KÖYLÜ
Öncelikle vurgulamak istediğim en önemli madde zayıflama ilacı diye bir şey yoktur.
Henüz böyle bir zayıflama ilacı buluşu yoktur. Her dönem eczanelerde, internette, mutluluk zincirleriyle pazarlanan zayıflama ilaçları tamamen kandırmadır. Bu tarz ilaçlar kullanıp kalıcı hastalıkları olan ve ölen milyonlarca insan vardır. Siz siz olun sağlığınızla oynamayın, asla böyle şeylere inanmayın. Bu ilaçların dönemsel isimleri değişmekle birlikte içerikleri genelde benzer maddelerden oluşur ve sağlık bakanlığı onaylı değildir.
Her sabah aç karına içilen limonlu/ sirkeli ılık su yağları yakar!
Yıllardır en çok inanılan diyet palavrasıdır. Ne limonlu, ne sirkeli ne ceviz suyu ne de başka her hangi bir şeyin suyunun kilo verdirici bir etkisi yoktur. Bunlar sadece günlük sıvı alımına katkıda bulunurlar o kadar. Ayrıca limon- sirke gibi besinler asidiktir ve midemiz de asidiktir. Sabah aç karnına bu tarz suların içilmesinin, aside asit dökmekten bir farkı yoktur. Eğer midenizde yara varsa bu tarz asitli sular, mide yaralarınızı daha da büyütecektir. Ve sonuç genellikle mide ağrıları, mide yaraları olmaktadır. Siz siz olun böyle şeylerden medet ummayın.
Tüm yemekleri zeytinyağıyla pişiriyorum, hiç kalorisi yoktur!
Bana gelen danışanlarımdan en çok duyduğum inanıştır. Anladığım kadarıyla zamanında tv programlarında insanlar tereyağından margarinden vazgeçsinler diye övülen zeytinyağı, artık bir melek ilan edilmiş toplumumuzda. Tereyağı, ayçiçeği yağı, zeytinyağı, fındık yağı, kanola yağı vb. bütün yağların kalorisi aynıdır. Hepsinin 1 gramı 9 kalori içerir. Ancak içerikleri farklıdır yani içerdikleri yağ asidi çeşitleri farklılık gösterir. Hepsinin kendine göre yararı vardır. Günlük yaşamda mümkün olduğunca çeşitli yağlara soframızda yer vermek gerekir.
Bir de tüm yağlar, her yemek pişirilme yönteminde kullanılmaz. Örneğin zeytinyağıyla asla kızartma, kavurma gibi işlemler yapılmamalıdır. Konudan sapıyorum ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim zeytinyağının dumanlanma noktası düşüktür bu da zeytinyağının ısıya dayanıklılığının düşüklüğünü gösterir. Zeytinyağını yemeklerinizde kullanırken mümkün olduğunca ısıya maruz bırakmayınız. Pişmiş yemeğinizin üzerine dökünüz.
Kepek ekmeği zayıflatır!
Bu inanış sırf kepek ekmeği için değil, aynı zamanda çavdarlı- tam tahıllı- yulaflı- tam buğdaylı vb. ekmekler içinde düşünülür. Kısmen doğruluk payı vardır. Ancak tek başına yeterli değildir. Yani bu ekmeklerin beyaz ekmekten farkı unun saflaştırılmamış –yani buğdayın kabuk kısmının ayrılmamış- hali olmasıdır ve bu haliyle de lif oranı yüksektir. Lif oranının yüksekliği sayesinde mideyi geç terk eden besin kişiyi uzun süre tok tutar, kişinin aldığı posa miktarını arttırır ve yine lif yüksekliğiyle bağırsakları hızlandırır. Bir de bu gruplar beyaz ekmeğe göre B grubu vitaminleri yönünden daha zengindir. Bu yönleriyle de bu tarz ekmekler başımızın tacıdır. Çok faydalıdır, kesinlikle çocuklardan tutun hepimizin tüketmesi gereken ekmek çeşitleridir.
Gelelim diyet palavrası kısmına; tahıllı ekmek gruplarıyla beyaz ekmeğin ortalama kalorisi neredeyse aynıdır. Yani çavdarlı ekmek yiyorum daha az kalori alıyorum gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak yukarıda belirttiğim durumlardan ötürü zayıflamaya yardımcıdır. Her yaş grubuna beyaz ekmek yerine tahıllı grupları tavsiye ediyorum.
Diyet sırasında karbonhidratlarla proteinler asla karıştırılmamalıdır!
Bu sistem kısa vadede bir çözüm gibi görünebilir ancak uzun süre uygulanması imkansızdır çünkü birçok besin bileşiminde hem karbonhidrat, hem de proteini barındırır. Örnek: Süt, yoğurt, meyve, ekmek, patates, pilav, makarna vb.
Zayıflama diyetinizin kendi mutfak kültürünüze- alışkanlıklarınıza göre olması gerekir. Bu diyete uyumunuzu, diyet yaparken ki mutluluğunuzu ve diyet yaparken hayattan bezmemenizi sağlar. Ayrıca bana göre diyet uzun soluklu olması gerektiği için kısa vadeli çözümler ve davranış değişikleri sizi başarıya ulaştıramaz, yarı yolda kalırsınız, sonucu hüsran olur.
Kısaca tabak- sofra düzeninize sahip çıkarak, uzun soluklu sizi mutlu edecek sistemleri tercih etmelisiniz. Belirli bir süre sadece protein yemek sizi zorlamaz ama belli bir süre sonra etin yanında pilav yiyememek sinirinizi bozacaktır. Benden söylemesi…
Patates şişmanlatır!
Hiçbir besin tek başına kilo aldırmaz, hiçbir besin de mucizevi şekilde kilo verdirmez. Önemli olan besinlerin ne kadar yenildiği ve tüketilirken sos- pişirme vs.. gibi katkı maddeleriyle ne kadar lezzetlendirildiğidir. Büyük boy bir haşlanmış patates, ortalama 100 kalori içerir ama aynı patates kızartılırsa, kalori miktarı 600 kaloriyi bulur. Bu da aslında besinleri nasıl pişirdiğimizin ne kadar da önemli olduğunu vurgular.
Yani diyet yaparken hiçbir besini aforoz etmeyin. Faydalı diye abartıp çok yemeyin, kalorili diye hiç yememezlik etmeyin. Önemli olan diyetisyeninizin sizin vücudunuzun ihtiyaçlarına göre size bir plan yapması ve doğru pişirme tekniklerini öğrenmenizdir.
Moda diyetler!
Diyetin modası mı olur muş? Yapmayın kanmayın böyle şeylere! Her zaman bilimsel gerçeklerin peşinden gitmek gerekir. Dönemsel safsatalar sadece sağlığınızı kaybetmenize neden olur.
Moda diyetler genelde kısa sürede çok kilo verdirmeyi hedefler ve kısa sürede verilen tüm kilolar size en kısa zamanda geri döner, hatta çoğu zaman verilen kilodan fazlası döner. Bu diyetler vücudunuzun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır ve yeme düzensizliklerine sebep olur. Kısa vadeli aç kalma senaryoları, tek tip besinle beslenme veya birkaç besinin suyunu çıkarıp içme gibi davranışları kapsayan moda diyetlerinde sonucu hüsrandır. Moda diyetleri yaparken her ne kadar kilo verseniz de eninde sonunda kendi yeme içme düzeninize döneceğiniz için verdiğiniz kilolar size hızla geri dönecektir. Sizse bir süredir kendinize eziyet etmenizle baş başa kalacaksınız.
Sıcak ya da soğuk su içmek daha çok zayıflatır!
Vücudunuza giren suyun sıcak ya da soğuk olmasının zayıflama üzerine olumlu bir etkisi bulunmamıştır. Sıcak içtiğiniz suyun vücut iç sıcaklığına etki ederek vücudu hızlandırdığı düşünülmekte, benzer şekilde soğuk su içerken de soğuk suyu iç sıcaklığa yaklaştırmak için harcanan enerjinin de zayıflamaya yardımcı olacağı düşünülmektedir. İkisi de çeşitli açılardan doğrudur. Yani buradan çıkacak sonuç su içelim de nasıl olursa olsun diyebiliriz. Önemli olan kişinin nasıl daha fazla su içebildiğine odaklanmak gerek. Yani sıcak su seviyorsanız sıcak, soğuk su seviyorsanız soğuk su içmelisiniz.
Dyt. Elif ÖZCAN KÖYLÜ
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Diyet Palavraları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Elif ÖZCAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Elif ÖZCAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
