2007'den Bugüne 92,300 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kardeş Kıskançlığı
MAKALE #15044 © Yazan Psk.Elif GÜNERİ | Yayın Temmuz 2015 | 3,883 Okuyucu
KARDEŞ KISKANÇLIĞI

Kardeş kıskançlığının temelinde her çocuğun anne ve babasının özel sevgisine olan ihtiyacı bulunmaktadır. Kıskançlık en temel anlamıyla sevilen birinin bir diğer kişi ile paylaşılamama durumudur. Kıskançlık doğal bir duygudur. Eve yeni bir kardeş gelmesi demek; ebeveynlerden özellikle annenin daha fazla kardeş ile ilgilenmesine neden olacaktır. Bu durumda büyük kardeşin anne ile geçirdiği zaman azalacaktır. Büyük kardeşe ayrılan zamanın azalması ile beraber, çocukta bebeğe karşı görünen ama aslında anne ve babaya karşı olan kızgınlık, kırgınlık gibi duygularının gelişmesine neden olabilir. Çocuk kendini terk edilmiş, güvensiz ve desteksiz hissetmeye başlar. Kaybettiği ilgiyi ve sevgiyi tekrar kazanmak için gerileme davranışı (regresyon) gösterebilir. Kardeşinin yatağında yatmak isteyebilir, emeklemeye başlar, ya da kardeşi gibi biberonla süt içmek isteyebilir.

Kardeşler arasındaki yaş farkı da kıskançlığın derecesini arttırabilmektedir. Yaş farkı az olan kardeşler de yaş farkı fazla olanlara oranla kıskaçlık biraz daha fazla görülebilmektedir.

Kıskançlık oluşumunda cinsiyette önemli faktörlerden biridir; çocuk kızken doğan kardeşinin erkek olması durumunda, çocuk ana-babanın kendi cinsiyetinden hoşnut olmadığını düşünebilir. Ayrıca ailelerin cinsiyete ilişkin tercihleri söz konusu ise, cinsiyete göre yaşanılan kıskançlık kaçınılmaz hale gelir.Daha önce eve gelen misafirler ve akrabalarca ilgi odağı olan çocuk, gösterilen ilgiyi paylaşmak zorunda kalınca bir statü kaybına uğradığını düşünür ve bu durum karşısında öfkelenmeye başlar.

ANNE BABALARA ÖNERİLER

Doğum Öncesi Kıskanmayı Önleyici Öneriler

Anne henüz hamilelik dönemindeyken baba ya da anneanne çocukla ilgilenmeye başlamalıdır. Öncelikle çocuğun temel ihtiyaçları olan yemek yeme, banyoyaptırma, ödevlerinde yardım etme ve onunla oynama gibi gibi durumlarla ilgilenirse ilerleyen dönemlerde anne hastanede iken ya da bebekle meşgulken çocuk kendini ihmal edilmiş hissetmez ve yaşantısının değiştiği fikrine kapılmaz.

İkinci bebek dünyaya gelmeden önce anne ve babanın gün içerisinde çocuğa özel zamanlar yaratabilmesi gerekmektedir. Annem beni seviyor, babam beni seviyor ve benimle ilgileniyor düşüncesini çocuğun benimsemesi ve hissedebilmesi gereklidir.
Bir diğer önlem ise henüz hamilelik dönemindeyken üç yaş üzeri olan çocuğu, bebek dünyaya gelmeden önce anaokuluna gönderip yeni bir çevre edinmesini sağlamaktır. Ama bu doğumdan sonraya sarkmamalıdır. Aksi halde çocuk kardeşinin doğumundan sonra ailesinin kendisini istemediği ya da dışladığı gibi düşüncelere kapılabilir.
Çocuğun doğumdan sonra kendisini dışlanmış ve yalnız hissetmemesini engellenmek için yapılması gereken bir diğer önemli şey de doğumdan önce yatağını ve odasını ayıırmaktır. Aksi halde doğumdan sonra yapılacak her şeyi çocuk kardeşinin varlığına bağlayacak ve kendisini yalnız hissetmenin yanı sıra yoğun kıskançlık duygusu geliştirecektir.

Yeni Kardeşi Kabullendirme Önerileri:

Çocuğun kaybettiğini düşündüğü statü, ilgi ve sevgiden kaynaklanan bu sorun onu oldukça sarsar. Bu noktada, kardeşi hakkındaki duygularını ifade etmesine fırsat tanınması gerekmektedir. Anne ve baba kardeş dünyaya gelmeden önce çocuğu hazırlamalıdır, doğum sonrasında ise bebeğin büyüyebilmesi için onun bazı işlerinin ( beslenme, giyim, oyun gibi) kontrollü olarak büyük kardeşe yaptırılmasında yarar vardır.
Çocuğunuza anlamakta güçlük çekeceği sözler söylemeyin. "Endişelenmene gerek yok, seni de en az kardeşin kadar seveceğiz" cümlesi iyi niyetle söylenmiş olsa da, çocuğun durumu yanlış yorumlamasına ve anne babanın sevgisi için kardeşle yarışmasına yol açar.

Ebeveynin çocuğa “kardeşin doğdu ama senin dünyanda değişen bir şey yok, sana olan sevgimizde bir azalma yok” mesajını sadece sözcüklerle değil davranışlarla da iletmeleri gereklidir. Yeni gelen kardeşle birlikte önceden gerçekleşen oyun parkına gitme, akşam yemeğinden sonra hikaye okuma gibi etkinlikler birden bire son bulmamalıdır. Yoksa çocuk statü kaybına uğradığını düşünerek özgüvenini yitirebilir.

Eve gelen misafirler ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar, genelde sadece bebekle ilgilenip büyük çocuğu unutma eğilimi gösterirler. Bu durumda yakınlarınıza yalnızca bebekle ilgilenmemelerini, büyük çocuğa da alışık olduğu tarzda ilgi ve sevgi göstermelerini söylemek, ayrıca onları "Kardeşin doğunca senin pabucun dama atıldı" gibi sözler söylememeleri konusunda uyarmak da işe yarayacaktır.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer noktada yeni doğan bebeğe sürekli "bebek" demekten kaçınmaktır. Bunun yerine bebeğin doğrudan adını söylemeye başlamak onun bir nesne değil de canlı bir varlık olduğunu anımsatacaktır. • Bebeğe "benim" değil "bizim" diye başlayarak hitap etmek ve "Sessiz ol, kardeşin uyuyor" gibi sözlerle çocuğun yaşantısını bebeğe göre ayarlamak kıskançlığı tırmandıracaktır.

Çocuk kardeşinin canını yaktıysa, görünüşte çok kötü olan bu davranışın gerçekte bebeğe zarar vermek için yapılmadığını bilmelisiniz. Burada önemli olan aşırı tepki göstermemek, kibarca reaksiyon gösterip sinirlenmeden uyarıda bulunmaktır. Aksi halde bir dahaki sefere sizi sinirlendirmek için bu davranışı tekrarlayabilir.

Ebeveynlerin kaçınması gereken bir diğer davranış da kardeşler arasında karşılaştırma yapmaktır. Çocuklar arasında yapılacak karşılaştırmalar kıskançlığın artmasına, hatta kardeşler arasında meydana gelebilecek gizli bir savaşa sebep olabilir.Anne babanın kaçınması gereken diğer bir davranış da, çocuğa kardeşini sevmek zorunda olduğu gibi zoraki görevler yüklenmektir. Çocuktan "Sen artık ablasın" gibi sözlerle, yaşının üzerinde bir olgunluk göstermesi beklenmemeli ve ayrıca onun da hala bir çocuk olduğu unutulmamalıdır.

Kardeşler arasında kıskançlık hissettiğinizde onları birbirinden uzaklaştırmak yerine , yakınlaştırmayı deneyiniz. Böylece çocukların birbirleriyle yaşamalarının gereği ve önemini daha kolay benimsetmiş olursunuz.

Çocukların kavgalarında hakem rolünü almayın. Ana babalar çocukların tartışmalarına katıldıkları zaman çocukların her biri ana babasının diğerinin tarafını tuttuğunu düşünür. Bu da rekabetin yoğunlaşmasına yol açar. Büyük kardeş anababanın koruyucu desteğini alan küçük kardeşten nefret eder. Ana-baba ne kadar yansız olmaya çalışsa da işe yaramaz bu nedenle kardeşler anlaşmazlıklarını kendileri çözmelidir. Fiziksel şiddetin olmadığı durumlarda ana-babanın araya girmemesi sorunun çözümünü kolaylaştırır.

Her zaman için “kim başlattı?” sorusunu sormaktan kaçınılmalıdır. Çünkü olayı kimin başlattığını öğrenmeye çalışmak, çocukların birbirini suçlamalarına neden olabilir. Her bir çocuğun kavganın çıkmasında aynı derecede suçlu olduğu düşünülerek, sonuçlarına eşit şekilde katlanılmasının gerektiği onlara açıklanmalıdır.

Çocukların kavga etmelerine mümkün olduğunca izin verilmemelidir. Kavga ettiklerinde de ya seçenekler sunulmalı ya da iyi geçinme kuralları koyulmalıdır. Böylece kavga ettikleri ve iyi geçindikleri zaman sonucun ne olacağını bilirler. (İyi geçinirseniz ev kuralları dahilinde istediğinizi yapabilirsiniz. Kavgayı kim başlatırsa başlatsın önemli değil. Ya iyi geçineceksiniz ya da lunaparka gitmeyeceksiniz.) Kuralı bozanlara ders vermek amacıyla bir iş vermek, hem onların yanlış yaptıkları bir olayı düzeltmelerini, hem de olumlu bir davranışta bulunmalarını sağlayabilir.

Ayrıca çocuklar iyi geçinme konusunda da yüreklendirilmelidir. “Ne kadar iyi anlaşıyorsunuz” gibi cümleler çocuğu yüreklendirir ve sizin övgünüzün hakkını vermeye yönlendirir. Diğer yandan çocuğa daha küçük yaşta paylaşmanın önemi benimsetilmelidir. Çocuğun daha çok küçükken paylaşmayı öğrenmeye başlaması, kardeşi olduğu zaman çok fazla bocalamasını engelleyecek ve paylaşamamaktan doğan çatışmaları da azaltacaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kardeş Kıskançlığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Elif GÜNERİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Elif GÜNERİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Elif GÜNERİ'nin Makaleleri
► Kardeş Kıskançlığı Psk.Elçin BOZ ORHAN
► Kardeş Kıskançlığı Psk.Pınar TURANLI DURMUŞ
► Kardeş Kıskançlığı Psk.Elif Can ÖZTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Kardeş Kıskançlığı' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuklarda Tırnak Yeme Temmuz 2015
► Çocuk Resimlerinin Dili Temmuz 2015
► Uyku Bozukluğum Var Temmuz 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:40
Top