2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Terk Edilme Hissi
MAKALE #15313 © Yazan Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ | Yayın Eylül 2015 | 5,642 Okuyucu
TERK EDİLME HİSSİ

Bu bileşenler depresyon, kızgınlık ve öfke ,korku ,suçluluk, pasiflik ve çaresizlik ve boşluk. Bu her bileşenin yoğunluğu ve seviyesi, her bir bireyin kendine has gelişim travmalarına göre farklılık gösterecektir. Ama bu her unsur bütün borderline vakalarda belli seviyede bulunacaktır.

DEPRESYON

Kendiliğin bir bölümünün ya da hastanın hayatta kalması için hayati önem taşıdığına inandığı kaynakların kaybı ya da kayıp tehdidi olarak ortaya çıkan hisler.
Not Borderline vakalarda bunu çok net görürüz. Bu vaklar yaşamak için duygusal bağa ihtiyacım var ya da bayan hastalar için yanımda bir erkek olursa varlığımı hissediyorum gibi aslında yalnızlıkla ne kadar zor baş ettikleri ya da varoluşlarının nasıl bir ötekine bağlı olduğunu çok net ifade ederler. Tabi ki burada kaybından asıl korkulan anne kaybıdır. Erkekliğin varlığı yada o olmazsa yaşayamayacaklarına inandıkları kişiler sembolik olarak ifade eder. Hepsinin temsilcisi ise arkaik annedir.

Hastalar bunu genel olarak bunu bir kolunu yada bacağını kaybetmek olarak ya da oksijen ,plazma ve kan gibi hayati maddelerden yoksun kalmak gibi fiziksel anlamda düşünürler. Depresyonun bu yönü , dinamikleri sadist derecede zalim bir süper-egonun varlığına dayanan ve egoyu yıpranana kadar sıkıştıran, bilindik yetişkin depresyonundan nasıl farklılaştığını ortaya koyar.

Depresyonun terapi sürecinde ortaya çıkışı tavrı, kendi başına kendisi motivasyon gücünün bir ifadesidir. Terapinin ilk ya da test safhasında ,hasta sıkılmaktan ya da belli belirsiz bir hissizlik algısı ya da depresyondan şikayet edebilir ama duygulanımı hafifi görünecektir ve çok yoğun duygu yükü çekmiyor gibidir, bu hastanın artık terk edilme hislerine karşı iyi bir şeklide savunulduğu gerçeğinin bir yansımasıdır. Savunmalar başarılı bir şekilde kesildikçe, depresyon çok daha yoğun hale gelir, bastırılmış anılar ortaya çıkar ve hasta da görünür bir şeklide acı çekmeye başlar.

NOT; Bu terapide bazen hasta tarafından hissedilir ve şu ifadelere rastlanır içimden çıkacaklardan korkuyorum, daha henüz onlarla yüzleşmeye hazır değilim gibi ifadeler. Hasta tarafından varlıkları hissedilen anılar ya da içsel acıdır.

Hastalar savunmalarını kazanmak için mücadelesini yoğunlaştırıcı ve savunmalara sarılmaya devam eder. Bunu bir insanın üzerinden yorganı çekmeye benzer. O kişide diğer ucundan bütün gücüyle yorganını üzerine çeker ve vücudunu örtmeyi ister. Hasta bu savunmaları yoğunlaştırmak , istedikçe terapist bu savunmalar engelledikçe hasta da yavaş yavaş ,neredeyse her zaman altında intihar eğilimli keder ve gerekli olan kaynakları bir daha asla alamayacağına olan inancın yattığı depresyonunun dibine doğru kayar. Bu noktada,hasta samimi ve ciddi şekilde intihar riski altındadır.
ÖRNEK;
Uyumakta zorlana ve baş ağrısı, mide bulantısı ve ishal şikayetlere sahip ,güçlü bir semptomatik safhada 16 yaşında bir borderline ergenin hislerini şu şekilde ifade etmektedir;
‘’ Tepeden aşağıya doğru iniyorum. Bu durum beni korkutuyor, Kendimi paranoyak hissediyorum, kimseyi görmek istemiyorum. Sınıfıma girdiğimde kendimi yalnız, ıssız, kopmuş ve kimsenin olmadığı, renksiz ,kahverengi bir yerde tek başınaymışım gibi hissediyorum.’’
‘’Sanki ölüyormuşum gibi hissediyorum. Çok ağır bir kendi kendime nefret etme duygusunun altında ezilmiş, kendimi çok güçsüz hissediyorum. Büyük bir çaresizlikle donanmış, çürümüş bir ağaç gibi hissediyorum içten içe. Ümitsiz ,güçsüz, tükenmiş hiçbir şey beceremem. Çok kötü bir şekilde yaralıyım, kendimi parçalanmış gibi hissediyorum. Kendi boşluğumdan korkuyorum, şurada bir zehir olsa içerdim.’’

ÖFKE

Hastanın kızgınlık ve öfkesinin yoğunluğu ve bu duyguların psikoterapi içinde ortaya çıkma oranı, depresyonunkiyle paralellik gösterir. Hasta ne kadar depresifleşirse o kadar kızgın hal gelir. Öfkenin içeriği, çok daha geneldir ve çoğu zaman güncel durumlara yansıtılır. Duygularıyla ilgili anıları geri geldikçe, öfkesi giderek daha çok annesiyle ilişkisi üzerine odaklanır. En sonunda, uçurumun kenarında, intihar eğilimli kederine paralel olarak, anneye yöneltilmiş düşmanca fanteziler ve dürtüler yatar. Bu şekilde öfke de paralel bir yerdedir ve psikoterapinin safhaları boyunca depresyonla iç içedir.

KORKU

Çaresiz olmaktan ve kaynakların kesilmesinden ölmekten ya da öldürülmekten korkma gibi ifade edilebilecek terk edilme korkusudur. Hastalar da bu korku ile ilgili ilk psikosomatik belirti şiddetli migren tarzı baş ağrıları, sindirim sistemindeki ülser gibi problemlerdi. Astım, kaynaklar kesildiği takdirde ölmekten korkmadır, peptik ülserde kaybolan kaynakların hasretini çekmek, Kendi başına bu panik, hem altta yatan depresyonu hem de öfkeyi saklayacak kadar klinik görünüme hükmedebilir.
Korkunun kapladığı alan ve şiddeti annenin terk etme tehdidini bir disiplin tekniği olarak ne dereceye kadar kullandığı ile ilgilidir.

ÖRNEK;

Terapilerde anneye var olan duygular o kadar kolay ortaya çıkmaz çünkü bu duygular hem çok geçmiş döneme ait olan hem de hissedilmesi oldukça rahatsız eden duygulardır. Bu duygulara görülen ve seansa getirilen rüyaların takibinde yakalamak mümkündür. Mesela borderline bir ergenin rüyasında gördüğü mafyanın kendisini kovalamasının çağrışımlar sonun da aslında annesine dair duyguları olabileceğine keşfin ardından şunları söyledi; ‘’ annemlere ilgili hislerimi engellemezsem depresifleşiyorum , kendimi küçük görüyorum ve herkesin benden nefret ettiğini düşünüp kendimden nefret ediyorum. Kimsenin beni sevmediğine dair gülünç kuruntularım var ve hatta sizin de benim ümitsiz bir vaka olduğuma düşündüğünüze ve benden hoşlanmadığınıza eminim. Bunları doğru olmadığını biliyorum ama başka türlü düşünmek elimden gelmiyor.
Zaman ilerledikçe hasta annesine olan öfkesini dile getirmeye başladı ama bundan önce şimdi bir panik duygusu yaşamaya başladı ve kendisinin öldürüldüğüne dair rüyalar getirmeye başladı. Bu duyguları konuşmak demek suçluluk hissi, ortaya çıkacak öfkeyle baş edememek, terk duygusunu yaşamak ve depresifleşmek demektir.
Bununla birlikte takip ettiğim yetişkin bir dörderline hastam ise annesinin kendisini sevmediğini, bu yüzden kendisini hayatındaki hiç kimsenin sevmeyeceğini söyledi am diğer yandan da sevmeyi kendi içimde kendime karşı başarabilirsem bunu hissetmeyeceğim dedi.

SUÇLULUK DUYGUSU

Annenin hastaya davranışlarının içe atılmasının bir sonucu olan bu suçluluk artık hastanın kendine olan davranışı haline gelir. Yani bir zamanlar başka anlama gelen ve hızını başka bir sebepten alan suçluluk ilk kökenini kaybetmiş ve başka bir gerekçeyle birleşmiştir. Anne, çocuğun kendisini ifade etmesini ve ayrılma-bireyleşme isteğini onaylamayıp geri çekmesiyle karşılık verdiği için, hasta da ayrılıp –bireyleşmek isteyen kendiliğinin-yani düşünceleri, dilekleri, hisleri ve hareketlerinin-o tarafının tamamı yüzünden suçluluk duymaya başlar. Bunun sonucu olarak suçluluk duygusundan kaçınmak için de hareketlerini bu yönde bastırır ve kronik bir yapışma ve talepte bulunma haline çekilir; ve bu şekilde kendi bağımsızlığını,’’ beşinci bir kol olarak sabote eder’’. Suçluluk duygusunun bu tarafı terapi içinde genelde , hastanın bireyleşme isteğiyle bu isteğin getirdiği suçluluk duygusu arasında yoğun bir intrapsişik bir çatışma gerçekleşip, anneyle yaşanan çevresel çelişki az çok çözüldükten sonra görülür.

PASİFLİK VE ÇARESİZLİK

Hasta kendisini ortaya koymaya yeltendiği zaman anne onayını geri çeker çünkü bu bireyleşmek adına kendini ortaya koymayı, çocuğunu kaybetmek için bir tehdit olarak görür. Bu yüzden hasta terk edilme korkusunu, kendini ortaya koyma kapasitesiyle bağdaştırır. Bu sorunla karşılaştığında, pasiflik ve çaresizlik duygularının altında boğulur çünkü ona uzmanlık, kendinden emin olma hissini verecek tek şey annesinin sevgisini kaybetme korkusu, terk edilme korkusunu da getirir.

Bununla ilgili olarak Borderline bir hasta geçimini annesinin verdiği paralarla sağlıyordu. Bu yüzden mesleğini de yapamıyor ve hayatını sadece annesiyle beraber yaşayarak geçiriyordu(tabi ki büyük bir anlaşmazlık ve kavga içinde).Seanslarda fark ettiği şey para kazanmak ekonomik bağımsızlığını sağlamasının bedeli annesinin yanından ayrılmaya denk geleceğini düşündüğü oldu. Daha sonra para kazanmasının annesinden ayrılmakla ilgili olmadığını fark etti. Ve ekledi para kazanırım ama bu evden ayrılmam gerekmez ve annemden para almam o da memnun olur böylece beni sever ve kaybetme tehdidi ortadan kalkar ve annem memnun olur demişti.

BOŞLUK VE HİÇLİK

Hiçlik algısı en iyi şekilde, uyuşukluk ya da en korkunç içsel boşluk olarak tanımlanır. Bu duygu, annenin hastayı boşlukta ve olumlu destekten mahrum bırakan olumsuz davranışlarının içe atılmasıyla ortaya çıkar.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Terk Edilme Hissi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fatih SÖNMEZ Fotoğraf
Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi79 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'in Yazıları
► Terk Edilme Korkusu Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
► Yalnızlık Hissi Psk.Dilara ZEYBEK
► Kusurluluk Hissi Elif HERGÜNER
► Yetersizlik Hissi Psk.Nihan DİKME
► Boşluk Hissi ve Acı Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
► Yinelenen Yorgunluk Hissi Psk.Dnş.Mehmet Zeki İLGAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Terk Edilme Hissi' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Arzu Dürtü Talep Nesne Temmuz 2023
► Emdr Nedir Şubat 2023
► Algının Kaygısı Ocak 2021
► Evlilik Terapisi Ağustos 2019
► İlışki Danışmanlıgı Ağustos 2019
◊ Evlilikte Kilitlenme Nisan 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:44
Top