2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İnternet Bağımlılığı
MAKALE #15516 © Yazan Psk.Nazan PARLAK | Yayın Ekim 2015 | 4,870 Okuyucu
Günümüzde tüm dünyayı saran internetin temeli, aslında ABD ile Rusya arasındaki rekabetten doğmuştur. Askeri üstünlük sağlamak amacıyla ordu için geliştirilen teknolojik ağlar, gittikçe farklı kurumlara ve nihayetinde evlere ve artık kullandığımız telefonlara kadar yayılmıştır.

Dünyada internet kullananların sayısı 2 milyar kişinin üzerinde olup, gençler arasında oldukça yaygındır. Tüm dünyadaki internet kullanıcılarının %45ini 25 yaş altı grup oluşturmakta olup, bilgisayar ve internet kullanım oranları en yüksek 16-24 yaş grubundadır. ( Sargın 2013)

Genel olarak; araştırmalar başlangıçta patolojik internet kullanımının daha ziyade teknolojiye daha hakim olan genç erkeklerde görüldüğünü ortaya koymuş olsa da, daha sonra yapılan çalışmalar aslında bir cinsiyet farklılığı olmadığını, hatta bu genç-erkek kullanıcı kalıbının dışına çıkan orta yaşlı ev kadınlarının ve emeklilerin de bulunduğunu göstermiştir. Ancak yine de en çok risk altında olan teknolojiye ulaşmaları kolay olan öğrenciler ve beyaz yakalı çalışanlardır.

Yaşamımıza 90’lardan sonra hızla giren bu alışkanlık ile ilgili araştırmalar halen sürmektedir. Bu güne kadar varılan sonuçlarda, bağımlılığın toplum içinde %10 civarında yaygın olduğu sonucuna varılmıştır.

“Patolojik olarak internet kullanımı” “ aşırı internet kullanımı” ya da “uygun olamayan internet kullanımı” genel olarak internetin aşırı kullanılması isteğinin önüne geçilememesi, internete bağlı olmadan geçirilen zamanın önemini yitirmesi, yoksun kalındığında aşırı sinirlilik hali ve saldırganlık olması, kişinin iş sosyal ve ailevi hayatının giderek bozulması olarak tanımlanabilmektedir.

Teknolojik bağımlılıklar, kimyasal olmayan davranışsal bağımlılıklar kapsamına girmekte olup, insan –makine etkileşimine dayanır. Teknolojik bağımlılıklar televizyon izleme gibi pasif bir bağımlılık şeklinde olabileceği gibi, bilgisayar oyunları oynama gibi aktif bir bağımlılık şeklinde de olabilir ve genellikle ilgili davranışın bağımlılık oluşturucu uyarıcı ve pekiştirici özellikleri vardır.

Günlük hayatımızla bu kadar iç içe geçmiş bu teknolojinin bağımlılığının tanımlanması ve teşhisi oldukça zorlaşmaktadır. Özellikle de akademik ya da iş amaçlı olarak interneti fazla miktarda kullanmak durumunda olanların bir kısmı aslında internet bağımlılığı belirtilerini gösterseler ve ölçütlerin hepsini karşılasalar bile kolaylıkla durumlarını “ ama bu benim işim” “ herkes kullanıyor” gibi sebepler öne sürerek inkar edebilirler ve belirtilerini maskeleyebilirler.

Bu nedenle, bağımlığı ölçmek için çeşitli testler geliştirilmiştir.
Peki bir kişiye “internet oyun bağımlısı “ diyebilmemiz için hangi kriterlerin olması gerekir? Şöyle ki aşağıda belirtilen özelliklerden 5 ya da daha fazlasına olumlu yanıt verildiğinde bağımlılıktan söz edebiliriz.
1- İnternet ile ilgili aşırı zihinsel uğraş. ( Sürekli olarak interneti düşünme, aktivitelerin hayalini kurma, internette yapılması planlanan bir sonraki etkinliği düşünme v.b)
2- İstenilen keyfi almak için giderek daha fazla oranda internet kullanma ihtiyacı duyma
3- İnternet kullanımını kontrol etme, azaltma ya da tamamen bırakmaya yönelik başarısız girişimlerin olması
4- İnternet kullanımının azaltılması ya da tamamen kesilmesi durumunda huzursuzluk, çökkünlük ya da kızgınlık hissedilmesi.
5- Başlangıçta planlanandan daha uzun süre internette kalma
6- İnterneti problemlerden kaçmak veya olumsuz duygulardan ( örneğin; çaresizlik, suçluluk, çökkünlük, kaygı) uzaklaşmak için kullanma.
7- İnternette ne kadar oyun oynadığı ile ilgili aile üyelerine, terapistlere ve diğerlerine yalan söyleme.
8- İnternette oyun oynama yüzünden önemli ilişkilerini, işini, eğitim ve kariyer fırsatlarını riske etme, tehlikeye atma.

Tüm bu sözü edilen özellikler tek başına düşünülmemelidir. Diğer bazı rahatsızlıklar da bu duruma eşlik edebilmektedir. Aslında çoğu durumda internetin aşırıya kaçan bazı davranışların doyumunun sağlandığı bir ortam olarak işlev gördüğü ifade edilmiştir. Dolayısıyla internet bağımlılığı hiçbir zaman tek başına değerlendirilmemektedir. Yukarıda da belirttiğim gibi özellikle gençler arasında yaygın olan bu bağımlılık karşısında ebeveynler uyanık olmalı ve kriterlere göre mutlaka bir uzman desteğine başvurmalıdırlar.

Ülkemiz için yeni olan bu sorun, Uzak Doğu ülkelerinde ve ABD’de çok daha yaygındır. Ancak, bizde de genç nüfusun fazla olması ve yeni gelişen bir ülke durumunda olması, internet kullanımının giderek yaygınlaşması, işsizlik ve internet kafelerin kontrolsüzce çoğalması nedeniyle bu yeni tanımlanan bozukluk için uygun bir zemin oluşturmaktadır.
Bağımlılık düzeyindeki internet kullanımı, yapılan araştırmalara göre üç önemli konuda bozulmaya neden olmaktadır

a) Ailevi sorunlar: Araştırmacılar, internet bağımlılarının yaklaşık olarak %53’ünün evlilik, sevgililik, ve ebeveyn- çocuk ilişkilerinin ciddi bir şekilde bozulduğunu belirtmiştir.
b) Akademik sorunlar: İnternet aslında ideal bir araştırma aracı olmasına rağmen, öğrencilerin çoğu zaman ilgisiz web sayfalarını gezdikleri, sanal oyunlar oynadıkları tespit edilmiştir.
c) İşle ilgili sorunlar: Çalışanların internet kullanımı, işverenlerin en önemli sorunlarından biridir. İnternetin yanlış kullanımı sürekli sorun çıkarmaktadır. İdareciler, internet bağımlısı olan çalışanlarına nasıl davranacaklarını bilmemekte ve bazen sadece uyarı cezası vermekte, olmadı işine tamamen son vermektedirler.

Aşırı internet kullanımının göstergeleri sadece oyunlar ve chat odaları değildir.İnternet bağımlılığının alt tiplerini de şöyle tanımlayabiliriz:
- Sanal seks bağımlılığı
- Sanal oyun bağımlılığı
- Sanal kumar bağımlılığı
- Sanal alışveriş ve borsa bağımlıları
- Sanal arkadaşlık bağımlılığı

Dünya üzerinde yaklaşık 900 milyon facebook kullanıcı olduğu tahmin edilmekte olup, bu kullanıcıların büyük çoğunluğunu gençler oluşturmaktadır. Facebook ve Twitter, insanların ihtiyaç duyduğu birçok bilgiye ulaşmalarına, eğlenceli ve hoşça vakit geçirmelerine ve sevdikleriyle eş zamanlı iletişimde bulunabilmelerine imkan tanıyan bir kitle iletişim aracı olmasına ve son yıllarda bireylerin yaşamlarının önemli bir parçası haline gelmiş olmasına rağmen, amaçsız ve aşırı kullanımdan kaynaklanan bir takım sorunlara ve bağımlılığa yol açabilmektedir. Çoğu zaman toplu taşıma araçlarında da bunu gündelik yaşamda gözlemlemek de mümkün olabilmektedir.

Bağımlılığın teşhis ve tedavisi için yapılacak işlerin başında her konuda olduğu gibi burada da anne-babaya öncelikli olarak çok görev düşmektedir. Çocuklardaki değişim ve gelişimi çok iyi gözlemlemelidirler. Arkadaş ilişkileri zayıf, fazla konuşmayan ve tüm zamanını internet başında geçiren çocukları için, “bu teknolojinin bir gereği şimdi heves ediyor da ondan hevesi geçer “ deyip sorunu görmezden gelmek, aslında durumun daha yerleşik hale gelmesine neden olacaktır. Böyle durumlarda bir uzman görüşü almaktan çekinmemek gerekir.

Özellikle internet bağımlılarında, eş zamanlı olarak başka rahatsızlıkların bulunabilme ihtimali da göz önünde bulundurulacak olursa, destek almak çok yararlı olacaktır. Bilişsel davranışçı tedavi metodlarıyla önemli ölçüde yol katedileceği kesindir. Kişinin uygun baş etme yollarını öğrenmesiyle daha fazla güçlenmesi sağlanacaktır. Eğer kişi uygun baş etme stratejileri geliştirebilirse, olumsuz olaylarla baş etmek için artık internete başvurmasına gerek kalmayacaktır. Tüm bunlar belli bir süreç ve program dahilinde yürütülmesi gereken durumlardır.

Kaynaklar:
TAMAM, Prof.Dr.Lut, Dürtüsellik-Dürtü Kontrol Bozuklukları, Kaknüs Yayınları
DSM-5 Tanı Ölçütleri, Hekimler Yayın Birliği
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İnternet Bağımlılığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Nazan PARLAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Nazan PARLAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Nazan PARLAK Fotoğraf
Psk.Nazan PARLAK
İstanbul
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi36 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Nazan PARLAK'ın Makaleleri
► İnternet Bağımlılığı Psk.Elif Tuğçe ÇOLAKOĞLU
► İnternet Bağımlılığı Psk.Nuray ŞAHİN
► İnternet Bağımlılığı Psk.Rabia BİNALİ
► İnternet Bağımlılığı Psk.Namık ACAR
► İnternet Bağımlılığı Psk.Saadet YAVUZBİLGE
► İnternet Bağımlılığı Psk.Sema KAHVECİ KAANOĞLU
► İnternet Bağımlılığı Psk.Dnş.Kemal TUNCER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'İnternet Bağımlılığı' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ergenlikte Cinsellik Mart 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:49
Top