Okula Uyum Süreci
MAKALE #15592 © Yazan Psk.Şenay DAYAN | Yayın Kasım 2015 | 3,154 Okuyucu
Okullarda eğitim ve öğretim başladı. Okulla ilk defa tanışan çocuklar kadar aileler de birtakım kaygılar yaşamaktadır. Aileler çocukların okula uyum sağlayıp sağlayamayacağına yönelik endişe duymaktadır. Öncelikle çocuklar büyük bir yapının içine girmektedirler. Günün büyük bir bölümünü kurallar çerçevesinde geçirecekleri bir yer. Bugüne kadar yaşamın merkezinde olan oyuncakları ile daha az vakit geçireceklerdir.
Çocuk bugüne kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayan aile ile birlikte vakit geçirmiştir. Tüm bunlar çerçevesinde çocuk kendine güven duymayabilir ve bulunduğu ortamı güvensiz olarak algılayabilir. Ayrıca çocuklar anne babası okuldan giderse bir daha gelmeyecek düşüncesine sahiptirler. Tüm bunlar çocukta endişe oluşturabilir. Ancak belli bir süre korku endişe gibi duygularının yaşanması normaldir.
Anneler babalar okulun ilk iki haftasında sınıflarda koridorlarda okul bahçesinde yer alan davetsiz misafirlerdir. Öğretmen ve arkadaşlıklar uyumu etkileyen faktörlerdir. Çocuk öğretmeni ile tanışır. Arkadaşları ile tanışır. İlişki geliştirmeye başlar. İlişkilerini geliştirdikçe uyum hızı artar. Neticesinde okula uyum sağlanır. Davetsiz misafirler ise bir bir azalır.
Ancak bazı çocuklar gerekli zaman geçmesine rağmen uyum sağlayamaz. Anne babası olmadığı durumlarda endişe kaygı düzeyi artar. Ağlamalar görülebilir. Bunların yanında karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı gibi bedensel (psikosomatik) yakınmalar görülebilir.
Uyum sağlayamama nedenleri arasında aile ilişkileri, öğretmen arkadaş ilişkileri ve ebeveyne olan bağımlılıklar olabilir.
Bebeklik sürecinde bakım veren kişi ile bebek arasındaki ilişki çocuğun bilişsel yapısını şekillendirmektedir. Ebeveynin çocuğun ihtiyaçlarını karşılama biçimi çocuğun kaygılı bağlanma biçimi geliştirmesine neden olabilir. Dolayısıyla çocuk annesinin eteğine yapışık olur ve yabancıyı reddeder. Yabancının olduğu yerde kaygı yaşar ve oradan uzaklaşmak ister. Sonucunda otuz yaşına gelen ve hala kendi tercihlerine güvenemeyen bireyler yetişir.
Aileler uyum sorunu yaşadığı takdirde okul rehberlik servisine başvurmalıdırlar. İlerleme kaydedilmediği durumlarda uzmandan yardım almalıdırlar.
Uyum sürecini kolaylaştırmak için aile ne yapmalıdır?
Çocuğu anlayışla karşılamalı, çocuğa empati yaparak yaklaşmalıyız. Çocuğun sorunu ciddiye alınmalıdır. Çocuk kendini değerli hissetmelidir.
Okul süreci hakkında bilgilendirmeliyiz. Okulda ne kadar kalacağına yönelik açıklamalar yapılmalıdır. Dolayısıyla annem babam beni bırakıp gidecek düşünceleri değişmiş olur.
Gideceği okul önceden ziyaret edilebilir. Sınıf gezdirilebilir.
Ebeveynler okul dönemlerine ait anılarını anlatabilir.
Kıyafetler, kırtasiye malzemeleri birlikte alınabilir. Seçim bazı noktalarda çocuğa bırakılabilir.
Çocuk kendi yaşamı ile ilgili kararları alınırken etkin rolde olmalıdır.Tüm bunlar çocukta özgüven duygusunu yeterlilik düşüncesini artırır ve uyum sürecini hızlandırır.
Çocuğunuz okula gidiyor ancak sınıfa girmek istemiyor mu?
Bu durumda çocuğunuz ile birlikte okula gidin. Sınıfa girmeyi tercih etmezse de her gün okula gelineceğini belirtin. sizler sandalyenizi alıp sınıfın dışında oturun. Çocuk her gün okula geldiği için bir süre sonra sınıfta neler yapıldığını merak edecektir. Çünkü bütün gün hiçbir şey yapmadan okulda olmanın eğlenceli olmadığını görecektir. Bir kaç gün sonra belki günde bir defa sınıfa girecek. sonra ki günlerde bir kaç ders sınıfa girer. Bir kaç hafta sonra ise okula uyum süreci oluşur.
Çocuklarda iki veya üç hafta uyum için normal bir süreçtir. Dolayısıyla ilk haftalarda tedirgin olmayın. bu süreçte biraz daha sabırlı olmanız gerekecektir.
Bir kaç hafta sonra çocuğunuzun derslere girdiğini göreceksiniz.
Çocuk bugüne kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayan aile ile birlikte vakit geçirmiştir. Tüm bunlar çerçevesinde çocuk kendine güven duymayabilir ve bulunduğu ortamı güvensiz olarak algılayabilir. Ayrıca çocuklar anne babası okuldan giderse bir daha gelmeyecek düşüncesine sahiptirler. Tüm bunlar çocukta endişe oluşturabilir. Ancak belli bir süre korku endişe gibi duygularının yaşanması normaldir.
Anneler babalar okulun ilk iki haftasında sınıflarda koridorlarda okul bahçesinde yer alan davetsiz misafirlerdir. Öğretmen ve arkadaşlıklar uyumu etkileyen faktörlerdir. Çocuk öğretmeni ile tanışır. Arkadaşları ile tanışır. İlişki geliştirmeye başlar. İlişkilerini geliştirdikçe uyum hızı artar. Neticesinde okula uyum sağlanır. Davetsiz misafirler ise bir bir azalır.
Ancak bazı çocuklar gerekli zaman geçmesine rağmen uyum sağlayamaz. Anne babası olmadığı durumlarda endişe kaygı düzeyi artar. Ağlamalar görülebilir. Bunların yanında karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı gibi bedensel (psikosomatik) yakınmalar görülebilir.
Uyum sağlayamama nedenleri arasında aile ilişkileri, öğretmen arkadaş ilişkileri ve ebeveyne olan bağımlılıklar olabilir.
Bebeklik sürecinde bakım veren kişi ile bebek arasındaki ilişki çocuğun bilişsel yapısını şekillendirmektedir. Ebeveynin çocuğun ihtiyaçlarını karşılama biçimi çocuğun kaygılı bağlanma biçimi geliştirmesine neden olabilir. Dolayısıyla çocuk annesinin eteğine yapışık olur ve yabancıyı reddeder. Yabancının olduğu yerde kaygı yaşar ve oradan uzaklaşmak ister. Sonucunda otuz yaşına gelen ve hala kendi tercihlerine güvenemeyen bireyler yetişir.
Aileler uyum sorunu yaşadığı takdirde okul rehberlik servisine başvurmalıdırlar. İlerleme kaydedilmediği durumlarda uzmandan yardım almalıdırlar.
Uyum sürecini kolaylaştırmak için aile ne yapmalıdır?
Çocuğu anlayışla karşılamalı, çocuğa empati yaparak yaklaşmalıyız. Çocuğun sorunu ciddiye alınmalıdır. Çocuk kendini değerli hissetmelidir.
Okul süreci hakkında bilgilendirmeliyiz. Okulda ne kadar kalacağına yönelik açıklamalar yapılmalıdır. Dolayısıyla annem babam beni bırakıp gidecek düşünceleri değişmiş olur.
Gideceği okul önceden ziyaret edilebilir. Sınıf gezdirilebilir.
Ebeveynler okul dönemlerine ait anılarını anlatabilir.
Kıyafetler, kırtasiye malzemeleri birlikte alınabilir. Seçim bazı noktalarda çocuğa bırakılabilir.
Çocuk kendi yaşamı ile ilgili kararları alınırken etkin rolde olmalıdır.Tüm bunlar çocukta özgüven duygusunu yeterlilik düşüncesini artırır ve uyum sürecini hızlandırır.
Çocuğunuz okula gidiyor ancak sınıfa girmek istemiyor mu?
Bu durumda çocuğunuz ile birlikte okula gidin. Sınıfa girmeyi tercih etmezse de her gün okula gelineceğini belirtin. sizler sandalyenizi alıp sınıfın dışında oturun. Çocuk her gün okula geldiği için bir süre sonra sınıfta neler yapıldığını merak edecektir. Çünkü bütün gün hiçbir şey yapmadan okulda olmanın eğlenceli olmadığını görecektir. Bir kaç gün sonra belki günde bir defa sınıfa girecek. sonra ki günlerde bir kaç ders sınıfa girer. Bir kaç hafta sonra ise okula uyum süreci oluşur.
Çocuklarda iki veya üç hafta uyum için normal bir süreçtir. Dolayısıyla ilk haftalarda tedirgin olmayın. bu süreçte biraz daha sabırlı olmanız gerekecektir.
Bir kaç hafta sonra çocuğunuzun derslere girdiğini göreceksiniz.
|
Yazan
Psk.Şenay DAYAN
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Okula Uyum Süreci" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Şenay DAYAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Şenay DAYAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
