2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evlilikte Eşler Arasındaki Dayanışma
MAKALE #15796 © Yazan Psk.Namık ACAR | Yayın Kasım 2015 | 4,971 Okuyucu
Evlilik kadın-erkek arasında tamamlayıcı iş birliği kurduran ve o tamamlayıcı iş birliği sayesinde yürüyen bir yaşam ortaklığıdır.Bu nedenle evliliklerde iletişim ve sağlıklı bir dayanışma büyük önem arzetmektedir.çünkü bir insanın hayatında ona en yakın olan insan eşidir,öyle olmalıdır.Bu yakınlık ise tardir edersiniz ki öncelikle sağlıklı iletişimle ve karşılıklı dayanışma ile kurulabilir.

Sağlıklı bir iletişim için öncelikle nezaket kurallarına uymak önemlidir.Bu anlamda çiftlerin birbirlerinin özenle dinlemesi,sözlerini kesmemesi,ön yragısız ve anlama odaklı iletişime girmesi önemlidir.Ve zaten dayanışmanın ilk kurulması gereken nokta da eşler arasındaki sağlıklı iletişimi oluşturmak için olmalıdır.Çünkü bir ilişkinin sağlıklı yönetilmesi için o ilişkiyi yaşayan insanlar arasında sağlıklı bir iletişimin olması zorunludur.Bunun için iyi dinleyici olmak,sabırsız davranmamak,düzgün konuşamk,suçlayıcı yaklaşımlara çabuk meyletmemek ve nezaket kurallarına uymak önemli bir alt yapı sağlayacaktır.Kadınlar da erkekler de yaşamı birlikte yürütecekleri ve yönetecekleri eşleriyle evlendiklerinde birinci önceliklerinin aralarında sağlıklı bir iletişimi oturtmak olduğunu bilmelidir.çünkü diğer tüm paylaşımlar bu iletişimin doğruluğu ve sağlıklılığı ile doğru orantılı gelişecektir.

Bir diğer önemli dayanışma alanı yeni evlilikte her iki tarafında yaşayacağı bekarlıktan evlilik yaşamına geçiş ve alışma döneminde çiftlerin birbirlerine esnek ve anlayışlı davranmasıdır.Çünkü yıllarca bekar yaşam algısıyla yaşamış bir insanın akşamdan sabah evlilik tipi yaşam biçimine alışması beklenemez.Bunun için elbette makul bir zamana ihtiyaç olacaktır.Evlilikte birlikte aslında kadınlar köken ailelerindeki annelerinin fonksiyonlarını,erkekler ise babalarının fonksiyonlarını üstlanmişlerdir.Artık kendileri bir aile sahibi olmuştur ve o ailede kadının kadınca,erkeğin erkekçe sorumlulukları olacaktır.Evlilik yaşamının çarkı da ancak her iki cinsiyet de sorumluluklarını doğru bir şekilde yerine getirdiğinde doğru dönecektir.

Şu bilinmelidir ki evlilik rahat etmek için girilecek bir yaşam biçimi değildir.Önce insana ev erkeği,ev kadını,eş daha sonra ise anne ve baba olarak sorumluluk yükleyecektir.Bu nedenle evliliğin işlevsel bir ilişki olduğu,heyecanlarla ve romantizmle dizayn edilemeyeceği öncelikle bilinmelidir.Herkes evlilikle birlikte kendi cinsel kimliğine uygun roller ve sorumluluklar üstlenecektir.Doğrusu bunun kaçışı da yoktur.Bu nedenle evlilik kararlarında duyguların önemli olduğu bir gerçektir ama sadece duygular üzerinden karar verilmemesi de bir gerekliliktir.Sevgi önemlidir ama sevginin nasıl bir ilişkide yaşayabileceği,yaşanabileceği mutlaka düşünülmelidir.Kadın veya erkek eşlerden birisi evlilik yaşamına doğru katkı vermediğinde en yüksek aşkla da evlenilse bir duygusal çöküntünün yaşanması kaçınılmaz hale gelir.Bu nedenle eş seçiminde sorumluluk üstlenmeye yatkınlık ve bu yönde olgunlaşmışlık mutlaka aranmalıdır.

Eşlerin evliliklerinde bir diğer önemli dayanışma alanı başta köken aileler olmak üzere dış etkenler noktasında mutabık hareket edebilmeleridir.Çünkü ülkemiz ve kültürümüzde karı-koca dışındaki şahıslar yüzünden oluşmuş ve karı-kocanın ilişkisine olumsuz yansımış bir dizi evlilik sorunu vardır ve eşler dışındaki şahıslar nedeniyle eşlerin birbirlerine düşmeleri,evlilik huzurlarının bozulması oldukça üzücüdür.Bir psikolog,bir evlilik terapisti olarak mesleki yaşamda da bu tarz evlilik sorunlarına maalesef çok fazla rastlıyor ve üzülüyoruz.Aslında kadın ve erkeğin evlenir iken odak noktası köken aileleri veya akrabaları mutlu etmek değildir,olmamalıdır.Öyle ki bazen köken aile ve akraba ilişkileri üzerinden eşini değerlendiren bey ve hanımlara rastlıyoruz.Bir kere evlilik anne,baba,kardeş ve akraba mutlu etmek amacıyla değil,kendisi mutlu olmak amacıyla kurulan bir ilişkidir.Eşten memnuniyet de öncelikle başkaları ile nasıl bir iletişim içerisinde olduğuyla ilgili değil,eşler arasındaki paylaşımın kalitesiyle ortaya çıkmalıdır.Eğer bir eş kendi eşi ile birlikte bir sürü insanı memenun etme sorumluluğuyla evlilikte yol almak zorunda bırakılırsa o evliliğin çabuk yorulacağı açıktır.Bu nedenle evlilik yaşamın merkezinde sadece çiftin kendisinin olduğu bilinmeli ve o çekirdeğe başkaları asla ortak veya gündem haline getirilmemelidir.Ayrıca şu da bilinmeli ki anneye,babaya ve kardeşe yönelik sorumluluklar eşlerin değil fertlerin sorumluluğudur.Bu anlamda kadın kendi köken ailesine erkek de kendi köken ailesine karşı sorumludur.Bu sorumluluğa aslında eşler ortak değildir.Sadece gönüllülük esasıyla gelin ve damatların bu sorumluluklara ortak olabilmesi mümkündür.Zorlama yoluyla böyle bir ihsan istemek aslında hukuka da inanca da aykırıdır.Kaldı ki ülkemizde gençlerin çoğunlukla iyi niyetli olduğunu,büyüklerini incitmek istemediğini görüyoruz.Eğer bir aileye bir insan gelin veya damat olarak girmişse o aileye ısısnılması biraz da aile büyüklerinin olgunluğu ve anlayışıyla sağlanacaktır.Tabiatıyla köken ailelerle ilişkilerde bir sorun olduğunda hemen eşin suçlanması çok büyük bir adaletsizlik ve ön yargının göstergesi olabilir.Çünkü çok insanımızda maalesef kendi ailesine toz kondurmama duyarlılığına rastlıyoruz.Bu anlamda adil olunması,eşin ezik veya küçük düşürülmemesi,hemencecik suçlanmaması fevkalade önemlidir.Zaten kimse kimseye kimseyi zorla sevdiremez.Bir ilişkide eğer bir şekilde sevgi oluşmamışsa hiç bunu zorlamamak ve olduğu gibi kabul etmek en doğru davranış olacaktır.Eşlerimizden köken ailelerimizi sevmeyi bekleyemeyiz.Çünkü sevgi onların arasındaki ilişkide doğal akışıyla oluşması gereken bir duygudur.Ama eşlerimizden köken ailelerimize ve akrabalarımıza saygı bekleme hakkımız vardır.Bunu da eş olan bir insan eşinin içinde yetiştiği aile olması münasebetiyle göstermelidir zaten.Ama çiftler bilsinler ki evliliklerde köken ailelerle ilgili yaşanana sorunlarda gençlerden çok aile büyükleri hata yapmaktadır.Bunun da sebei kendi gençliklerinde muhatap oldukları geleneksel ve anlayışsız köken aile ilişkileri ve aile büyükleridir.Dolayısıyla çiftlerin ailelerinin dolduruşuna gelerek birbirlerini anlamadan dinlemeden hatta bazı ön yargılarla suçlamaya kalkışmamalarında gerçek anlamda karı-koca olmayı başarabilmeleri açısından büyük fayda vardır.

Bir diğer önemli dayanışma alanı özel hayatta ve cinselliktedir.Çünkü cinsel uyum tek taraflı kurulamaz.Bu uyumun sağlanması için kadının da erkeğin de özen göstermesi zorunludur.Evlilik bizim kültürümüzde meşru cinsellik,meşru üreme ve kadın erkek arasında tamamlayıcı iş birliği kurma amacıyla yapılır.Dolyısıyla üreme de cinsel yolla olduğundan evliliğin üç amacından ikisi cinsellikle alakalıdır.Zaten mesleki pratikte de diğer konularda çok iyi anlaşamasalar da cinsel uyumu güçlü olan çiftlerin evliliklerinin yürüdüğünü,bir çok konuda çok iyi anlaşsalar da cinsel uyumu olmayan evliliklerin zamanla çöktüğünü gözlemliyoruz.Bu nedenle çiftler bilmeli ki evliliğin lokomotifi cinsel uyumdur.Bu konuda eşlerin birbirlerinin taleplerini dikkate alması,vücut temizliğine dikkat etmesi,cinsel konularda bilinçli olması ve makul bir sebei yoksa eşinin ilişki talebini geri çevirmemesi önemlidir.Aslında evlilikteki cinsel yaşamın sürükleyici gücü kadın olmalı,erkek de eşinin ona doğru attığı adımlara karşılık vermelidir.Çünkü estetik ve cazibe kadındadır.Bu nedenle evlilik ilişkilerinde kadının hazırlanması,kendisini eşine güzel sunması ve sıcaklığı fevkalade önemlidir.Erkeğin ise kendisine yönelen eşi görmezden gelmemesi kendisine doğru atılan adımlara karşılık vermesi tamamlayıcı olacaktır.Bu konuda özellikle evliliğin yeni olduğu alışma döneminde çiftlerin birbirlerine anlayışlı davranmaları,zaman tanımaları hatta bazen yol göstermeleri önemlidir.
Eşler arasındaki dayanışmanın bir diğer önemli mecrası sosyal hayattır.Kadınlar da erkekler de toplum içerisinde eşleri tarafından bozulmaktan hoşlanmazlar.Bir çiftin elbette her konuda aynı düşünmesi beklenemez.Zaten uyum için her konuda aynı düşünmeye de ihtiyaç yoktur.Nerede ne yapılacağını,nasıl davranılacağını bilmek yeterlidir.Sosyal yaşamda eşlerin etraflarına çatışır bir görünüm sergilememeleri için önerdiğimiz yöntem "ilk adımı atanı takip etme" yönetemidir.yani eşlerden birisi bir şey demiş veya bir adım atmışsa diğer eşin mantığına uymasa da toplum içerisinde eşiyle uyumlu davranması,kendisine yanlış gelen tarafla ilgili uyarıyı eve saklamasıdır.Bu yöntem kullanıldığında eşlerin toplum içinde ayrışması ve tartışması büyük oranda engellenebilmektedir.Bu o evliliğe aynı zamanda toplumsal bir saygı ve güvenin sağlanmasında da etkili olmaktadır.

Eşler arasındaki bir diğer önemli dayanışma alanı tamamlayıcı iş birliği başlığında ele aldığımız ve bir çok alt başlığı da olan bir husustadır.Eşlerin önce imkanlarıyla doğru orantılı hareket etmesi,birbirlerini zorlamaması,beklentilerini zamana yaymayı bilmesi önemlidir.Çünkü yok var olabilir,var yok olabilir.Her tarafı sigortalanmış bir hayatta yaşamıyoruz.Bu nedenle bir eşin attığı bir adımın veya bir talebinin diğer eşi zor duruma sokmaması eşler arasındaki anlayışın oturması açısından oldukça önemlidir.Zaten aslında tüketim üzerinden değil,paylaşım kalitesi üzerinden mutluluk aranmaldır.
Çiftlere tavsiyemiz şudur ki evliliklerin can simidi karşılıklı işletilen sorun çözme becerisidir.Bunun için esneklik,makulluk ve anlayış ön gerekliliktir.Sorunsuz bir yaşam da evlilikte olmaz.Önemli olan sorun olması değil,sorunların biriktirilmeden karşılıklı katkılarla çözümlenebilinmesi ve aşılmasıdır.Çiftler önce kendi aralarında var olan sorunları karşılıklı gayretle çözmeye yönelmeli bu yetrli gelmiyorsa yine sorunlarını biriktirmemeli ve evlilik terapisti bir psikolgtan yardım almaldır.Sevgiyle...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evlilikte Eşler Arasındaki Dayanışma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Namık ACAR Fotoğraf
Psk.Namık ACAR
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Namık ACAR'ın Makaleleri
► Evlilikte Eşler Arası Uyum Psk.Namık ACAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Evlilikte Eşler Arasındaki Dayanışma' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilik Bilinci Şubat 2024
► Psikolojik Sağlamlık Ocak 2024
► Kötümserlik Sendromu ÇOK OKUNUYOR Eylül 2022
► İlişki Yorgunluğu Ağustos 2022
► İlişkilerde Uyum Sağlayıcı Esneklik ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Evlilik Öncesi Desteği ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Çözüm Odaklı Olma Şubat 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:09
Top