2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Panik Atak ve Psikanalitik Bakış
MAKALE #15860 © Yazan Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT | Yayın Aralık 2015 | 5,695 Okuyucu
PANİK ATAK NEDİR?

Panik atak, adını Yunan mitolojisinde kırlarda perilerin ve insanların aniden karşısına çıkarak onları korkutan “Pan” adlı tanrıdan alır. Yarı insan, yarı keçi görünümlü bu tanrıya, komik görüntüsü ve yaptıklarıyla diğer tüm tanrıları eğlendirdiği için “tüm” anlamına gelen “pan” adı verilmiştir. Aniden ortaya çıkması ve çıkardığı gürültüyle karşısındakilere ani, yoğun kaygı ve korku yaşatan bu tanrının adından Yunancada “panik” anlamına gelen “panikos” kelimesi türetilmiştir.
Panik atak tipik olarak, ortamda bu duyguları ve tepkileri ortaya çıkaracak ‘gerçek’ tehlikeler yokken yoğun bir korku, endişe ve kötü bir şeyler olacağı beklentisi ile ani olarak başlar ve kısa sürede en yüksek düzeyine ulaşır. Panik atağı sırasında soluk alma güçlüğü, boğulma hissi, baş dönmesi, baygınlık hissi, çarpıntı, kalp atım sayısında artma, titreme, bulantı, karında rahatsızlık hissi, uyuşma, karıncalanma hissi, sıcak basması, ürperme, göğüs ağrısı gibi bedensel belirtiler ortaya çıkar. Bedensel belirtilerin yanı sıra tabloya sıklıkla ölüm korkusu, delirme ya da kontrolü kaybetme korkusu gibi bilişsel belirtiler eklenir. Ayrıca, anksiyetenin yoğunluğuna bağlı olarak kişi, kendini ya da çevresini değişmiş ve gerçek dışı olarak algılayabilir. Panik atağı geçiren kişiler, bir felaket ile karşı karşıya olduğu duygusu içindedirler. Kalp atım sayısında artma, çarpıntı, göğüs ağrısı gibi yakınmaları nedeniyle sıklıkla kalp krizi geçirdiklerini, ölebileceklerini düşünürler. Panik atağı genellikle on-on beş dakika içinde yatışmakla birlikte, daha uzun da sürebilir. Hastalığın gidişi sırasında panik ataklarının sıklık ve şiddeti değişkenlik gösterir (Tükel,2009).
Yapılan çeşitli araştırmalara göre panik bozukluğun yaşam boyu prevelansının %1,5-2,5 arasında olduğu, panik atağın yaşam boyu prevelansının ise (tanı ölçütleri değişmekle birlikte) bir çok ülkede %7 ile %9 arasında olduğu bulunmuştur (Lepine, Pelissolo, 1999). Bu konuda bir de bilimsel araştırmalara giremeyecek bir ölçü olan ‘kişinin yaşadığı deneyimi nasıl anlamlandırdığı’ önemli bir konudur. Herhangi bir kişi yaşadığı yoğun panik duygularını içinde bulunduğu deneyimin ‘normal’i olarak değerlendirip yaşadıklarını panik atak olarak değerlendirmeyebilecekken, bir diğer kişi benzer bir tabloyu panik atak olarak görebilir.

PANİK ATAK İÇİN DSM-5 KRİTERLERİ

Aşağıdaki belirtilerden dördünün (ya da daha fazlasının) birden başladığı ve birkaç dakika içinde en yüksek düzeyine ulaştığı, ayrı bir yoğun korku ya da rahatsızlık duyma döneminin olması:
Not: Sakinlik ya da stres evrelerinde ani dalgalanmalar görülebilir.
1. çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında artma olması
2. terleme
3. titreme ya da sarsılma
4. nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma duyumları
5. soluğun kesilmesi
6. göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi
7. bulantı ya da karın ağrısı
8. baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
9. derealizasyon (gerçekdışılık duyguları) ya da depersonalizasyon (benliğinden ayrılmış olma hissiyatı)
10. kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
11. ölüm korkusu
12. parezteziler (uyuşma ya da karıncalanma duyumları)
13. üşüme, ürperme ya da ateş basmaları
Not: Kültüre özgü semptomlar (Kulak çınlaması, boyun ve baş ağrısı, kontrol edilemeyen ağlama ve çığlık atmalar) görülebilir. Bunlar tanı konması için gerekli dört kriter içinde sayılmaz.

Panik Bozukluk, Ruhsal Hastalıkların Tanısal ve İstatistiksel Başvuru Kitabı’ nın bir önceki versiyonunda (DSM-IV-TR) “agorafobi” ile birlikte ele alınıp değerlendirilmekteydi. Agorafobinin mevcut olup olmamasına göre iki farklı tanı olarak yer alıyordu: 1) Agorafobi olmadan panik bozukluk 2) Agorafobi ile birlikte panik bozukluk. Amerikan Psikiyatri Birliği DSM-5‘ te bu görüşünden vazgeçmiş, agorafobi ve panik bozukluğu iki farklı hastalık olarak ele almıştır. Buna neden olarak iki hastalığın da yakın ilişki içinde görülseler de birbirlerinden bağımsız olarak yaşanmalarının da çok yaygın olarak ortaya çıkmasıdır.

DSM-5 te yer alan bilgiler ışığında, bir kişinin panik atak yaşaması onun panik bozukluk tanısı alması için yeterli bir kriter değildir. Panik atak, herhangi bir ansiyete bozukluğunda ve diğer mental bozukluklarda (depresif bozukluk, post-travmatik stres bozukluğu, madde kullanım bozukluğu vs.) ve bazı tıbbi rahatsızlık durumlarında ( kalp, solunum, vestibüler, mide vb.) görülebilir. Ve bunlar tanısal olarak “panik ataklı depresif bozukluk”, “panik ataklı post-travmatik bozukluk” şeklinde spesifik olarak kodlanılır.
Panik Bozukluk tanısı ise, en az bir panik atağı takip eden aşağıdaki kriterlerden birinin ya da ikisinin de bir ay (yada daha fazla) süre boyunca görülmesi ile konulur:
1. panik atak veya onun sonuçlarına ek olarak yaşanan kalıcı endişeler (kontrolü kaybediyorum, kalp krizi geçiriyorum, çıldırıyorum vb.)
2. panik ataklarla bağlantılı olarak davranışlarda anlamlı derecede uyumsuz değişiklikler olması (davranışlar panik ataktan kaçınma hedefi ile organize edilir, sınavlardan kaçınma ya da tanıdık olmayan durumlardan kaçınma gibi vb.)
Ek olarak, tüm bu rahatsızlıkların, herhangi bir madde kullanımına bağlı psikolojik etkiye (madde kötüye kullanımı ya da kullanılan bir ilaç) ya da herhangi bir tıbbi duruma (hipertiroidizm, kalp rahatsızlıkları vb.) dayandırılamayacak olması gerekir. Ayrıca rahatsızlığın başka bir mental problem ile daha iyi açıklanamaması gerekir (örneğin “sosyal fobi” ye bağlı olarak sosyal durumlarda ortaya çıkan rahatsızlıklar; “özgül fobiler”le alakalı spesifik nesne ve durumlara karşı hissedilen aşırı rahatsızlıklar; “obsesisif-kompulsif bozukluk”a bağlı olarak obsesyonlara verilen psikolojik karşılıklar; “post-travmatik stres bozukluğu”na bağlı olarak travmatik olayı anımsatan hatırlatıcılara verilen psikolojik karşılıklar; “ayrılık anksiyetesi bozukluğu” na bağlı olarak bağlanma nesnesinin yokluğuna verilen psikolojik karşılıklar).


PANİK ATAK VE PSİKANALİZ

Panik atak, bütün diğer DSM tanıları gibi, psikanalitik kuramda bir tanı olarak yer almaz. Psikanaliz, psikopatoloji anlamında bireyin ruhsal gelişim düzeyi (nevrotik, sınır, psikotik) üzerinden durumlara ve şeylere yaklaşım tarzını ve ele alış şeklini araştırır. Panik atak klinik tablosunu da bireyin kaygıyı ele alış, yaşayış şeklinin o bireyin hikâyesinde nasıl bir yeri olduğunu araştırarak, anlam kazandırır.
Tükel (2002) ‘ in aktardığına göre anksiyete (kaygı), 1869'da Beard tarafından tanımlanmış olan nevrasteni içinde ikinci derecede bir belirti olarak yer alırken, yıllar içinde çeşitli yazarların nevrasteniyi farklı sendromlara bölümleme çabalarıyla ön plana çıkmaya başlamıştır (Nemiah 1985). 1894 yılında Freud, "anksiyete nevrozu" adı altında nevrasteniden farklı bir sendrom tanımlamış ve anksiyeteye birinci derecede bir belirti olarak bu sendrom içinde yer vermiştir (Freud 1894). Böylece, o tarihe kadar nevrasteni içinde bir belirti olarak yer almış olan anksiyete, Freud'la birlikte, diğer belirtilerin etrafında toplandığı psikolojik bir klinik tablo olarak tanımlanmaya başlanmıştır. Ayrıca, Freud'un anksiyete nevrozunun bir özelliği olarak dikkati çektiği anksiyete ataklarının, günümüzde panik atağı tanımında yer verilen özelliklerin birçoğunu içerdiği de belirtilmektedir.
Basit bir anlatımla, kabul edilmesi, hazmedilmesi zor duygu, düşünce ve dürtüler (ruhsal malzemeler) nedeniyle tamamlanamamış çocukluk çağı problemleri bilinçdışına bastırılmaya çalışılır. Bu ruhsal malzemelerin bastırılmaya çalışılması, ortaya konma/yaşanma ihtiyacı ile bir çatışma meydana getirir. Kısacası bilinçdışı çatışmalar olarak adlandırabileceğimiz bu durum kişi de anksiyeteye neden olur. Özellikle bireyin çağrışımsal anlamda bastırılmaya çalışılan bu biliçdışı çatışma ile benzerlik kurduğu “şeyler” (ortamlar, nesneler, insanlar, durumlar...) bireyde çatışmanın şiddetine paralel olarak, benzer şiddette anksiyete uyandırır. Bastırma ne kadar başarılı olursa kişi yaşadığı anksiyete ile onun ruhsal nedenleri arasındaki bağdan o kadar uzaklaşır. Yani kişi yaşadığı anksiyeteye o an için bir anlam veremediğinden bunu kendi kendine durduk yere gelip giden bir rahatsızlık olarak algılar. Bu, kişinin kendi üzerindeki kontrol duygusunu sekteye uğratır. Kişinin ruhsal yapısı da bu çatışmaları nasıl yaşayacağında (panik atak şeklinde mi yaşayacak? Yoksa diğer ansiyete bozuklukları şeklinde mi? Duygudurum bozuklukları şeklinde mi? Dürtü kontrol bozuklukları, Psikosomatik bozukluklar, Cinsel işlev bozuklukları, Yeme bozuklukları vs. şeklinde mi?) belirleyici rol oynar. Psikanaliz tüm bu sıkıntılardan yola çıkarak, bunlara neden olan biliçdışı çatışmaya, çatışmaya neden olan bastırılmaya çalışılan kabul edilmesi, hazmedilmesi zor ruhsal malzemeye ulaşmayı hedefler. Böylece sıkıntıya neden olan bu duygu, düşünce ve dürtüleri yeniden ele alıp, gözden geçirip, yeniden anlamlandırma ve yaşamak için yeni yollar keşfetme fırsatı yakalamamızı sağlar.

American Psychiatric Association (2013): Diagnostic ans Statistical Manual of Mental Desorders, Fifth Edition (DSM-5), Arlington, VA, American Psychiatric Publishing.
Freud S (1894) On the grounds of detaching a particular syndrome from neurasthenia under the description "anxiety neurosis". The Standart Edition of the Complete Psycological Works of Sigmund Freud, 3. Cilt, London, Hogarth Press, 1960.
Lepine JP, Pelissolo A. (1999) Epidemiology, comorbidity and genetics of panic disorder. In: Nutt DJ, Ballenger JC, Lepine JP; eds. Panic Disorder: Clinical Diagnosis, Management and Mechanisms. London: Martin Dunitz.
Nemiah JC (1985) Anxiety states (anxiety neuroses). Comprensive Text Book of Psychiatry /IV, 1. Cilt, Baltimore, Williams and Wilkins.
Tükel R. (2009): Panik Hastasına Yaklaşım: Klinik Görünüm, Ayırıcı Tanı ve Tedavi İlkeleri, Klinik Gelişim Dergisi, Cilt:22, No:4, İstanbul
Tükel R. (2002): Panik Bozukluğu, Klinik Psikiyatri Dergisi, Ek:3, s:5-13, İstanbul
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Panik Atak ve Psikanalitik Bakış" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Vahap TAŞKENT Fotoğraf
Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi21 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Vahap TAŞKENT'in Makaleleri
► Panik Atak; Bütüncül Bir Bakış Psk.Necdet DÖNMEZ
► Depresyon ve Psikanalitik Bakış Psk.Vahap TAŞKENT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Panik Atak ve Psikanalitik Bakış' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Neden Psikanaliz? Nisan 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:33
Top