Gizli Şeker, Metabolik Sendrom ve Zayıflama
KİLOLU KİŞİLERDE GİZLİ ŞEKER RİSKİ
Şeker Hastalığının Gelişim Evreleri
Kilolu bir kişide şeker hastalığı 4 aşamada adım adım gelişir. Aşağıda verilen bu aşamaları her kişi fark edemez ve kan şekeri yükselince şeker hastası olduğunu anlar.
Bu aşamalar aşağıda verilmiştir:
- Reaktif hipoglisemi (Kan şekeri düşüklüğü) evresi
- Dönem: Açlık kan şekerinde bozukluk:
- Dönem: Tokluk kan şekerinde yükselme:
- Aşikar Şeker Hastalığı:
Aşırı Kilo Şeker Hastalığı Yapar:
Aşırı kilolu kişilerde Tip2 diabetes mellitus dediğimiz erişkin tipi şeker hastalığı oluşma riski normal kilolu kişilere göre 4 kat daha fazladır. Tip 2 diabetli hastaların %60-90’ı fazla kiloludır. Orta derecede fazla kilolu kişilerde normal kilolu kişilere göre şeker hastalığı görülme riski 30-40 kat daha fazladır.
Fazla kilolu kişilerde şeker hastalığı gelişimine neden olan 3 esas neden şunlardır:
1) kandaki insülin hormonunun yüksekliği ve etki gösterememesi,
2) kanda yağların fazla olması
3) yağ hücrelerinden şeker hastalığı yapan bazı hormonların fazla salgılanması neden olmaktadır.
Fazla kilolu kişilerde kan şekerini yükselten dört neden vardır. Bunlar:
1-Pankreasdan insülin salgısının azalması
2-Karaciğerden glukoz (şeker) üretiminin artması
3- Kan dolaşımında yağların artması
4-Kan şekerinin kas ve yağ dokusu tarafından hücre içine alınamamasıdır
Fazla kilolu olmanın şeker hastalığı oluşturması şu etkenlere bağlıdır:
1-Fazla kilolu olmanın derecesi: Fazla kilolulık derecesi arttıkça şeker hastalığına yakalanma riski artar.
2-Fazla kilolu olmanın süresi: Fazla kilolulık süresi uzadıkça şeker hastası olma olasılığı artar.
3-Vücut ağırlığının hızla artması: Birden hızla kilo alma şeker hastalığının ortaya çıkmasını kolaylaştırır.
4-Yağların vücutta biriktiği yer: Yağların mide ve iç organların etrafında toplandığı erkek tipi fazla kilolulık, şeker hastalığı yönünden daha büyük risk taşır ve bu tip fazla kilolular şeker hastalığına daha kolay yakalanırlar.
Fazla kilolu Kişiler Şeker Hastalığından Nasıl Korunur?
Fazla kilolu kişiler şeker hastalığı gelişimi önlemek için şu önlemleri almalıdırlar:
1-İdeal kiloya kadar zayıflamak.
2- Gİ diyeti uygulamak:: Lifli sebze ve meyveyi fazla, unlu ve şekerli gıdaları az tüketmek, doymuş yağ yerine doymamış yağ yemek,
3-Egzersiz yapmak: Her gün en az 30 dakika yürüyüş yapmak
Tip 2 Diyabet Oluşumunda Beslenmenin Yeri
Yavaş sindirilen liften zengin besinlerin bizi şeker hastalığından koruması mümkündür. Lifli yani posalı gıdalarla beslenen kişilerde tip 2 diyabet gelişme sıklığı azdır. Harvard Tıp Fakültesinden Prof. Willet’in yaptığı 30 yıllık bir beslenme ve hastalık ilişkisi çalışmasında tahıllı liflerden fakir ve glisemik yükleri yüksek besinlerle beslenen kişilerde tip 2 diyabet riskinin arttığı saptanmıştır. Tam tahıl yiyenlerde rafine yani işlenmiş tahıl yiyenlere göre şeker hastalığı daha az görülür. Bu yüzden beyaz ekmek yerine tam buğday unundan yapılmış ekmek yemek çok büyük önem taşır.
Sebze ve meyve ile daha çok beslenmek, baklagilleri ve tam tahılları daha fazla tüketmek bizişeker hastalığından korumaktadır.
İnsülin hormonu sıvı yağ tüketenlerde daha iyi çalışmaktadır. Bu nedenle margarin gibi katı yağlar yenmemelidir. Omega –3 alımı şeker hastalığını önlemektedir. Omega 3 alımını artırmak için balık tüketimini artırmak gerekir.
Gizli Şeker veya Pre-Diabet
Açlık kan şekerinin 100 ile 126 mg/dl arasında olmasına ‘’Açlık Kan şekeri Bozukluğu’’ adı verilirken, kan şekerinin yükleme testi sırasında (75 gram glukozla yapılan şeker yükleme testinde) 2. saattte 140 ile 199 mg/dl arasında çıkmasına ise '‘ Şeker tolerans bozukluğu’’ veya ‘’Gizli Şeker’’ adı verilir. İşte hem açlık kan şekeri bozukluğuna hem de glukoz tolerans bozukluğuna ‘’Pre-Diabet’’ adı verilir. ‘’Pre’’ sözcüğü latince ‘’ön’’ anlamına gelmektedir. Diğer bir deyimle şeker hastalığının ön devresi demektir. Bu kişilerde düşük glisemik indekse dayalı beslenme ile (Gİ diyeti ile) hastalık geriletilebilir veya ortaya çıkması geciktirilir.
Metabolik Sendrom
Kalp ve damar hastalıklarına neden olan hipertansiyon, fazla kilolulık, şeker Hastalığı ve kan yağlarında yükseklik gibi hastalıkların aynı kişide birarada görülmesine metabolik sendrom veya metabolik travma denir. Bu duruma ‘insülin rezistans sendromu’ adı da verilir.
Metabolik sendrom’un başlıca özelliği veya başlatıcı özelliği vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ miktarı artınca kanda insülin düzeyi artmakta ve sonunda insülin yüksekliğine bağlı olarak şeker hastalığı, kan yağlarında yükselme, tansiyon yükselmesi ve fazla kilolulık aynı kişide ortaya çıkmaktadır.
Metabolik sendromlu hastalarda karaciğer yağlanması, kanda ürik asit yüksekliği, kadınlarda polikistik over sendromu ve erkeklerde prostat büyümesi de sık görülmektedir.
Bir kişide metabolik sendrom var diyebilmek için, o kişide aşağıda sıralanan bozuklukların bir arada bulunması gerekir:
· Erkek tipi fazla kilolulık (yağların karında birikmesi): Erkeklerde bel çevresinin 102 cm’den fazla olması, kadınlarda 88 cm’den fazla olması
· Kanda trigliserit denen yağın 150 mg/dl den fazla olması
· HDL kolesterol denen iyi kolesterolün erkeklerde kanda 40 mg/dl, kadınlarda ise 50 mg/dl’den az olması
· Tansiyon yüksekliği (Hipertansiyon) bulunması: Büyük tansiyonun 13, küçük tansiyonun 8.5’ dan fazla olması
· Açlık kan şekerinin 100 mg/dl’ den fazla olması
Son zamanlarda metabolik sendromlu hasta sayısında giderek büyük bir artış görülmektedir. ABD’de metabolik sendromlu hasta sayısı, orta yaşlardaki kişilerde %20-30’u hatta son zamanlarda %40’ı bulmuştur. Ülkemizde de % 30 civarındadır.
Metabolik sendrom yaşam süresini kısaltan çok önemli bir sağlık sorunudur.
Sabah yorgunluğunuz varsa, gece uykudan kalkıp tatlı bir şeyler yemek istiyorsanız veya öğle yemeği sonrası yorgunluk ve halsizlik oluyorsa insülin direnci olabilir. İnsülin direnci kalıtımsal olabildiği gibi öğün atlamak, hareketsizlik, şekerli ve unlu gıdaları fazla yemek ve fazla kilolulık nedeniyle de oluşur.
Metabolik sendrom’dan korunmak ve kandaki insülin düzeyini azaltmak için düşük glisemik indeksli karbonhiratları yemek yani Gİ diyeti uygulamak gerekir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Gizli Şeker, Metabolik Sendrom ve Zayıflama" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Metin ÖZATA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
gizli şeker, insülin direnci, zayıflama, diyabet, acıkma, tatlı isteği, şeker hastalığı, yüksek şeker, kan şekeri, metabolik sendrom, kan şekeri düşüklüğü, kan şekeri yüksekliği, reaktif hipoglisemi, hipoglisemi, tip2 diabetes mellitus, tip 2 diabet, prediyabet, açlık kan şekeri bozukluğu, metabolik travma
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.