2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aile ve Evlilik Terapisi Üzerine
MAKALE #16160 © Yazan Psk.Akın ÖZGÜN | Yayın Ocak 2016 | 3,569 Okuyucu
Son yıllarda evlilik terapisine başvuran çiftlerin sayısı sürekli artmaktadır. Terapiye başvurular; ilişkinin kopma noktasına geldiği çiftler veya ilişkinin artık anlam ifade etmediği hatta zorladığı kadınlar tarafından yapılmaktadır. "Evliliğimizde sorun var", "İlişkimizde problem var" diye başvuranların yanında, asıl sorunu örterek; depresyon, psikosomatik şikayetler, ve fobik reaksiyonlarla terapiste başvuranlara da sıklıkla rastlanmaktadır. Bazı çiftlerin terapiste başvurma amaçları; ilişkilerini, evliliklerini kurtarmaktır. Hem terapi ortamı, hem de terapist evliliğin bitmesine ya da devam etmesine karar veremez.
Terapi ortamı; İletişimi açık ve net hale sokan, üçüncü bir kişinin (terapist) yardımıyla karşılıklı anlaşılabilir konuşmayı öğreten, kişinin olaylara tek yön olan bakış açısını zenginleştiren, kendinin farkındalığını sağlayan bir ortamdır. Bu ortamdan yeteri derecede faydalanabilmek yinede çiftlerin kendilerine bağlıdır.
Terapinin amacı iletişimi sağlıklı hale getirmektir. Bir ilişkinin sağlıklı şekilde devam etmesi, çiftlerin uzlaşmazlıklarını çözebilme yeteneğine ve isteğine bağlıdır. Çiftler arasında ilişkinin sorun haline geldiği durumlarda şu cümleler sıklıkla kullanılmaya başlamıştır artık.
"Beni sen hiç anlamıyorsun."
"Ben kendimi sana anlatamıyorum."
"Sen önceden böyle değildin, çok değiştin."
"Sen hep böylesin."
"Hiç değişmeyeceksin"
"Artık senin bu kadar duyarsız olmana dayanamıyorum"
Çiftlerde ortaya çıkan sorunlar, aslında problem diye görülmeye başladığı zamandan daha önce den de vardır. Fakat yaşam döngüsünün çeşitli devrelerinde(evlilik, çocukların doğumu, çocukların okulu, eşlerin iş-meslek rolleri, geleceği yapılandırma)çiftler belirli amaçlar üzerine odaklaşırlar.
Böylece ilişkinin yürümesini engelleyen "şeyleri" göremez ya da görse de farketmemeye; farketse de bir süre sonra bunun değişeceğine kendini inandırmaya çalışır. Fakat bu yaşam döngüsü içinde ani ve büyük değişimler, zorlanmalar, kayıplar ve bu döngünün oturtulmasıyla, kişiler o ana kadar belki de hiç yapmadıkları, yada bazen düşündüğü hatta bazen deneyime geçirdiği "kendinin farkındalığı" üzerine yoğunlaşmaya başlar. Ben neyim? ne oluyor? ne istiyorum gibi kendine yönelik sorular sormaya başlar. Farkına varmaktan kaçındığı "şeyler" üzerine gidip onları araştırmaya, çözümlemeye çalışır. İlişkinin bileşenleri olan üçlü; kominikasyon-güç-duygu o anda gerçek sorunlar olarak görülmeye başlanır. İlişkide o ana kadar çıkıp da baş edilen sorunlar bir anda üstesinden gelinemez bir hal almaya başlar.
Çatışmalar, aşağılamalar, tehditler. ve "sen" çatışması ortaya çıkar.
İlişkinin tanımını yapacak olursak;özel belirli bir bağlamda kişiler arasında oluşan duygu ve düşünce, davranışlarda şekillenen bir mesaj iletimi, daha da ötesi arzu, istek ve ihtiyaçların cevap bulmasına yönelik bir alışveriştir. İlişkinin olması için iki kişinin olması ne kadar olmazsa olmaz bir kuralsa, ilişkide hangi kontekstin geçerli olduğu konusunda o kadar önemlidir. İlişkinin şekillendirilmesi; belirli bir durum, ortam dahilinde olmalıdır. Eşlerden birinin sevgisini ifade etme şekli diğerinde sevgi değil de öfke, kızgınlık şeklinde algılanabilir. İlişkide önemli olan bir noktada "burada ve şimdi"dir.
Kişiler arası ilişkilerde, kişilerin çevrelerindeki üçüncü ve dördüncü kişiler (anne, kayınvalide, baba, arkadaş) tarafından ilişkiye yandan müdahale yapılacağı gibi, bir profesyonel (terapist) tarafından da terapötik müdahaleler yapılabilir. Gerçek yaşamda ilişkilerde belirlemeler, tanımlamalar ve yorumlar olduğu müddetçe, müdahaleler her zaman bir şekilde vardır. Fakat bir problem yaşandığında:kişilerin "eylem kapıları yapılanmış" olması veya "sonu gelmeyen oyunlar"söz konusu olduğunda, sistemin dışından bir kişinin müdahalesine gereksinim vardır. Çünkü sistemin devam etmesi için, sistemin kurallarının değişmesi gerekmektedir. Sistemi değiştirmek, o sistem içindeyken olası değildir. Ancak dışarıdan birisi(terapist)sisteme ihtiyacı olanı verebilir "Kuralların değişmesi"
"Yeniden çerçeveleme" çift-aile terapisinde en temel müdahale tekniklerinden biridir.
Böylece danışanın olaylara ait olan şemasını değiştirerek(farklı bakış açısı sunarak)daha fazla seçenek sahibi olmasını ve duygularının daha az ayağına dolaşmasını sağlamaktır.

Örnek1:
Kadın"Eşim benim bu durumuma karşı o kadar duyarsız ki"
Terapist "Belkide eşiniz bu şekilde kendini acıdan koruyor olabilir.
"Erkek "Aslında eşimin bu sorunu karşısında kendimi çaresiz hissediyorum, çok üzülüyorum, ne yapacağımı bilemiyorum.

Örnek2:
Erkek:"Eşim sürekli zırzır ağlar, onun tartışma anında ağlaması beni daha da kırıyor, bağırıp, çağırıp kapıyı vurup gidiyorum.
Terapist:"Eşiniz dile getiremediği duygularını, acısını ancak ağlayarak ifade etmeye çalışıyor.
Çelişkinin iyisi-kötüsü yoktur, gerçeği vardır. İlişkide rahatsızlığın olması, rahatsızlık veren olgunun ortadan kalkmasıyla düzelmiyor. Çünkü asıl olan ilişkidir. Yardım isteği ile başvuran çiftlerden biri "ben boşanmak istemiyorum veya ben boşanmak istiyorum" isteğiyle geldiğinde, ilk müdahalemiz ;boşanmak için ilişkinin düzelmesinin gerektiği çünkü burada sorunun, ilişkinin aslı olduğunu söylemektir. Sorunlu ilişkilerde boşanmak;ağızdan kolayca çıkan basit bir çözüm olarak gelse de gerçeğe yakınlaştıkça, uzaklaşılan ve alınması zor bir karar haline gelmektedir. Çiftlerde, terapide kullanılan ilk önerilerden biri;ilişkinin bir süre askıya alınmasıdır(askı modeli). 15 gün süre ile asla yüz yüze görüşme yapılmaması, telefonla konuşulmaması, ayrı yerlerde yaşama ve bu sürede varlıklarından bile haberdar olunmaması önerildiğinde, buna "boşanmak en iyi çözüm "diye yaklaşan çiftlerde dahi ilk tepki reddetme olabilmektedir.
Çift terapisine başvuranların çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve bir kısım eşlerin terapiye sıcak bakmadıkları göz ardı edilmeyecek bir gerçektir. Terapiye her iki tarafında katılması sonuç almayı kolaylaştırdığı gibi terapi süresini de kısaltır. Fakat çok önemli olan bir gerçekte, ilişkide mağdur olan bireyin; (çoğunluğu kadın) tek başına yapacağı terapi yolculuğunda hem ilişki adına hem de kendi adına çok yol kat edebileceğidir.
İLİŞKİ BİR ALIŞVERİŞTİR VE BUNDA ŞİMDİ ÖNEMLİDİR.

AİLE TERAPİSİ

Aile üyeleri arasında karşılıklı etkileşim ve ailede yaşanan değişiklikler bireylerin her birinin ruh sağlığına ve sosyal uyumuna etki eder. Bozulan uyumu yeniden sağlamada aile terapilerinden yararlanıyoruz

İki durumda aile terapisi kullanıyoruz:

- Aile üyelerinden birinin ruh sağlığında problem olduğunda,
- Aile üyeleri arasındaki ilişkide bir problem olduğunda

Örnek verecek olursak; cinsel uyum bozukluğu veya evlilik sorunları olan ailelerde ile terapisinden oldukça yaralı sonuçlar almaktayız.
Bunun yanı sıra ailedeki bireylerden birinin herhangi bir psikolojik ya da psikiyatrik sorunu olduğunda, örneğin madde bağımlılığı olan yetişkinlerin tedavisinde, kişiyle yapılan bireysel görüşmelere ek olarak aile terapisinden de yardımcı teknik olarak faydalanıyoruz.
Çocuk ve gençlerde görülen problemlerin çoğu ya aile içi ilişkilerden kaynaklanmaktadır ya da ailenin uygun yaklaşımıyla daha hızlı çözülebilmektedir. Bu nedenle çocuk ve gençlerde görülen problemlerin çözümünde bireysel terapiler yanında aile terapilerinden de yararlanıyoruz.
Bunun dışında günlük yaşamın akışı içerisinde sağlıklı ailelerde de zaman zaman iniş çıkışlar yaşanabilmekte, bazen gündelik yaşam sorunları yanlış ele alındığı için çıkmaza girip çözümlenemez hale gelebilmektedir. Örnek verecek olursak; hafta sonunun nasıl geçirileceği, kimin akrabası veya arkadaşıyla ne sıklıkta görüşüleceği, paranın ne kadar ya da nereye harcanacağı, çocuğun hangi okula gideceği, hangi üniversiteyi tercih edeceği vb. problemler hemen her ailenin karşılaştığı şu ya da bu şekilde çözümlediği problemlerdir. Ne var ki bazen bu tür güçlükler yanlış ele alındıkları için içinden çıkılmaz bir hale gelebilmekte ilişki ve iletişim problemine dönüşebilmektedir. Bu tür problem durumlarıyla da kişiler aile terapilerine baş vurabiliyorlar.

Aile terapisinde karşılaştığımız güçlükler:

Aile terapilerinde bazen aile üyelerinden biri veya her biri yaşanan problemden sorumlu tutulacağı endişesiyle gelir. Halbuki terapist hakem ya da hakim değildir. Terapi süreci içerisinde aile üyeleri kendilerinin eleştirilmediğini, yargılanmadığını veya kontrol edilmediklerini gördüklerinde rahatlıyor ve çalışmaya daha olumlu bir şekilde katılıyorlar.Bazen de aile üyelerinden birinin “insan sorunlarını kendisi çözmeli” gibi bir düşünceyle gelmeyi tümüyle reddettiği oluyor. Gerçekte terapist ne tür değişiklikler yapılmasına karar verecek kişi değildir. Aile üyeleri içinde bulundukları şartları en iyi kendileri bilirler, bu sebeple karşılaştıkları problemleri nasıl çözeceklerine de en iyi kendileri karar verebilirler. Terapistin görevi, aile üyelerinin bulundukları şartlar içinde yapılabilecek değişiklikleri objektif bir şekilde görmelerini sağlamak ve takip edecekleri yolu belirlemelerine yardımcı olmaktır.
Aile terapisinde amaç; aile içi çatışmaları ve psikolojik problemleri önlemek için aile üyelerinin birbirlerini daha iyi anlaması sağlamak, iletişim çatışmalarını önlemek ve problem çözme becerileri geliştirmelerine yardımcı olmaktır.

Son Söz/ Dikkat:

Aile içinde yaşanan bir problemi çözmek için denediğiniz bütün yöntemler işe yaramadıysa, ısrarla işe yaramayan bu çözümleri sürdürmemelisiniz. Denediğiniz yöntemleri gözden geçirerek en azından neyin işe yaramadığını, neyi yapmamanız gerektiğini görebilirsiniz. Ne yapılacağına karar verilemediği durumlarda ise problemin daha da büyümesini beklemeden yardım almak en iyisidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aile ve Evlilik Terapisi Üzerine" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Akın ÖZGÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Akın ÖZGÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Akın ÖZGÜN'ün Makaleleri
► Aile ve Evlilik Terapisi Psk.Cüneyt KAYA
► Aile ve Evlilik Terapisi Dr.Mehmet TEKNECİ
► Evlilik-Çift ve Aile Terapisi Psk.Tuğba DEMİRÖZ
► Aile-Evlilik Terapisi Nedir? Psk.Ebru ÖZKARDAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Aile ve Evlilik Terapisi Üzerine' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aşk Üzerine... Ocak 2016
► Disleksi Üzerine… Mart 2014
► Tükenmişlik Üzerine Mart 2014
► Vajinismus Üzerine… Mart 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:59
Top