2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ekmek ve Tuz
MAKALE #16314 © Yazan Dyt.Hülya ÖZEL | Yayın Mart 2016 | 5,293 Okuyucu
8000 YIL ÖNCESİNE UZANAN BİR YOLCULUK : EKMEK

Tahıllar Türk toplumunun temel besin grubudur. Buğday, pirinç, mısır, çavdar ve yulaf gibi tahıl taneleri ve bu tanelerden yapılan un, bulgur, yarma, gevrek ve benzeri ürünler bu grup içinde yer alır. Buğday en çok ekmek olarak tüketilir. Yurdumuzda genellikle, ekmek, yufka ve bazlama adları ile üç tip ekmek kullanılır.

Ekmekçilik tarihi 8 bin yıl öncesinden ; insanların hububatı taşlar arasında kırıp ufaladığı, sonra da bunlara su katıp elde ettiği hamuru yassı bir kaya üzerine yayarak ateşte pişirdiği günlere kadar uzanır. Mısırlılar ekmekçilikten keyif alırdı. Zamanla birçok toplulukta, pişirilen ekmeğin çeşidine göre Fırıncı Loncaları kurulmaya başladı.İlk olarak İngilizler tarafından kurulan Ekmek Mahkemeleri yüzyıllar boyunca ekmeğin gramaj ve fiyatını tespit etti.

Yakın geçmişte, ekmek katkı maddelerinin bulunması, daha kaliteli hububat yetiştirilmesi, öğütme tekniklerinin ilerlemesi kadar ekmek pişirmede kullanılan araçların giderek geliştiril- mesiyle de birlikte hamuru daha iyi fermente etmek, ekmeği daha düzgün pişirmek mümkün olabilmiştir.

EKMEK VE TAHIL ÜRÜNLERİ NEDEN ÖNEMLİ?

Tahıl ve tahıl ürünleri vitaminler, mineraller, karbonhid ratlar (nişasta, lif) ve diğer besin ögelerini içermeleri nedeniyle sağlık açısından önemli besinlerdir. Tahıllar, protein de içerir. Örneğin ekmeklik buğday % 12 protein içerir. Bu proteinin kalitesi düşük olmakla birlikte kurubaklagiller ya da et, süt, yumurta gibi besinlerle bir arada tüketildiklerinde protein kalitesi arttırılabilir. Tahıllar, ayrıca bir miktar yağ da içerirler. Tahıl tanelerinin yağı E vitamininden zengindir. Tahıllarda A vitamini aktivitesi gösteren ögelerle, C vitamini hemen hemen yoktur. Tahıllar B12 dışındaki B grubu vitaminlerinden zengin, özellikle B1 vitaminin (tiamin) en iyi kaynağıdır. Bu vitaminler çoğunluklu tahıl tanelerinin kabuk ve özünde bulunur.

Temelde ekmeğin vücuda 2 faydası var: Birincisi tüketildiğinde kan şekerini dengelemesi, (özellikle kepekli,tam tahıllı ve çavdar ekmeği) ikincisi ise vücudun enerji ihtiyacını karşıla- ması ve enerji metabolizmasını düzenleyecek , sinir sistemi açısından gerekli vitaminleri (B grubu vitaminleri ) içeriyor olması.

GÜNDE NE MİKTAR EKMEK TÜKETMELİYİZ ?

Besin tüketim araştırmalarına göre , ülkemizde günde ortalama 200 - 500 gm. arasında ekmek kullanılmaktadır. Ancak ekmek tüketimi kişinin cinsiyet, yaş ve aktivite durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Sağlıklı bir kişi günde 6 – 8 dilim ekmek tüketebilir.

Ekmek bir tahıl grubu yiyecektir. Diğer tahıllarla değişiklik yapılarak tüketilebilir. Örneğin bir dilim ekmek yerine öğününüzde 2-3 yemek kaşığına karşılık gelecek pilav özellikle daha sağlıklı olan bulgur pilavı, makarna tüketebilirsiniz. Ekmek veya pilav yemek istemezseniz, bir kase çorba içebilirsiniz. Veya bir avuç leblebi yiyebilirsiniz.

EKMEK TAMAMEN YASAKLANABİLİR Mİ?

Zayıflama programlarımızda dahi ekmeği tamamen yasakladığımız kişiler kesinlikle yok. Fakat bazı sindirim sistemi hastalıkları yaşayan hastalar var ki onlardan biri de çölyaklı hastalar, bu hastalarda buğdayda bulunan gluten o kişinin sindirim sistemini olumsuz etkilediği için buğday içeren hiçbir besini tüketmemesi gerekiyor. Alternatifi olan glutensiz unla yapılmış pirinç veya mısır ekmeklerini tercih etmeliler. Özellikle kronik hastalığı olanlara da (kalp,tansiyon,diabet, kabızlık ) daha fazla posaya ihtiyaç duyacakları için beyaz ekmek yerine tam buğday ,kepekli ekmek ve çavdar ekmeği tüketmelerini öneriyoruz.

DİYABET VE HİPOGLİSEMİ RAHATSIZLIĞINDA EKMEK KISITLANIYOR MU?

Kesinlikle tamamen tüketmemek doğru değil. Bu hastalıklarda kana hızlı karışan kan şekeri yani basit karbonhidratları (şeker, çikolata,helva, pasta) beslenmeden uzaklaştırmak gerekiyor. Bu hastalıklarda kişi enerji ihtiyacını kompleks karbonhidratlardan sağlamalıdır ki onlardan biri de ekmektir. Bunun için ekmeğin beyaz olanını değil kan şekerini daha yavaş yükselten tam buğday veya çavdar tarzı ekmekleri tercih etmeleri gerekiyor.

TUZ … AZI KARAR ,ÇOĞU ZARAR

Tuzun tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eskilere dayanmakta. M.Ö. 6000 yıl önce Çin’de paylaşılamadığı için tuz yüzünden savaşıldığı biliniyor. Hindistan’ı bağımsızlığına kavuşturan pasif direnişin başlangıcı haksız tuz vergisine dayanıyor. Hatta dünyada ‘’tuz şehri ‘’ olarak anılan bir kenttir Salzburg…

Vücudumuzdaki tuz dengesini ayarlayan en önemli organ böbreklerimizdir. Tuz yüzde 40 sodyum, geriye kalan miktarda klorürden oluşur. Tuz, vücudumuzdaki suyun dengesine (alınmasına, atılmasına ve vücut içindeki dağılımına) katkıda bulunur. Kan basıncının belirli düzeylerde tutulmasını sağlar ve elektriki özellikleri ile de değişik organların görev yapmasında hayati rol oynar. Kaslarımızın kasılması, beynimizdeki hücrelerin birbirleriyle haberleşebilmesi, kalbimizin atması için tuz şart. Tuzsuz kalırsak, tansiyonumuz düşer, önce baş ağrısı, halsizlik sonra baş dönmesi, bulantı ve koma gelir. Hatta çocukluk döneminde büyüme gelişme için tuz tüketimi ayrı bir öneme sahiptir.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
FAZLA TUZ TÜKETİYORUZ !!!
Vücudumuzun günlük tuz ihtiyacı ortalama 6 gram tuzla karşılanır. 2008 ‘de yapılan ‘’ Türk toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışmasına’’ göre günlük tüketim miktarı 18 gram olarak belirlendi.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Önerilen miktarın üzerindeki tuz tüketimi, böbrek hastalıkları , hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, kemik erimesi (osteoporoz), ödem, mide kanseri , obezite gibi hastalıklara sebep olmaktadır.

GIDALAR ÜZERİNDE YAZILAN ETİKET OKUMA ALIŞKANLIĞINI KAZANMALIYIZ …

Son yıllarda ülkemizde de hazır yemek ve bileşik besin maddelerinin üstünde içinde ne kadar tuz olduğunu bildiren etiketler var. Bunlarda sodyum miktarı genellikle 100 gram besinde kaç gram sodyum olduğu şeklinde belirtilir. Bu sodyum miktarını 2.5’ la çarparsanız kaç gram tuza tekabül ettiği ortaya çıkar. Tüm gün 3-6 gram arasında tuz alımı sağlıklı bir yaşam için yeterlidir. Günlük alınan tuz miktarını azaltmak için ekmeği tuzsuz, yemeği normal tuzlu olarak tüketebileceğimiz gibi, ekmeği tuzlu, yemeği tuzsuz olarak ta tüketebiliriz.

Zeytin, salamura besinler, turşu , konserveler, tuzlanmış balık , kabuklu deniz ürünleri, peynir, şarküteri ürünleri (salam, sucuk, sosis ) et suyu tabletleri, karbonat ,kabartma tozu,Soya sosu, ketçaplar, hardal , fast food, hazır soslar sodyum açısından zengin besinlerdir. Sebze ve meyveler genel olarak tuz içeriği düşük besinlerdir.

Yemek yediğimiz her yerde tuz miktarını akılda tutmak sağlıklı yaşam için atılacak adımların başında gelmektedir. Masada tuzluk bulundurmamak , onun yerine karabiber veya baharat kavanozlarını koymak uygun bir davranış olacaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ekmek ve Tuz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Hülya ÖZEL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Hülya ÖZEL'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Hülya ÖZEL'in Makaleleri
► Ekmek Yemeli Miyiz? Dyt.Nurten ÇETİN
► Ekmek Tüketimi Kilo Aldırıyor mu? Dyt.Nildem KIZILASLAN
► Ekşi Mayalı Ekmek - Düz Bir Karın ÇOK OKUNUYOR Dyt.Reyhan ERİŞEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Ekmek ve Tuz' başlığıyla benzeşen toplam 7 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:30
Top