Fast Food Bağımlılığı
1) Bazı gıdaların neredeyse bağımlısı olduk. Öncelikle bazı gıdalar bağımlılık yapma özelliğine sahip midir?
Hayvanlar ve insanlar üzerine yapılan bazı deneylerde görülmüş ki uyuşturucu maddelerin etkisiyle tetiklenen bağımlılık özellikle çok lezzetli gıdalar ile de tetikleniyor. Obezitenin giderek yaygınlaştığı ve kanserden sonra en sık görülen hastalık durumuna geldiği günümüzde gıdalar bağımlılık yapma özelliğine sahiptir. Özellikle içerisinde şeker, yağ ve tuz bulunan lezzetli gıdalar bağımlılık ilaçları gibi beyin kimyasallarını tetikleyerek dopamin üretimini arttırır. Bu gıdaları yediğinizde beyninizde artan dopamin seviyesi nedeniyle aslında ödül vermiş gibi görünebilir ve bu gıdaları tekrar tüketmek isteyebilirsiniz. Bu duygu aç değilken bile yeme ihtiyacınızın ortaya çıkmasına ve doyma kavramınızın ortadan kalkmasına neden olabilir. Şeker, çikolata, cips, pizza, patates kızartması gibi işlenmiş gıdalar beyinde ödül merkezini etkileyerek bağımlılık yapar ve bu yiyeceklerin glisemik indeksleri yüksektir ve kan şekerini en hızlı yükselten yiyeceklerdir. Besinlerin bağımlılık yapıcı etkisi bir de gıda katkı maddeleri ile ilişkilendirilebilir. Gıdaları korumak için kullanılan her maddenin belli bir düzeyden sonra insan sağlığına olumsuz etkisi vardır. Bu gıda katkı maddelerinden en çok dikkat çekeni ise MSG (monosodyum glutamat). MSG’nin en belirgin özelliği besinlerin tadını daha albenili hale getirerek daha fazla tüketme isteği uyandırması. Bunu da tat almamızı sağlayan bezlerin salgısını arttırarak yapıyor. MSG ülkemizde hazır köfte harçları, et suyu tabletleri, hazır çorbalar, cips, kraker, salam, sosis, hamburger gibi her şeyin içine konulabiliyor iken yasal olarak ise sadece tereyağı, şeker ve balın içine konulabiliyor.
2) Cola, cips, konsantre ürünler zararlı mıdır?
Kola gibi kafein, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve karbondioksit birleşimden oluşan gazlı içeceklerde adeta tüm bağımlılık yapan maddeler bir aradadır. İçeriğindeki ve şeker direkt kana karışarak kan şekerinin ani yükselmesine sebep oluyor, sonrasında kan şekerinin hızlı düşüşüne sebep olarak kişiyi halsiz bırakıyor . İçeriğindeki bağımlılık yapıcı maddelerle yeme isteğini kontrol altına almayı zorlaştıran hormonal değişikliklere yol açıyor ve tekrar tekrar tüketme isteğine yol açıyor. Ayrıca obezite, diyabet, diş çürümesi, kemik erimesi gibi sağlık sorunlarına da yol açmaktadır.
Yüksek oranda tuz ve yağ içerdiği için sağlığa çok zararlı olan cips zevk merkezi hipotalamusu uyararak kişide gitgide daha fazla yeme isteği uyandırır. Patates ve mısırın kızarması ile yağ oranının artması yüksek kalori ihtiva etmesine sebep olurken, kızartma işlemiyle trans yağ asitleri oluşmaktadır. Trans yağlar ise diyabet, koroner kalp hastalığı ve obeziteye neden olmaktadır. Ayrıca araştırmalara göre trans yağlar kısırlık, karaciğer bozukları, kanser, alzheimer gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
Bilim adamları son yaptıkları araştırmalarda hazır paket halinde satılan meyve sularında bol katkı maddesi, früktoz ve kimyasallar olduğunu açıkladı. Küçük bir şişeden yüksek miktarda şeker almak kan şekerini çok hızlı yükseltir ve pankreası, böbrekleri yorar. Konsantre meyve suları yerine meyvenin kendisini tüketmek kan şekeri dengemiz ve aldığımız kalori açısından daha yararlı olacaktır. Meyvenin kendisini tüketerek günlük aldığımız lif miktarını arttırabilir, böylece de kolon ve kalp-damar sağlığımız için iyi bir adım atmış oluruz.
3) Belki iş yoğunluğundan olsa gerek ev yemekleri dışında insanlar genellikle fast food ürünlerine yöneldi. Ne tür zararları var bu besinlerin?
Fast food’un biyolojik etkilerini ölçen bilim adamları, bu tür gıdaların yeme isteğini kontrol altına almayı zorlaştıran hormonal değişikliklere yol açtığını keşfetti. Bilim adamlarına göre cips, gazlı içecek, burger ve şeker gibi abur cuburlara yönelik alışkanlık, tıpkı uyuşturucuların yarattığı gibi bir bağımlılık yüzünden ortaya çıkabiliyor. Üzerinde dumanı tüten, kızarmış patatesiyle, soslarıyla ve kolasıyla servis edilen bir hamburgere bu kadar kolay ulaşabiliyorken fast food ürünlere hayır demek de zorlaşıyor. Marketler abur- cubur ürünlerle dolup taşıyor. Ortak özelliği yüksek oranda doymuş yağ, rafine şeker, sodyum ve trans yağ içeren bu ürünler, kalori açısından zengin ve posa (lif) açısından fakir. Bu yönüyle de bireylerin kan şekeri dengesini olumsuz etkiliyor. Lif açısından fakir besinleri tükettiğimiz zaman doygunluk hissi kısa sürüyor ve daha fazla açlık ataklarına sebep oluyor. İçeriğindeki doymuş yağ asitleri ve trans yağlar ile kalp-damar sağlığını da olumsuz etikiliyor. Tuz içeriği yönünden de zengin olan bu besinlerin fazla tüketimi tansiyon ile ilgili sıkıntıları da ortaya çıkarmaktadır.
4) Okul kantinlerinde cola yasaklanmıştı diye hatırlıyorum. Hala bu uygulama devam ediyor mu ya da denetlenebiliyor mu? Diğer gıdalara da yasak getirilebilir mi?
Örgün ve yaygın eğitim gören bireylerin sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmalarına katkı sağlamak, olabilecek gıda zehirlenmeleri, bulaşıcı hastalıklar ve yetersiz ve dengesiz beslenmeden doğabilecek kronik hastalıklar ve obeziteyi önlemek için okul kantinlerindeki gıda satışı ile ilgili yayınlanan genelgeye göre, enerji içecekleri, gazlı içecekler, aromalı ve kolalı içecekler, cips ve kızarmış patatesin satışı yapılmamaktadır. Bunun yerine süt, ayran, yoğurt, meyve suyu, taze sıkılmış meyve suyu ve tane ile satışı yapılabilen meyve bulundurulmaktadır.
5) Çok cüzi fiyatlara döner ayran ilanları görüyoruz. 2 liraya verilen döner gerçekten döner midir?
Et, tavuk ve balık gibi protein içeriği yüksek olan besinler çabuk bozulma özelliğine sahiptir. Bu nedenle satın alırken, hazırlarken, pişirirken ve saklarken soğuk hava zincirinin bozulmamış olmasına dikkat edilmesi gerekir. Dönere, tavuk derisi, bacağı, kıyması, bağırsağı ve taşlık karıştırılması, bayat tavuğun çamaşır suyuyla yıkanarak beyazlatılması, tavuğa kireç katılması gibi, piyasada ucuz satılan ürünlerde akıl almaz hileler var. Camekan dışında bulundurulan ve temizlik kuralları hiçe sayılarak hazırlanan dönerler, gıda zehirlenmelerine davetiye çıkarıyor. Özellikle bu tür ortamlarda satılan yiyecekler düşük gelirli işçiler, öğrenciler ve gençler için ucuz beslenme kaynağı oluyor. Bu yüzden dışarda yediğimiz ürünleri seçerken maliyetini düşünerek, fiyatlarına dikkat etmemiz gerekiyor. Sağlık açısından dönerle ilgili dikkat etmemiz gereken bir diğer nokta ise, etin pişirilirken ısı ile arasında 15 cm olması. Ancak ne yazık ki hiçbir yerde bu özeni göremiyoruz. Etin ısıya bu kadar yakın olması da yapısında sağlığımızı olumsuz etkileyecek ögelerin meydana gelmesine sebep oluyor.
6) Çocuklara sağlıklı kahvaltı ve sağlıklı yemek alışkanlığı nasıl kazandırılabilir?
Yeme alışkanlığı kazandırmak hemen hemen her annenin yaşadığı stresli bir durumdur. Çocukta yemek yeme alışkanlığını yemek yedirenin tutumu, ortam ve yemek oluşturur. Aslında bu üç şey doğru kullanılırsa çocuklara sağlıklı kahvaltı ve yemek alışkanlığı kazandırmak çok kolay bir hal alabilir. Çocuğu yemek yemek için zorlamamak en önemli nokta aslında. Acıkmamışken zorla yemek, oyunu bırakıp yemek gibi durumlar çocuklarda hep zorlayıcı bir duygu yaratır. Özellikle ilk iki yaşta çocuk besin için zorlandıysa bunu bilinçaltına yerleştirecektir ve ilerde yemekle ilgili sıkıntı yaşayacaktır. İlerde ya iştahsız bir çocuk olacak ya da aksine bu duyguyu bastırmak için obeziteye doğru yönelecektir. Eğer çocuğumuzun yemek seçmesini istemiyorsak, belirli bir besini tüketmesi için zorlamamalıyız. Yemeklerden önce iştah kapatacak şekerli besinler vermemek de çocuğun sağlıklı yemek yeme alışkanlığı kazanmasında önemli bir noktadır. Çocuklar genelde söyleneni yapmak yerine gördüğünü ve istediğini yapmayı tercih ediyor. Anne veya baba kahvaltı etmiyorsa bu durumda çocuktan kahvaltı etme alışkanlığını beklememeliyiz. Çocuklarınıza davranış ve beslenme alışkanlıklarında iyi model olmayı, onlara bırakacağınız önemli bir miras olarak görmeniz gerekiyor. Çocukların beslenmesindeki en önemli noktalardan biri büyüme gelişme döneminde oldukları için protein tüketimi. Bu yüzden örnek kalite protein olan yumurtayı tüketmelerine özen gösterelim. Haşlanmış olarak tüketmiyorlarsa, omlet veya ekmeklerinin üzerine peynirle birlikte sürüp tükettirebiliriz. Eğer çocuk öğle yemeklerini okulda tüketiyorsa, okulda çıkan menüyü ve çocuğumuzun ne kadar tükettiğini sorgulamalıyız. Buna göre akşamüzeri okuldan geldiğinde sağlıklı atıştırmalıklarla ve akşam yemeğiyle açığı kapatmalıyız.
7) Çocukların en sevdiği şeylerden biri de atıştırmalıklar? Neler olabilir atıştırmalıklar ve hangi zaman dilimlerinde verilmelidir?
Çocuklarımıza sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırdıktan sonra atıştırmalıklarını seçmeleri daha doğru olacaktır. Çünkü yeterli ve dengeli beslenen bir çocuk atıştırmalıkları için cips, bisküvi gibi abur cuburlar yerine sağlıklı besinleri seçecekledir. Bu atıştırmalıkları seçerken de çocukların ilgisini çekecek besinler oluşturmamız bizim işimizi daha da kolaylaştırır. Kepekli krakerlere peynir sürebilirsiniz veya tahıllı bir ekmekle mini bir sandviç yapılabilir. Sağlıklı ev yapımı kekler, sütün yanına tüketebileceği sevdiği bir taze veya kuru meyve, süt ile birlikte tam tahıllı gevrekler, sütlü tatlılar, meyve ile birlikte 2-3 adet ceviz, yoğurda batırabileceği elma dilimleri ve güvendiğiniz markaların dondurmaları ile çocuklarımıza sağlıklı atıştırmalıklar oluşturabiliriz. Bu atıştırmalıkları bizim ara öğün olarak nitelendirdiğimiz saatlerde ana öğünlerini desteklemek ve abur cuburlara saldırmalarını önlemek için kullanabiliriz. Ancak bu atıştırmalıkları televizyon karşısında yemesine izin vermeyin. Çünkü çocuklar başka bir şeye odaklıyken ne yediğine ve ne kadar yediğine dikkat etmezler.
Hayvanlar ve insanlar üzerine yapılan bazı deneylerde görülmüş ki uyuşturucu maddelerin etkisiyle tetiklenen bağımlılık özellikle çok lezzetli gıdalar ile de tetikleniyor. Obezitenin giderek yaygınlaştığı ve kanserden sonra en sık görülen hastalık durumuna geldiği günümüzde gıdalar bağımlılık yapma özelliğine sahiptir. Özellikle içerisinde şeker, yağ ve tuz bulunan lezzetli gıdalar bağımlılık ilaçları gibi beyin kimyasallarını tetikleyerek dopamin üretimini arttırır. Bu gıdaları yediğinizde beyninizde artan dopamin seviyesi nedeniyle aslında ödül vermiş gibi görünebilir ve bu gıdaları tekrar tüketmek isteyebilirsiniz. Bu duygu aç değilken bile yeme ihtiyacınızın ortaya çıkmasına ve doyma kavramınızın ortadan kalkmasına neden olabilir. Şeker, çikolata, cips, pizza, patates kızartması gibi işlenmiş gıdalar beyinde ödül merkezini etkileyerek bağımlılık yapar ve bu yiyeceklerin glisemik indeksleri yüksektir ve kan şekerini en hızlı yükselten yiyeceklerdir. Besinlerin bağımlılık yapıcı etkisi bir de gıda katkı maddeleri ile ilişkilendirilebilir. Gıdaları korumak için kullanılan her maddenin belli bir düzeyden sonra insan sağlığına olumsuz etkisi vardır. Bu gıda katkı maddelerinden en çok dikkat çekeni ise MSG (monosodyum glutamat). MSG’nin en belirgin özelliği besinlerin tadını daha albenili hale getirerek daha fazla tüketme isteği uyandırması. Bunu da tat almamızı sağlayan bezlerin salgısını arttırarak yapıyor. MSG ülkemizde hazır köfte harçları, et suyu tabletleri, hazır çorbalar, cips, kraker, salam, sosis, hamburger gibi her şeyin içine konulabiliyor iken yasal olarak ise sadece tereyağı, şeker ve balın içine konulabiliyor.
2) Cola, cips, konsantre ürünler zararlı mıdır?
Kola gibi kafein, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve karbondioksit birleşimden oluşan gazlı içeceklerde adeta tüm bağımlılık yapan maddeler bir aradadır. İçeriğindeki ve şeker direkt kana karışarak kan şekerinin ani yükselmesine sebep oluyor, sonrasında kan şekerinin hızlı düşüşüne sebep olarak kişiyi halsiz bırakıyor . İçeriğindeki bağımlılık yapıcı maddelerle yeme isteğini kontrol altına almayı zorlaştıran hormonal değişikliklere yol açıyor ve tekrar tekrar tüketme isteğine yol açıyor. Ayrıca obezite, diyabet, diş çürümesi, kemik erimesi gibi sağlık sorunlarına da yol açmaktadır.
Yüksek oranda tuz ve yağ içerdiği için sağlığa çok zararlı olan cips zevk merkezi hipotalamusu uyararak kişide gitgide daha fazla yeme isteği uyandırır. Patates ve mısırın kızarması ile yağ oranının artması yüksek kalori ihtiva etmesine sebep olurken, kızartma işlemiyle trans yağ asitleri oluşmaktadır. Trans yağlar ise diyabet, koroner kalp hastalığı ve obeziteye neden olmaktadır. Ayrıca araştırmalara göre trans yağlar kısırlık, karaciğer bozukları, kanser, alzheimer gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
Bilim adamları son yaptıkları araştırmalarda hazır paket halinde satılan meyve sularında bol katkı maddesi, früktoz ve kimyasallar olduğunu açıkladı. Küçük bir şişeden yüksek miktarda şeker almak kan şekerini çok hızlı yükseltir ve pankreası, böbrekleri yorar. Konsantre meyve suları yerine meyvenin kendisini tüketmek kan şekeri dengemiz ve aldığımız kalori açısından daha yararlı olacaktır. Meyvenin kendisini tüketerek günlük aldığımız lif miktarını arttırabilir, böylece de kolon ve kalp-damar sağlığımız için iyi bir adım atmış oluruz.
3) Belki iş yoğunluğundan olsa gerek ev yemekleri dışında insanlar genellikle fast food ürünlerine yöneldi. Ne tür zararları var bu besinlerin?
Fast food’un biyolojik etkilerini ölçen bilim adamları, bu tür gıdaların yeme isteğini kontrol altına almayı zorlaştıran hormonal değişikliklere yol açtığını keşfetti. Bilim adamlarına göre cips, gazlı içecek, burger ve şeker gibi abur cuburlara yönelik alışkanlık, tıpkı uyuşturucuların yarattığı gibi bir bağımlılık yüzünden ortaya çıkabiliyor. Üzerinde dumanı tüten, kızarmış patatesiyle, soslarıyla ve kolasıyla servis edilen bir hamburgere bu kadar kolay ulaşabiliyorken fast food ürünlere hayır demek de zorlaşıyor. Marketler abur- cubur ürünlerle dolup taşıyor. Ortak özelliği yüksek oranda doymuş yağ, rafine şeker, sodyum ve trans yağ içeren bu ürünler, kalori açısından zengin ve posa (lif) açısından fakir. Bu yönüyle de bireylerin kan şekeri dengesini olumsuz etkiliyor. Lif açısından fakir besinleri tükettiğimiz zaman doygunluk hissi kısa sürüyor ve daha fazla açlık ataklarına sebep oluyor. İçeriğindeki doymuş yağ asitleri ve trans yağlar ile kalp-damar sağlığını da olumsuz etikiliyor. Tuz içeriği yönünden de zengin olan bu besinlerin fazla tüketimi tansiyon ile ilgili sıkıntıları da ortaya çıkarmaktadır.
4) Okul kantinlerinde cola yasaklanmıştı diye hatırlıyorum. Hala bu uygulama devam ediyor mu ya da denetlenebiliyor mu? Diğer gıdalara da yasak getirilebilir mi?
Örgün ve yaygın eğitim gören bireylerin sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmalarına katkı sağlamak, olabilecek gıda zehirlenmeleri, bulaşıcı hastalıklar ve yetersiz ve dengesiz beslenmeden doğabilecek kronik hastalıklar ve obeziteyi önlemek için okul kantinlerindeki gıda satışı ile ilgili yayınlanan genelgeye göre, enerji içecekleri, gazlı içecekler, aromalı ve kolalı içecekler, cips ve kızarmış patatesin satışı yapılmamaktadır. Bunun yerine süt, ayran, yoğurt, meyve suyu, taze sıkılmış meyve suyu ve tane ile satışı yapılabilen meyve bulundurulmaktadır.
5) Çok cüzi fiyatlara döner ayran ilanları görüyoruz. 2 liraya verilen döner gerçekten döner midir?
Et, tavuk ve balık gibi protein içeriği yüksek olan besinler çabuk bozulma özelliğine sahiptir. Bu nedenle satın alırken, hazırlarken, pişirirken ve saklarken soğuk hava zincirinin bozulmamış olmasına dikkat edilmesi gerekir. Dönere, tavuk derisi, bacağı, kıyması, bağırsağı ve taşlık karıştırılması, bayat tavuğun çamaşır suyuyla yıkanarak beyazlatılması, tavuğa kireç katılması gibi, piyasada ucuz satılan ürünlerde akıl almaz hileler var. Camekan dışında bulundurulan ve temizlik kuralları hiçe sayılarak hazırlanan dönerler, gıda zehirlenmelerine davetiye çıkarıyor. Özellikle bu tür ortamlarda satılan yiyecekler düşük gelirli işçiler, öğrenciler ve gençler için ucuz beslenme kaynağı oluyor. Bu yüzden dışarda yediğimiz ürünleri seçerken maliyetini düşünerek, fiyatlarına dikkat etmemiz gerekiyor. Sağlık açısından dönerle ilgili dikkat etmemiz gereken bir diğer nokta ise, etin pişirilirken ısı ile arasında 15 cm olması. Ancak ne yazık ki hiçbir yerde bu özeni göremiyoruz. Etin ısıya bu kadar yakın olması da yapısında sağlığımızı olumsuz etkileyecek ögelerin meydana gelmesine sebep oluyor.
6) Çocuklara sağlıklı kahvaltı ve sağlıklı yemek alışkanlığı nasıl kazandırılabilir?
Yeme alışkanlığı kazandırmak hemen hemen her annenin yaşadığı stresli bir durumdur. Çocukta yemek yeme alışkanlığını yemek yedirenin tutumu, ortam ve yemek oluşturur. Aslında bu üç şey doğru kullanılırsa çocuklara sağlıklı kahvaltı ve yemek alışkanlığı kazandırmak çok kolay bir hal alabilir. Çocuğu yemek yemek için zorlamamak en önemli nokta aslında. Acıkmamışken zorla yemek, oyunu bırakıp yemek gibi durumlar çocuklarda hep zorlayıcı bir duygu yaratır. Özellikle ilk iki yaşta çocuk besin için zorlandıysa bunu bilinçaltına yerleştirecektir ve ilerde yemekle ilgili sıkıntı yaşayacaktır. İlerde ya iştahsız bir çocuk olacak ya da aksine bu duyguyu bastırmak için obeziteye doğru yönelecektir. Eğer çocuğumuzun yemek seçmesini istemiyorsak, belirli bir besini tüketmesi için zorlamamalıyız. Yemeklerden önce iştah kapatacak şekerli besinler vermemek de çocuğun sağlıklı yemek yeme alışkanlığı kazanmasında önemli bir noktadır. Çocuklar genelde söyleneni yapmak yerine gördüğünü ve istediğini yapmayı tercih ediyor. Anne veya baba kahvaltı etmiyorsa bu durumda çocuktan kahvaltı etme alışkanlığını beklememeliyiz. Çocuklarınıza davranış ve beslenme alışkanlıklarında iyi model olmayı, onlara bırakacağınız önemli bir miras olarak görmeniz gerekiyor. Çocukların beslenmesindeki en önemli noktalardan biri büyüme gelişme döneminde oldukları için protein tüketimi. Bu yüzden örnek kalite protein olan yumurtayı tüketmelerine özen gösterelim. Haşlanmış olarak tüketmiyorlarsa, omlet veya ekmeklerinin üzerine peynirle birlikte sürüp tükettirebiliriz. Eğer çocuk öğle yemeklerini okulda tüketiyorsa, okulda çıkan menüyü ve çocuğumuzun ne kadar tükettiğini sorgulamalıyız. Buna göre akşamüzeri okuldan geldiğinde sağlıklı atıştırmalıklarla ve akşam yemeğiyle açığı kapatmalıyız.
7) Çocukların en sevdiği şeylerden biri de atıştırmalıklar? Neler olabilir atıştırmalıklar ve hangi zaman dilimlerinde verilmelidir?
Çocuklarımıza sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırdıktan sonra atıştırmalıklarını seçmeleri daha doğru olacaktır. Çünkü yeterli ve dengeli beslenen bir çocuk atıştırmalıkları için cips, bisküvi gibi abur cuburlar yerine sağlıklı besinleri seçecekledir. Bu atıştırmalıkları seçerken de çocukların ilgisini çekecek besinler oluşturmamız bizim işimizi daha da kolaylaştırır. Kepekli krakerlere peynir sürebilirsiniz veya tahıllı bir ekmekle mini bir sandviç yapılabilir. Sağlıklı ev yapımı kekler, sütün yanına tüketebileceği sevdiği bir taze veya kuru meyve, süt ile birlikte tam tahıllı gevrekler, sütlü tatlılar, meyve ile birlikte 2-3 adet ceviz, yoğurda batırabileceği elma dilimleri ve güvendiğiniz markaların dondurmaları ile çocuklarımıza sağlıklı atıştırmalıklar oluşturabiliriz. Bu atıştırmalıkları bizim ara öğün olarak nitelendirdiğimiz saatlerde ana öğünlerini desteklemek ve abur cuburlara saldırmalarını önlemek için kullanabiliriz. Ancak bu atıştırmalıkları televizyon karşısında yemesine izin vermeyin. Çünkü çocuklar başka bir şeye odaklıyken ne yediğine ve ne kadar yediğine dikkat etmezler.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Fast Food Bağımlılığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Nihal DURUKAN KELEŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Nihal DURUKAN KELEŞ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.