2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Otizm Tedavisi
MAKALE #16391 © Yazan Uzm.Psk.Kumru ŞERİFOVA | Yayın Mart 2016 | 7,098 Okuyucu
Otizm Tedavisi

Otizmin kesin tedavisi yok, öğle bir ilaç daha geliştirilmedi, şu ilacı alalım ve hastalıktan kurtulalım diye bir şey yok Otizm tedavisinde. Çocuğunuzun kaliteli yaşamını sağlamak adına aşağıdaki tavsiyelerimize uymanızı tavsiye ederiz:

1. Otizme hastalık yerine farklılık gibi bakılmalı, otizmi tedavi etmek yerine, eğitim ve destek sağlanılmalı. Bir düşünün yer yüzünde çoğunluk otistik insanlar olmuş olsalardı ve bizim beynimizin çalışma şekli şimdiki kimi olsaydı ve bizler otizmli insanlar kadar olmuş olsaydık ne olurdu, hayatda her şeyi onlar kendilerince yapmış olsalardı, eğitimlerini kendilerince vermiş olsalardı bizler ne yapardık? Muhtemelen İQ seviyesi düşük, hiç bir şeyi anlamayan bireylere çevrilirdik, öğle değil mi? Şimdi o durumda biz hasta mı olmuş oluyoruz, yoksa farklı mı? İlk onu anlamamız gerekiyor.

2. Bir sürü diyetler geliştirildi, hasta çocuklarına yardım etmek için çabalayam anneler gördüm, haklılar çünkü ortam farklı çocuklarına maalesef hasta olarak bakıyorlar. Gıdalanma ve besin takviyesi konusunda B6 vitamini öneriliyor, B6 nedir sorusuna besin takviyesidir ve sorununuzu kesin çözecek diye bir garantisi de yok. Yani düşünüyorsanız b6 aldı çocuklarımız ve iyileşecekler öğle bir şey söz konusu değildir.

Prof.Dr İbrahim Adnan Saracoğlunun tavsiyesi esasında vitamin B6 takviyesi öneriyorum. B6 vitamini tek başına çok bir değişiklik beklemiyoruz, yanında eğitim şarttır. B6 vitamini bildiğimiz gibi beyin ve sinirler arasında iletişimi sağlayan neurotransmiterlerin gelişimi için önemlidir. Psikiyatrik ilaçlarla çocuğu yüklemek yerine zihnine daha iyi gelen şeyler yapılmasında ısrarla fayda görüyorum. Tabi vakaların çeşitliliğine göre psikiyatrik yardım alınmalı. B6 vitaminini, gıdalardan da ala bilirsiniz, mesela kepekli ekmek, kurutulmuş meyve ve baharatlar, Antep fıtığı, sarımsak, ciğer, balık, fındık ve s. Sadece ihtiyaçtan 2 defa fazlası otistik çocuklarımız için çok önemli, bunu da ihtiyacının belirlenmesi eczacı ve ya doktoru tarafindan ayarlamasi gerekir.
Bu ne için önemlidir??

B6 vitamini….
1. Antikor üretir
2. Beynimizde neropinefrin ve serotonin neurotransmitterlerini sentezinde önemli rol oynar
3. Hemoglobin üretimi
4. Gida yoluyla alınan proteinlerin parçalanmasında
5. Kan şekeri düzeyinin normalleşmesinde çok büyük rolü vardır.
3. Otizm teşhisi konan çocuklara nasıl destek olunmalı, nasıl bir eğitim verilmeli onu anlamamız gerekiyor. Araştırmalar gösteriyorki, maalesef otistik çocuklar zeka geriliyi ile karşılaştıkları için, çok zorlanıyorlar ve aileler de bir yerden sonra durumu kabullenip çocuklarının eğitimini yarıda bırakıyorlar, ya da hiç durumdan habersiz çocuğu öğle kabul ediyorlar. Oysa eğitimle topluma kazandırılan o kadar birey vardır ki, bunu da unutmamalıyız.
4. Ailelerinin bilgilenmesi bu konuda çok önemli. O yüzden tedavisi tam mümkün olmayan bir durum için psikiyatrik ilaçlarla çocukları yüklemenin ne kadar gerekli, ne kadar etik olduğunu çok düşünüyorum, ama doğal yöntemlerle, ilaçsız, eğitimle, sevgiyle çocuğunuzun zeka geriliyi sorunundan kurtara biliriz belki de. Çünkü normal zekada olan otistik çocuklarımız var, yok değip onlari inkar edemeyiz. O yüzden çoçuğumuzun zekasının gerilememesi için ve ya da yükseltmek adına bizim uğraşmamız gerektiğine inanıyorum.
Aileler çocuğum nasil olsa böyle deyip kendilerini salı verdiklerinde çocuğun zeka düzeyi geriliyor. Çünkü otizm bana göre, çok farklı beyindir. Biz beynimizin 2 lobunu kullana biliyorsak, onlarda da beyinlerinin 1 lobunu 2sinin yerine kullaniyorlar ve bu da bir lobun aşırı çalısması anlamına geliyor. Biz de o yüzden bu çocuklara beyinlerinin çalıştıkları kısımla ilgilenmeli ve bunu geliştirmek için katkıda bulunmalıyız. Mesela normal anaokuluna gönderilen bir otistik çocukla çalıştım ben, o çocuğun yeri normalde normal ana okulu degildi, çünkü diğer çocuklardan farklılık gösteriyor, diğer çocuklara anlatılanları o anlamaya biliyor, ona özel anladığı şekilde anlatmak çok önemli, o zaman da anaokulundaki öğretmen ya diğer çocuklarla ilgilenmegi birakip o çocukla ilgilenmeli 1-1, ya da onu birakip diğerleriyle. Normal olarak da onu birakip digerleriyle ilgileniyorlar. O yüzden bizim yapmamız gereken çocuğumuzu farklı olduğunu kabul edelim( bakin hasta olduğunu demiyorum, bu çok önemli). Çocuğumuza eğitim almasında yardimci olalım- bu çocukaları anlamak için empati gerekiyor sadece bir düşünün siz eğitimsiz olsanız nasıl olurdunuz, ya da eğitimsiz, yazma, okuma bilmeyen birini düşünün ne geliyor aklınıza?! Şimdi bu çocuklara da eğitmenin başka bir şekli var, kullandığımız aynı yöntemleri değil de, farkli metodları kullanmalıyız, genelde özel eğitimle mümkün ola biliyor. Çocukların zekalarini normal düzeye getirmek de biraz bizimle alakalı bir durum olacağına inanıyorum.

Ayrıca Otizm Vakfının ilgili yazısına bakmağı tavsiye ederim

Otizmin Belirtileri
Eğer çocuğunuz:

Başkalarıyla göz teması kurmuyorsa,
İsmini söylediğinizde bakmıyorsa,
Söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa,
Parmağıyla ile istediği şeyi göstermiyorsa,
Oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa,
Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa,
Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa,
Konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa,
Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa,
aşırı hareketli, hep kendi bildiğince davranıyorsa,
Gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa,
Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa,
Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,
otizm açısından değerlendirme yapmak gerekir.
Otizmin belirtileri nelerdir?

Otizm, üç alanda sorunlarla kendini gösterir. Bu alanlar ve bu alanların her birinde gözlenebilecek belirtiler aşağıda yer almaktadır.

A. Sosyal Etkileşim Sorunları
1. Sosyal etkileşim için gerekli sözel olmayan davranışlarda yetersizlik:
Sıra dışı göz kontağı özellikleri: Göz kontağı hiç kurmamak, çok kısa süreli kurmak ya da alışılmadık biçimde kurmak. Örneğin, birden bire gözlerini karşısındakinin gözlerine dikmek ve kaçırmak.
Jest ve mimik kullanımında sınırlılık: Konuşurken çok az jest ve mimik kullanmak.
Başkalarına ne kadar yakın ya da uzak duracağını ayarlayamamak: Sosyal ortamların gerektirdiği uzaklıkları ayarlayamamak; başkalarına fazla yakın ya da uzak durmak.
Ses kullanımında sıra dışılık: Konuşurken alışılmadık ses kalitesi ve vurgu özellikleri göstermek.
2. Yaşa uygun akran ilişkileri geliştirememek:
Arkadaşlık kurmakta zorlanmak: Çok az sayıda arkadaşa sahip olmak ya da hiç arkadaş edinememek.
Akranlarla etkileşimde bulunmamak: Kendi yaşıtlarıyla oynamada, konuşmada vb. çok isteksiz davranmak; örneğin, yalnızca kendisinden çok küçük ya da büyük kişilerle etkileşmek.
Yalnızca özel ilgilere dayalı ilişkiler geliştirmek: Belli kişilerle, yalnızca belli ilgilere dayalı olarak (örneğin, favori konularda) etkileşimde bulunmak.
Grup içinde etkileşimde bulunurken zorlanmak: Örneğin, işbirliğine dayalı oyunların kurallarına uymakta zorlanmak.
3. Başkalarıyla zevk, başarı ya da ilgi paylaşımında sınırlılık:
Yalnızlığı yeğlemek: Başkalarının genellikle aile üyeleriyle ya da arkadaşlarıyla birlikte yaptığı pek çok şeyi (örneğin; TV izlemek, yemek yemek, oyun oynamak vb.) yalnız başına yapmayı yeğlemek.
Belli olay ya da durumlara başkalarının dikkatini çekme çabası göstermemek: Örneğin; şaşırtıcı bir durum karşısında başkalarına işaret etmemek, bir şey başardığında başkalarıyla paylaşmamak vb.
Sözel övgü karşısında tepki vermemek: Başkalarının kendisine yönelttiği övgü sözleri ya da sözel onaylamalar karşısında çok az tepki vermek ya da hiç tepki vermemek. Örneğin, hoşnutluk belirtisi göstermemek.
4. Sosyal-duygusal davranışlarda sınırlılık:
Başkalarının ilgisi karşısında tepkisiz kalmak: Birileri kendisine seslendiğinde ya da kendisiyle etkileşmek istediğinde tepki vermemek, duymuyormuş ya da fark etmiyormuş gibi davranmak.
Başkalarının yaptıklarına karşı ilgisizlik: Ortama birinin girmesi, ortamdan birinin çıkması, birinin konuşmaya başlaması gibi, başka çocukların çok ilgisini çeken bazı olaylar karşısında ilgisiz kalmak; böyle durumlarda, gülümseme gibi hoşnutluk ifadeleri ya da ağlama gibi hoşnutsuzluk ifadeleri göstermemek.
Başkalarının duygularını anlamada yetersizlik: Üzülen, ağlayan, kızan, sevinen vb. kişiler karşısında duyarsız davranmak; örneğin, üzgün birini rahatlatma çabası göstermemek.
B. İletişim Sorunları
5. Dil gelişiminde gecikme:
İki yaşından büyük olup da tek bir sözcük bile söylememek.
Üç yaşından büyük olup da iki sözcüklük basit ifadeler (örneğin, ‘baba git') kullanmamak.
Konuşmaya başladıktan sonra basit bir dilbilgisi yapısı kullanmak ya da belli yanlışları tekrarlamaya devam etmek.
6. Karşılıklı konuşmada zorluk:
Karşılıklı konuşma başlatmada, sürdürmede ve sonlandırmada önemli sorunlar göstermek: Örneğin, bir kez konuşmaya başlayınca, konuşmayı uzun bir monolog şeklinde sürdürmek ve karşısındakilerin yorumlarını göz ardı etmek.
Konuşma konularında seçicilik: Kendi favori konuları dışındaki konularda çok zor ve isteksiz olarak konuşmak.
7. Sıra dışı ya da yinelenen dil kullanmak:
Başkalarının kendisine söylediklerini yinelemek.
Televizyondan duyduklarını ya da kitaplardan okuduklarını, ilişkisiz zamanlarda ve bağlam dışı olarak yinelemek.
Kendisinin uydurduğu ya da yalnızca kendisine anlam ifade eden sözleri yinelemek.
Aşırı resmilik ve didaktiklik gibi konuşma özellikleri göstermek.
8. Gelişimsel düzeye uygun olmayan oyun:
Senaryolu oyunlarda sınırlılık: Oyuncaklarla evcilik, okulculuk, doktorculuk vb. hayali oyunlar oynamamak.
Sembolik oyunlarda sınırlılık: Bir nesneyi başka bir nesne olarak (örneğin, küpü mikrofon olarak) kullanarak oyun oynamamak.
Oyuncaklarla alışılmadık biçimlerde oynamak: Örneğin; topu zıplatmak yerine sürekli olarak bir eliyle vurmak, Legoları birbirine takıp bir şeyler yapmak yerine sıraya dizmek vb.
Sosyal oyunlara karşı ilgisizlik: Küçük yaşlardayken, ‘ce-e' vb. sosyal oyunlara karşı ilgi göstermemek.
C. Sınırlı/Yinelenen İlgi ve Davranışlar
9. Sınırlı alanda, yoğun ve sıra dışı ilgilere sahip olmak:
İlgi takıntıları: Bazı konulara karşı aşırı ilgi duymak ve başka konuları dışlayarak sürekli o konularla ilgili konuşmak, okumak, ilgilenmek vb. istemek.
Bazı sıra dışı konulara aşırı ilgi duymak: Örneğin; astrofizik, uçak kazaları ya da sulama sistemleri.
İlgi duyduğu konularla ilgili ince ayrıntıları anımsamak: Kendi favori konularındaki en ince ayrıntıları bile ezbere bilmek.
10. Belli düzen ve rutinlere ilişkin aşırı ısrarcılık:
Belli etkinlikleri her zaman belli bir sırayla yapmak istemek: Örneğin, arabanın kapılarını hep aynı sırayla kapatmak.
Günlük rutinlerde değişiklik olmamasını istemek: Örneğin, eve gelirken hep aynı güzergâhı izlemek ya da eve geldiğinde önce televizyonu açıp sonra tuvalete gitmek.
Günlük yaşamdaki değişiklikler karşısında aşırı tepki göstermek: En ufak bir değişiklik karşısında aşırı kaygılanmak ya da öfke nöbeti yaşamak.
Değişiklikleri daha kolay kabullenebilmek için, meydana gelecek değişikliklerle ilgili önceden bilgi sahibi olmaya gereksinim duymak.
11. Yinelenen (kendini uyarıcı) davranışlar:
Sıra dışı beden hareketleri: Örneğin; parmak ucunda yürümek, çok yavaş yürümek, kendi ekseni etrafında dönmek, durduğu yerde sallanmak, farklı bir beden duruşuna sahip olmak vb.
Sıra dışı el hareketleri: Örneğin; ellerini sallamak, parmaklarını gözlerinin önünde hareket ettirmek, ellerini farklı biçimlerde tutmak vb.
12. Nesnelerle ilgili sıra dışı ilgiler ve takıntılar:
Nesneleri sıra dışı amaçlarla kullanmak: Örneğin, oyuncak arabanın tekerleklerini çevirmek ya da oyuncak bebeğin gözlerini-açıp kapamak vb. davranışları tekrar tekrar yapmak.
Nesnelerin duyusal özellikleriyle aşırı ilgilenmek: Örneğin, eline aldığı her nesneyi koklamak ya da gözlerinin önünde tutarak ve evirip-çevirerek incelemek.
Hareket eden nesnelere aşırı ilgi göstermek: Örneğin; tekerlek ya da pervane gibi dönen nesnelere, akan su ya da yanıp sönen ışık gibi hızlı hareket eden görüntülere uzun sürelerle bakmak.
Nesne takıntıları: Bazı sıra dışı nesneleri (örneğin, bir silgi ya da küçük bir zincir parçası) elinden bırakmak ya da gözünün önünden ayırmak istememek.
Otistik Bozukluk Tanısına İlişkin Ölçütler
Amerikan Psikiyatri Birliği, otistik spektrum bozuklukları içinde yer alan otizm tanısı için:
Çocuğun yukarıda sıralanan 12 belirtiden en az altısına sahip olmasını;
Bu belirtilerden en az ikisinin sosyal etkileşim sorunları kategorisinden, en az birer tanesinin ise diğer iki kategoriden (iletişim sorunları ve sınırlı/yinelenen ilgi ve davranışlar) gelmesini kabul etmektedir.
Ayrıca, bu belirtilerden en az birinin 36 aydan önce varlığı da aranmaktadır.
Otistik spektrum bozukluğu şemsiyesi altında yer alan diğer kategoriler için daha farklı ölçütler söz konusudur. Örneğin, Asperger sendromu tanısı için, iletişim sorunları alanında herhangi bir belirti görülmemesi gerekmektedir. (Otizim Belirtileri için kaynak adresinden alınmıştır: http://www.otizmvakfi.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=8&Itemid=19)

Kumru Şarifova
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Otizm Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Kumru ŞERİFOVA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Kumru ŞERİFOVA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kumru ŞERİFOVA Fotoğraf
Uzm.Psk.Kumru ŞERİFOVA
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Kumru ŞERİFOVA'nın Yazıları
► Otizm ve Tedavisi Pdg.Aykut AKOVA
► Atipik Otizm, Belirtileri ve Tedavisi ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Semra KESKİN
► Otizm Psk.Benan ŞAHİNBAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Otizm Tedavisi' başlığıyla benzeşen toplam 25 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sosyal Kaygı Bozukluğu Şubat 2017
► Panik Bozukluğu Tedavisi Ağustos 2016
► Mutlu Olmanın Formulü Mayıs 2016
◊ Kişilik Analizi Mart 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:49
Top