2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bilgisayar Bağımlılığı
MAKALE #16472 © Yazan Psk.Dnş.Nilgün SARI | Yayın Nisan 2016 | 4,278 Okuyucu
Bilgisayar, günlük hayatımızın vazgeçilmez araçlarından biri artık. Gazete okumaktan banka işlemlerine, alışverişten eğlenceye kadar tüm işlerimizi görüyor. Hayatımızı birçok açıdan kolaylaştırıyor.

İnternette her şey elimizin altında; alışveriş yapacaksanız zaman ve enerjiden yana kazançlısınızdır. Yorulmazsınız.

İstediğimiz zaman insanlarla haberleşme imkanı sunar; gece geç saatlerde rahatsız ederim endişesi olmadan e-mail yollayabilirsiniz.

Pijamalarınızla sosyalleşebilir, arkadaşlarınızla kolaylıkla buluşabilirsiniz. Göz kontağı kurmanız da gerekmez; kendinizi rahatça ve istediğiniz gibi ifade edebilirsiniz.

Gerçek kimliğinizle ya da kimliğinizin farklı yönleriyle ya da yeni ve ideal bir kimlikle birileriyle iletişime geçebilirsiniz. Kendinizi var ettiğiniz halinizle bir gruba üye olabilirsiniz.

Bilgisayarda oyun oynayıp eğlenebilir ve yaşadığınız sıkıntıları bir süreliğine bir kenera bırakıp stresinizi atabilirsiniz.

O halde internet sınırsızlıktır, özgürlüktür, meraktır, kontrolsüzlüktür, kolaylıktır, tembelliktir, öğrenmektir, iştir, eğlencedir…

Toplumu, insanları ve ilişkileri derinden etkileyen ve değiştiren bu aracın günümüzde artık adıyla anılan bir hastalığı var: Bilgisayar ya da internet bağımlılığı.

NASIL BAĞIMLI OLUNUR?

Sınır koyma sorunu varsa...

İnternet bağımlılığının en temel meselesi “sınır sorunu” dur. Her şeyin yapılabildiği bilgisayar, doğası gereği “sınırsız”dır. Eğer sınırlar konusunda yaş ya da kişilik açısından yetersizlik varsa internet zamanla sorun olmaya başlar. Özellikle, sınırlar konusunda zorluk yaşanan ergenlik döneminde, bilgisayar bağımlılığı bazı gençler için büyük problemlere yol açabilir.

Yaşanan sorunlarla başetmekte zorluk varsa...

Bazı kişiler yaşadıkları sorunlarla yüzleşmek ve çözmek yerine kaçmayı tercih edebilirler. Özellikle ergenlik çağındaki gençler ve kişilik olarak henüz yeterince büyümemiş kişiler internete bağımlılık geliştirebilirler.

Bir gencin çözmekte zorlandığı şey “başarısızlık” olabilir. Bir yetişkin de “evliliğindeki sorunlar”la uğraşabilir. Yaşadıkları sorunları bastırmak, yokmuş gibi davranmak o an için kolaylarına gelir. Sorunlarıyla başedemedikleri için “bağlandıkları internet” bir süre sonra daha da büyük sorunlarla başbaşa kalmalarına neden olur. Örneğin depresyondan kurtulmak için, bir çeşit ilaç niyetine “bağlanılan dost bilgisayar” artık tehlikeli bir hal alır. Kişi için ondan da kurtulması gereken yeni bir sorunu daha olur. Kişi en başında onu depresyona iten yaşantılarla mücadele etmek durumundayken şimdi onun yanında bağımlılıkla da başetmek zorundadır.

Bağımlılığa yatkınlık varsa...

Kişilik özellikleri, aile geçmişi, bağımlı, ayrışmaya ve farklılaşmaya izin vermeyen yaşam deneyimleri, kişilerin bağımlılık geliştirmelerinde oldukça belirleyicidir. Bağımlılığı model almak, içselleştirmek ve hep bağımlı ilişkiler içinde kalmak bilgisayar bağımlılığı için zemin hazırlayabilir. Çünkü kişinin bildiği ilişki biçimi budur: Bağımlı olmak.

BAĞIMLILIĞIN TARİFİ NEDİR?

İnternet bağımlılığını tarif eden birçok neden vardır. Bunlar:
. Bilgisayar başında zaman geçirme süresi uzundur.
. Uzun süre internete bağlı kalmak iş ve okul yaşamı ile ilişkilerde sorunlar yaşanmasına neden olur.
. İnternete bağlanmak için bir bahane uydurulup yalan söylenir.
. İnternet süresini sınırlandırmak, durdurmak ve kontrol etmekte zorlanılır.
. Aileden ve yakınlardan bilgisayar kullanımı konusunda uyarılar gelmeye başlar.
. Başkaları ile birlikte olmak yerine sürekli internette olmak tercih edilir.
. Bilgisayarda uzun süre kalmak uykusuzluğu da beraberinde getirir.
. İş, okul ve aile yaşamı ile ilgili sorumluluklar yerine getirilememeye başlanır.
. İş ya da okulla ilgili başarısızlık kaçınılmaz olur.
. Sosyal ilişkiler de bozulacağı için kişi giderek yalnızlaşır.

NASIL TEDAVİ EDİLECEK?

Bilgisayar bağımlılığının tedavisi için aşağıdaki önerileri dikkate almak gerekir:
. Kişinin yakın çevresi, kişinin bağımlılığına yol açan psikolojik sebepleri hem fark etmeli hem de değerlendirebilmelidir.
. Sorunlarla yüzleşmeyi ve bunlarla başetmeyi kişi öğrenmelidir.
. Kişilik güçlendirilmeli ve psikolojik olgunluğa erişmesi sağlanmalıdır.
. Ailede yaşanan çatışmalar karşılıklı olarak konuşulmalıdır. Duygu ve düşüncelerin duyulması önemlidir.
. Kişinin yaşamında hem keyif alacağı hem de başarılı olduğu hissini yaşayacağı yeni alanlar oluşturulmalıdır.
. Aile, bağımlılığı kontrol etme ve önleme konusunda bilgi sahibi olmalıdır.
. Uzman yardımı alınması gerekeceği gözden kaçırılmamalıdır.
. Bağımlılığı önlemenin ideal yaşı 12 ve altıdır. Bunun için ebeveyn kendisini internet konusunda eğitmelidir. İyi örnek olmak, birlikte kullanmak, gözlemlemek, çaktırmadan takipçi olmak, bilgisayarda ne yaptığını bilmek önemlidir.

OYUN BAĞIMLILIĞI

Oyun, her yaşta insanın ihtiyaç duyduğu bir olgu. Çünkü oyun eğlendirir, geliştirir, öğretir, rahatlatır, can sıkıntısına iyi gelir.

Günümüzde bilgisayar dünyasında çok çeşitli oyunlar bulunuyor. Strateji, aksiyon, macera, dövüş, eğlence, rol ve yapı inşa oyunları gibi bol seçenek var. Gittikçe gelişen oyun teknolojisi sayesinde bir çiftliği yönetebilir, orduları idare edebilir, şehirler kurup tarımla uğraşabilirsiniz. Ya da heyecan dolu oyunlarla maceradan maceraya atılabilir, kötüleri yenip güçsüz insanlara yardım eden bir kahramana dönüşebilirsiniz. Rolden role girdiğiniz bu oyunlar size gerçek hayatta yapılamayacak deneyimler yaşatır.

Ancak toplumumuz oyuna pek sıcak bakmaz. Özellikle okula başlayan çocuklar “artık büyüdün, oyun oynamak yok” diye uyarılırlar. Oysa oyun ruhsal dünyamız için çok kıymetlidir. Oyunlar sayesinde olayları çözerken neden sonuç ilişkisini anlamak, bağlantı kurmak, problem çözmek, planlama yapmak ve başarılı olmak güveni de beraberinde getirir.

Tabii şiddet içerikli oyunları bütün bu olumlamaların dışında tutmak gerekir. Şiddet içerikli oyunların hem daha fazla saldırgan özellikler göstermeye hem de şiddete karşı duyarsızlığın artmasına neden olduğu görülmektedir. Burada asıl göz önünde bulundurulması gereken şiddete eğilimi olan kişilerdir. Onlar bu oyunlardan olumsuz etkileneceklerdir.

Bağımlılık nasıl oluşuyor?

Bilgisayarda oyun bağımlısı 14-15 yaş çocuklarına bakıldığında, hepsinde ortak özelliklerin düşüncelerini aile içinde ifade edememeleri, annelerinden ayrışamamaları, sorumluluk verilmemiş, güvenilmemiş, üzülmelerine izin verilmemiş çocuklar oldukları görülür.

Çocuklarına rol model olmayı başaramayan ebeveynler doğal olarak uygun sınırlandırmayı da yapamamaktadırlar. Babaların çoğunlukla öfkeli davranışları ya da ilgisizliği, çocuğun annesine daha yapışık yaşamasına neden olmaktadır. Çocuğun annesi ile ilişkisi yoğun olarak bilgisayarla ilgili pazarlıkla geçer. Sürekli sınırları zorlar.

İnternette oyun bağımlısı çocukların ders başarısı da düşüktür. Çünkü konsantrasyonda ve yetersizlikle baş etmede zorlanırlar. Yemek yemeleri de problemdir. Çocuk bütün bu sorunları aşmanın aracı olarak görür oyunu. Bilgisayarda kral, kurtarıcı, yardımsever, güçlü kahraman kısaca hayalindeki olmayı arzu ettiği kişi olma imkanı vardır. Oyun bağımlılığının bir başka nedeni de arkadaşlar arasında var olma duygusudur. Grup oyunları sayesinde kendisini yalnız hissetmekten kurtulur.

Bilgisayar bağımlılığında en büyük sorunlardan biri, kişinin giderek sanalla gerçekliği birbirinden ayıramaz hale gelmesidir. Oyunun başından kalkmak istemez sürekli sanal dünyada kalmayı tercih eder. Gerçeklik ise yavaş yavaş yok olmaya başlar. Oysa oyunlarda varolan tümgüçlü kişilik gerçek yaşamda yoktur. Ama kişi bununla yüzleşemez. Özellikle ergenlerin “herşeyi yapabilecek gücüm var” düşüncesi anne babaları oldukça zorlamaktadır.

Çözüm için…

Oyunlar kişinin gücünü gösterebildiği, başarıyı yakaladığı ortamlar sunmaktadır. Dolayısıyla kişilerin eksik olduğunu düşündüğü psikolojik ve sosyal yönleri geliştirilmelidir. Başarı duygusunu yalnızca oyunlardan alanların gerçek yaşamdaki başarıları, deneyimleri üzerine düşünmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca başarı kriterleri normal seviyeye çekilmelidir. Çünkü hiç kimse yaşamda her alanda üstün başarı gösteremez.

Oyun aracılığıyla doyurulan, telafi edilen kişilik ozellikleri ve duygular gerçek boyutlarına getirilmelidir. Kişi, kişiliği ve kimliği üzerinde düşünebilmeli, profesyonel yardım almalıdır. Kişiliğini geçek yaşamın içinde geliştirebilmeyi sağlamalıdır.

GENÇLER ve ERGENLER

Gençler ile ebeveynleri arasında yaşanan kuşak çatışması geçmişten günümüze süre gelen bir durumdur. Kitap okuyarak büyüyen, arkadaşları ile sokakta oyun oynayan, bir iki kanallı televizyonda çizgi film seyreden ebeveynlerin çocukları artık teknolojinin hızla geliştiği bir zaman diliminde büyüyorlar.

Daha bireysel, daha tüketim odaklı, daha sabırsızlar. Dikkat eksikliği yaşayabiliyor ve çok fazla uyaranla karşılaşıyorlar. Mümkün olduğunca istekleri karşılanıyor, bir dedikleri iki edilmiyor. Teknolojiye yatkınlar ve kolay uyum sağlıyorlar. Ödevlerini internet üzerinden yapıyor, oyun oynuyor, arkadaşları ile internette buluşup konuşuyorlar. Hatta dünyanın birçok yerinden arkadaşlar ediniyorlar. Yani ‘sınır’ları aşıyorlar.

Her şeyden en kısa zamanda ve hiç yorulmadan tek bir tuşla haberdar oluyorlar. Geleceğe dair beklentileri ve motivasyonları ebeveynlerine göre farklılık gösteriyor. İstedikleri, rahat edecekleri ve mutlu olacakları işlerde çalışmak istiyorlar. Hatta bazıları evden çalışabileceği işler yapmayı planlıyor.

Kısacası gençler, ebeveynlerinden oldukça farklı bir dönemde büyüyorlar. Gençlerin bu gerçeğini görmek ve anlamak gerekiyor. Günümüzden bağımsız olan ise ergenlik döneminde olan bir gencin ruhsal gelişimidir. Gencin ebeveyni de aynı büyüme meseleleri ile uğraşmış ve ergenlik çağına özgü problemler yaşamıştır.

Gençler ergenlik döneminde içe kapanır, yalnız kalmak isterler. Ailelerine kimi zaman yakın kimi zaman da uzak olmak isterler ve aileleri ile çatışma yaşarlar. Gelecekleri hakkında kafaları karışıktır, ne istediklerini bilemezler. Kendilerine güvenleri tam değildir. Arkadaşlıklar özellikle bu dönemde çok önemlidir. Onlar tarafından kabul edilmek, beğenilmek ve bir gruba ait olmak en temel ihtiyaçlarıdır.

Gencin ergenlik gibi dinamik bir gelişimsel dönemden geçiyor olması, kişiliği ve aile ilişkilerinde zorlandığı yerlerde internet bir çeşit başetme yolu haline gelebilir. Sorunları unutmak için, kabul gördüğü, kolay ulaştığı internete bağlanacaktır.

Bilgisayar başında uzun zaman geçirmesi ve bağımlılığa doğru gidişi hem gençleri hem de aileleri zorlamaktadır. Ebeveynler, her şeyin hız kazandığı bir zamanda çocuklarını nasıl yetiştirecekleri konusunda ciddi kafa karışıklıkları yaşamaktadır.

Neden gençler bilgisayara bağımlılık gösteriyor?


Sorun, internet başında çok uzun süre geçirmektir. Zamanını bilgisayarda oyun oynayarak ya da arkadaşları ile konuşarak geçirenlerin çoğunlukla ders başarıları da düşüktür. Peki, gençler neden bilgisayara bağımlı olmaya yatkınlık göstermektedirler?

Bilgisayar başından kalkmayan gençler gözlemlendiğinde anneden ayrışamama, bireyselliğini elde edememe gibi durumların öne çıktığı görülür. Aslında gencin tek derdi ebeveyninden ayrılmak- bağımsızlaşmaktır. Bunu bilgisayarda vakit geçirerek yapmaya kalkışır. Ama bu sağlıksız bir ayrılıktır.Bu sefer de bilgisayara bağımlı hale gelmiştir. Çünkü, şimdiye kadar yaşına uygun olarak ayakları üzerinde bir şekilde duramamış, durması için yardımcı olunamamış gencin tek bildiği ilişki biçimi bağımlı olmaktır.

Aile içi ilişkilerin çatışmalı olması, genci bağımlı kılan bir diğer nedendir. Ebeveynin yaşadığı ve çözemediği sorunlar gencin interneti kaçış yeri olarak görmesine sebep olur. Ebeveyn kendi sorunları ile boğuşurken çocuğunda oluşan bilgisayar problemini ya fark etmez yada çözecek gücü bulamaz.

Ergenlik dönemi özellikleri nedeniyle genç, ailesinden uzaklaşmaya ihtiyaç duyar. Dışarı çıkmadan, elinin altındaki bilgisayara her an ulaşabilir. Aslında başlangıçta ebeveynler de çocuk evde gözlerinin önünde olduğu için buna ses çıkarmazlar. Ancak tehlike her zaman dışarıda değil, evde de olabilir!

Geçmişte iyi sınırlandırılmayan, her istediği yapılan gençlerin bilgisayar kullanımını sınırlandırabilmeleri oldukça zordur.

Kişilik itibariyle içe kapanık olmak, arkadaşlık ilişkisi kurmada zorlanmak genci bağımlı kılan bir diğer nedendir. Sosyal açıdan dışlanan, savunmasız gençler için sanal ortamda ilişki kurmak daha kolaydır.

Ders başarısızlığı hem neden hem de bir sonuçtur. Başarıyı internette oyun oynayarak yakalamak ister. Sanal dünyada elde ettiği gücü bırakarak, zayıf olduğu aleme geçmek istemez.

Spor, sanat, bilim gibi ders dışı faaliyetlere yönlenemeyen gençler internette oyun ve eğlenceyi tercih etmektedirler.

Ergen için fiziksel görünüşü önemlidir. Kendini fiziksel olarak beğenmemesi, kilolu olması, bedeni ile yaşadığı imaj sorunları da internet başında daha çok zaman geçirmesine neden olacaktır.

İnternetin yarattığı sorunlar?

İnternet bağımlılığı ergenliğe özgü yalnızlık, depresif ruh hali, düşük benlik algısı yaşama riskini arttıracaktır. Gençlerin gerçek ilişkiler kurma ve sürdürme deneyimleri zayıflayacaktır. Ergen sorunlu internet kullanımında, günlük yaşamdaki sosyal ilişkileri ve okul başarısını sürdürecek zaman ve enerjiyi bulamayacaktır.

Nasıl yaklaşmalıyız?

İnterneti ebeveyninden ayrılmanın bir aracı olarak gören gencin sağlıklı ayrılmayı becerebilmesi gerekir. Ebeveyn de sağlıklı ayrılık için kendi güçlükleri ile yüzleşmeli ve çözebilmelidir.

Sınırların öğrenilmeye çalışıldığı ergenlik dönemi için bilgisayar kullanımı aslında bir tehlikedir. Genç hem kendi hem de bilgisayar kullanımı hakkında bilinçlendirilmelidir.

Sorunlarla başetme yöntemleri öğrenilmelidir. Sorunlarla başetmek konusunda ebeveyn gence örnek olmalıdır.

Gence yaklaşırken otoriter olup çatışmak yerine sakin ve sabırlı olunmalıdır. Birlikte bir şeyler yapmanın yolu aranmalı ve buna zaman ayırıp tutarlı olunmalıdır. Konu sürekli gündemde tutulmamalıdır. Doğru zamanda konuşmak, genci dinleyip anlamak gerekir.

Ailevi çatışmalar da gençle konuşulmalıdır. Kişinin bireysel ve ailevi olarak yaşadıklarını konuşabilmesi, başetme becerisini geliştirmesine yardımcı olacaktır.

Ergenler çoğunlukla her şeye güçlerinin yetebileceğini, tüm topluma başkaldırıp değişimi sağlayabileceklerini düşünürler. Ergeni başına herhangi bir sorun gelmemesi için fazla koruyup kollamak çözüm değildir. Hayatı deneyimlemesi gerekir ve sorunların üstesinden ancak deneyimleyerek gelecektir. Ona bu fırsat tanınmalıdır. Ebeveynlerin uzaktan gözlemlemeleri yeterlidir. Ancak sorun başaçıkamayacağı kadar büyüyorsa uygun müdahale yapılmalıdır.

Ergenlik, kimlik oluşturma sürecidir. ‘Ben kimim’ sorusunun cevabını arayan gencin duygu, düşünce ve kişiliği ile ilgili farkındalığını oluşturmasına destek olunmalıdır.

Kontrol ve engelin bulunmadığı durumlarda bağımlılık artar. Bu nedenle bilgisayar kullanımının süresi ile ilgili ortak bir anlaşmaya varmak yararlı olacaktır. Ancak anlaşmaya uyulması için kararlı, sabırlı ve ısrarcı olunmalıdır.

Derslerdeki başarısının kriterlerini belirlerken gencin kapasitesi gözönüne alınmalıdır. Bir süreliğine toparlayana kadar zorlandığı derslerde destek olunmalı, imkan varsa yardım alınmalıdır.

Sorunlarla başa çıkmak için önce yüzleşmek gerektiği unutulmamalıdır. Altta yatan duyguları keşfetmek, duyguları ifade temek profesyonel desteği gerektirebilir. Terapiye gitmek bütün bunlara çözüm getirecektir.
Okulların üzerine düşenler

İnternet bağımlısı gence okulu da destek olmalıdır. Okul-aile işbirliği sağlanmalıdır. Teknoloji kullanımı konusunda öğrencileri bilinçlendirmek, kendilerini sınırlandırabilmeleri için eğitimler vermek, ders başarısını arttırmaya destek olmak okulların üzerine düşen görevler arasındadır. Ayrıca arkadaş ilişkileri konusunda yardımcı olmalı; spor ve sanat alanlarına yönlendirmelidir.

Nilgün Sarı
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bilgisayar Bağımlılığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Nilgün SARI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Nilgün SARI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Nilgün SARI Fotoğraf
Psk.Dnş.Nilgün SARI
İstanbul
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Nilgün SARI'nın Makaleleri
► Bilgisayar Bağımlılığı Psk.Cihangir ACAR
► Bilgisayar Bağımlılığı Psk.Ziya ÜNLÜTÜRK
► İnternet ve Bilgisayar Bağımlılığı Psk.Dnş.Tuğba ŞENDİR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Bilgisayar Bağımlılığı' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:49
Top