2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sınav Kaygısı
MAKALE #16548 © Yazan Osman URFA | Yayın Nisan 2016 | 6,336 Okuyucu
SINAV KAYGISI
TEOG, LYS, YGS, ALES, YDS ve adını dahi bilmediğimiz bir sürü sınav. Hayatımız boyunca sınavlara giriyoruz ve girmeye de devam edeceğiz. Günümüzde sınavlardan alınan puanlar çoğu zaman hayatımıza yön veren bir etkiye sahip oluyor. Yükse puan alanlar bu puanlarını amaçları doğrultusunda kullanırken, düşük alanlar amaçlarından uzaklaşmaktadırlar. Böyle bir etkiye sahip olan sınavın da birey üzerinde kaygı yaratması gayet doğal bir durumdur. Tabi bu doğal durum bireyin bilişsel, davranışsal ve duygusal durumunda bazı problemler ortaya çıkarmaya başlıyorsa bu noktada sınavlar gereğinden fazla bir etki yapmış demektir.

Sınav kaygısı, bireylerin girecekleri sınava karşı sınavdan önce veya sınav anında yoğun bir kaygı yaşaması ve bu durumun onun performansını olumsuz etkilemesi anlamına gelmektedir.
SINAV KAYGISININ BELİRTİLERİ
1.Bilişsel Faktörler: dikkat ve odaklanma sorunları, kazanamayacağı, her şeyi mahvedeceği gibi olumsuz düşünceler, felaket senaryoları, unutkanlık ve bildiği soruları dahi unutma…
Sınav kaygısına sahip bireyler incelendiği zaman sıklıkla zihinlerinden geçen düşüncelerin şunlar olduğu görülmüştür: “sınavlar niye var ki, yine düşük alacağım, çok çalıştığım zaman daha düşük alıyorum, düşük alırsam ailem çok kızar, öğretmenimin gözünden düşerim, herkese rezil olurum…

2.Duygusal Faktörler: korku hali, panik, kontrolü yitirme hissi, gerginlik, sinirlilik, karamsarlık, güvensizlik, çaresizlik ve heyecan gibi duygular kaygı anında yaşanan duygulardır.

Sınav anında veya sınavlardan önce görülen ağlama krizleri, donma veya kaygı yaşamamak adını sınavı tamamen önemsememe, boş vermişlik sınav kaygısı yaşayan bireylerde görülen duygusal özelliklerdendir.

3.Davranışsal Faktörler: titreme, terleme, kalp atışının hızlanması, nefes alış verişinde zorlanma, el, kol, bacak gibi bazı organların hâkimiyetinde zorlanma veya istemsizce bazı hareketler yapma kaygı anında bireylerde görülen davranışsal özelliklerdendir.

Aşağıda yer alan maddelerin çoğuna evet diyorsanız. Büyük oranda sınav kaygısı yaşadığınızı söyleyebiliriz:

· Sınavdan düşük alırsam ailem veya öğretmenlerimin gözünden düşerim.
· Ben düşük almamalıyım.
· Sınavdan düşük alırsam çok kötü şeyler olur.
· İyi bir geleceğe sahip olmak istiyorsam bu sınavdan kesinlikle çok iyi yapmalıyım.
· Sınavlarda çoğu zaman bildiğim soruları bile yanlış yaparım.
· Çok sık dikkat hataları yaparım.
· Aceleci davranırım ve bazen ne yapmam gerektiğini karıştırırım.
· Sınavlardan önce kendimi daralmış ve bunalmış hissederim.
· Aklıma gelen olumsuz düşünceleri uzaklaştıramam.
· Sanki hiç çalışmamış ve hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissederim.
· Sınavdan ilk yapamadığım soruda dağılırım.

SINAV KAYGISININ NEDENLERİ
· Sınava verimli ve planlı hazırlanmamak, son zamanlara çok konu bırakmak,

· Zamanı verimli kullanmamak, bazı sorularda takılıp kalmak,

· Yüksek beklenti, çok iyi bir sonuç alınması gerektiğine ilişkin düşünceler, hataya yer vermemek

· Sınava çok fazla anlam yükleme, sınavdan alınacak puanın çok anlam ifade ettiğini, geleceği üzerinde çok fazla etki yapacağını ve başka zaman telafi edemeyeceğine ilişkin düşünceler,

· Felaket senaryoları, başarısızlık ve olumsuz durumlar üzerinde çok fazla düşünme, olumsuz senaryolar kurgulayarak bunları zihninde canlandırma,

· Aile ilişkileri: özellikle anne babanın aşırı baskı yapması. Çocuklarından beklentilerini sık sık dile getirmeleri, eleştirmeleri, hiç takdir etmemeleri çocukları kaygıya iten en önemli anne baba tutumlarındandır.

ÇÖZÜM
Her psikolojik yardım çalışmasının amacı bireyin kendi içinde yatan çözümü ortaya çıkarabilmesini sağlamaktır. Ona “şöyle şöyle yap, geçer” demek bir nevi modern üfürükçülüktür. Bu nedenle çözüm için harekete geçmeden önce kendimiz ile çalışmaya hazır olmamız gerekmektedir.

Sınav kaygısı çoğu zaman kısa sürede üstesinden gelinmek istenen bir durumdur. Çünkü özellikle öğrenciler girdikleri sınavlarda, yaşadıkları kaygı yüzünden seviyelerinin çok altında notlar almaktadırlar. Bu da bir sonraki sınav için “daha fazla kaygı!” anlamına gelmektedir. Bu nedenle sınav kaygısı ile çalışmaları planlarken bireyin sınav takvimine göre kısa süreli müdahaleler veya uzun süreli müdahaleler olarak planlamaktayız.

Kısa Süreli Müdahaleler
Sınav kaygısı çoğu zaman dara düştüğümüz zaman, çocuklarımız veya kendimiz kaygı yüzünden başarımız etkilendiği zaman akla gelir. Ve ne yazık ki çoğu zaman da sınava çok az bir zaman kaldığı zaman üstesinden gelinmeye çalışılır. Bu da kaygıyı çoğu zaman daha fazla arttırır. Peki, kısa sürede kaygı için yapacak bir şey yok mu? Tabi ki hayır. Zaman azaldıkça yapılan çalışmaların etkililiği azalsa da sınav kaygısını önlemeye yönelik birçok yöntem ve teknik bulunmaktadır. Kaygı anında yaşanan yoğun düşünceleri durdurmak için yapılan düşünce durdurma teknikleri, nefes egzersizleri, progresif ve otojenik gevşeme egzersizleri gibi birçok yöntem etkili şekilde kullanıldığı zaman yaşanan kaygıyı azaltmaktadır. Bu yöntemler kısa sürede kullanılan ve çoğu zaman başarılı olan yöntemlerdir. Fakat hayat boyunca sınavlardan veya başka durumlardan kaygı yaşamak istenmiyorsa mutlaka kaygı üzerinde yapılacak uzun süreli psikolojik danışma çalışmaları gerekmektedir.

Uzun Süreli Müdahaleler
Uzun süreli müdahaleler kaygı ile ilgili bireyin kendisiyle çalışmak anlamına gelmektedir. Kaygısının altında yatan duygu ve düşüncelerinin ortaya çıkarılması, sınavlara ve kendisine ilişkin kaygı yaratan tetikleyicilerin belirlenmesi, kişilik özellikleri, aile ve arkadaş ilişkileri gibi bireyin yaşadığı kaygı üzerinde etkisi olabilecek tüm faktörlerin psikolojik danışma ortamında değerlendirilmesidir. Özellikle anne-baba ilişkileri dikkatle incelenmesi gereken konulardandır. Çoğu zaman bireyleri kaygıya sürükleyen alt yapı aile ilişkilerimizden kaynaklanmaktadır. Bunun dışında kaygıya yatkın bir mizaç ile dünyaya gelen insanlarda bulunmaktadır.

Her psikolojik yardım faaliyetinde olduğu gibi sınav kaygısı ile ilgili uzun süreli çalışmalarda bireyin kendisini tanıması, duygu-düşünce ve davranışları üzerinde farkındalık sağlaması, kendisini kabul etmesi ve değiştirmek yerine geliştirmeye çalışması yapılması gereken en önemli aşamalardandır. Kendimizi geliştirmek yerine değiştirmeye çalışmak bizi her zaman daha fazla kaygı yaşamaya itecektir.

SINAV KAYGISIYLA BAŞ ETMEYE YÖNELİK PRATİK ÖNERİLER
Kaygılı bireyler ile konu hakkında uzman kişilerin çalışması her zaman daha yerinde olacaktır. Fakat bazı gerekçelerden dolayı her hangi bir uzmana ulaşamayan kişiler şu noktalar dikkat edebilirler:

· Sınava düzenli bir şekilde hazırlanın. Unutmayın bilinmeyenler insanı en fazla kaygılandıran durumlardandır. Planlı ve programlı bir şekilde hazırlanmak kendinize olan güveninizi de arttıracaktır.

· Telaş ve panik için sürekli ders çalışmak zihnin karışmasına sebep olacaktır. Özellikle sınavdan bir iki gün önce çalışmaların tamamlanması ve bireyin zihninin dinlenmesi gerekmektedir.

· Kişisel bakımınıza önem verin. Yeme, içme, uyku, dinlenme, eğlenme gibi günlük işlerinizde aksamaların olması diğer aktivitelerinizi de olumsuz etkileyecektir. Özellikle beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmelidir.

· Kendinizi en iyi nasıl sakinleştirdiğinizi keşfedin. Yukarıda birçok yöntemden bahsettik. Nefes egzersizleri, gevşeme egzersizleri veya düşünceyi durdurma yöntemleri gibi yöntemleri kendiniz üzerinde deneyin. En iyi hangi yöntem ile ne kadar sürede sakinleşebildiğinizi keşfedin.

· Dikkat ve odaklanmanızı geliştirecek çalışmalar yapın.

· Yapamadığınız soruları en sona bırakın, sorularla inatlaşmayın. Aksi takdirde sınav konsantrasyonunuzu dağılacak ve zihninizden olumsuz senaryolar çıkmaya başlayacaktır.

· Kendinize fazla yük yüklemeyin. “Yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalıştım” mantığını hayatınıza yerleştirmeye çalışın.

· Sizi motive eden ve moralinizi yerine getiren insanlarla sohbet edin. Sizi kaygılandıran, korkutan, eleştiren ve yargılayan insanlardan uzak durum.

· Unutmayın bu sadece bir sınav ve kesinlikle hayatın sonu değil. Bu sınavda alacağınız düşük veya yüksek not gelecekte başarılı veya başarısız bir insan olacağınız anlamına gelmiyor.

Kaygı hayatımızın her alanında bulunan ve bulunması gereken bir durumdur. Çünkü kaygı duymayan bir insanın bu hayattan fazla bir beklentisi de kalmamış demektir. Bu yüzden kaygıyla savaşmak, kavga etmek, hayatımızdan çıkarmak yerine onunla yaşamayı öğrenmemiz gerekmektedir. Ancak bu sayede kendi performansımızı en iyi şekilde yansıtabiliriz.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sınav Kaygısı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Osman URFA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Osman URFA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Osman URFA
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Spor Psikoloğu
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Osman URFA'nın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Sınav Kaygısı' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Bitirilmemiş İşler Ocak 2016
► Zihinsel Antrenman Kasım 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:02
Top