Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme (Reflü ve Gastrit)
Sindirim sistemi nedir ?
Sindirim sistemi yemek borusundan başlayıp bağırsaklara kadar giden bir sistemdir. Sindirim sisteminin sağlığını sürdürülebilmesi için de yeterli ve dengeli bir beslenme en önemli undurdur. Çünkü sindirim sistemi kanalında besinlerin (sıvı veya katı) ağza alınmasından itibaren su,vitamin,mineraller ile birlikte, karbonhidratlar,yağlar ve proteinler de yapı taşlarına ayrılıp kana emilerek geçer bu yüzden de sindirim sistemi hayati döngünün sağlanması için önemlidir.
Dengesiz bir beslenme stili ,enfeksiyona sebep olabilecek çeşitli ajanlar ve stres bir çok sindirim sistemi hastalıklarına davetiye çıkarır.
Bu beslenme tedavisinde amaçlanan akut veya kronik şekilde seyreden hastalık süresince kişiyi komplikasyonlardan mümkün olduğu kadar koruyabilecek kişiye özel bir beslenme programı ortaya koyabilmektir .Ancak bu şekilde bir beslenme programı ile birlikte kişinin yeterli ve dengeli beslenmesi sağlanabilmelidir.
Reflü ve Beslenme Tedavisi
Mide içeriğinin, bozulan kapak sistemi sebebiyle yemek borusu içine kaçıp özefagus mukozasını tahriş etmesi ve bu mukozada ödem sonrasında da ülser oluşmasıdır.
Tedavisi yapılırken; hasta kilolu ise ideal vücut ağırlığına getirilmelidir. Az az ve sık sık olmak üzere günde en az 3-4 öğün olacak şekilde kişi beslenmelidir.
Yatmadan en geç 3 saat önce yemek yeme davranışı sonlandırılmalıdır.
Çok sıcak ve çok soğuk yiyecekler, içecekler, çay,kahve tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Karbonatlı ve asitli içecekler içilmemelidir.
Özellikle domates ve mideyi rahatsız edecek acı baharatlar,çikolata diyetten bir süre uzaklaştırılmalıdır. Sıvı alımı yemek yerken değil yemekten önce veya sonra tercih edilmelidir.
Kızartmalar ve kavurmalar günlük beslenmede mümkünse hiç yer almamalıdır.
Yatarken biraz daha dik pozisyonda yatmak gerekmektedir. (Baş 15-25 cm yüksekte olacak şekilde)
Alkol tüketimi var ise bir süre hiç tercih edilmemelidir.
Tok karnına egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır.
Gastrit ve Beslenme Tedavisi
Gastrit midenin iç yüzeyinde bulunan mukozanın (dokunun) iltihaplanmasıdır. Ülsere göre gastrit daha yüzeyseldir. Tedavi edilmediği takdirde ise derinlere yerleşip ülser oluşumuna sebep olabilir. Sebeplerinden en bilinen ve yaygın olanı bakteriyel sebep yani H.pylori enfeksiyonudur.
Bunun yanında bireyin beslenme alışkanlıkları en önemli faktördür. Dengesiz ve kötü beslenme ,sigara ve alkol kullanıyor olmak mide yüzeyini tahrişe sebep olur ve gastrit oluşumu başlayabilir.
Beslenme,sigara ve alkol kadar önemli bir diğer problemli durum da strestir. Stresli kişilerde asit salgısı daha fazla olacağı için gastrite rastlama riski de artar.
Bazı asidik ilaçlar, özellikle asprin gibi (salisilatlar), antiromatizmal ağrı kesiciler de mideye bu konuda zarar vermektedir.
Aynı reflü sıkıntısındaki gibi çok soğuk, çok sıcak yiyecekler yine çok soğuk ve çok soğuk içecekler, asitli içecekler, meşrubatlar, taze sıkılmış portakal-narenciye suları dahi mide hassasiyeti olanlarda semptomları arttırabileceği unutulmamalıdır.
Az yağlı besinlere göre yağlı besinleri hazmetmek zordur ve mideyi yorar bu sebeple mümkün olabildiğince yağlı yiyecekler, ağır yiyecekler yemekten kaçınılmalıdır.
Soğan,sarımsak gibi yiyecekler de mide asit salgısını arttırıp gastrit problemi olan bir kişiyi rahatsız hissettirecektir. Ayrıca yine en temel dikkat edilmesi gereken unsur, az az sık sık beslenmeye çalışmaktır. Hem uzun süre aç kalıp hem de bir öğünde çok fazla gıda tüketmekten kaçınılmalıdır.
Bu şekilde beslenme konusunda multidisipliner bir davranış yapıldığı takdirde sindirim sistemi hastalıklarının semptomları azalacaktır ve bir süre sonra hastalık tedavi edilmiş olacaktır.
Sindirim sistemi yemek borusundan başlayıp bağırsaklara kadar giden bir sistemdir. Sindirim sisteminin sağlığını sürdürülebilmesi için de yeterli ve dengeli bir beslenme en önemli undurdur. Çünkü sindirim sistemi kanalında besinlerin (sıvı veya katı) ağza alınmasından itibaren su,vitamin,mineraller ile birlikte, karbonhidratlar,yağlar ve proteinler de yapı taşlarına ayrılıp kana emilerek geçer bu yüzden de sindirim sistemi hayati döngünün sağlanması için önemlidir.
Dengesiz bir beslenme stili ,enfeksiyona sebep olabilecek çeşitli ajanlar ve stres bir çok sindirim sistemi hastalıklarına davetiye çıkarır.
Bu beslenme tedavisinde amaçlanan akut veya kronik şekilde seyreden hastalık süresince kişiyi komplikasyonlardan mümkün olduğu kadar koruyabilecek kişiye özel bir beslenme programı ortaya koyabilmektir .Ancak bu şekilde bir beslenme programı ile birlikte kişinin yeterli ve dengeli beslenmesi sağlanabilmelidir.
Reflü ve Beslenme Tedavisi
Mide içeriğinin, bozulan kapak sistemi sebebiyle yemek borusu içine kaçıp özefagus mukozasını tahriş etmesi ve bu mukozada ödem sonrasında da ülser oluşmasıdır.
Tedavisi yapılırken; hasta kilolu ise ideal vücut ağırlığına getirilmelidir. Az az ve sık sık olmak üzere günde en az 3-4 öğün olacak şekilde kişi beslenmelidir.
Yatmadan en geç 3 saat önce yemek yeme davranışı sonlandırılmalıdır.
Çok sıcak ve çok soğuk yiyecekler, içecekler, çay,kahve tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Karbonatlı ve asitli içecekler içilmemelidir.
Özellikle domates ve mideyi rahatsız edecek acı baharatlar,çikolata diyetten bir süre uzaklaştırılmalıdır. Sıvı alımı yemek yerken değil yemekten önce veya sonra tercih edilmelidir.
Kızartmalar ve kavurmalar günlük beslenmede mümkünse hiç yer almamalıdır.
Yatarken biraz daha dik pozisyonda yatmak gerekmektedir. (Baş 15-25 cm yüksekte olacak şekilde)
Alkol tüketimi var ise bir süre hiç tercih edilmemelidir.
Tok karnına egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır.
Gastrit ve Beslenme Tedavisi
Gastrit midenin iç yüzeyinde bulunan mukozanın (dokunun) iltihaplanmasıdır. Ülsere göre gastrit daha yüzeyseldir. Tedavi edilmediği takdirde ise derinlere yerleşip ülser oluşumuna sebep olabilir. Sebeplerinden en bilinen ve yaygın olanı bakteriyel sebep yani H.pylori enfeksiyonudur.
Bunun yanında bireyin beslenme alışkanlıkları en önemli faktördür. Dengesiz ve kötü beslenme ,sigara ve alkol kullanıyor olmak mide yüzeyini tahrişe sebep olur ve gastrit oluşumu başlayabilir.
Beslenme,sigara ve alkol kadar önemli bir diğer problemli durum da strestir. Stresli kişilerde asit salgısı daha fazla olacağı için gastrite rastlama riski de artar.
Bazı asidik ilaçlar, özellikle asprin gibi (salisilatlar), antiromatizmal ağrı kesiciler de mideye bu konuda zarar vermektedir.
Aynı reflü sıkıntısındaki gibi çok soğuk, çok sıcak yiyecekler yine çok soğuk ve çok soğuk içecekler, asitli içecekler, meşrubatlar, taze sıkılmış portakal-narenciye suları dahi mide hassasiyeti olanlarda semptomları arttırabileceği unutulmamalıdır.
Az yağlı besinlere göre yağlı besinleri hazmetmek zordur ve mideyi yorar bu sebeple mümkün olabildiğince yağlı yiyecekler, ağır yiyecekler yemekten kaçınılmalıdır.
Soğan,sarımsak gibi yiyecekler de mide asit salgısını arttırıp gastrit problemi olan bir kişiyi rahatsız hissettirecektir. Ayrıca yine en temel dikkat edilmesi gereken unsur, az az sık sık beslenmeye çalışmaktır. Hem uzun süre aç kalıp hem de bir öğünde çok fazla gıda tüketmekten kaçınılmalıdır.
Bu şekilde beslenme konusunda multidisipliner bir davranış yapıldığı takdirde sindirim sistemi hastalıklarının semptomları azalacaktır ve bir süre sonra hastalık tedavi edilmiş olacaktır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme (Reflü ve Gastrit)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Zeynep Işıl KÜÇÜKGÖNCÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Zeynep Işıl KÜÇÜKGÖNCÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden |
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.