2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Estetik Cerrahideki Son Yenilikler Üzerine Bir Sohbet
MAKALE #1662 © Yazan Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ | Yayın Ekim 2008 | 7,628 Okuyucu
Estetik Cerrahi tıbbın diğer branşları ile karşılaştırıldığında oldukça kısa bir geçmişe sahiptir. İnsanlar arasındaki iletişimde görünüm, özellikle de yüz görünümü yani çehre büyük önem taşır. İnsanlara “güzel, çirkin, sevimli, asık suratlı, zeki bakışlı veya donuk görünümlü” gibi sıfatları çoğu kez onları iyi tanımadan yalnızca görünümlerine bakarak yakıştırırız. Özellikle yüzümüzün anatomik yapılarındaki (yani gözler, kaşlar, burun, dudaklar, kulaklar) orantı veya orantısızlıklar güzel veya çirkin ayırımının yapılmasında önemli rol oynamaktadır. Güzelliğin kavramı kişiye ırklara ve yaşanılan zamana göre değiştiğinden formül ile anlatma olanağı yoktur. Ancak yüzün anatomik yapısında belirgin bir eksiklik varsa (örneğin burun veya bir kaşın olmayışı gibi) artık ortalama insanın anlayabileceği anlamda güzellikten bahsetmek mümkün değildir. İnsanlar bu gerçeği çok eski yıllarda kavramış ve maalesef yüzde sakatlık bırakarak cezalandırma yöntemini (örneğin burun kesme) yüzyıllarca kullanmıştır. Milattan önceki yıllarda özellikle Hindistanda özel meslek grupları mensupları kurallara aykırı davrandıklarında burunları kesilerek cezalandırılırlarmış. Burnu kesilen bir insan normal süreli bir ömür sürebilir. Ancak toplum içinde kesik burun ile dolaşmak o kişiye damgalı bir insan muamelesi yapılmasına ve sürekli aşağılanmasına neden olmaktaydı. Bu nedenle milattan 2000 yıl öncesinden itibaren kesik burunlu insanlar bu kompleksten kurtulmak için çare aramışlar ve bunları tedavi eden birtakım hekimler çıkmıştır. Avrupalılar Hindistanda kullanılan yeni burun yapma yöntemini ticari gezileri sırasında öğrenmişler ve 1700 lü yıllarda Avrupa’da uygulamaya başlamışlardır. Hintlilerin kullandığı eski burun yapma yöntemi bazı yeniliklerle günümüzde de uygulanmaktadır.

Birinci ve ikinci dünya savaşlarında gelişmiş ateşli silahların kullanımı çok sayıda insanda yüz yaralanması ve sakatlığına yol açmıştır. Bu kişiler daha sonra korkunç görünümlü yüzleri ile toplum içinde kabul görmediklerinden hekimlerden normal bir yüz görünümüne kavuşmak için tedavi talep etmeye başlamışlardır. Estetik cerrahinin gelişiminde bu sakatlıkları tedavi etmenin büyük payı olmuştur.

Olmayan bir burun yerine yenisini yapabilen plastik cerrahlar çirkin bir burun yerine daha güzelini de yapmaya başlamışlardır. Tarih boyunca insanların değer yargıları arasında güzellik ve gençlik kavramı hep ön sırada yer almıştır. İnsanların güzellik uğruna neler yaptıklarını günlük yaşamımızda görmekteyiz. Günümüzde büyük şirketler genç ve dinamik görünümlü yöneticileri, büyük mağazalar insanlarla karşılaşılan yerlerde güzel fiziği olan elemanları çalıştırmayı tercih etmektedir. Bu gerçekler insanlarda güzelliği ve gençliği satın alma arzusu doğurmaktadır.

En az yukarıdaki kadar önemli olan bir diğer faktör de anatomik yapılarımızın farklı olmasının yarattığı psikolojik rahatsızlıktır. En tipik örneği kepçe kulaktır. Kepçe kulaklı bir ilkokul öğrencisi genellikle arkadaşları arasında alayla karşılanır. Bu çocuklar genellikle okuldan kaçan, uyumsuz, geceleri yatağını ıslatan, kavgacı kişilikte çocuklardır ve ameliyatla kulakları düzeltildiğinde bu olumsuzlukların hepsi düzelmektedir.

Estetik cerrahinin başlangıçtaki dezavantajı tıbbın diğer hayati dalları tarafından yeterli saygıyı görmemesi idi. Eskiden estetik cerrahi ameliyatları hafife alınıyor ve yetenekli bir hekimin hayati hastalıklar ile uğraşması yerine estetik ameliyatlar yapması kınanıyordu. Bu nedenle başlangıçta özellikle Üniversite ve Eğitim hastanelerinde estetik ameliyatlar ikinci plana itildi. Piyasada estetik ameliyatlara karşı yoğun bir talep geliştiğinde karşılayacak sayıda hekim bulunmadığından uzmanlık dalı estetik cerrahi olmayan bazı hekimler bu ameliyatları yapmaya başladılar ve yeterli eğitimi almadıklarından kötü ameliyatlar yaparak sıradan insanlar arasında estetik ameliyatların başarısının sorgulanmasına yol açtılar.

Estetik Cerrahın mutlaka Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah olması gerekmektedir. Diğer branşlardan uzmanlık alıp estetik girişimlerde bulunan hekimler kanunların açıklarından yararlanmakta ve etik dışı davranmaktadırlar. Estetik bir operasyon için hekim arayanların mutlaka başvurdukları doktorun Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği üyesi olup olmadığını araştırmaları ve ondan diplomalarını göstermesini istemeleri gerekmektedir.

Son yirmi yıl içinde estetik ameliyatlarda çok belirgin bir anlayış farkı öne çıktı. ünümüzde daha az kesi ve dikiş ile daha belirgin düzelmeler sağlanması amaçlanmaktadır. Yeni teknolojiler (laser, radyofrekans) ve ilaçlar (botox) ameliyat risklerini daha da azaltmıştır.
Başlıca estetik girişimlerdeki son yenilikleri şu şekilde özetleyebiliriz:


Burun

Klasik burun ameliyatı burun deliklerinden girilerek yapılır. Cerrah kemik fazlalıkları veya düzensizliklerini genellikle elle hisseder ve deri altında kapalı bir ortamda ameliyatı yapar. Günümüzde açık burun ameliyatı metodu ile bütün yapıları görerek operasyon yapılmakta ve iz bırakılmamaktadır. Artık burun ameliyatlarında daha az kemik ve kıkırdak çıkartılmaktadır. Burun anatomisi ve görevlerini bozmadan başarılı burun şekilleri verilebilmektedir. Günümüzde estetik ameliyatlardan sonra daha az sayıda hastaya burun tamponu konulmakta ve bu şekilde ameliyat sonrasının sıkıntısız geçmesi sağlanmaktadır. Estetik burun ameliyatı geçiren bir kişi iki hafta sonra işinin başına dönebilir. Başarılı bir burun ameliyatının hastanın yüzüne yakışması ve ameliyatlı burun olduğunu belli etmemesi gerekmektedir.


Yüz Gençleştirme

Klasik yüz germe ameliyatları giderek azalmakta ve bunların yerine doku veya madde enjeksiyonları tercih edilmektedir. Yaşlanmanın yüzdeki etkileri yalnız deride olmamaktadır. Deri altı dokularındaki değişiklikler (hacim azalması, yer değiştirme ve sarkma) yaşlı görünmemizde deri kırışıklıkları kadar hatta daha fazla rol oynamaktadır. Yüzdeki kırışıklıkların tedavisinde laser veya ilaçlar ile deri soyma işlemleri yüz derisinin ameliyatla gerilmesinden daha çok yapılmaktadır. Yüz ve boyun derisindeki kollagen denilen maddenin radyofrekans dalgaları ile ısıtılarak sıkıştırılması deride gerginliği arttırmakta ve ameliyatlarda gözlenen iyileşme süreci olmaksızın günlük yaşam akışını bozmadan belli ölçüde gençleşme ve tazelenme sağlayabilmektedir. Alın germe ve kaş kaldırma ameliyatları saçlı deri içinde küçük ve farkedilmeyen bir iz bırakarak yapılabilmektedir. Yer değiştirmiş yapıların deri altı askı dikişleri ile eski yerlerine taşınmaları (örneğin yanakların asılması) önemli görsel yararlar sağlamaktadır. Yüzdeki azalmış yumuşak dokunun yerine konulması vücuttan alınan yağların deri altına enjekte edilmesi ile sağlanabilmektedir. Yüzde iz bırakmadan yapılabilen bu işlem yüz germe ameliyatından daha kolaydır ve son derecede etkilidir.Yüz gençleştirme ameliyatlarından sonra normal yaşama dönme yapılan işlemin büyüklüğüne göre bir hafta ile bir ay arasında zaman alabilmektedir.


Kulak

Kepçe kulak operasyonlarında yeni teknikler ile çok az iz bırakılmakta hatta hiç iz bırakmadan kepçe kulak tedavisi mümkün olmaktadır. Eski teknikler ile hasta iki hafta kulakları sargılı dolaşırken günümüzde hasta 3 gün sonra kulaklarında sargı olmaksızın dolaşabilmektedir. Yeni tekniklerde kulak arkası çukuru tahrip edilmediğinden hasta gözlüklerini eski rahatlığı ile takabilmektedir.


Meme Dikleştirme

Hastanın durumuna göre yalnız meme başının çevresinden yapılan bir kesi ile veya bu kesiye ilaveten meme başından aşağı doğru uzanan 4-5 cm lik bir kesi ile dikleştirme ameliyatı yapılabilmektedir. Hastalar genellikle bir gün hastanede yatmakta ve bir haftada normal hayatlarına dönebilmektedirler.


Meme Büyütme

Küçük memeleri normal boyutlarına getirmenin en kolay ve klasik yolu silikon meme protezleri kullanılmasıdır. Silikon bir yabancı cisim olmasına karşılık vücut tarafından çok iyi tolere edilebilmektedir. Her yabancı cisimde olduğu gibi silikon protezlerde de belli oranda vücut tarafından reddedilme olasılığı vardır. Ancak son yıllarda üretilen silikonların saflık oranları neredeyse tama yakın hale getirilmiştir ve reddedilme olaylarında belirgin azalma olmuştur. Yeni üretilen silikonlar patlamaya daha dayanıklıdır ve patlama durumunda bile akışkanlıkları az olduğundan civara fazla yayılmamaktadırlar. Ayrıca silikon protezler ihtiyaca göre değişik anatomik şekillerde üterilebilmektedirler. Silikon protez ile meme büyütme yanında memelerin vacum ile ameliyatsız büyütülmesi ve yağ dokusu enjekte ederek memelerin büyütülmesi de halen deneme aşamasında olan yeni teknikler arasındadır.


Liposuction

Yağların vakumla alınması en sık uygulanan estetik ameliyatlar arasındadır. Çok küçük deliklerden ufak çubuklar ile girilerek iz bırakmadan litrelerce yağ almak mümkündür. Dışarıdan bir iz görünmemesine karşın yağ çekme ciddi bir ameliyattır ve başarılı olabilmesi için tam donanımlı ameliyathanelerde yapılması şarttır. Yağ çekme operasyonları yaklaşık yirmibeş yıl önce başladığında iki litre üzerinde yağ alınması fazla önerilmiyordu. Ancak günümüzde anestezi ve bakım olanakları geliştiği için sorun olmaksızın 10 lt veya üzerinde yağ çektiğimiz hastalar olmaktadır. Ancak böyle yüksek miktarda yağ çekilecek hastalarda mutlaka ameliyat öncesi hastanın kendi kanı belli aralıklarla alınmakta ve ameliyat sırasında bu alınan kan geri verilerek hastanın kansız kalması önlenmektedir. Son yıllarda ses titreşimleri ile yağları parçalayan sistemler artan sıklıkta kullanılmaktadır. Bu yeni araçlar ultrasound dalgaları ile deri altı yağları eritmekte böylece sıvı hale gelen yağın emilmesi daha kolay olmaktadır. Deri altına radyofrekans dalgaları göndererek ameliyatsız yağları eriten cihazlar son yıllarda piyasada görünmektedir. Ameliyat gerektirmeden yağları erittiği belirtilen bu cihazlar teorik olarak çok cazip görünseler de etkinlikleri henüz kanıtlanmamıştır. Usta bir elde yapılan liposuction ameliyatından sonra hastanın yağ çekilen bölgelerinde düzensizlik (girinti çıkıntılar) oluşmaz. Genellikle yağ çekilen hastalar bir gün yatırılarak ertesi bün taburcu edilmektedirler. İyileşme süresi ortalama bir haftadır.


Abdominoplasti (Karın yağlarının alınması)

Doğumlardan sonra bazı bayanların karın ön duvarındaki kaslar zayıflamakta ve iç organları yeterli sıkılıkta tutamamaktadır. Sonuçta karın bombeleşmekte ve çoğu kez derisi sarkmaktadır. Göbek veya karın duvarı fıtıkları da sık olarak birlikte görünmektedir. Uygun hastalarda bu sarkık karın derisi alınmakta ve bombe karın duvarı içeriden konulan sağlamlaştırıcı dikişler ile kuvvetlendirilmektedir. Bütün bu işlemler sezeryan izinden biraz daha büyük bir kesi yaparak kasık üzerinden yapılmakta ve izin iç çamaşırlar içinde kalmasına özen gösterilmektedir. Son yıllarda karın derisinin karın duvarından serbestleştirilmesi daha kısıtlı olarak yapılmakta, karın derisi daha az gerginlik ile kapatılmakta bu sayede ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek istenmiyen aksilikler azaltılmaktadır.


Dolgu Maddeleri

Yüzdeki küçük kırışıklıkların içine enjektör ve iğne ile belirli maddelerin verilmesi ve bu yolla kırışıklıkların giderilmesi fikri eskidir. Ancak enjekte edilecek maddenin bulunması uzun zaman almıştır. Sıvı silikon uzun dönemde güvenliği ispatlanmamış bir maddedir. İleride sorun çıkarırsa temizlenmesi çok zordur ve bıraktığı hasar ağırdır. Bugüne kadar pek çok sentetik madde bu amaçla piyasaya sürülmüş ancak hiçbiri tam olarak isteneni verememiştir. Biyolojik maddelerden olan sığır kollageni uzun yıllar piyasada kullanılmıştır. Son yıllarda üretilen hiyaluronik asit ürünleri daha az yan etkiye neden olmaktadır. Bu ürünlerin en önemli dezavantajı zamanla tamamen kaybolmaları yani kalıcı olamamalarıdır. İnsana kendinden alınan yağ dokusunun enjekte edilmesi daha kalıcı sonuçlara yol açmaktadır. Yağ dokusu da belli oranda erimektedir ancak kalan kısmı ömür boyu yerinde kalabilmektedir. Bu nedenle birkaç seanslı yağ enjeksiyonu kalıcı ve uzun dönemde komplikasyonsuz sonuçlar vermesi nedeni ile artan sıklıkta yapılmaktadır. Bu metodun dezavantajı yağ alınmasının küçük de olsa cerrahi bir işlem olması nedeni ile maliyetinin nisbeten yüksek olmasıdır. Ancak yağ enjeksiyonları gelecek için en çok umut vadeden işlemlerden biridir.

Prof. Dr. Ege Özgentaş
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Estetik Cerrahideki Son Yenilikler Üzerine Bir Sohbet" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ege ÖZGENTAŞ Fotoğraf
Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ
İstanbul
Doktor "Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi - Estetik"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ'ın Yazıları
► Estetik Cerrahi Üzerine Prof.Op.Dr. Ömer Refik ÖZERDEM
► Dermaterapi Uygulamalarında Yenilikler Op.Dr.Çağhan BAYTEKİN
► Burun Estetiği ve Yenilikler Prof.Dr.Ahmet KARACALAR
► Doğum Çatlakları Tedavisinde Yenilikler Prof.Dr.Ahmet KARACALAR
► Estetik Cerrahide Yeni Trendler ve Yaz Öncesi Estetik Prof.Dr.Aylin BİLGİN KARABULUT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Estetik Cerrahideki Son Yenilikler Üzerine Bir Sohbet' başlığıyla benzeşen toplam 34 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kol Germe Ameliyatı PDF Ocak 2022
◊ Meme Dikleştirme Ağustos 2019
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:41
Top