2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Zor Mizaçlı Çocuklar ve Anne Baba Eğitimi
MAKALE #16621 © Yazan Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN | Yayın Mayıs 2016 | 20,029 Okuyucu
ZOR MİZAÇLI ÇOCUKLAR ve ANNE BABA EĞİTİMİ

Bu makalemde, özellikle zor çocuk olarak tanımladığımız mizaç özelliğine sahip anne babaların çocuklarına nasıl yaklaşmaları gerektiğinden bahsetmek istiyorum. Ama öncelikle kendimizi ve çocuğumuzu daha iyi anlamamız için mizaç, kişilik ve karakter kavramlarını açıklamak gerekir.

Mizaç kişinin doğuştan getirdiği, kişiliğin duygusal yönünü ve kişinin duygulanım şeklini ifade eden yönüdür. Mizaç, kişilerin duygusal tepkilerini ve dürtüsel yönlerini nasıl ifade ettiğini gösterir. Her insan duygularını kendine özgü bir şekilde ifade eder. Bu, doğuştan gelen bir mizaç özelliği olarak değerlendirilir.

Karakter ise, kişinin doğuştan itibaren getirdiği mizaç özellikleri yanında kişiliğin sosyal yönünü ifade eden, çevresinden etkilenerek oluşturduğu, toplumun da değerler sisteminden etkilenen, kişiliğin bir parçasıdır.

Kişilik ise kişinin, inançları, tutumları, değerleri, davranışları, güdüleri, mizaç özellikleri bütünüdür. Kişilik oluşumunda tutarlı ve kararlı davranış ve düşünce örünütüsünden bahsediyoruz. Bu durumda kişiliğin oluşması için öncelikle beyin gelişimi tamamlanmalı, kişilerin hayatlarınında ve beklentilerinde net olmaları gerekiyor. Dolayısıyla kişilik gelişimi bireyde uzun yıllara yayılacak, oluşturulacak olan bir yapı.

Bebeğiniz doğduğunda, kendine özgü bir takım mizaç özellikleri ile dünyaya gelir. Aileler çocuklarını doğru yetiştirdiklerinde hiçbir problemin ortaya çıkmayacağını, onlarla hiç sorun yaşamayacağını hayal edip elinden gelenleri, bildiklerini yaparak herşeyin çok huzurlu ve istedikleri gibi ilerleyeceğini düşünürler.

Fakat bebeğiniz doğduğu günlerden itibaren sıklıkla ağlayan, uykuya dalmakta zorluk çeken, yeni durumlara kolaylıkla adapte olamayan bir takım tepkilerle size kendinizi suçlu hissettirebilir. Unutmayın ki çocuklar kendilerine özgü mizaç özelliklerine sahip olarak dünyaya gelir.

Başlangıçta böyle bebekleri anlamak için “çocuğun nesi var” diyerek doktor doktor koşanlar bile olur. Pek tabi ki bu öncelikle çare aramak adına doğru bir yoldur. Bebeğinizin fiziksel olarak kendisini rahatsız edebileceği düşünülen hiçbir bulgu saptanmamışsa, çocuğunuz zor mizaçlı olabilir.

Zor mizaçlı çocuk; çevresinde kolay adapte olamayan, yeni durumları öfke ile karşılayabilen, uyku ve yemek ritüellerinde zorluklar çıkaran, sürekli kendisiyle ilgilenilmesini talep eden çocuktur. Sürekli hareketlidir, yerinde duramaz ve dürtüseldir. Sınır konulmasından hoşlanmazlar ve aşırı tepkiler verebilirler. İstedikleri şeyin hemen gerçekleşmesi noktasında ısrarcıdırlar ve onları ikna etmek güç olabilir. Fakat bütün bunlara rağmen böyle çocuklar gayet normal çocuklardır ; sadece anne ve babayı yorarlar. Sadece yapıları gereği yeni durumlara kolay adapte olamazlar. Araştırmalar, mizaç üzerinde genetik ve biyolojik faktörlerin etkili olduğunu göstermektedir.


Bu açıklamalara göre zor mizaçlı bir çocuğa sahipseniz; öncelikle onu yaramaz, huysuz, inatçı, laf dinlemez, annesini üzen gibi çocuğu etiketleyici sözcükler kullanmaktan hemen vazgeçmelisiniz. Çocuğunuz da bu şekilde davranmak istemez. Fakat içinden geldiği gibi davranmak çocukların doğalarında vardır. Henüz dürtülerini ve duygularını tanımlamaktan ve onları nasıl kontrol edeceklerini bilmekte yetersizdirler. İşte anne baba olarak bize düşen asıl görev bu durumun zor çocuklukla ilgili olduğu, ve bir an önce çocuğumuza öncelikle kendisini sözcüklerle nasıl ifade edebileceğini öğretmektir. Tabi öncelikle bu tanımları bizim yapmamız gerekir:

Çocuğunuz, oyun arkadaşlarından ayrılması gereken bir durumda, bu duruma şiddetle karşı çıkabilir. Hatta kendini yerlere atıp, bağırıp, tepinebilir. Bu durumda anne baba olarak size düşen görev çocuğunuzun duygularını ifade etmesine yardımcı olmak olacaktır. “buradan ayrılmak istemediğin için öfkelisin, elinde olsa arkadaşlarınla biraz daha vakit geçirmek isterdin ama geç oluyor ve eve gitmemiz gerekli.” gibi bir ifade çocuğu kendi içsel düşünce ve duygularının haklı olduğunu, ama başka türlü davranmanın gerekli olduğunu ona öğretir. Fakat böyle durumlarda çocuğun sadece davranışına odaklandığımızda sorunu hem çözememiş hemde çocuğumuza düşünce ve duygularında haklı olduğu mesajını verememiş oluyoruz. Sadece olumsuz davranışa odaklandığımızda böyle durumlarla başa çıkmak zorlaşıyor, çocuğumuz etiketleniyor, yeni bir şey de öğrenememiş oluyor, anne babalar da yoruluyor.

Bir diğeri böyle durumlarda çocuğumuza seçenekler sunmak. Çünkü böyle zor çocuklar sadece orada kalmakla ilgili yoğun bir istek duyarlar ama alternatif bir çözüm de üretemezler, ileriyi düşünemezler. Ona buradan ayrıldıktan sonra yapacaklarınızdan bahsetmelisiniz.

Zor mizaçlı çocuklar kendilerinden neler beklendiğini sürekli işitmeye ihtiyaç duyarlar. Olasılıkları önceden tahmin ederek ona bugün neler olacağını, ondan neler beklediğinizi açıklamanız gerekebilir. Örneğin misafirliğe gittiğinizde ya da topluluk içinde gireceğiniz bir alana gittiğinizde kendisinden beklenen olumlu davranışları, orada ne kadar kalacağınızı, orada neler olacağı gibi konuşmaları mutlaka önceden yapmalısınız. Bu konuşmayı yaparken kesinlikle olumsuz davranışa odaklanmamalı sadece kendisinden beklediklerinizi ifade etmelisiniz. Tehdit, ceza, yargılama, aşağılama gibi olumsuz dilden uzaklaşmalısınız.

Özellikle zor mizaçlı çocuklarla konuşurken, onunla göz kontağı kurmalı, öfke nöbetleri geçtikten sonra olumsuz davranışını tanımlamalı, kendisinden beklenen davranışları ifade etmelisiniz. “marketteyken çikolata için ağlayıp bağırman doğru bir davranış değildi, markete gitmeden önce seninle .... için anlaşmıştık, bir dahaki sefere sadece anlaştığımız şeyleri alabilirim. Bu konuda kararlıyım.”

Anne baba olmak doğuştan gelen bir yetenek değildir. Anne babalık çocukla birlikte öğrenilir. Burada önemli olan anne baba olarak yeteri kadar bilgi sahibi olmaya çalışmak, karşılaşılabileceklerin farkında olmak ve doğru davranışı geliştirmek için gerekli çabayı harcamaktır. Zor çocuk aileleri de çocuklarından bir çok şey öğrenirler. Zor çocuk anne babası olmak aileleri de geliştirir, anne babalık yeteneklerini, iletişim becerilerini arttırır.

Aileler, durumu olumsuz yorumladıklarında “yaramaz, fena çocuk gibi” , kendileri de işin işinden çıkılmazlık vurgusu yapmış olurlar. Bunlar çözüm değildir. Çözüm, çocuğu olduğu gibi kabul etmek ve neler yapılabileceğini düşünmektir. Çözüm odaklı olmak aileyi de rahatlatır, iletişimi de kuvvetlendirir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Zor Mizaçlı Çocuklar ve Anne Baba Eğitimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     18 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN'ın Yazıları
► Anne Baba Eğitimi ve Kazandırdıkları Psk.Dnş.Fatma KIRIMLI TAŞKIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Zor Mizaçlı Çocuklar ve Anne Baba Eğitimi' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Bağlanma Psikolojisi Kasım 2017
► Psikoterapi Yöntemleri Kasım 2017
► Çocukta Öfke Kontrolü Ağustos 2016
► Oyun Terapisi Mart 2016
► Kayıplar ve Yas Ocak 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:04
Top