2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çölyaklının El Klavuzu
MAKALE #16633 © Yazan Dyt.Kevser BAŞKARA | Yayın Mayıs 2016 | 4,901 Okuyucu
1. TEMEL BİLGİLER

A) GLUTEN NEDİR?
Gluten, glutenin ve gliadin adlı iki bitki proteininin suyla birleşimi sonucu oluşur. Çölyaka neden olan, gliadin kısmıdır. Gluten, buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıl ürünlerinde bulunan bir maddedir. Geleneksel beslenmede sıkça yer aldığı gibi gıda sanayinde de su tutucu, kıvam arttırıcı, bağlayıcı, esneklik sağlayıcı olarak; diğer sanayi dallarında yapışkanlık verici olarak sıklıkla kullanılır. Ekmekte kabarmayı sağlayan, gluten kompleksidir. Bu özelliklerinden dolayı da kullanım alanı oldukça geniştir.

Şekil 1: Glutenin yapısı

B) İNCE BAĞIRSAKLARIN GÖREVLERİ NELERDİR?
İnce bağırsak, yaklaşık 5-6 metre uzunluğunda bir organdır. Yapısındaki havlu kenarına benzeyen emici tüyler olan villuslar, karbonhidrat, protein, yağlar, mineraller ve vitaminler gibi besin gruplarının sindirimi ve emiliminde görevlidir. İnce bağırsaklar için, vücudumuzun temel işlevlerinde kullanılan maddelerin emildiği organ da diyebiliriz. Gluten ise çölyakta bağırsaklardaki sindirim ve emilimi bozan bir etkendir.

Şekil 2: İnce bağırsakların vücuttaki konumu

C) ÇÖLYAK
a)Çölyak nedir?
Çölyak, glütenden dolayı ince bağırsaklarda besin emilimini sağlayan villusların bozulmasına neden olan, ömür boyu sürecek bir tür emilim bozukluğudur.

Şekil 3: İnce bağırsaktaki emici tüylerin mikroskobik görünümü

b)Çölyakta ince bağırsaklarda meydana gelen değişiklikler
Çölyakta gluten, besinlerin emilimini sağlayan bağırsaktaki emici tüyleri bozduğu için, kişi yediği hiçbir besin maddesinden yararlanamaz; özellikle çocuklarda büyüme gelişme gerilikleri görülür, yetişkinlerde ve çocuklarda demir eksikliği anemisi gibi durumlar ortaya çıkar. Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde tüm besin maddelerinden yararlanabilmesi için ince bağırsaklardaki emilim ve sindirimin iyi olması gerekiyor.
Çölyak, bir besin alerjisi değildir. Alerjiler 3-5 yıl sonra geçebilir; ancak çölyak, ömür boyu sürecek bir ince bağırsak hastalığıdır (1).

Şekil 4: Üstteki görüntü, çölyaklı olmayan sağlıklı bireyin ince bağırsaklarındaki fırçamsı yapının mikroskobik görünümü, alttaki ise çölyaklı ve gluten diyetine başlamamış bireyin ince bağırsaklarındaki fırçamsı yapıların düzleşmiş görünümü

c)Çölyakın önemi:

Çölyak, bağırsakları etkilemekle kalmaz sinir sistemi, böbrek, kalp kası, karaciğer, kan sistemi, hormonlar, kas ve iskelet sistemi, bağışıklık sistemi, deri sağlığını da etkiler. Bunun nedeni, vücuttaki bütün yaşamsal olaylarda bağırsaktan emilen maddelerin kullanılmasıdır. Gluten, bağırsaklarda hasar oluşturduğundan, bağırsaklardan alınması gereken besin maddeleri gerektiği gibi alınamaz ve alınamayan maddelerden dolayı hastalıklar ortaya çıkar. Glutensiz diyet ile bütün hastalık riskleri ortadan kaldırılabilir.

Resim 1: Çölyaklı, glutensiz beslenerek sağlığına kavuşmuş olur.
Verilere göre çölyaklıların henüz %3’ü tanı almıştır, geriye kalan %97’lik kısım tanı almayı beklemektedir. Tanı gecikmesi başta emilim bozuklukları olmak üzere mide-bağırsak kanserlerine varan sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu nedenle çölyak, ciddi bir halk sağlığı sorunudur.

d)Çölyakın nedenleri:
Çölyak, genetik ve çevresel nedenlere dayalı bir hastalıktır. Hastalığa neden olan ortak bir gen bölgesinden dolayı, hastaların %10 kadarında ailede anne, baba, kardeş, çocuklar gibi birinci derecedeki yakınlarda çölyak ortaya çıkabilir. Bu nedenle her çölyaklının birinci dereceden yakınlarına çölyak taramaları yapılması gereklidir.

Şekil 5: Çölyak, çift yumurta ikizlerinde %30 oranında görülürken, hastalığın tek yumurta ikizlerinde görülme oranı %70’tir.
Genetik nedenlerin yanısıra çevresel nedenler de çölyak oluşumunda önemlidir. Diyete buğdayın girmesi çölyak için zemin hazırlar. Bu nedenle buğdayın önemli yer tuttuğu toplumlarda ve değişen yeme alışkanlıkları (fast food vb.) ile çölyak sıklığı artmıştır.
Glutenle karşılaşma süresi ile çölyak oluşum ve gelişim süreci arasında güçlü bir bağ vardır. Özellikle ülkemizde geleneksel beslenme alışkanlıklarından dolayı buğdayın erken bebeklik dönemlerinde alınmaya başlanmasıyla risk oluşumu artmaktadır.
Anne sütünün uzun süre verilmesi, anne sütü verilirken ek gıdalara başlanması çölyak açısından pek çok çalışmada yararlı bulunmuştur. Bununla birlikte, viral enfeksiyonlar, sigara, gıda katkı maddeleri gibi çevresel faktörlerin çölyakın ortaya çıkmasında olumsuz yönde etkileri olduğu düşünülmektedir.

e)Çölyakın teşhisi
Çölyak teşhisi için vücudun kendisi tarafından ürettiği ve glutene karşı gelişen otoantikorların seviyesini ölçen test istenmektedir. Bunlar, IgA / IgG tipi anti-doku transglutaminaz (anti-tTg), anti endomisyum (EMA) antikorları gibi testlerdir. Ancak, altın standart, kesin teşhis için kullanılan ince bağırsak biyopsisidir (2).

Resim 2: Biyopsi, ağızdan ince bir hortum yardımıyla oniki parmak bağırsağına ulaşılarak yapılır.
Çölyak, erken dönemde teşhis edilmediğinde malnütrisyon (beslenme yetersizliği) gibi ciddi problemlere yol açabilir. Klasik çölyak belirtileri görülen kişilerde veya ailelerinde özellikle birinci dereceden yakınlarında çölyak öyküsü olanların bir iç hastalıkları uzmanı veya gastroenteroloji uzmanına başvurmaları gerekir.

f)Çölyakın tedavisi
Çölyakın kesin bir tedavisi şu an için yoktur. Amerikan Pediatri Derneği’nin raporuna göre çölyakın bilinen tek tedavisi, ömür boyu kati surette uygulanması gereken glutensiz beslenmedir. Bununla beraber, çölyakın tıbbi beslenme tedavisinde sadece glutensiz ürünleri tüketmek yetmez. Çölyaklı için evde ve ev dışında gluten açısından güvenli besinlerin temini, hazırlanması ve depolanması konularında da bilinçlenme çalışmaları yapmak gereklidir.

g)Çölyakın görülme sıklığı
Çocukluk çağının en yaygın malabsorbsiyon ve beslenme yetersizliği nedeni olan çölyak, çocukları ve erişkinleri yaşam boyu etkilemekte ve her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Toplumda her 100 kişiden biri çölyaklıdır. Ülkemizde, 2011 yılında okullarda yapılan 20190 çocuğun dahil edildiği bir tarama çalışmasında, çölyak hastalığı sıklığı 212’de bir (%0,47) bulunmuştur. Bunların yanında tüm dünyada çölyak hastalığının tanınma durumu ÇÖLYAK BUZDAĞI ile ortaya konmaktadır. Teşhisin zor olmasından dolayı, aynı göstergeler eşliğinde belirti gösteren diğer hastalıklar ile karıştırılabilir. Bu nedenle her branştan hekimin ve diğer sağlık personellerinin çölyak konusunda bilgi sahibi olması gerekmektedir.

Şekil 6: Çölyak Buzdağı’nda tanı alanlar buzdağının üst kısmını, tanı almayı bekleyenler buzdağının alt kısmını temsil eder.

h)Çölyak Belirtileri:
Geçmeyen ishaller, karın ağrısı, kilo kaybı, şişkinlik, gaz, halsizlik gibi klasik çölyak belirtilerinin yanında kansızlık, kemik erimesi, çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği, huy değişikliği, huzursuzluk, kas güçsüzlüğü, kramplar, depresyon gibi belirtiler de gösterir. Ancak, çölyak belirti vermeden de ortaya çıkabilir.

Resim 3: Çölyakın klasik belirtileri halsizlik, kilo kaybı, şişkinlik, gaz, karın ağrısı, geçmeyen ishallerdir.
i)Çölyakın klinik tipleri
1.Klasik / Semptomatik Çölyak Hastalığı:
Yaşamın ilk aylarında gluten alımıyla başlayan, daha çok küçük çocuklarda ve süt çocuklarında görülen bir çölyak türüdür. Büyüme ve gelişme geriliği, sürekli ishal, kusma, karın ağrısı, iştahsızlık, cıvık dışkılama gibi belirtilerle kendini gösterir. Dışkı karakteristik olarak soluk, açık renkli, cıvık ve kötü kokuludur. Hatta bazen çok sulu bir ishal de görülebilir. Bunların yanında iştah azalması da görülebilir. Bu belirtilerin görüldüğü çocuklar huzursuz ve huysuz olurlar.
2.Klasik olmayan Çölyak Hastalığı
Çoğunlukla 5-7 yaş üstü büyük çocuklar ve erişkinlerde görülür. Boy kısalığı, ergenlikte gecikme, geç adet görme, diş mine tabakası bozuklukları, ağız içi yaralar, tedaviye cevap vermeyen veya nedeni kesin belli olmayan demir eksikliğinden kaynaklı kansızlık, kemik erimesi, tekrarlayan karın ağrısı, bulantı-kusma, şişkinlik, kabızlık gibi yakınmalarla başlar. Bunların yanında demir, çinko, vitamin B12 ve folik asit eksiklikleri de görülür.
3.Sessiz Çölyak Hastalığı
Bu grup, birinci dereceden yakınlarında çölyak görülen bireylerin çölyak taramaları esnasında ortaya çıkar. Belirti vermezler. Bu grupta ÇH %4-5 sıklıkta bildirilmektedir. Son yıllarda sessiz çölyaklıların da çoğunda hafif, gözden kaçabilen hastalık bulgularının olduğu ve bazı psikiyatrik değişikliklerin saptandığı gösterilmiştir.
4. Potansiyel Çölyak Hastalığı
Antikorları pozitif olduğu halde ince ağırsak biyopsileri normal ve düşük düzeyde değişiklikler gösteren bireylerden oluşur. Bu çölyak tipi, sıklıkla 10-40 yaşları arasında görülür. Önceleri hiçbir bulgu bulunamamasına rağmen ilerleyen yıllarda tipik çölyak riski taşırlar. Bu bireylerin sık izlenmesi önem taşır.
Beslenme yetersizliği ve yaşa göre ağırlık düşüklüğü görülen çocuklarda ve her türlü yakınmada çölyaktan şüphelenmek gerekmektedir (3).

j)Çölyak ile birlikte görülen hastalıklar
Bir kişi, çölyak tanısı almışsa bazı hastalıkların da taramasının yapılması gereklidir. Bunlar: tip 1 diyabet(çocukluk çağı şeker hastalığı), Down sendromu, Otoimmün tiroid hastalığı, nedeni bilinmeyen kalp hastalıkları, otoimmün karaciğer hastalığı, nedeni bilinmeyen böbrek hastalıkları, romatizmal hastalıklar (romatoid artrit, lupus vb.) (4).

New ESPGHAN guidelines for the diagnosis of Coeliac Disease in Children and Adolescents


Resim 4: Çölyakla beraber en sık görülen hastalıklardan biri de Down Sendromudur. (%5-12) Kaynak: New ESPGHAN guidelines for the diagnosis of Coeliac Disease in Children and Adolescents

D) GLUTEN DUYARLILIĞI

Resim 5: Gluten duyarlılığı, vücudun bağışıklık sistemi ile ilgili bir durumdur.
Çölyak Dışı Gluten Duyarlılığı olarak da anılan Gluten Duyarlılığı, Doku Transglutaminaz gibi çölyaka özel antikorlarda negatiflik ile çölyaktan ayrılır. Gluten alımıyla ince bağırsakta hasar olmadığı halde karın ağrısı, şişkinlik, sürekli ishal gibi klasik çölyak belirtilerinin görülmesi gluten duyarlılığını hatırlatmalıdır. Şu ana kadar gluten duyarlılığı için net bir tanı yöntemi bulunmamaktadır. Çölyak ve buğday alerjisi gibi durumlardan ayırıcı tanı ile ayrılabilir, doğrulayıcı bir testi bulunmamaktadır.
Londra kriterlerine göre tedavisi glutensiz beslenmedir. Glutensiz diyet ile yakınmalar azalır ve giderek yok olur (5).
2) GLUTENSİZ BESLENME
A) GLUTENSİZ BESLENME NEDİR?
Glutensiz beslenme; arpa, buğday, çavdar, kamut, yulaftan yapılmış ve bunların karıştığı hiçbir gıdanın tüketilmemesi demektir. Çölyakta glutensiz beslenmenin de ötesinde glutensiz bir yaşam tarzından söz edilmesi gerekiyor. Çünkü, glutenin kullanım alanı sadece gıdalar ile sınırlı değildir. Sanayide esneklik verici, kıvam arttırıcı, kabarma ve yapışkanlık sağlayıcı olarak geniş bir kullanım alanı vardır. Bu nedenle gluten içerebilen diş macunları, dudak boyaları, kenarı yapışkanlı karton bardaklar, mektup zarflarının yapışkan kısımları gibi besin olmayan maddelerden de kaçınılması gerekiyor. Ayrıca, yapışkan her maddenin glutenli olduğu unutulmamalıdır.

Resim 6: Glutensiz beslenme çölyaklıların sağlığına kavuşma yoludur.

B) KİMLER GLUTENSİZ BESLENİR?
Çölyak, buğday alerjisi, çölyak olmayan gluten duyarlılığı, dermatitis herpatiformiste kesin olarak, Huzursuz Bacak Sendromu, nörolojik hastalıklar, romatoid artrit gibi hastalıklarda uzman görüşü ile glutensiz beslenme tedavisi uygulanır.

C) GLUTENSİZ BESLENMEDE TÜKETİLMESİ SERBEST VE YASAK OLAN GIDALAR NELERDİR?
Gluten içermeyen ve herhangi bir kısıtlama olmadan tüketilebilecek birçok yiyecek bulunmaktadır. Bunların arasında pirinç, mısır, patates, bakliyat, kara buğday, sebzeler ve meyveler yer almaktadır.
Not: Glutensiz ürünler ve glutensiz ilaçlar Ankara Çölyak Derneği’nin resmi sayfasından güncel bir şekilde takip edilebilir.

Tablo: Glutensiz beslenmede tüketilmesi serbest, yasak ve riskli gıdalar (6)
Yiyecek grubu Serbest yiyecekler Riskli Yiyecekler Yasaklanan yiyecekler
İçecekler Süt, salep, ıhlamur, çay, ayran, meyve suları, limonata, gazoz, kolalı içecekler Frappe, kakao için hazır karışımlar Boza (Vefa Bozacısı glutensiz etiketi olan hariç)
Süt ve ürünleri Süt, doğal yoğurt, labne peyniri, Mascarpone, Mozzarella gibi taze peynirler, Edamer, Gauda, Emmenthaler gibi kaşar peynirler, parmesan peynir Kremalar ve pudingler, hazır milkshakeler, süzme peynir, rokfor, peynirli mamüller Örneğin, müsli yoğurdu gibi mısır gevrekli süt ürünleri
Et, balık, sakatat, kümes hayvanları Hepsi Etli veya balıklı hazır yiyecekler ve hazır soslar, salam ürünleri Köfte içine buğday ve çavdar unundan yapılmış ekmek konmamalı, sosis
Yumurta ve peynir Hepsi Hiçbiri
Tahıllar Pirinç, pirinç unu ve nişasta ile yapılmış yiyecekler, mısır unu ile yapılmış ekmek, özel unlardan yapılmış ekmekler(glutensiz), kinoa, amarant, tapioka Hazır ürünler(örneğin patates püresi), patates cipsi, patlamış mısır Buğday, yulaf, arpa ve çavdar unu ile yapılmış her türlü yiyecek, bulgur, makarna, şehriye, erişte, kuskus, bisküvi, simit, dondurma külahı, ekmek, tarhana, yarma, irmik, kraker, börek, pasta, çörek
Kuru baklagiller Hepsi Hiçbiri
Sebze-meyve Hepsi Sebzeli hazır yemekler Hiçbiri
Çorbalar Sebze çorba, pirinç çorba, pirinçle yapılmış yayla çorba, mercimek ve mercimek unu ile yapılmış çorba, doğal et ve tavuk suları ile yapılmış çorbalar, Şehriye çorba, un çorbası, tarhana çorba, düğün çorba, unlu domates çorba, erişte çorba, her türlü hazır çorba
Yağlar Tereyağı, margarin ve bitkisel yağlar(az miktarda) günde 1 yemek kaşığı verilebilir. Çok yağ katılmış yiyecekler, kaymak, krema, fındık, fıstık, badem, ceviz vb.
Tatlılar Buğday, çavdar unu katılmamış her türlü tatlı, şeker, bal, pekmez, lokum, komposto, hoşaf, sütlü tatlılar (diyet uzmanı önerirse) Çikolata, şekerleme, kakao, dondurma, sakız Unlu tatlılar (baklava, tulumba, revani, lokma vs.) kek ve pastalar, çörek, gofret, kurabiye, çikolata, puding
Çeşni verici yiyecekler Sirke, limon, salamura, turşu, baharatlar, tuz, domates suyu, ev salçası Et suyu, kabartma tozu gibi pişirme malzemeleri Hazır salça, ketçap, unla yapılmış soslar ve hazır satılan çeşni verici yiyecekler

Ayrıca çölyaklılarda görülme olasılığı artan, sindirimi zor şekerlerden laktoz ve fruktozun intoleransı da görülebilir. Bu nedenle yeni tanı almış çölyaklılara ilk bir ay laktozsuz diyet önerilir. Daha sonra bu diyet takip edilerek değiştirilebilir.

D) ETİKET OKUMA KURALLARI
Sadece çölyaklıların değil herkesin etiket okuma alışkanlığı kazanması gerekir. Ancak, çölyaklılar etiket okuma kurallarına daha fazla önem vermeliler, çünkü yanlışlıkla vücuda alınan gluten vücudun hemen hemen bütün sistemlerini kısa, orta veya uzun vadede bozar.

Şekil 7: Glutensiz ürünler, uluslararası kabul görmüş üzeri çarpı işareti ile çizilmiş buğday başağı ile sembolize edilmiştir. Bir ürünü satın alırken bu işaret aranmalıdır.
Marketten bir ürünü alırken ambalajını iyi okumak gereklidir. Glutensiz ürünler buğday üzerindeki başağın üzerinde çarpı işareti sembolü ile ayırdedilir.
Glutensiz gıdaların yanında katkı maddelerine de dikkat etmek gerekmektedir. Katkı maddelerinin bazılarının buğday kökenli olma olasılığı yüksektir. Bunlar, bitkisel protein, hidrolize protein, modifiye nişasta, bitkisel gum, kamut-QK-77’dir. (Kamut (Horasan Buğdayı) bir buğday türüdür.) (7)


3) ÇARPRAZ BULAŞMA
A) ÇARPRAZ BULAŞMA NEDİR?
Çarpraz bulaşma, temiz bir yiyeceğe besin olmayan ve bakteri içeren etkenlerden bakteri bulaşmasına denir. Ancak bu terimsel anlam, gıda alerjilerinde alınmaması gereken alerjenlerin bu alerjenleri içermeyen gıdalara bulaşması için de geçerlidir. Bir kişide çölyakta olduğu gibi herhangi bir gıda maddesine karşı duyarlılık gelişmişse bu madde vücuda herhangi bir yolla alındığında kısa, orta ve uzun vadede zararlı etkiler yaratır. Bir tür ince bağırsak sorunu olan çölyakta glutenin kati surette vücuda alınmaması gerekiyor. Bu nedenle de çarpraz bulaşma konusunda çok dikkatli olunmalıdır.

Resim 8: Bir çölyaklının glutensiz yaşam tarzında çarpraz bulaşma kurallarını tam anlamıyla bilmesi oluşabilecek sorunları önler.
B)ÇÖLYAKLI İÇİN ÇARPRAZ BULAŞMANIN ÖNEMİ
Çölyakta bir çay kaşığının 1/8’i kadar un bile risklidir. Çölyaklılar glutensiz ürünlerin yetiştirilmesinden işlenmesine, depolanmasından pişirilmesine, saklanmasından tüketilmesine kadarki bütün süreçleri iyi bilmelidir, çarpraz bulaşmaya neden olan etkenlere karşı bilinçli olmalıdır. Bağırsak yapısının sağlığı ve bununla bağlantılı olarak genel sağlığın korunması, çocuklarda büyüme ve gelişmenin yakalanması için glutenden kati surette uzak durulması gerekmektedir.


C) ÇARPRAZ BULAŞMAYA NEDEN OLAN HUSUSLAR
Gluten ilave edilmiş besinler veya kozmetik, diş macunları gibi besin olmayan maddelerden gluten tehditi altında kalınabilir. Bunların dışında bilinmeyen yollardan vücuda gluten alınıyor olabilir. Bu nedenle çölyakta çarpraz bulaşma ile ilgili mutfakta bazı düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.


a) Yemek hazırlama:

Herkesin olduğu gibi çölyaklıların da çeşitli damak zevkleri var. Sevilen lezzetlerle glutensiz beslenmeyi birleştirmek çok iyi fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Ancak, bu ürünlerin gluten içeren ürünlerle çarpraz bulaşmadan korunması gerekiyor.

i) Pişirme Kapları: Evde çölyaklı varsa süzgeçler, kesme araçları(kesme tahtası, bıçak b.), karıştırma kapları ayrılmalıdır. Eğer bu imkan yoksa, önce glutensiz yemekler hazırlanmalı daha sonra glutenli yemekler hazırlanmalıdır.

Resim 9: Tahta kaşıkların arasında kalma riski yüksek olan gluten, çarpraz bulaşmaya neden olmaktadır. Bu yüzden çölyaklının tahta kaşığı ayrı olmalıdır.

ii) Kesme Yüzeyleri: Tahta kaşık ve kesme tahtaları özellikle gluteni emici olabilir. Özellikle ekmek kesme tahtası ve bıçağına dikkat edilmelidir. Aralarında un kalmış olabilir. Çarpraz bulaşma ile gluten tehditini önlemek için çölyaklı birey için bu araçlar kesinlikle ayrılmalıdır veya yenilenmelidir.


Resim 10: Ekmek kesme tahtası, çarpraz bulaşmanın nedenlerindendir.

iii) Karıştırıcılar(Blendırlar): Fırçalama ile temizlik sırasında tam anlamıyla temizlenmeyebilir ve bu gereçler için ayrıntılı temizlik gerekir. Yemek parçacıkları çatlaklardan potansiyel bulaşanları diğer yemeklere taşır. Bu nedenle karıştırıcıları kullanırken gluten bulaşma riski gözardı edilmemelidir.



b) Yemek Pişirme

i) Tost makineleri kontaminasyon nedenidir. Çarpraz bulaşmayı önlemek için örneğin glutensiz tost yağlı pişirme kağıdına sarılmalıdır, bu şekilde pişirilmelidir.
ii) Cam pişirme kapları kullanılmalıdır.
iii) Özellikle teflon tava gluteni emici olabiliyor. Bu nedenle teflon tavalar glutensiz beslenenler için yenilenmelidir ve bu kaplarda glutensiz yemeklerden başka hiçbir yemek pişirilmemelidir.
iv) Tahta kaşıklar da gluten bulaşma malzemeleridir. Bu nedenle tahta kaşıklar ya kullanılmamalıdır ya da çölyaklının tahta kaşığı ayrılmalıdır.

Resim 11: Pişirme kaplarından gluten bulaşma riski yüksektir.

c) Araç gereçlerin temizliği:

i) Kullanıldıktan sonra bütün araç gereçler kaynar su ile deterjanlı su ile yıkanmalıdır.
ii) Glutenli ve glutensiz yemeklerin yapım kapları aynı yerde yıkanmamalıdır, bulaşık süngerleri gluten taşıyabilir. Bulaşık süngerleri de ayrı olmalıdır.

Resim 12: Bulaşık yıkama süngerleri, emici özelliklerinden dolayı gluteni taşıma riski yüksektir.

d) Depolama ve Saklama

i)Güvenli depolama yapılması için mutfak ve yiyecek gereçleri çölyakta dikkate alınması gereken konulardan. Glutensiz yemek pişirileceği zaman bulaşma izlerini taşımaması için mümkünse ürünü yağlı pişirme kabına sarmak iyi fikir olabilir.
ii)Saklama yerlerinde glutensiz gıdalar için ayrı büfe olmalıdır. Çünkü, gluten uçucu bir maddedir. Bu ayrıştırma yöntemi geriye kalan ev ahalisinin de kafasını karıştırmaz ve daha güvenlidir.
iii)Mutfak malzemelerini aynı dolabın içine koymak zorunluluğu varsa özellikle glutensiz unları rafların en üstüne koyun. Bu yöntem buzdolabında saklama sırasında da uygulanmalıdır.

4) SIK SORULAN SORULAR
a) Glutensiz beslenmeye başladıktan ne kadar süre sonra sağlığıma kavuşurum?
Tanı alındıktan sonra glutensiz diyetle birlikte bağırsaklarda hızlı bir düzelme görülür. Çölyaklı, kilo almaya başlar, çocuk ise büyüme gelişme açısından 3-6 ay içinde akranlarına yetişir, şikayetler ortadan kalkar. Huysuzluklar düzelir, depresyon ortadan kalkar. Test sonuçları 3-6 ay içinde negatifleşir. 2 yıl glutensiz diyete kati bir surette uyulursa tam bir düzelme görülür.

b) Çölyakın tedavisi var mı?
Çölyakın kesin bir tedavisi şu an için yoktur. Amerikan Pediatri Derneği’nin raporuna göre çölyakın bilinen tek tedavisi, ömür boyu kati surette glutensiz beslenmedir. Bununla beraber, çölyakın tıbbi beslenme tedavisinde sadece glutensiz ürünleri tüketmek yetmez. Çölyaklı için evde güvenli besinlerin temini, hazırlanması ve depolanması konularında da bilinçlenmeler yapmak gereklidir.

c) Glutensiz diyeti bozarsam ve glutensiz diyete başlamazsam ne olur?
İnce bağırsaklarda vücut için gerekli birçok besin maddesinin sindirim ve emilimi gerçekleşir. Çölyakta, glutensiz diyete uyulmazsa vücutta çeşitli işlevleri olan karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, minerallerin emilimi tam olarak gerçekleşmez ve gereken besin maddelerini alamayan vücutta hastalıklar ve yakınmalar ortaya çıkar. Bunların yanında, beslenme yetersizlikleri görülür, çocuklar akranlarındaki büyüme ve gelişmeyi yakalayamaz. D vitamini ve kalsiyum emilemediği için kemik erimesi, diş çürükleri baş gösterir. Ağız, boğaz, yemek borusu ve bağırsak kanseri, lenfoma gibi kötü huylu hastalıkların görülme olasılığı 6 kat kadar artar. Diyet bozulduğu vakit ömür boyu süren tiroid bezi, kalp, karaciğer hastalıkları ve diyabet (şeker hastalığı) ortaya çıkar. Ayrıca, bazı durumlarda vücutta hemen belirti vermeyen çeşitli yıkımlar başlayabilir.
Çölyak sinsi seyirlidir, ne zaman olumsuz sonuçların çıkacağı bilinmediği için glutensiz diyete sadık kalınmalıdır. Bir çölyaklı için bir ince dilim ekmeğin(25 gram) 40’ta biri kadar veya bir çay kaşığı unun 8’de biri gluten bile risklidir. Glutensiz diyete uyum, genel sağlık için çok önemlidir.

Rsim 13: Glutensiz diyete başlamayan, tanısı geciken çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği görülür.

d)Çölyaklılara devlet yardımı yapılıyor mu?
Devlet veya üniversite hastanelerinden alınan rapor ile çölyaklı olduğunu kanıtlayanlara, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından her ay yaş gruplarına göre nakit para yardımı yapılmaktadır. Rapor 2 yıllık düzenlense de her yıl yenilenmesi gerekmektedir.


5) SOSYAL YAŞAMDA ÇÖLYAKLI
ÇÖLYAKLA İLGİLİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLENMELERİ
Dernekler
Ankara Çölyak Derneği
İstanbul Çölyakla Yaşam Derneği
Bursa Çölyakla Yaşam Derneği
Ege Çölyakla Yaşam Derneği
Denizli Çölyak Derneği
Batı Akdeniz Çölyak Derneği
Eskişehir Çölyakla Yaşam Derneği
Güneydoğu Çölyakla Yaşam Derneği
Konya Çölyak Derneği
Kocaeli Met-Der (Çölyak Fenilketonüri) Derneği
Siirt Çölyakla Yaşam Derneği
Gaziantep Çölyak Derneği
Elazığ Çölyak Derneği
Adana Çölyak Derneği
Tekirdağ Çölyak Derneği

6)REFERANSLAR

(1) Aydoğdu S. (2013), İnsanoğlunun evrimsel Sağlık Sorunu Çölyak Hastalığı.
(2) European Society for Paediatric Gastroenterology, Hepatology and Nutrition (ESPGHAN)
(3) Demirçeken F., Güncel Gastroenteroloji, 15-1
(4) European Society for Paediatric Gastroenterology, Hepatology and Nutrition (ESPGHAN)
(5) Gülenay S., Harmandar F., Uyar S., Çekin A. Güncel Gastroenteroloji, Nonçölyak Gluten Duyarlılığı
(6) Köksal G., Özel H., (2000), Çocuk Hastalıklarında Beslenme Tedavisi
(7) Aydoğdu S., Tümgör G., (2005), Çölyak Hastalığı – Derleme
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çölyaklının El Klavuzu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Kevser BAŞKARA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Kevser BAŞKARA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kevser BAŞKARA Fotoğraf
Dyt.Kevser BAŞKARA
İstanbul
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi19 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Kevser BAŞKARA'nın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Çölyaklının El Klavuzu' başlığıyla benzeşen toplam 3 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Bal mı Pekmez mi? Aralık 2016
◊ Vegan Probiyotik Yapımı Aralık 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:08
Top