İntihar ve Tedavisi
İntihar ve tedavisi
İntihar düşüncesi/aktivesi olan kişilerde olan, kişinin içselleştirdiği “sevilmeme”, “değersizlik” ve “çaresizlik” gibi ana inançlar yaşanılan bazı stresli olaylarla tetiklendiğinde kişinin objektif düşünme becerisini etkiler ve olayları yorumlama şeklini olumsuza doğru değiştirir. Örneğin, sevdiği kişi tarafından terk edilen birinin asla sevilmeyecek biri olduğu düşüncesine sahip olması bilişsel bir hatadır ve kişinin duygu durumunu olumsuz etkiler.
Yapılan araştırmalar, intihara kalkışan veya intihar eden insanların yüzde 90ında duygu durum bozukluğu olduğunu öne sürmektedir. Özellikle depresyon kişiyi intihar eğilimli yapabilir. Peki, her depresyonda olan kişi intihar eğilimli midir? Veya neden bazı insanlar intiharı aktif olarak düşünürken bazıları düşünmez? Harvard Üniversitesi psikiyatristi Dr. Jo Finch, intihar düşüncesinin oluşmasında en tetikleyici faktörün “umutsuzluk” olduğunu savunuyor. Yani kişinin karşılaştığı sorunları çözecek iç/dış kaynak bulamaması ve negatif beklentileriyle alakalı olan inançlarının sürekli olarak aktive olması sonucunda kişi intihara daha çok meyilli oluyor.
a. İntihar düşünce ve davranışına yol açan bilişsel (düşünsel) faktörler
Depresif intihar eğilimli hastaların kendilerine bakışı:
v Kusurlu
v Yetersiz
v Hastalıklı
v Eksik
v Değersiz
v İstenmeyen
Çevresine bakışı:
v Reddeden
v Desteklemeyen
Bu kişilerin geleceğe bakışı da genel olarak umutsuzdur. Yapılan araştırmalar, intihara kalkışan kişilerin yaşadıkları acının “dayanılmaz, katlanılmaz” olarak tarif ettiklerini göstermiştir.
b. Bilişsel bilgi işleme eksikliği
Bilişsel katılık: kişinin problemlere karşı alternatif çözüm yolları üretme veya diğer seçenekleri görme yeteneğinin düşük olması demektir. Yani kişi bir sorunla karşılaştığında o sorunla baş etme stratejisi yetersiz kaldığı için intihara yönelir. Mesela, işleri iflas eden biri karşılaştığı maddi hasarı telafi etmek için alternatif çözüm yolları üretemiyorsa (yeni iş kurmak vs gibi) intihara yönelebilir.
Dikkatin saplanması: (attentional fixation): Yapılan başka bir araştırmada intihar eğilimli hastaların, intihar girişiminden hemen önce kafa karışıklığı ve odaklanamama sorunu yaşadıklarını, yaşadıkları acının sonsuza kadar süreceğini hissinin hakim olduğu ve intiharın tek çözüm yolu olarak göründüğünü ifade etmiştir. Tıpkı panik bozukluğu olan hastaların panik atak geçirmeden hemen önceki ruh haline sahip olduklarını ifade eden de olmuştur.
Tedavi:
İntiharın bilişsel davranışçı modeli:
Bilişsel davranışçi terapi yöntemi intiharın tedavisiyle ilgili bir model önermiştir. Aşağıda bu modelin basamakları gösterilmektedir. Uzman bir terapist, terapi sürecinde bu hedefleri gerçekleştirmeye yönelik çalışır:
1) Çözülemeyen sorunları saptama
2) Bilişsel hataları ve çarpıtmaları saptama (kendine, çevresine ve geleceğe ilişkin)
3) Problem çözme becerilerini arttırma
4) Problem çözme için motivasyonu arttırma
5) Algılanan duygusal acıyı azaltma
6) Acı çekmenin hayatın bir parçası olduğunu kabullendirme
Kişi intihar ederek kendini veya çevresindekileri cezalandırmak isteyebilir. Eyleme geçen her davranışın bir işlevi vardır. Bu yüzden terapistin yapması gereken o işlev üzerine çalışırken hastaya daha rasyonel bir bakış açısı kazandırmaktır. Her insan hayatının belirli dönemlerinde intiharı düşünebilir. Burada yapılması gereken başlangıçta hastaya umut aşılayarak onu motive etmek, daha sonra iç ve dış kaynakları belirleyip bunlar üzerine çalışmaktır. Son olarak da unutmamak gerekir:
En etkili psikoterapi insan sevgisidir.
İntihar düşüncesi/aktivesi olan kişilerde olan, kişinin içselleştirdiği “sevilmeme”, “değersizlik” ve “çaresizlik” gibi ana inançlar yaşanılan bazı stresli olaylarla tetiklendiğinde kişinin objektif düşünme becerisini etkiler ve olayları yorumlama şeklini olumsuza doğru değiştirir. Örneğin, sevdiği kişi tarafından terk edilen birinin asla sevilmeyecek biri olduğu düşüncesine sahip olması bilişsel bir hatadır ve kişinin duygu durumunu olumsuz etkiler.
Yapılan araştırmalar, intihara kalkışan veya intihar eden insanların yüzde 90ında duygu durum bozukluğu olduğunu öne sürmektedir. Özellikle depresyon kişiyi intihar eğilimli yapabilir. Peki, her depresyonda olan kişi intihar eğilimli midir? Veya neden bazı insanlar intiharı aktif olarak düşünürken bazıları düşünmez? Harvard Üniversitesi psikiyatristi Dr. Jo Finch, intihar düşüncesinin oluşmasında en tetikleyici faktörün “umutsuzluk” olduğunu savunuyor. Yani kişinin karşılaştığı sorunları çözecek iç/dış kaynak bulamaması ve negatif beklentileriyle alakalı olan inançlarının sürekli olarak aktive olması sonucunda kişi intihara daha çok meyilli oluyor.
a. İntihar düşünce ve davranışına yol açan bilişsel (düşünsel) faktörler
Depresif intihar eğilimli hastaların kendilerine bakışı:
v Kusurlu
v Yetersiz
v Hastalıklı
v Eksik
v Değersiz
v İstenmeyen
Çevresine bakışı:
v Reddeden
v Desteklemeyen
Bu kişilerin geleceğe bakışı da genel olarak umutsuzdur. Yapılan araştırmalar, intihara kalkışan kişilerin yaşadıkları acının “dayanılmaz, katlanılmaz” olarak tarif ettiklerini göstermiştir.
b. Bilişsel bilgi işleme eksikliği
Bilişsel katılık: kişinin problemlere karşı alternatif çözüm yolları üretme veya diğer seçenekleri görme yeteneğinin düşük olması demektir. Yani kişi bir sorunla karşılaştığında o sorunla baş etme stratejisi yetersiz kaldığı için intihara yönelir. Mesela, işleri iflas eden biri karşılaştığı maddi hasarı telafi etmek için alternatif çözüm yolları üretemiyorsa (yeni iş kurmak vs gibi) intihara yönelebilir.
Dikkatin saplanması: (attentional fixation): Yapılan başka bir araştırmada intihar eğilimli hastaların, intihar girişiminden hemen önce kafa karışıklığı ve odaklanamama sorunu yaşadıklarını, yaşadıkları acının sonsuza kadar süreceğini hissinin hakim olduğu ve intiharın tek çözüm yolu olarak göründüğünü ifade etmiştir. Tıpkı panik bozukluğu olan hastaların panik atak geçirmeden hemen önceki ruh haline sahip olduklarını ifade eden de olmuştur.
Tedavi:
İntiharın bilişsel davranışçı modeli:
Bilişsel davranışçi terapi yöntemi intiharın tedavisiyle ilgili bir model önermiştir. Aşağıda bu modelin basamakları gösterilmektedir. Uzman bir terapist, terapi sürecinde bu hedefleri gerçekleştirmeye yönelik çalışır:
1) Çözülemeyen sorunları saptama
2) Bilişsel hataları ve çarpıtmaları saptama (kendine, çevresine ve geleceğe ilişkin)
3) Problem çözme becerilerini arttırma
4) Problem çözme için motivasyonu arttırma
5) Algılanan duygusal acıyı azaltma
6) Acı çekmenin hayatın bir parçası olduğunu kabullendirme
Kişi intihar ederek kendini veya çevresindekileri cezalandırmak isteyebilir. Eyleme geçen her davranışın bir işlevi vardır. Bu yüzden terapistin yapması gereken o işlev üzerine çalışırken hastaya daha rasyonel bir bakış açısı kazandırmaktır. Her insan hayatının belirli dönemlerinde intiharı düşünebilir. Burada yapılması gereken başlangıçta hastaya umut aşılayarak onu motive etmek, daha sonra iç ve dış kaynakları belirleyip bunlar üzerine çalışmaktır. Son olarak da unutmamak gerekir:
En etkili psikoterapi insan sevgisidir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "İntihar ve Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Betül ÖZDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Betül ÖZDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.