2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ramazanda Kilo Almak Geçmişte Kaldı
MAKALE #16708 © Yazan Dyt.Güler ENGİN | Yayın Mayıs 2016 | 3,381 Okuyucu
Müslümanlar İslami takvimin dokuzuncu ayı ramazanda dini bir vecibeyi yerine getirmek için oruç tutuyor. Oruç, sağlıklı müslümanlara farzdır ve gerekleri yerine getirilerek tutulmalıdır. Beslenme açısından en önemli nokta sahura kalkılması koşulunun yerine getirilmesidir.

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı değişiverir. Üç öğün olan günlük beslenme ikiye düşerken, özellikle kırmızı et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı, börek tüketimi artar. Buna karşılık sebze, meyve ve beyaz et tüketimi azalır. Oysa, unutmamak gerekir ki ramazan, bayram, tatil ne olursa olsun günlük almamız gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları değişmez.

Yaz Ramazan’ında uzun açlık süresince bedenimize yardımcı olmak ibadetimizin bir gereği. Bu dönemde asıl amacın beden ve ruhu terbiye etmek, nefsimize sahip çıkmak olduğunu hep hatırlamak gerekiyor. Eğer bunu başarabiliyorsanız iftarda zaten aşırıya kaçmazsınız ve bedeninizin ihtiyacı olan sahurun gereklerini de yerine getirme şansınız olur. Ramazan’la birlikte öğün düzeni ve saatiyle tüketilen yiyeceklerin miktarlarındaki artış beslenmedeki en önemli değişikliklerdir.

Tabi ki ramazanda beslenmeyle ilgili kurallara geçmeden önce kimlerin oruç tutabileceğine değinmek istiyorum;
Oruç tutmak sağlıklı müslümanlara farzdır; bu nedenle riskli grupta bulunanların mutlaka hekimlerinden izin alarak bu ibadeti yerine getirmeleri önemlidir.

Ramazanda kimler risk altında
- Kronik hastalığı olup sürekli ilaç kullanması gerekenler mutlaka ilaç saatleri ve dozuyla uzun süreli açlığı hekimlerine danışmalı.
- Emziren anneler ve hamileler için uzun süreli açlık önerilmiyor.
- Şeker hastaları, özellikle insüline bağımlı olanların mutlaka hekime danışması ve ardından bir beslenme uzmanı tarafından günlük beslenme planını alması gereklidir.
- Çocuklar günlük enerji kullanımı ve gelişmekte olan vücut yapıları sebebiyle bu yılki sıcak havalar da göz önünde tutulduğunda oruç tutmak konusunda riskli gruptadır. Özellikle dokuz yaşın altındaki çocuklar oruç tutmamalı.
- Seyahatte olanlar, akli dengesi ve psikolojik durumu bozuk olanlar da oruç tutmayabiliyor.
- 65 yaş üzerindekiler, böbrek hastaları ve diyalize bağımlı olanlarla, kan şekerinde ani düşme (hipoglisemi) sorunu olanlar oruç tutma konusunda risk altındadır.
- Mide ve bağırsak gibi sindirim sistemi rahatsızlığı olanlar, uzun süreli açlık ve ardından boş mideye yenilen yemekler sindirim güçlüğü yaratabilir.

Gelelim RAMAZAN DA BESLENME nasıl olmalıdır sorusuna ?:))

Beslenme düzeninin değişmesiyle Ramazan ayında kilo artışı şikayetiyle sık sık karşılaşıyoruz. Bu kişiye göre değişmekle birlikte, yaklaşık 5-6 kiloyu bulabiliyor. Uzun süre aç kalmak, hareketsizlik bunun en önemli nedenleri. Oruç tutan kişiler en az 12 saat ve bazen de daha fazla süreler aç kalıyorlar.Ramazan süresince yapılan bilinçsiz ve hatalı davranışlar,sağlıklı kişilerin bile ciddi sağlık sorunları yaşamalarına yol açıyor.Uzun süren açlığın ardından, çabuk ve aşırı yemek yemek.,çok ağır yemekler yedikten hemen sonra yatmak sindirim sistemini oldukça kötü etkiliyor.

Oysaki bilinçli bir beslenme düzeniyle bunu azaltmak hatta hiç kilo almamak mümkün. İftar ve sahur öğünleriyle sınırlı kalmamak, bu öğünlerin arasında sık aralıklarla yemek yemek , düşük kalorili ama besleyici gıdaları tercih etmek en basit ama etkili çözümler.Diğer bazı dikkat etmeniz gereken noktalar ise şunlar ;

*Ramazan ayında da mutlaka yeterli ve dengeli beslenmek gerekir. Bütün besin gruplarından gereksiniminiz kadar yemeye çalışın.

*Kalorisi yüksek, tuzlu, yağlı, kızartılan gıdalardan kaçınılmalı, tatlı yenecekse, hafif ve sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmeli, evde de bunlar bulundurulmalıdır. Sebzeler soframızdan eksik olmamalı, sıvı tüketimi, lifli besin alımı yeterli olmalıdır. Yemek yavaş yenmeli, çiğneme uzun tutulmalıdır. “Örfümüzde var, baklavasız iftar, baklavasız bayram olmaz” düşüncesi yanlıştır, yakamadığımız her kalori bize fazla kilo ve hastalık riski olarak geri dönecektir.

*Yeterli sıvı alımı yaz aylarında çok önemlidir. Gün boyu yemek ve içmekten uzak duran vücut, iftarla birlikte ilk olarak sıvı alımına başlamalı ve sahura kadar yeterli miktarda sıvı aralıklarla içilmelidir. Daha az yağ tüketmeli, sebze, meyve ve lifli gıdalara sıcak günlerde ağırlık verilmelidir.

*Mutlaka sahura kalkılmalı, sahur yemeklerinde seçilen besinler yüksek enerji içeren ve kolay hazmedilecek besinler olmalıdır.

*Uykuyu bölmek zor gelse de mutlaka sahura kalkın. Ama sahurda kahvaltı gibi hafif yiyecekleri tercih edin. Çok uzun açlıklarda kan şekeri ve tansiyon düşer, boş midede asit salgısı artar. Ertesi gün ise aç kalma süresinin uzamasıyla metabolik hız düşer, halsizlik, baş ağrısı görülür. İşte bu yüzden bütün geceyi ve ertesi günü aç geçirmemek için mutlaka sahura kalkılmalıdır.

*Sahurda bol su içilmeli, aşırı yağ ve tuzlu besinler tüketilmemeli. Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yiyip yatmanın son derece zararlı olduğu unutulmamalı. Bu nedenle sahurda protein içeren süt içilmeli, yoğurt, peynir gibi gıdalar yenmeli, kan şekerinin düşmesini önlediği için yanına mutlaka ekmek eklenmeli. Yiyecek olarak da çorba, az yağlı yapılmış sebze, zeytinyağlı yemekler veya hafif kahvaltılardan birini seçmek en doğrusu olacaktır.

*İftarda, boş mideye birden yüklenilmemelidir. Orucunuzu mutlaka öncelikle oda ısısında su içerek açın.İftariyelik olarak nitelendirilen ( hurma,peynir,zeytin,pastırma)dan tadımlık(1 el kadar) pideyle yedikten sonra ,hafif bir yemek olan çorbayı 1 kase yavaş yavaş tüketin. Yemeğe biraz ara verdikten sonra özellikle ramazanın ilk haftası zeytinyağlı bir sebze yemeği ve salata ile iftarınızı tamamlayabilirsiniz.

*Yemeklerinizi pişirme yöntemi olarak, kızartma ve kavurma yerine, ızgara, haşlama ve fırında pişirme yöntemlerini tercih edin.

*Yemeklerinizi yavaş yiyin ve iyi çiğneyin. Yeterince çiğnenmeyen yiyecekler,sindirim siteminde sorunlara yol açar.Ayrıca beyne tokluk sinyali gidene kadar, gereğinden fazla yemek yenmesi kilo problemlerine yol açar.

*Sahur ve iftarda sıvı alımı çok önemlidir, iftardan sahura kadar olan saat aralığında azar azar sık sık su tüketmeli, mideyi dinlendiren, hazmı kolaylaştıran ıhlamur, nane, rezene, papatya gibi bitki çayları, taze sıkılmış meyve ve sebze suları, komposto, gibi içecekler içmelisiniz. Yine sahurda ayran ve kefir tüketmek de hem doyurucu hem de sıvı alımına yardımcı olduğu için doğru bir seçimdir. Bitki çaylarını sıcak suyla demledikten sonra soğutup içine dilimlenmiş limon ,kabuk tarçın,elma dilimleri koyarak için.

*İftar ile sahur arasına küçük ara öğünler eklenmeli, böylece bir hem bir defada fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzluklar engellenmeli hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunmalıdır.

*Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa miktarı fazla olan besinler (kepekli ekmek, çok tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç, sebze, meyve, kuru baklagiller, ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar gibi) tokluk hissi sağladığı için tercih edilmelidir.

*Sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir. Her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi vücudun bu dönemde artan vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması ve kabızlığın engellenmesi açısından önemlidir.

*Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak, kilo alışını engellemek için fiziksel aktivite artırılmalıdır. Aç karnına oruçlu iken spor yapılmamalıdır.

*Uzun süren açlıkla yavaşlayan, adeta tasarruf moduna geçen metabolizma, egzersizle hızlanacak, alınan kalorinin yakılmasına fırsat tanınacaktır. Sıcaklıkların yüksek seyretmesi nedeniyle yürüyüş kısmen daha serin olan saatlerde, mümkünse iftardan 1-2 saat sonra, ısınma hareketleri ile başlamalıdır;

*Özellikle ramazanın yaz aylarına rastladığı bu senelerde, kronik hastalıkları olanlar mutlaka doktorlarına danışmalı; sağlık için zararlı olacak durumlar mevcutsa oruç tutmakta ısrar edilmemelidir. Ramazan günleri aciller, uzun süren açlık sonrası hızını alamayıp yemeği abartanlarla dolar taşar. Hatta oruç tutmayanlar bile, iftar davetlerinde dengesiz ve sağlıksız beslenmeden etkilenirler. Bu konuda çocuklar, yaşlılar ve sürekli hastalığı olan bireyler ihmal edilmemelidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ramazanda Kilo Almak Geçmişte Kaldı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Güler ENGİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Güler ENGİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dyt.Güler ENGİN
İstanbul
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi34 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Güler ENGİN'in Yazıları
► Bu Yıl Ramazanda Kilo Almak Yok Dyt.Sinem KOLBAKIR AYDIN
► Evlendikten Sonra Kilo Almak Dyt.H.Kübra BAL
► Kilo Almak İsteyenlere Öneriler Dyt.Zeynep Işıl KÜÇÜKGÖNCÜ
► Kilo Almak İçin Püf Noktaları Dyt.Turgay KÖSE
► Kilo Almak İçin Öneriler ÇOK OKUNUYOR Dyt.İrem ÇELİK TÜTÜNCÜ
► Kilo Almak İçin Beslenme Önerileri Dyt.Yunus Emre UZUN
► Ramazanda Kilo Kontrolü Dyt.Ezgi TOPTAŞ BIYIKLI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Ramazanda Kilo Almak Geçmişte Kaldı' başlığıyla benzeşen toplam 34 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:54
Top