2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Huzur Evinde Değil Evde Bakım
MAKALE #17042 © Yazan Sevde ŞİŞMAN | Yayın Ağustos 2016 | 3,694 Okuyucu
Türk-Müslüman aile biriminin en temel özelliklerinden biri aile bağlarının diğer milletlere göre çok daha güçlü olmasıdır. Biz ne 18 yaşına girince özerklik ilan ederiz ne de yaşlılarımızı yalnız bırakıp dışlarız. Bizim için aile kavramı gerçekte var olandan(aile; anne, baba ve çocuklardan oluşur) daha geniş bir alana yayılır. Öyle ki bazen kendi anne babamızla bile bu çerçeveyi dar tutmaz, onların akrabalarına kadar genişletebiliriz. Bunda inançlarımızın katkısı çok büyüktür. Konya İl Müftü Yardımcısı Dr. Hamza KÜÇÜK “ Yaşlılara Saygı” başlıklı yazısında konu ile ilgili şu cümlelere yer vermiştir: “insanlığın huzur ve mutluluğunu temin için ahlaki prensipler va’z eden yüce dinimiz; yaşlılara saygıyı da ahlaki bir kural olarak ortaya koymuş, onların huzurunu sağlayacak ve haklarını koruyacak tedbirlerin alınmasını emretmiştir. Hazreti Peygamber’in ‘ insanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır’ hadisi de bunu ifade etmektedir.
Yaşlandıklarında ana-babaya hassas davranılması, onları gücendirecek, incitecek davranışlardan uzak durulması, şefkatle yaklaşılması, hem Kuran-ı Kerim’in hem de Peygamberin önemli emir ve tavsiyelerindendir.’ Rabbiniz ana-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara ‘öff’ bile deme, onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.’
Rahmet ve bereket vesilesi ihtiyarların varlıklarından rahatsız olmak hele de kendilerini evlatlarının hayatına feda eden anne ve babaları yaşlılıklarında yalnız bırakmak, onlardan sıkılıp bir şekilde kurtulmaya çalışmak bir Müslüman’a yakışmayacak çirkin davranışlardır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bir Hadis-i Şerif’lerinde şöyle buyurmuştur; ‘ herhangi bir genç, yaşından dolayı bir ihtiyara hürmet ederse Allah Teala yaşlılığında ona hizmet edecek kimseler halk eder’.” İşte bu inançlarımızın varlığı ile düşkünlüğe ya da muhtaçlığa ermiş yaşlılarımızın bakımını yine aile içinde kendimiz yapmaya gayret ederiz. Güzel ve doğru olan bu olmasına rağmen her ailede aynı şartların oluşması mümkün değildir. Bu yüzden huzur evlerinin varlığını bir noktaya kadar anlayışla kabul edebiliriz. Ancak imkanlar el veriyor ise, değilse de imkanları düzelterek muhtaç anne-baba bakımını üstlenmek, onların hala ailenin bir bireyi olduklarını ve sevildiklerini hissettirmek, kalan zamanlarını huzur içinde geçirmelerini sağlamak önemlidir.
Aile danışmanlığı açısından değerlendirildiğinde evde yaşlı bakımının iyi yönetilmesi gereken psikolojik bir süreç olduğunu görürüz. Bu süreçte bakımı üstlenecek kişinin evli oluşu, kendi eşinin ve çocuklarının ihtiyaçları ile bakıma muhtaç anne-babasının ihtiyaçlarını dengelemesini gerektirecektir. Bu dengenin sağlanamaması ya da yaşanacak kaymalar aile içinde çatışmalara yol açabilir. Bu çatışmaların ortaya çıkmasına zemin hazırlayan faktörleri şöyle sıralayabiliriz;
- Alzheimer, Demans vb. hafıza zayıflığı hastalıklarında kişisel bakımın yanı sıra evden kaçma, nerede olduğunu unutma gibi güvenlik kontrolü gerektiren durumların yaşanması zorlayıcı olabilir.
- Özellikle kanser vb. hastalıklar ile ilgili bakımlarda anne ya da babanın durumuna şahitlik etmek üzüntüye, gelecek ile ilgili kaygılara, suçluluk duygusuna, çaresizlik hissine neden olabilir.
- Sürekli aynı şeyleri yapmak ( alt bezi değiştirme, yataktan indirip kaldırma, banyo yaptırma vb.) fiziksel rahatsızlıklara neden olabilir.
- Bakımın devamlılık arz etmesi evden başka bir yerde zaman geçirmenize ( tatil vb.) sosyalleşmenize mani olabilir.
- Eşininiz ve çocuklarınıza ayıracağınız zamandan çalmanıza ve onların tepkilerini çekmenize neden olabilir.
- Maddi imkanların yetersiz kaldığı durumlar yaşanabilir.
- Evde kalıcı fiziksel değişiklikler yapmak durumunda kalabilirsiniz. Oda tahsisi, yaşlıların rahat hareketine olanak sağlayan değişiklikler gibi.
- Yaşlılar kendisi için yapılanları takdir etmeyebilir hatta sizi hor görüp yetersizlik ile suçlayabilirler.
- Yaşlılar özel hayata müdahaleci davranışlar sergileyebilirler.
- Bitmek bilmeyen ya da sınırlarınızı aşan taleplerde bulunabilirler.
- Diğer kardeşlerden yardım alamayabilirsiniz.
- Bir hastalığa bağlı bakım gerekiyorsa o hastalıkla ilgili bilgi ve donanım sahibi olmaya çalışmak ikinci bir çaba gerektirebilir.

Eşiniz ve çocuklarınızla birlikte kurmuş olduğunuz düzeninizi devam ettirirken, bakıma muhtaç bireyinde eklenmesiyle bu düzenin tekrar revize edilmesi ve yukarıda saydıklarımızdan bir veya bir kaçının yaşanması olağan bir durumdur. Öncelikle yaşadıklarınızın herkesin yaşayabileceği şeyler olduğunu unutmayın. Mesele sorunun varlığı değil, sorunu nasıl çözeceğimizle ilgili baş etme becerileri geliştirebilmektir.
Kısacası bu noktaya kadar konuyu hep bakıcı penceresinden ele aldık. Esasen doğduk, büyüdük ve yaşlanıyoruz. Zamanında bizim için güven ve huzur ortamı sağlayan anne ve babamız için aynı şeyi yapmak vakti geldiyse onları huzur evlerine terk etmeyelim. Zaten onlarda bunu istemiyorlar. Konu ile ilgili yaşlılarında çeşitli araştırmalarla fikirleri sorulmuş ve huzurevlerini istemedikleri ortaya konmuştur. İstisnayı bozmayacak kadar nadir görülen örnekler ile kendisi huzurevini isteyenler, evlatları tarafından terk edilenler ve kimsesizler dışında anlıyoruz ki huzurevine yerleşmeyi kabul edenler de dahil hiçbir yaşlı ailesinden ayrılmak istemiyor.
ONAT (2004) tarafından Ankara’da yapılan araştırmada 1300 yaşlı kişi ile görüşülmüş yaşlıların neredeyse tamamına yakınının( %91.7) huzurevinde kalmayı istemedikleri belirlenmiştir. Huzurevinde kalmayı istememe nedeni incelendiğinde; yaşlıların yarısı (%50.1) ailesi ile kalmaktan mutlu olduğu için, %21’i çocukları izin vermeyeceği için, %9.9’u yalnız yaşamaktan hoşlandığı için, %2.2’si huzurevi ortamından rahatsız olduğu için, %1.8’i ise toplum baskısı nedeni ile huzurevinde kalmak istememektedir. (Bknz: Yaşlı Sorunları Araştırma Dergisi, 2008 , (1): 39-49). Bu durumda hem onların ihtiyaçları hem de sizin ihtiyaç ve olanaklarınızın orta yolda nasıl birleştirileceğine karar verip her iki taraf için en uygun yolun belirlenmesi doğru bir adım olacaktır. Kendinizi sıkışmış, kararsız, ne yapacağını şaşırmış halde hissetmeniz durumunda yardım almak daima seçeneklerinizin arasında yer almalıdır.

Konuyla İle İlgili En Çok Sorulan Soru; Evde bakıma muhtaç kayınvalidesini veya kayınpederini istemeyen eşler için neler yapılabilir?
Cevap: Her ne kadar karı-koca olup eş hayatı devam ettirilse de başkasının kişisel bakımını yapmak zorlayıcı bir durumdur. Bu konuyla ilgili tüm sorumlulukları eşinize yüklemek olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bunun yerine uygun iletişim teknikleri kullanılarak “ bakım yükünün çoğunu kendinizin üstleneceğinizi ancak onun yardımı olmadan bu durumun üstesinden tek başına gelmenin sizi üzeceğini, onun size vereceği desteğin ise daha iyi ve mutlu hissetmenize neden olacağını” naif bir şekilde ifade edin. Her şeye rağmen bir sonuç alamıyorsanız bir aile danışmanından yardım almanızı tavsiye derim.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Huzur Evinde Değil Evde Bakım" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Sevde ŞİŞMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Sevde ŞİŞMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sevde ŞİŞMAN Fotoğraf
Sevde ŞİŞMAN
Konya (Online hizmet de veriyor)
Sosyolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Sevde ŞİŞMAN'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Huzur Evinde Değil Evde Bakım' başlığıyla benzeşen toplam 96 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:03
Top