2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,211 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kısırlık Krizi: Büyümek İçin Bir fırsatı
MAKALE #17082 © Yazan Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER | Yayın Ağustos 2016 | 2,284 Okuyucu
Bu başlık bana ait değil ama çok anlamlı bulduğum için yazımın başlığı olarak kullanmak istedim. Çünkü çok derin bir anlamı var ve tam da benim yazmak istediklerime işaret ediyor.

Çiftler birbirlerini sever ve ilişkilerini toplumca kabul edilecek boyuta taşımak amacıyla evlilik gerçekleştirirler. Evliliğin iki âşık çiftin bir arada yaşamaktan daha büyük anlamları vardır. Hele de bizim gibi geleneksel toplumlarda… Kişilere yasal bir statü kazandırır aslında birçok insan için toplumda daha fazla kabul edilebilmelerinin önünü açar. Bunun herkes için geçerli olmadığının notunu da atmak isterim.
Çiftler bir zaman sonra yasal olarak evlilikle kendilerine verilen çocuk sahibi olma hakkını kullanmak isterler. Bir umutla girdikleri bu süreçten bazı çiftler maalesef eli boş çıkar. Ardından hastane/ler, sebebini araştırmaya yönelik müdahaleler ve en mahrem hayatınızın ortaya dökülmesi…
Kısırlık kimin hayatında yer alırsa alsın, çifte duygusal, sosyal, fiziksel, mesleki, akli ve hatta ruhsal anlamda ağır bir yük yükler. Her ne kadar, herkes bunu görmese de kısırlığın etkisi çok derindir ve çifti bir krizle karşı karşıya getirir (Mahlstedt, 2012).
Aslında kısırlık var olmayan çocuğunuzun kaybıdır. Bu kayıp ile birlikte derin bir yas yaşarsınız ve işin kötü tarafı bu yasınızın toplum nezdinde karşılığı da yoktur. Anlaşılamadıkça ve toplum tarafından dışlanılacağı korkusuyla çiftler sorunlarını çevreleriyle paylaşmaktan kaçınmaya başlar. Bu nedenle de çevresel destekleri azalır ve kendi sorunları içine iyice batarlar.
Kısırlık süreci uzadıkça ve yapılan tedaviler de boşa çıktıkça çiftlerde öz güven ve kontrol hissi kaybı yaşanmaya başlar. Herkesin çok kolaylıkla yapabildiği çocuğu onlar başaramamıştır. Özellikle mükemmeliyetçi ve kontrolcü çiftler için bu daha da yıkıcı bir hal alır. Uzun uğraşlar sonucunda artık ümitlerini de yitirmeye ve belki de depresyona doğru yelken açmaya başlarlar.
Peki, çiftler ruhsal olarak yaşadıkları bu sorunu nasıl aşacaklar? Bunun çok kolay olduğunu ve sihirli bir formül ile her şeyin düzeleceğini iddia edemem ama olaylara bakış açılarını biraz değiştirerek kendilerine nefes alacakları noktalar yaratabilirler.
İlk olarak sahip olmak istedikleri çocukları ile kendilerini bilişsel olarak ayırmakla başlanabilir. Bu süreç çiftin süreci midir yoksa dünyaya gelmek isteyen çocuğun süreci mi?
Eğer çift buna kendi süreçleri olarak bakarlarsa kendilerini kusurlu ve başarısız olarak algılamaktadır. Onlar çocuk yapmayı başaramamıştır, onlar hatalıdır ve ya sorunun nedeni kendileridir. Bir zaman sonra suçluluk, öfke, kayıp ve değersizlik duyguları hissederler.
Eğer çift buna çocuğun süreci olarak bakarsa, kendilerini emanetçi olarak hissetmeye başlar. Yani bir insanın büyümesinden, bakımından oluşumundan sorumlu olan ama o insanın yazgısını tayin edemeyen kişi… Biraz şaşırdınız değil mi? Daha açık yazayım anlatmak istediklerimi…
Anne babalar dünyaya getirdikleri çocuklarını birey olarak kabul etmekte zorlanırlar. Aslında çocuğun iki yaş krizleri, ergenlik çatışmaları onların ebeveynleri ile birey olma yolunda girdikleri çatışmanın göstergeleridir. Bazı çocuklar yetişkinliklerine kadar bu savaşı kazanıp ailelerine onlardan ayrı bir insan olduklarını kabul ettirebilirler ama maalesef bazı çocuklar bunun başaramayarak ailelerinin gözünde hiç büyüyemezler.
İşte en baştan itibaren çiftler çocuklarının kendi yazgıları ve bireyselliği ile dünyaya geldiğini görüp kabul edebilse, hem kendine güvenen, sorumluluk sahibi bir birey yetiştirebilecek, hem de çocuk sahibi olamadığında bunun kendilerinin başarısızlığı değil, dünyaya gelmeye kısmeti olmayan bir bireyin yazgısı olarak kabul edip kendilerini daha az hırpalayacaktır.
Bu yazının sonunda da şu anlaşılmasın lütfen, deneyelim eğer çocuğumuz olmazsa hiçbir şey yapmayalım. Günümüzün modern tıbbında hiç bir şey yapmayıp beklemek anlamlı değil tatbikî. Benim tam olarak anlatmak istediğim bakış şu evinize daimi olarak gelen konuğunuz için elinizden geleni yapın, imkânlarınızı kullanın ama o misafir gelemediğinde bunun sizin suçunuz olmadığını, bunun onun yaşamı olduğunu ve sizin güzel evinizin sıcaklığının ona nasip olmadığını kabul ederek o güzel evin düzenini bozup karalar bağlamayın.
İşte bu bakış açısı ile*kendi çocuğunuzun sahibi*olamamaya*yönelik algınızı biraz değiştirerek ruhsal olarak* daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Hayat her şeyi kontrol edemediğiniz ve sürprizlerle dolu olduğu için yaşamaya değerdir. *Bazen o sürprizler hoşunuza gitmese bile…
*
Kaynakça ve Okuma* Önerisi
Mahlstedt, P.P. (2012). Kısırlık Krizi: Bir Büyüme Fırsatı. (edt. Weeks&Hof) Evlilik Terapisi ve Cinsel Terapiyi Birleştirmek. Ankara: Pusula Yayınevi.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kısırlık Krizi: Büyümek İçin Bir fırsatı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ayfer SUMMERMATTER Fotoğraf
Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi30 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER'in Yazıları
► Çocuklarla Oyun Oynamak ve Büyümek Psk.Gonca BİLGİÇ
► Panik Atak mı Kalp Krizi mi? Psk.Merve EKŞİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kısırlık Krizi: Büyümek İçin Bir fırsatı' başlığıyla benzeşen toplam 65 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuklarda Beslenme Ocak 2019
► Neurofeedback Nedir? Şubat 2017
◊ Bana Fırsat Ver Anne! Aralık 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:16
Top