2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



1-2 Yaş Çocuklarında İlk Kelimeler / Konuşmaya Doğru
MAKALE #17461 © Yazan Psk.Serap DUYGULU | Yayın Kasım 2016 | 2,974 Okuyucu
Çocuklar doğduklarında beyinlerinin büyük bir bölümü dil öğrenmeye ve konuşmaya ayrılmış olarak dünyaya gelirler. Hatta daha anne karnında bile çevredeki sesleri duyan, kaydeden ve öğrenen varlıklar olduklarını biliyoruz.
Çocukların kendi ana dillerini daha doğmadan tanıdıkları, diğer yabancı dillerden ayırt ettikleri yapılan araştırmaların sonucunda ortaya çıkmış durumda. Dile ve öğrenmeye bu kadar yatkın olan çocuklar yaklaşık 1 yaş civarında ilk anlamlı sözcüklerini söylemeye başlarlar. Sesini kullanmayı öğrenen bebek heyecanla ve hızla her şeyi öğrenmeye devam eder. Özellikle kelimelere karşı çok meraklıdır. Duyduğu sesleri taklit etmeye bayılır.
Çocukların dil gelişimine baktığımızda doğumdan 9. aya kadar olan süreçte genellikle anlamsız seslerden başlayıp, tek heceli seslere dönüşen bir konuşma çabası varken, 10. aydan sonra ilk anlamlı sözcükler ve seslenişler görülür. Baba, dede, gel gibi bilinçli sözcükler bu dönemde çocuğun söylemekten keyif aldığı sözcüklerdir. Hızla yeni kelimeler öğrenmeye devam eder. 12. aya geldiğinde kendisine yönelik talimatları ve uyarıları anlar. Uygun istekleri yerine getirmeye çalışır. Bildiği kelime sayısı 20 civarındadır. Kişilerin isimlerini bilir, hatta kendince seslenmeye çalışır.
Bir yaştan iki yaşa kadar olan sürede dil gelişimi müthiş bir hız kazanır. Buna bağlı olarak taklit yeteneğinin de geliştiği göze çarpar. Çocukların pek çok şeyi taklit ederek, modelleyerek öğrendiklerini biliyoruz. Bu modelleme ve taklit özellikle konuşmada dikkat çekicidir. Çocuk, duyduğunu taklit ederek konuşmayı öğrenir.
İlk Kelimeler, İlk Tepkiler
Bir iki yaş çocuklar için gerçekten de her yönüyle sihirli ve değişime en açık oldukları yaştır. Bu yaşlar artık ilk kelimelerin bilinçli olarak kullanılmaya başladığı yaşlardır. Bir de hayat sadece kendilerinden oluşuyormuş tavrı içindedirler ve her istediklerinin yapılmasını istedikleri biçimde davranışları ve hatta zaman zaman ortaya çıkan öfke nöbetleri dikkat çekicidir.
Bu döneme özgü bu davranış bazı yönlerden ebeveynleri sinirlendirir ve üzer.
Oysa gelişimlerinin doğal bir parçasıdır. Her şeyi yaptırmak isterler ve istedikleri yapılmadığında şiddetli tepkiler verirler. Kendini yerden yere atan çocuğa kızmak, bağırıp çağırmak işe yaramadığı gibi durumu daha da zorlaştırabilir. Çünkü çocuk bu davranışı anne babasını kızdırmak için yapmaz. O sadece iletişim dili olarak bu tip bir tutumu bilmekte ve ona uygun davranmaktadır. Özellikle kendilerini tam olarak ifade edemedikleri, yeterli dil olgunluğuna ulaşmamış oldukları bu yaşlarda sıklıkla konuşma çabası içindedirler. Duydukları her kelimeyi tekrar etmeye bayılırlar.
Aynı şekilde bildikleri ama duymaktan hoşlandıkları bazı kelimeleri özellikle vurgulayarak tekrar edilmesini isterler. En meraklı ve öğrenmeye en açık oldukları bu dönemde çocuğun konuşması engellenmemeli aksine teşvik edilmelidir.
Çocuklar duyduklarını tekrar ederek konuşmayı öğrenirler. Bu nedenle çocukla asla yarım kelimelerle ya da bebek diliyle konuşulmamalıdır. Hem dil gelişimini olumsuz etkilersiniz, hem de konuşmasını geciktirirsiniz. Yapılması gereken yetişkinlerin kullandığı biçimiyle konuşmak, kelimeleri çocuğun anlamayacağı düşüncesiyle bozmamaktır. Çocuk nasıl duyuyorsa o şekilde konuşmayı öğrenecektir. O nedenle konuşmayı öğrenme aşamasında özellikle yakın çevrenin konuşma biçimine ve kullanılan kelimelere dikkat etmesi çok önemlidir.
İki yaşından sonra çocuklardaki kelime haznesi yaklaşık olarak 200 kelimeyi kapsayacak kadar gelişir. Kendi ismini ve vücudundaki bölgeleri gösterip isimlerini söyleyebilir. Tanıdığı insanlarla, hatta bazen yabancılarla konuşmaya çalışabilir.
Konuşmanın akıcılık kazanması için 2 yaşın bitimini beklemek gerekir. Ancak 3 yaşa geldiği halde kelime sayısı sınırlı kalmış olan ya da konuşmayı öğrenmekte sorunlar yaşayan çocuklar için mutlaka uzman desteği almak gerekir. Bazı gelişim bozuklukları 3 yaş civarında kendisini ortaya koyar ve genellikle ilk belirtisi konuşmadaki gecikmeler ya da bozukluklardır.
Çocuklar bebeklik dönemindeki aşamaların birinde takılıp kalabilir veya bebeklik dönemine geri dönüş yapabilir. Bazen ‘Kazanılmış becerilerde geri dönüş’ olarak tanımladığımız bir durum olan konuşma becerisinde gerileme de görülebilir. Bütün bunların psikolojik veya biyolojik sebepleri vardır. Bazen her iki durum aynı anda ortaya çıkabilir.
Konuşma bozuklukları, konuşmayı öğrenememe, öğrenilenleri unutma, ifade yetersizlikleri, yanlış ifade etme, doğru cümleler kurmaktaki yetersizlikler olarak görülen sorunların arkasında zihinsel, işitsel, fiziksel, duygusal problemler olabileceği gibi aile içinde şiddete tanık olma ya da şiddete ve tacize uğrama da bulunabilir. Bütün bu sebeplerin doğru olarak tespit edilebilmesi, uygun ve doğru yaklaşımın belirlenmesi için çok önemlidir.
1-2 yaş çocuklarının en belirgin bir diğer özelliği çocuğun bütün ikili ilişkilerinde öne çıkan Benmerkezci Tutum’dur. Sadece kendileri varmış ve tüm dünya onların dediklerini yapmak zorundaymış şeklinde bir tavırları vardır. Bu döneme özgü bu davranış bazı yönlerden ebeveynleri sinirlendirir ve üzer. Oysa gelişimlerinin doğal bir parçasıdır. Her şeyi yaptırmak isterler ve istedikleri yapılmadığında şiddetli tepkiler verirler. Kendini yerden yere atan çocuğa kızmak, bağırıp çağırmak işe yaramadığı gibi durumu daha da zorlaştırabilir. Çünkü çocuk bu davranışı anne babasını kızdırmak için yapmaz. O sadece iletişim dili olarak bu tip bir tutumu bilmekte ve ona uygun davranmaktadır. Zaman içinde büyüdükçe yeterli bilişsel olgunluğa erişecek ve bu davranışları törpülenecektir.
Ailelere Öneriler
Çocuğun konuşmasını ve dil becerisini desteklemek için ilk iş ve görev öncelikle aileye düşüyor.
Çocuk konuşmaya başladığında onu dinlemek sözünü kesmemek, onun adına kelimeyi tamamlamamak.
Çocukla konuşma fırsatı yaratmak, konuşması ve anlatması için teşvik etmek.
Çocuk konuşmaya çalışırken, tamamlamasını beklemeden ne istediğini anlayıp onu susturmamak.
Çocukla bebek gibi konuşmamak, kelimeleri yarım yarım söylememek.
Çocuğun yaşına uygun kitaplar okuyup, anladıklarını tekrar etmesine fırsat vermek.
Oyun gruplarına ya da akranlarıyla olabileceği ortamlara katılmasını sağlamak.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"1-2 Yaş Çocuklarında İlk Kelimeler / Konuşmaya Doğru" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Serap DUYGULU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Serap DUYGULU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Serap DUYGULU'nun Yazıları
► 1-3 Yaş Çocuklarında Öfke Nöbetleri Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında '1-2 Yaş Çocuklarında İlk Kelimeler / Konuşmaya Doğru' başlığıyla benzeşen toplam 64 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Baba Çocuk İlişkisi Kasım 2016
► Alınganlık Kasım 2016
► Kıskançlık Kasım 2016
► Yılbaşı ve Çocuklar Kasım 2016
◊ Dizi Dizi Hayatlar Ekim 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:15
Top