Kadınların Evlilikten Beklentileri
Aşk, duyguların bütün sistemi ele geçirdiği, mantığın devre dışı kaldığı, ayakların yerden kesildiği, büyülü, etkileyici, heyecanlı muhteşem bir duygudur. Bu efsunlu duyguların ömür boyu süreceğini, hiç bitmeyeceğini düşünürüz ancak bir süre sonra hayatın gerçekleri kendini hissettirmeye başlayınca erkeklerin kadınlardan, kadınların erkeklerden beklentileri gün yüzüne çıkar. Yaratılış itibariyle farklı olan iki cinsin beklentileri de farklıdır. Bazı ortak beklentiler olsa da temelde farklılıklar çok daha fazladır.
İlişkilerde “önemli olan aşk” dense de sadece aşkın yetmediği bir gerçektir. Bir çok ilişkide aşk, en fazla iki, üç yıl sürer. Tutku ve heyecan, daha köklü duygular olan, sevgi, saygı, anlayış, bağlılık ve güvenle beslenirse uzun sürebilir. Ya da ilişki “biz birbirimize göre değilmişiz”, “biz anlaşamıyoruz”, “sana karşı artık bir şey hissetmiyorum”, “artık eskisi gibi değilsin” v.b. cümlelerle son bulur. Zaman içerisinde sorunlar arttıkça paylaşım azalır, iletişim kopar, güvensizlik artar, reddedilme, bastırılma, öfke, kırgınlık çoğalır.
Kadınlar erkelerden çok daha duygusal ve naif oldukları için beklentileri de erkeklerden farklılık gösterir. İlişki, birliktelik, uyum ve sevgi dolu paylaşımlar onlar için vazgeçilmezdir. İhtiyaçları olan ilgi ve sevgi olmazsa olmazlarıdır. Sonuç değil süreç odaklıdırlar. Anı dolu dolu yaşamak, kaynaşmak, konuşmak isterler. Sevildiğini iliklerine kadar hissetmek ister bunun için de, erkeklerin davranışlarıyla ve sözleriyle sürekli, bıkmadan göstermesi gerekir. Sezgileri güçlüdür. Çoğunlukla da sezgileriyle hareket etme eğilimindedirler. Erkeklerin sonuç odaklı ve düz mantık yaklaşımları çoğu zaman sinir eder onları. Peki en çok ne ister kadınlar?
Güven: Kadın, başını omzuna yasladığında iyi hissedecek, kendini bütün olumsuz durumlara karşı koruyabilecek, dürüst ve samimi bir erkek ister. Çünkü o güzeldir, zariftir, naiftir. Yalan, sadakatsizlik, yüzeysellik onu soğutur, uzaklaştırır. Erkeğin başarısı ve gücünden büyülenir. Çünkü onu daha da güvende hissettirir.
İlgi: Elinin tutulması, sarılması partnerinin sıkıca, nazik davranması ona, düşünmesi, duyarlı olması, işlerini kolaylaştırması, bazı konularda yardımcı olması mutlu eder kadını. İlgi kadının sevgisini, aşkını ortaya çıkaran, canlı tutan çok önemli bir ihtiyacıdır. İlgi olduğu sürece erkeğin yörüngesinde kalır, yanında olur. İlgisiz kaldığında hırçınlaşır, uzaklaşır.
İletişim: Her duygu düşüncesini coşkuyla paylaşmak, konuşmak ister kadın. İletişim ona önem verildiğinin, sevildiğinin, değerli olduğunun onaylanmasıdır adeta. Güzel sözler duymak, sevildiğini duymak istediği gibi bir sorun olduğunda da hemen konuşup çözmek ister. Sabrı yoktur bu konuda. Nedenini, nasılını anlamak ister. Duydukları hoşuna gitmese de ötelemek istemez konuşmayı.
Cinsellik: Kaynaşma ve yakınlaşmanın en üst noktasıdır cinsel birliktelik kadın için. Duygu çok daha ön plandadır. Bakışlarda arzulandığını, beğenildiğini hissetmek, dokunuşlarda erkeğinin gücünü fark etmek, fısıltılarda başka diyarlara uçmak ister. Cinsellik ilişkiyi güçlendirir, her konuda yakınlığı artırır.
Çocuk: Anaç duygularını gösterebileceği, sevgisini, şefkatini gürül gürül akıtabileceği bir varlıktır çocuk kadın için. Ömür boyu ilişkisinin kopmayacağını garantilediği tek sevgi nesnesidir. Bedeninde var etmek, büyütmek, dünyaya getirmek, yetiştirmek sonsuz bir doyum verir ona.
Şefkat: Erkeğin gücüne, kabalığına rağmen nadide bir çiçeğe dokunur gibi dokunması, okşaması huzur verir, sevildiğini hissettirir. Sarılmak, bir kadını güçlü yapar, iyi hissettirir.
Anlayış: İki farklı dünyanın birbirini anlaması her ne kadar zor olsa da, özellikle daha çok mantığı ile hareket eden, daha bencil olan erkeğin; kadının iç dünyasında neler olup bittiğini anlamaya çalışması, onun duygusal ihtiyaçlarını görmesi, anlattıklarını dinlemesi “seni önemsiyorum” mesajı verir.
Paylaşım: Paylaştıkça mutlu olur kadın, sevildikçe sever, ruhu okşandıkça geyşası olur erkeğinin. Zamanı, mekanı, hayatı, iyi ve kötü tüm anları paylaşmak ister kadın. Paylaştıkça var olur, var oldukça yar olur. Enerjisini, gücünü, paylaşımdan alır. Paylaşım sözlü de olabilir sözsüzde. Bir koltukta uzanıp birlikte sessizce film de izlemekten keyif alır. Yeni yerler keşfetmek, birlikte yürümek, birlikte ağlamak, gülmekten de.
Heyecan: Kadınlar duygularını daha yoğun yaşar. Arzuyu, tutkuyu hissetmek ister partnerinin gözlerinde. Sevildiğini, istendiğini hisseder o zaman. Var olduğunu, canlılığını fark eder. Dolu dolu yaşar her anı o yüzden. Sürprizler yapmak, beklenmedik anda onu şaşırtmak gerekir.
Uyum: Birlikte senkronize hareket etmekte önemlidir, ortak zevkler de kadın için. Hatta uyumlu giyinmekte.
Saygı: Kadınlığına, kişiliğine, özelliklerine, anneliğine, zevklerine saygı duyulsun, anlaşılsın, onaylansın, görülsün ister. Hanımefendi gibi muamele görmek içindeki asaleti ortaya çıkarır.
Netlik: Her ne kadar sürprizlerden hoşlansa da kadın, karşılaşacağı zorluklar korkuttuğu için bilmek ister neler olacağını, neler düşünüldüğünü, planlandığını. İstekleri, hayalleri ile ilgili muallak ifadeler rahatsız eder onu. Birkaç yıl sonrada olsa kesin ne olacağını duymak ister. Açık açık konuşmak ister her şeyi. Üstü kapatılsın istemez sorunların.
Feyzullah ALPMAN
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist
İlişkilerde “önemli olan aşk” dense de sadece aşkın yetmediği bir gerçektir. Bir çok ilişkide aşk, en fazla iki, üç yıl sürer. Tutku ve heyecan, daha köklü duygular olan, sevgi, saygı, anlayış, bağlılık ve güvenle beslenirse uzun sürebilir. Ya da ilişki “biz birbirimize göre değilmişiz”, “biz anlaşamıyoruz”, “sana karşı artık bir şey hissetmiyorum”, “artık eskisi gibi değilsin” v.b. cümlelerle son bulur. Zaman içerisinde sorunlar arttıkça paylaşım azalır, iletişim kopar, güvensizlik artar, reddedilme, bastırılma, öfke, kırgınlık çoğalır.
Kadınlar erkelerden çok daha duygusal ve naif oldukları için beklentileri de erkeklerden farklılık gösterir. İlişki, birliktelik, uyum ve sevgi dolu paylaşımlar onlar için vazgeçilmezdir. İhtiyaçları olan ilgi ve sevgi olmazsa olmazlarıdır. Sonuç değil süreç odaklıdırlar. Anı dolu dolu yaşamak, kaynaşmak, konuşmak isterler. Sevildiğini iliklerine kadar hissetmek ister bunun için de, erkeklerin davranışlarıyla ve sözleriyle sürekli, bıkmadan göstermesi gerekir. Sezgileri güçlüdür. Çoğunlukla da sezgileriyle hareket etme eğilimindedirler. Erkeklerin sonuç odaklı ve düz mantık yaklaşımları çoğu zaman sinir eder onları. Peki en çok ne ister kadınlar?
Güven: Kadın, başını omzuna yasladığında iyi hissedecek, kendini bütün olumsuz durumlara karşı koruyabilecek, dürüst ve samimi bir erkek ister. Çünkü o güzeldir, zariftir, naiftir. Yalan, sadakatsizlik, yüzeysellik onu soğutur, uzaklaştırır. Erkeğin başarısı ve gücünden büyülenir. Çünkü onu daha da güvende hissettirir.
İlgi: Elinin tutulması, sarılması partnerinin sıkıca, nazik davranması ona, düşünmesi, duyarlı olması, işlerini kolaylaştırması, bazı konularda yardımcı olması mutlu eder kadını. İlgi kadının sevgisini, aşkını ortaya çıkaran, canlı tutan çok önemli bir ihtiyacıdır. İlgi olduğu sürece erkeğin yörüngesinde kalır, yanında olur. İlgisiz kaldığında hırçınlaşır, uzaklaşır.
İletişim: Her duygu düşüncesini coşkuyla paylaşmak, konuşmak ister kadın. İletişim ona önem verildiğinin, sevildiğinin, değerli olduğunun onaylanmasıdır adeta. Güzel sözler duymak, sevildiğini duymak istediği gibi bir sorun olduğunda da hemen konuşup çözmek ister. Sabrı yoktur bu konuda. Nedenini, nasılını anlamak ister. Duydukları hoşuna gitmese de ötelemek istemez konuşmayı.
Cinsellik: Kaynaşma ve yakınlaşmanın en üst noktasıdır cinsel birliktelik kadın için. Duygu çok daha ön plandadır. Bakışlarda arzulandığını, beğenildiğini hissetmek, dokunuşlarda erkeğinin gücünü fark etmek, fısıltılarda başka diyarlara uçmak ister. Cinsellik ilişkiyi güçlendirir, her konuda yakınlığı artırır.
Çocuk: Anaç duygularını gösterebileceği, sevgisini, şefkatini gürül gürül akıtabileceği bir varlıktır çocuk kadın için. Ömür boyu ilişkisinin kopmayacağını garantilediği tek sevgi nesnesidir. Bedeninde var etmek, büyütmek, dünyaya getirmek, yetiştirmek sonsuz bir doyum verir ona.
Şefkat: Erkeğin gücüne, kabalığına rağmen nadide bir çiçeğe dokunur gibi dokunması, okşaması huzur verir, sevildiğini hissettirir. Sarılmak, bir kadını güçlü yapar, iyi hissettirir.
Anlayış: İki farklı dünyanın birbirini anlaması her ne kadar zor olsa da, özellikle daha çok mantığı ile hareket eden, daha bencil olan erkeğin; kadının iç dünyasında neler olup bittiğini anlamaya çalışması, onun duygusal ihtiyaçlarını görmesi, anlattıklarını dinlemesi “seni önemsiyorum” mesajı verir.
Paylaşım: Paylaştıkça mutlu olur kadın, sevildikçe sever, ruhu okşandıkça geyşası olur erkeğinin. Zamanı, mekanı, hayatı, iyi ve kötü tüm anları paylaşmak ister kadın. Paylaştıkça var olur, var oldukça yar olur. Enerjisini, gücünü, paylaşımdan alır. Paylaşım sözlü de olabilir sözsüzde. Bir koltukta uzanıp birlikte sessizce film de izlemekten keyif alır. Yeni yerler keşfetmek, birlikte yürümek, birlikte ağlamak, gülmekten de.
Heyecan: Kadınlar duygularını daha yoğun yaşar. Arzuyu, tutkuyu hissetmek ister partnerinin gözlerinde. Sevildiğini, istendiğini hisseder o zaman. Var olduğunu, canlılığını fark eder. Dolu dolu yaşar her anı o yüzden. Sürprizler yapmak, beklenmedik anda onu şaşırtmak gerekir.
Uyum: Birlikte senkronize hareket etmekte önemlidir, ortak zevkler de kadın için. Hatta uyumlu giyinmekte.
Saygı: Kadınlığına, kişiliğine, özelliklerine, anneliğine, zevklerine saygı duyulsun, anlaşılsın, onaylansın, görülsün ister. Hanımefendi gibi muamele görmek içindeki asaleti ortaya çıkarır.
Netlik: Her ne kadar sürprizlerden hoşlansa da kadın, karşılaşacağı zorluklar korkuttuğu için bilmek ister neler olacağını, neler düşünüldüğünü, planlandığını. İstekleri, hayalleri ile ilgili muallak ifadeler rahatsız eder onu. Birkaç yıl sonrada olsa kesin ne olacağını duymak ister. Açık açık konuşmak ister her şeyi. Üstü kapatılsın istemez sorunların.
Feyzullah ALPMAN
Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Kadınların Evlilikten Beklentileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Feyzullah ALPMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Feyzullah ALPMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
32 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.