2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Panik Atak’la Yaşamak...
MAKALE #17700 © Yazan Uzm.Psk.Zehra Ayça AYSEN | Yayın Aralık 2016 | 3,372 Okuyucu
Kaygı evrensel bir insan deneyimi ve duygusudur. Doğum sonrası insanın kendini var edişi bilinmezlik ve korkuyla mücadele, engellenme ve örselenmelerin yarattığı kaygıyla baş etme sürecidir. Ancak bir yere kadar sağlıklı olan bu duygunun yaşanması bir noktadan sonra kişinin yaşamını ve diğer insanlarla olan ilişkilerini olumsuz olarak etkilemeye başlayabilir.

Panik atak, birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda (Tiroid bezinin aşırı çalışması, kan şekeri düşüklükleri, enfeksiyon hastalıkları, kansızlık gibi...) görülebilen; beklenmedik bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkan; yoğun kaygı, bunaltı, korku karışımı bir nöbettir. Panik atağı beynimizin bize yaptığı kötü bir şaka olarak da tanımlayabiliriz. Yaşanan rahatsızlık hissi, kötü bir şey olacak mış gibi hissetme, ölecekmiş gibi yoğun yaşanan duygular bir anda beynimizde canlanan korkular ve düşüncelerdir.

Bu yanılsamaları gerçek olarak algıladığımız sürece bu kötü şaka sürmekte ve birtakım fizyolojik belirtilerin ortaya çıkması ile birlikte daha da çekilmez bir hal alabilmektedir. Panik atağı yaşayanların bazıları, o esnada kalp krizi geçirdiklerini ve öleceklerini hissederler. İlk defa hayatla ölüm arasındaki o ince çizgide, kendisini ölüme yakın hisseden kişi, büyük bir korku ve dehşet yaşar. Kimisi aklını kaçıracağını, felç geçireceğini, kontrolünü yitireceğini, düşüp bayılacağını hisseder. Çoğu zaman kalp kriziyle benzeyen semptomlar olduğu için, kalp krizi geçiriyormuş gibi hissederler.
Panik Atağın 13 bedensel bilişsel belirtisi vardır. Bunlardan 4 tanesinin olması nöbet için yeterlidir, çoğunlukla da 7-10 arası belirti yaşanmaktadır. Nöbet hızlı başlangıçlıdır, 10 dakikada zirveye çıkar. Bazen yarım veya bir saat sürebilir. Bu belirtiler ise aşağıda ki gibidir.

1. Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi olması, göğüste basınç bazen sol kola yayılan ağrı ve uyuşmalar...
2. Terleme(Sıcak -Soğuk boşalımlar, bazen üşüme bazen alevlerin basması hissi)
3. Titreme, sarsılma, itilme hissi
4. Boğulma ve nefes alamama hali (Boğazda düğümlenme veya bir yumru, tıkanma hissi)
5. Soluğun kesilmesi (Derin nefes alma ihtiyacı, havanın yetmemesi gibi hisler)
6. Göğüste daralma, sıkışma, ağrı duyumsama
7. Bulantı, karında ağrı, şişkinlik, gaz oluşması, geğirti.(Bazen mideden başlayıp boğaza doğru yayılan kalkışma rahatsızlık hali)
8. Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma hali
9. Derealizasyon (Gerçek dışılık duyguları panik yaşandığında olaylar bir sis perdesinin gerisinde algılanır, cisimler, küçülür her şey bulanıklaşır, ya da depersonalizasyon (benliğinden ayrılmış olma hali; sanki bedenle ruh birbirinden ayrılıyor ve kişide kendisini hissedememe, algılayamama, kendisine yabancılaşma) durumu yaşanır.
10. Panik anında kontrolünü kaybedeceği yada çıldıracağı korkusu (Kendisine, çocuklara, çevreye zarar verme korkusu)
11. O esnada "yaşamım buraya kadarmış" duygususu, ölüm korkusu
12. Ellerde, kollarda, bacaklarda, başta ve birçok yerde uyuşmalar, yanmalar, karıncalanmalar, diken diken olma halleri
13. Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları.

Panik atak ile ilgili genetik aile çalışmalarına baktığımızda, panik bozukluğu yaşayan kişilerin birinci derece akrabalarının panik bozukluğa yakalanma olasılığının olduğunu, fakat klinik gözlemlerde hastaların ½ - ¾’ünün birinci derece yakın akrabalarında panik bozuk öyküsünün olmadı görülmektedir. Bu sebeple panik bozukluğa yatkınlığın kalıtımsallığı % 35-40 olarak bulunmuştur.

Panik bozukluğun ciddi fakat çok kolay tedavi edilebilen tıbbi bir hastalık oldu unutulmamalıdır!

Hemen herkes tedaviye/ terapilere cevap verebilir, haftalar ve ya aylar içinde ise normal yaşantısına dönebilirler. Bu süreçte sistematik ve sabırlı olmak önem taşımaktadır.
Olumlu psikoteropatik tutum destekleyici psikoterapi, panik bozukluktan yakınan her hastanın tedavisinde bir temel oluşturmaktadır. Dolayısıyla tıbbi tedavinin yanısıra psikoterapi de panik bozukluğun tedavisin de önemli bir yer tutmaktadır.

PANİK ATAK (PANİK BOZUKLUK), TEDAVİYLE DÜZELEBİLECEK BİR PROBLEMDİR.
Sağlıklı mutlu yarınlar için kendinize dikkat edin

Zehra Ayça AYSEN
Uzman Klinik Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Panik Atak’la Yaşamak..." başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Zehra Ayça AYSEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Zehra Ayça AYSEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Zehra Ayça AYSEN Fotoğraf
Uzm.Psk.Zehra Ayça AYSEN
KKTC (Kıbrıs) (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Zehra Ayça AYSEN'in Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Panik Atak’la Yaşamak...' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Rehabilitasyonda Psikolog Aralık 2016
► Otizm Nedir? Aralık 2016
► Anxsiyete (Kaygı) Nedir? Aralık 2016
◊ Çocuğum Engelli Aralık 2016
◊ Stres Aralık 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:25
Top