2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuk ve Şiddet
MAKALE #17773 © Yazan Psk.Dnş.Kemal TUNCER | Yayın Ocak 2017 | 3,527 Okuyucu
ÇOCUK VE ŞİDDET...

Aile kurumunun en önemli görevlerinden biri;toplumumuzun birlikteliğinin ve bütünlüğünün korunması,güçlendirilmesi,çocuklarımızın geleceğe güvenle hazırlanmasıdır.Eşler arası iletişim sorunları,aile içi yaşanan çatışmalar ve boşanmalar nedeniyle ilgiye,sevgiye ve bakıma muhtaç çocuklarda stres faktörüne yol açmakta,uyum ve davranış sorunları gösteren çocukların sayısı hızlıca artmaktadır.
Günümüzde çok tartışılan ve konuşulan bir konu olan şiddet sadece ülkemizde değil birçok toplumda da aynı şekilde gittikçe büyüyen bir sorun haline gelmiştir. Seyrettiğimiz dizilerden sokaktaki sıradan yaşantılara kadar geniş bir yelpazede görebileceğimiz bu olgu kaçınılmaz bir şekilde çocukları da etkilemektedir. Son zamanlarda çarpıcı boyutlarda gözlemlenen çocuklardaki şiddet gösterileri sadece kendilerine değil anne, baba ve arkadaşları gibi yakın çevrelerine de yansıtılmaktadır. Bu noktada üzerinde durulması gereken nokta çocukların bu duruma hangi sebeplerle geldikleri ve nasıl durdurulabilecekleridir.

Saldırganlık küçük yaşlardan itibaren sıkça görülen bir tepki biçimidir. Çocuk ihtiyacı duyduğu güvenlik, mutluluk yada başka bir gereksinimini bu şekilde karşılamaya çalışabilir. Bu yaş döneminde yetişkinlerden ihtiyaç duyduğu ilgiyi yaşıtlarına vurarak, onları ısırarak, eşyaları fırlatarak, tekmeleyerek, tükürerek ve zarar vermeyi amaçlayan tehditler şeklinde sözel saldırılarda bulunarak giderme yolunu seçebilirler.
Kişilerin, çok küçük yaşlardan itibaren problemlerin çözümünde bazen de ortada hiçbir sebep yokken şiddet içeren davranışlar sergilemeleri birçok değişik nedene bağlı olabilir. Örneğin bazı bilim adamları beynin merkezi sinir sisteminin ve endokrin sisteminin saldırganlığa yol açtığını öne sürerken bazı bilim adamları da beyinde saldırganlığa neden olan merkezlerin dışında beyindeki tümörlerinde saldırganlığa yol açtığını savunmaktadırlar. Kalıtımsal faktörlerinde saldırgan ve şiddet içeren davranışlarda etkili bir zemin hazırladığı düşünülmektedir.

Bu görüşlerin yanı sıra çocukların gösterdiği şiddeti besleyen bir diğer ana kaynak da çevresel faktörlerdir. Çocuk içinde bulunduğu sosyal çevreden özellikle ailesinden çok etkilenir. Anne ve babasını model alan çocuk için, öfke ve saldırganlık düzeyini kontrol edemeyen ve bunu sağlıksız şekilde ifade eden model davranışlar ona hem sözle hem de fiziksel saldırganlığı ve katı bir şekilde eleştiriyi öğretir. Evde dayak yiyen bir çocuğun kardeşini veya okul arkadaşlarını dövmesi kaçınılmazdır. Bu durumda çocuğa herhangi bir ceza vermeden önce anne ve babanın evdeki tutumlarını iyice gözden geçirmesi gerekir. Bununla birlikte çocuğun şiddet içeren davranışlarına anne-babanın tepkisinin nasıl olduğu da çok önemlidir. Çocuğun herhangi bir konudaki istekleri bu tip davranışlar yapınca yerine getiriliyorsa, çocuk isteklerini yaptırmada saldırganlığı bir araç olarak görmeye başlar. Bu yolla isteklerinin yerine getirildiğini gören çocuk bu davranış kalıbını öğrenir. Öğrenilmiş bir davranışın yeniden yapılandırılması yeni bir davranışın öğretilmesinden daha zorlu olacağı için anne ve baba bu konuda çok dikkatli olmalıdır. Aile yapılarındaki değişik tutumlar da çocuktaki saldırgan ve şiddet içeren tutumları desteklemektedir. Oldukça katı bir disiplin anlayışına sahip olan, çocuğun herhangi düşüncesini ortaya koymasına izin vermeyen, kendi düşüncelerini dayatan, onun adına kararlar alıp uygulamaya çalışan aile yapılarının isyankarlığa ve saldırganlığa neden olduğu görülmektedir.

Genetik ve aile faktörlerinin yanı sıra, küçük yaşlardan itibaren hayatımızı etkisi altına alan televizyon programları da çocukların üzerinde oldukça etkili bir faktördür. Her gün seyrettikleri ve tamamen zararsız görülen çizgi filmler zaman zaman hiç de masum olmayabilirler. Birçok hayali kahraman, hemen her macerada şiddet uygulamakta ancak hepsinden kurtulmakta ve sonra da yeni maceralara atılmaktadırlar. Bunları izleyen özellikle okul öncesi çocukları, oyunlarında bu kahramanları taklit etmekte onlara benzemeye çalışmaktadırlar. Çizgi film izlemek, 3-6 yaş arasındaki çocukların düş güçlerini geliştirme için önemli olmakla birlikte ana baba denetiminde izlenmesi gereken ve çeşitli açıklamalar yapılması gereken bir etkinliktir.

Birçok değişik sebebi var olabileceği şiddet içeren davranışları engellemek için anne ve babaların dikkat edebilecekleri bazı önemli noktalar vardır:
Katı bir disiplin anlayışından uzak durarak çocuğun kendini uygun bir şekilde ortaya koymasına izin vermesi,
Aile içinde demokratik bir düzen kurularak dengeli bir bağımsızlık modeli sağlaması,
Anne-babanın çocuğa saldırganlık modeli olmadan, kendi karşılarına çıkan problemleri şiddet içermeyen yollarla çözmesi,
Çocuğun uyması gereken kuralların ve içinde bulunduğu sınırların kendinin algılamasına uygun bir şekilde anlatılması,
Çocuğa sosyal olgunluğuna uygun çeşitli sorumluluklar verilmesi, başarabileceği kadar görev veya sorumlulukların başlatılması ve bitirmesinin sağlanması,
Çocukla ilgilenip onunla iletişim kurularak ve kaliteli zaman geçirip gerektiği ölçüde kontrol edilmesi ve çocuğun büyüyen potansiyeline ulaşmasında yardımcı olunması,
Öncelikle çocuğu iyi tanıyarak kapasitesine uygun beklenti içine girilmesi ve ihtiyaç duyduğu gereksinimlerinin sağlanması
Çocuğa, şiddet içeren davranışının dezavantajları gösterilip, bu yolla isteklerini elde edemeyeceğini, tam aksine istediği şeyleri kaybettiğini görmesi ve yaşaması,
Çocuğun izlediği televizyon programlarının kendi yaşına uygun olmasına ve içeriğinde olumlu karakterlerin yer almasına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Unutmayalım ki;Mutlu toplumlar mutlu bireylerden oluşur.Mutlu bireylerin tohumları da mutlu ailelerde atılır.Büyük eğitimci Pestalozzi,çocuk eğitimini çiçek yetiştirmeye benzetmişti:''Yetiştirici toprağı kazıp tohumu eker.Filizlenmesi için gerekli koşulları sağlar ve bekler.Yeşeren bitkiyi kötü dış etkilerden korur.Zamanında sular,gübreler,toprağı çapalar,asalak otları ayıklar.Kısacası bitksine sevgi ve özenle bakar.Ama ne çok dokunup örseler,ne de başıboş bırakıp kurutur.Çocuk yetiştirmek de bir bakıma bu denli sade,ama beceri isteyen bir iştir.Her şeyden önce İLGİ,ÖZEN VE SAĞDUYU işidir.''
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuk ve Şiddet" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Kemal TUNCER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Kemal TUNCER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kemal TUNCER Fotoğraf
Psk.Dnş.Kemal TUNCER
Denizli (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi58 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Kemal TUNCER'in Yazıları
► Çocuk ve Şiddet Psk.Füsun BUDAK
► Şiddet Nedir? Aile İçi Şiddet Psk.Dilara KAZANCI
► Şiddet Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Çocuk ve Şiddet' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aşk Olsun... Aralık 2020
► Benim Hayatım Aralık 2020
► Çocuk ve Kitap Ekim 2017
► Mutluluğun Resmi.. Nisan 2016
◊ Çöktüremiyeceksiniz Ocak 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:36
Top