Özür Dileme ve Bağışlama
ÖZÜR DİLEME VE BAĞIŞLAMA..L.Sterne;''Yalnızca cesur insanlar nasıl bağışlayacaklarını bilirler.Bir korkak asla bağışlamaz,bu onun doğasında yoktur'' der.Gerçekten bağışlama,affetme her yiğidin harcı değildir.Ama bağışlayıcılık olmadan hayat sürekli bir kırgınlık,öfke ve intikam döngüsüyle ilerler.Çoğumuz özür dilemeye karşı bir dirence sahibiz.Özür dilediğimizde,yanlış bir şey yaptığımızı kabul etmiş oluyoruz diye düşünüyoruz.Doğal olarak,biri bizi üzen bir şey yaptığında,yüzümüzü asar ve bizden özür dilemesini bekleriz.O özür dilemedikçe,psikolojik ve duygusal ateşimiz daha da harlanır.Bizi üzen kişiye karşı tavır ve davranışlarımız büyük olasılıkla yanlış bir şey yaptıklarını hissetmelerini sağlayacak ve hatalarının bedelini ödetecek şekilde tasarlarız.Burda fark etmemiz gereken kendimiz özür dilemediğimizde,aynı kötü gidişatı partnerimizle olan ilişkimizde oluşturduğumuzu anlamaktır.Çünkü bu ilişkinin temeline zarar verir.Özür dilemek için çok beklersek,özür dilediğimizde bile karşı taraf özrümüzü kabul etmek veya taviz vermek istemeyebilir.Esasen tüm bunların sebebi özgüven eksikliğimize dayanır.
İlişkilerimizde bağışlama ya da bağışlanma ihtiyacı bir çok şekilde olabilir.Ama her ilişkiyi sanki duvara toslanmış gibi hissettiren en önemli sebep sadakatsizliktir.Bu ,içimizdeki en derin ve savunmasız güvensizliklerimizi ortaya çıkarır çünkü.Tam da bu yüzden çoğu kişi,sadakatsizliğin yol açtığı duygulara en olmayacak şekillerde tepki verir.Böyle durumlarda ilişkimizi kurtarmak istiyorsak,hem kendimizde hem de partnerimizde bir güven hissini yeniden tesis etmek gerekir.Kaybolan güveni ve iyi niyeti geri getirmeliyiz.Bunu yapmak için de mutlaka duygularımızı değiştirmek gerekir.Kötü duyguları silmek mümkün değildir ve unutmayalım direndiğimiz şey üzerimize gelmeye devam eder.Peki ne yapacağız o zaman?Süreci başlatmanın en iyi yolu ''özür''ve ''bağışlayıcılık''tır.Bağışlamak bize,anlayış ve hoşgörüyle olumsuz duygularımızın etkinliğini yok etme şansı verir.Affetmek,bize acı veren olumsuz düşünceleri bir kenara koyma ve onları güçlendirmekten vazgeçme şansı verir.İnsan fıtratı gereği sevgi dolu ve merhametlidir.Geçmişin yaralarını sürekli taze tutmak doğamıza uygun bir davranış değildir zaten.Geçmişin sıkıntılarından kurtulduğumuz anda özgürleşiriz.Bunun getirdiği huzuru başka bir şeyde bulmak çok zordur.Çoğu insan,bağışlayıcılığın,affettiğimiz kişi için bir lütuf olduğunu düşünür.Esasında esas fayda bağışlayan insanadır.Bu aslında,affeden kişiyi huzura kavuşturduğundan,insanın kendine yaptığı büyük bir iyiliktir.Bu yüzden bağışlayıcılığın illa karşımızdaki kişiye ifade edilmesi de zaruri değildir.Gerçek bağışlama sözlerde değil kalpte gerçekleşir çünkü.Hem seni seviyorum deyip hem de kin beslemeye devam etmek anlamsızdır.Evet zordur ama muhteşem bir kazanımdır bağışlayıcılık.Gandhi;''Zayıf insan asla bağışlayamaz.Bağışlayıcılık güçlü insanlara özeldir''diyerek kişinin affedemediğinde öncelikle kendi içine bakması gerekliliğini güzel bir şekilde özetlemiştir.Şunu hiçbir zaman unutmayalım;eşinize sevgi,merhamet,hürmet,anlayış,hoşgörü,ahde vefa gibi anlamlı bir ilişkiyi oluşturan hangi erdemi sunarsanız karşıdan da aynı şeyleri aldığınız görürsünüz.Bağışlayarak yani vererek cömertliğin tadını da fazlasıyla almış oluruz.Olumsuz duygularınızın yerini olumlu duyguların alması ne büyük saadet!!!
Bağışlayarak bir sözleşmenin altına imza atmış oluruz.''Affediyorum ve bu kararımla birlikte eşime karşı onu kıracak,zarar verecek,bedel ödetmeye çalışacak davranışlarımdan uzak olacağım.Haklı omanın değil mutlu olmanın keyfine varacağım.Ona güven verecek,huzurlu olmasını sağlayacağım.Çünkü ilişkimiz önemli ve değerli''diyerek ve bunun doğrultusunda tutarlı davranışlar sergileyerek ilişkinizi çok daha iyi bir konuma getirebilirsiniz.
Her ilişkinin düzenlenebilir olduğunu unutmayalım.Yeter ki kişilerde devam isteği,inancı,umudu olsun.Ne yaşanırsa yaşansın tekrardan yeni ve taze bir başlangıç yapmak mümkündür.M.Luther King;''Sınırlı hayal kırıklıklarını kabul etmeli,ama sonsuz umudu asla yitirmemeliyiz''der...
Mutlu ilişkiler,mutlu aileleri,mutlu aileler de mutlu toplumları oluşturur.Sevgiyle kalın..
İlişkilerimizde bağışlama ya da bağışlanma ihtiyacı bir çok şekilde olabilir.Ama her ilişkiyi sanki duvara toslanmış gibi hissettiren en önemli sebep sadakatsizliktir.Bu ,içimizdeki en derin ve savunmasız güvensizliklerimizi ortaya çıkarır çünkü.Tam da bu yüzden çoğu kişi,sadakatsizliğin yol açtığı duygulara en olmayacak şekillerde tepki verir.Böyle durumlarda ilişkimizi kurtarmak istiyorsak,hem kendimizde hem de partnerimizde bir güven hissini yeniden tesis etmek gerekir.Kaybolan güveni ve iyi niyeti geri getirmeliyiz.Bunu yapmak için de mutlaka duygularımızı değiştirmek gerekir.Kötü duyguları silmek mümkün değildir ve unutmayalım direndiğimiz şey üzerimize gelmeye devam eder.Peki ne yapacağız o zaman?Süreci başlatmanın en iyi yolu ''özür''ve ''bağışlayıcılık''tır.Bağışlamak bize,anlayış ve hoşgörüyle olumsuz duygularımızın etkinliğini yok etme şansı verir.Affetmek,bize acı veren olumsuz düşünceleri bir kenara koyma ve onları güçlendirmekten vazgeçme şansı verir.İnsan fıtratı gereği sevgi dolu ve merhametlidir.Geçmişin yaralarını sürekli taze tutmak doğamıza uygun bir davranış değildir zaten.Geçmişin sıkıntılarından kurtulduğumuz anda özgürleşiriz.Bunun getirdiği huzuru başka bir şeyde bulmak çok zordur.Çoğu insan,bağışlayıcılığın,affettiğimiz kişi için bir lütuf olduğunu düşünür.Esasında esas fayda bağışlayan insanadır.Bu aslında,affeden kişiyi huzura kavuşturduğundan,insanın kendine yaptığı büyük bir iyiliktir.Bu yüzden bağışlayıcılığın illa karşımızdaki kişiye ifade edilmesi de zaruri değildir.Gerçek bağışlama sözlerde değil kalpte gerçekleşir çünkü.Hem seni seviyorum deyip hem de kin beslemeye devam etmek anlamsızdır.Evet zordur ama muhteşem bir kazanımdır bağışlayıcılık.Gandhi;''Zayıf insan asla bağışlayamaz.Bağışlayıcılık güçlü insanlara özeldir''diyerek kişinin affedemediğinde öncelikle kendi içine bakması gerekliliğini güzel bir şekilde özetlemiştir.Şunu hiçbir zaman unutmayalım;eşinize sevgi,merhamet,hürmet,anlayış,hoşgörü,ahde vefa gibi anlamlı bir ilişkiyi oluşturan hangi erdemi sunarsanız karşıdan da aynı şeyleri aldığınız görürsünüz.Bağışlayarak yani vererek cömertliğin tadını da fazlasıyla almış oluruz.Olumsuz duygularınızın yerini olumlu duyguların alması ne büyük saadet!!!
Bağışlayarak bir sözleşmenin altına imza atmış oluruz.''Affediyorum ve bu kararımla birlikte eşime karşı onu kıracak,zarar verecek,bedel ödetmeye çalışacak davranışlarımdan uzak olacağım.Haklı omanın değil mutlu olmanın keyfine varacağım.Ona güven verecek,huzurlu olmasını sağlayacağım.Çünkü ilişkimiz önemli ve değerli''diyerek ve bunun doğrultusunda tutarlı davranışlar sergileyerek ilişkinizi çok daha iyi bir konuma getirebilirsiniz.
Her ilişkinin düzenlenebilir olduğunu unutmayalım.Yeter ki kişilerde devam isteği,inancı,umudu olsun.Ne yaşanırsa yaşansın tekrardan yeni ve taze bir başlangıç yapmak mümkündür.M.Luther King;''Sınırlı hayal kırıklıklarını kabul etmeli,ama sonsuz umudu asla yitirmemeliyiz''der...
Mutlu ilişkiler,mutlu aileleri,mutlu aileler de mutlu toplumları oluşturur.Sevgiyle kalın..
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Özür Dileme ve Bağışlama" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Kemal TUNCER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Kemal TUNCER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
