2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Emzirmek ve Doğum Yöntemi Kimin Kararı Olmalı?
MAKALE #17876 © Yazan Doç.Dr.Güliz ONAT | Yayın Ocak 2017 | 2,315 Okuyucu
Zaman zaman lohusa kadınlarda gözlemlediğim bir durumdu bu. Çokça duyduğum ifadelerden birkaçı: “Aslında ben normal doğum yapmak istemiştim... Aslında emzirmeyi çok istedim ama emziremedim...” Kimse emzirmek istemedim diyemiyordu çünkü etrafındakiler tarafından yargılanmak istemiyorlardı. Ama bu ifadelerin altında da kadının suçluluk psikolojisinde olduğunu ve emzirmemesi ya da normal doğum yapmaması konusunda bir bahaneye sığınma ihtiyacında olduklarını sezinliyordum. Kaldi ki hormonal ya da anatomik bozukluklardan kaynaklı bazı tıbbi durumlarda bebeğin emzirme yanında yapay beslenmeye de ihtiyacı olabiliyor. Böyle bir durumda olan bir annenin çok yakın bir zamanda bana şu ifadeyi kullandığını hatırlıyorum: “İnternette okuduğum onca blogtan sonra sütüm yetmediğinden mama vermek zorunda kaldığım için kendimi iğrenç hissediyorum”. Emzirmenin güzel yanlarının vurgulandığı çoğu yazı tabiki anneleri teşvik için çok uygun araçlar ancak tıbbi durumlardan kaynaklı, emzirememenin bir seçim olmadığı durumlarda ise annenin psikolojisini çökerten ve annelik özgüvenini sarsan araçlar olabiliyor bazen.

Herşeyden önce bir sağlık personeli gözüyle, hasta hakları gereği onun seçimlerine saygı duyulması gerektiğinin esas olduğuna inanıyorum. Herhangi bir girişim/durum karşısında “BRAN” kısaltmasından yola çıkarak, mevcut durumu yönetirim.
B- Benefits- Yararları
R- Risks- Riskleri
A- Alternative- Diğer seçenekler
N- Nothing- Hiçbir şey

Anneye/adayına doğum yöntemi veya emzirme konusunda bana görüş sorduğunda onun durumuna özel danışmanlık yaparak, her yöntemin fayda-zararlarını, alternatiflerini anlatır, hiç bir şey yapmadığı takdirde ise olabilecek sonuçları sıralarım. Kararı kendisine bırakırım. Mesela emzirme konusunda, zaten avantajlarını sıralayınca çoğu anne kendiliğinden kendi ve bebeği için en doğru seçimi yapıyor. Ancak etraftan emzirmesi konusunda baskıya maruz kalan annelerde stres düzeyinin artmasına bağlı, süt inme refleksinden sorumlu olan oksitosin baskılanıyor ve stres-sütün inmesini, sütün inmesi de-stresi tetikleyen bir kısır döngü içine giriliyor. Dolayısıyla kadına bu konuda yapılan bir baskı, tam tersi etki gösterebiliyor. Bu durum sıklıkla “sütüm gelmiyor-az geliyor” şeklinde sonuçlanıyor.

Doğum yönteminin seçimi konusunda da danışmanlık yaparken hep bilimsel kuruluşların önerilerini dikkate alırım. Mesela Amerikan Hemşireler-Ebeler Birliği’nin “Her aile insan onuru ve kültürel farklılıkların dikkate alındığı, güvenli ve memnun edici bir doğum deneyimi yaşama ve doğumunu gerçekleştireceği yer konusunda kendi kararı ile özgürce seçim yapma hakkına sahiptir” ilkesini kullanırım. Bu alıntı evde doğumla ilgili yazdığım Türkiye’nin ilklerinden olan bilimsel bir makalemden alıntıdır. Merak edenler için makalenin tam metni Türk Ebeler Derneği’nin resmi web sitesinde yayınlanmaktadır (Güliz ONAT BAYRAM. Kanıta Dayalı Uygulamalar Doğrultusunda Alternatif Bir Doğum Yöntemi: Evde Doğum). Doğum yöntemi konusunda National Institute for Health and Clinical Excellence (NICE), Royal Australian and New Zealand College of Obstetricians and Gynaecologists (2010) gibi otorite kurumlar da sezaryen isteği olan annenin yarar-zarar-diğer seçenekler konusunda bilgilendirildikten sonra kararın ona bırakılması gerektiğini belirtmektedir.

Toplum sağlığını korumada emzirme teşviki için, annenin kararını aslında gebelik döneminde verdiği görülmektedir. Anne bu kararı verirken etrafındaki rol-modelleri örnek alır. Modern toplumlarda geleneksel toplumlara kıyasla emzirme oranlarının düşüklüğü bu teori ile açıklanmaktadır. Emzirmenin gayet normal olduğu, lohusa bir annenin bebeğini toplumsal alanlarda da besleyebildiği, bu durumun hiç yadırganmadığı, emzirmeye destek verildiği toplumlarda emzirme oranları gayet yüksek. Süt izinlerinin uzun tutulduğu, kadınların toplu alanlarda emzirmesi için emzirme odalarının yapıldığı, kardeşinin annesi tarafından emzirildiğini görerek büyüyen çocukların ileride kendilerinin de aynı davranışı sergiledikleri görülmüş. Dolayısıyla Amerika gibi gelişmiş ülkelerde kamu alanında mahremiyet sağlanarak emzirme teşviki kampanyalarının düzenlendiği günümüzde, ülkemizde asıl tartışılması gerekenin kamu alanlarında emzirme olmak yerine toplumsal olarak “bu oranları nasıl arttırırız?ı tartışmamız gerekir. Ayrıca belki bilmeyen anneler vardır, onlar için belirtmek isterim: Toplum içinde emzirmek için emzirme önlüğü diye birşey var :)
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Emzirmek ve Doğum Yöntemi Kimin Kararı Olmalı?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doç.Dr.Güliz ONAT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Doç.Dr.Güliz ONAT'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Güliz ONAT Fotoğraf
Doç.Dr.Güliz ONAT
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doğum Ve Kadın Hastalıkları Hemşiresi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi72 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Doç.Dr.Güliz ONAT'ın Yazıları
► Bu Oyun Kimin? Habibe AYKAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Emzirmek ve Doğum Yöntemi Kimin Kararı Olmalı?' başlığıyla benzeşen toplam 95 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Emzirme ve Hormonlar Ocak 2017
► Bebek Masajı Ocak 2017
► Pilates ve Emzirme Ocak 2017
◊ Hamile Pilatesi Ocak 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:05
Top