2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Lumbosakral Fıtık Hastalarında, Ekstansiyonda Traksiyonun Etkinliği
MAKALE #17920 © Yazan Fzt.Celal ŞAHİN | Yayın Şubat 2017 | 5,088 Okuyucu
Bel Fıtığı Nedir ?

Dejenere olarak elastikiyetini kaybeden nücleus pulposusun, herhangi bir zorlama veya yanlış hareketle anulus fibrozise ait bir yarıktan fırlaması veya nucleus pulposusun, anulus fibrosus ile birlikte disk aralığından omurilik kanalına doğru sarkması sonucu bel fıtığı ya da disk hernisi dediğimiz olay gelişmiş olur. Hernie olan disk materyalinin, sinir kökünü sıkıştırması sonucu değişik şiddette bel ve bacak ağrısı ortaya çıkar. Posterior longitidunal ligamentin en sağlam olduğu yer orta hattır, bu nedenle çoğu hernie olmuş disk bir tarafa, sağa veya sola doğru oluşarak sinir kökünü sıkıştırır ve karekteristik siyatik ağrısına neden olur.

Lomber disk hernileri sıklıkla L4 / L5 ve L5 / S1 seviyelerinde oluşur. Ve buna bağlı olarakta L5 veya S1 kökleri bası altında kalır. Her iki kökte siyatik siniri oluşturduğu için hernie olan tarafta bası altında olan köke uygun alanda ağrılar meydana gelir. Sinir kökü sıkışması ile beraber sırtta omurganın yanında yer alan adeleler refleks olarak kasılır ve spasm içine girer, bu aslında vücudun koruyucu bir mekanizması ise de spasmdan dolayı belde hareketle artan ağrılar oluşur. Hatta adele spazmı nedeniyle omurgada skolyoz da gelişebilir.
Sinir kökü sıkışması, çeşitli derecelerde bulgu ve belirtilerin gelişmesine neden olur. Bunlar ;

Bacağa yayılan ağrı
Öksürmek, ıkınmak hapşırmakla ağrıda artma
Çok uzun süre herhangi bir pozisyonda ( ayakta durma, oturma, yatma gibi ) kalmak tipik olarak ağrıyı artırır.
Belde eğrilikler ( skolyoz ) oluşabilir. Vücut refleks olarak ağrıyı hafifletmek için karşı tarafa eğilir.
Sıkışan sinir kökünün beslediği alana uyan bölgede uyuşukluk gibi duyu değişiklikleri.
Sıkışan sinir kökünün seviye ve tarafına göre sağ veya solda ayak, parmaklar veya bacakta ortaya çıkan kuvvetsizlik
Refleks değişiklikleri ( azalma, kaybolma gibi )
Bel fıtıkları en sık olarak L4 / L5 ve L5 / S1 seviyelerinde görülürler, daha nadir olarak L3 / L4 ve daha üst seviyelerde de rastlanabilir.

Her fıtığın ağrıya neden olmayacağını da unutmamak gerektiğini de hatırlatmak isterim.

Hafif fıtıklar istirahatte kaybolurlar. Genelde bele aşırı yükleme veya diski fıtıklaşmaya itecek pozisyonda uzun süre kalma sonucu tekrar nüksederler.

Fıtıklaşmanın seviyesine göre dışardan müdahale gerektirir. Balcing dediğimiz seviye genelde istirahatte kaybolurken, Protrüzyon şeklinde olanlar fizyoterapi gerektirmektedir. Balcing ve Protrüzyon en sık görülen fıtıklaşma türleridir ve şiddetle ameliyat önerilmez, ameliyatsız şekilde eskisinden daha iyi hale getirilebilir. Ekstrüde ve Sekestre denilen fıtıklaşma türleri ise genel olarak cerrahi müdahale gerektirir ve çok nadir olarak görülürler. Bunlar da fizik tedavinin fazla etkili olmamasının nedeni, diskin yırtılan yerden koparak omurilik kanalına akmış olması ve tekrar diske döndürülememesidir yani tamamen kopan parça omurilik kanalında kalmıştır ve cerrahi harici bir müdahale ile eski yerine dönmesi olası değildir.

Bel Fıtığı Tedavisi

Öncelikle iyi bir değerlendirme ile fıtığın seviyesi, fıtıklaşmanın boyutu ve fıtığa neden olan durumlar ve eşlik eden diğer patolojiler çok iyi saptanmalıdır.

Fıtık harici tüm semptomlar elimine edildikten sonra bel fıtığı tedavisine geçilmelidir. Yoksa fıtık geçmeyebileceği gibi tekrarlama ihtimalide yüksektir.

Bel fıtığının fiziksel tedavisine ek olarak traksiyonda ekstansiyon egzersizleri çok önemlidir. Genel de bununla ilgili McKenzie uygulamaları mevcut olmakla beraber terapistinizin uygulayacağı traksiyonda ekstansiyon mobilizasyonu da çok etkili olacaktır. Çünkü bu uygulamalar bel fıtığının biyomekanik özelliğine göre yapılmaktadır. Yanlış uygulamalar bel fıtığının şiddetini arttırabilir ve geri dönülmez bir duruma dahi getirebilir.

Bel Fıtığı Tedavisi bütüncül yaklaşım gerektirir, iyi bir değerlendirmeden sonra, Miyofasyal gevşetme, omurların farklı mobilizasyon&maniplasyonları, etkilenen bölgenin sinir ve kas mobilizasyonları, kas esnetme veya güçlendirmeleri ve gerektiği durumda kinezyolojik veya klinik bantlamalar ile desteklenmelidir.

Yazan
Fzt.Celal ŞAHİN
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Lumbosakral Fıtık Hastalarında, Ekstansiyonda Traksiyonun Etkinliği" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Fzt.Celal ŞAHİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Fzt.Celal ŞAHİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fzt.Celal ŞAHİN
Fizyoterapist
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Fzt.Celal ŞAHİN'in Makaleleri
► Fıtık ve Tedavisi Dr.Sinem KANAR
► Allerjik Hastalıklarda İmmünoterapinin Etkinliği Prof.Dr.Nerin Nadir BAHÇECİLER ÖNDER
► Hemodiyaliz Hastalarında Damaryolu Seçenekleri ÇOK OKUNUYOR Op.Dr.Mesut KÖSEM
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Lumbosakral Fıtık Hastalarında, Ekstansiyonda Traksiyonun Etkinliği' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Bel Fıtığı Şubat 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:06
Top