2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Büyülü Bahçe: Ana Rahmi
MAKALE #18047 © Yazan Uzm.Psk.Suna BAYRAM | Yayın Mart 2017 | 2,786 Okuyucu
BÜYÜLÜ BAHÇE: Ana Rahmi

Bir fanusun içerisinde yer alan bir bahçe hayal edin. Bu bahçede 40 hafta boyunca bir yolculuğa çıkacaksınız ve bildiğiniz bütün yolculuklardan farklı bir yolculuk çünkü, fanusun dışındasınız ve içerisini göremiyorsunuz, sadece hissediyorsunuz. Bahçenin her gün biraz daha büyüyüp gelişerek yeni his ve duygular yaşatması büyülü kısmı oluyor. Bu yolculuğa ilk defa çıkıyorsanız eğer belirsizlik en temelde olan şeydir. Bilmediğimiz şeyler bizlerde ürkme ve korkma duygularını harekete geçirir. Ancak bu büyülü bahçeyi yeterince iyi tanıyorsanız veya deneyimlemişseniz endişeleriniz daha az ve keyif alma duygunuz daha fazla olacaktır.

‘Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır’ (A. Telli)

İnsan yaşamı ünlü şairin dediği gibi ayrılıkların bir araya gelmesinden oluşmaktadır. Bir bebek doğduğunda annesinden fiziken ayrı biri olarak var olmaya başlar. Bebeğin memeden kesilmesi, tuvaletini tutmaya başlaması, hayır demeyi öğrenmesi, ödipal çatışma süreçleri, ilk kreşe veya okula başlaması, ergenlik çağında arkadaşlarını rol model alması, duygusal ilişkileri ve ilişkilerin sonlanmaları, evlenmesi, bir ebeveyn olduktan sonra çocuğu ile bu süreçleri yaşaması ve kaçınılmaz son ile yer yüzünden sonsuza dek ayrılması bir ömrün ayrılıklar ile toplamını vermektedir. İnsanların deneyimledikleri bu süreçler bağlanma – ayrışma süreçlerini içerir ve duygusal gelişimle yakından ilgilidir.

ÇALIŞIYOR OLMAK BÜYÜLÜ BAHÇENİN SAHİPLERİNE ZARARLI MI?

Eğer hamilelik sürecinden önce çalışıyorsanız çalışmanıza fiziken bir engel yoksa çalışmaya devam etmeniz hem size hem de bebeğinize daha iyi gelecektir. Gebelik sürecinde yaşanan hamilelik stresinin daha yüzeysel düzeyde olmasını sağlayacaktır.

Yapılan bir araştırmaya göre çalışan hamile kadınlar, ev hanımı hamile kadınlara göre daha düşük kaçıngan bağlanma skoruna ve daha yüksek evlilik uyumuna sahipler (Yıldırımlı ve Korkut, 2015).

Hukuken;
Doğum öncesi 32. Haftadan itibaren 8 hafta, doğum sonrası 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık kanuni istirahat hakları bulunmakta. 1 yıllık (işçi) veya 2 yıllık (memur) ücretsiz izin hakkınız bulunmaktadır. Süt izinleri 1,5 saattir.

GEBELİKTE HANGİ DURUMLAR STRESE NEDEN OLUR?

Yaşam içerisinde pek çok durum stres kaynağıdır. Esasında stres yararlı bir durumdur; nasıl mı? Bir iş ile uğraştığımızda strese girmemiz bir şeyler yapmak için bizi harekete geçirmektedir, diğer bir adı ile işi bitirmek için motivasyon kaynağı olmaktadır. Örneğin iştesiniz ve akşama ne yemek yapacağınızı düşündünüz (evde yemek olmaması stres kaynağıdır ) akşam telaşı başlayınca markete, fırına vb yerlere gidip alışveriş yaparız. Sistematik işleyen temel bir mekanizmadır stres; sayesinde hayatta kalırız. Yoğun bir hal aldığında o zaman stresimizin farkına varırız. Gelin bir bakalım gebe kadınların stres kaynakları nelermiş...

Gebelik Dönemlerine Göre Stresörler;

Gebelik süreçlerini jinekologlar kabaca üçer aylık 3 evreye ayırmaktadırlar. Gebeliğin evrelerine göre stresörler değişim gösterebilmektedir.

İlk üç ayda gebe kadının ilaç kullanması, röntgen-tomografi gibi radyasyondan uzak kalması gerekir. Folik asit kullanımı yaşamın rutini halindedir. Bulantı, halsizlik, sık idrar yapma gibi fizyolojik belirtiler nedeni ile iştah azalması, uykunun bölünmesi yaşayabilmektedirler. Gebe olduklarını öğrendiklerinden bir şok evresi yaşarlar ve bu şok evresine korku, kaygı, üzüntü, mutluluk gibi değişik duygulanımlar eşlik eder.

Gebeliğin ikinci evresi olan 3 - 6 aylık dönemde fizyolojik şikayetler azaldığından en rahat dönemdir. Üstelik 16 – 22. Haftalarda büyülü bahçede bir hareketlilik başlayacağından anne adayları bebeklerinin ilk tekmelerini hissedeceklerdir. Bu evrede artık gebelik kabullenilmiş olduğundan stres düzeyinde bir azalma olacaktır.

Son 3 aylık süreç anne adayları için karın iyice büyüdüğünden fiziksel hareketlerinin kısıtlandığı, doğum zamanı yaklaştığı için de endişelerin arttığı stresli bir dönemdir.

Gebe olmak fizyolojik açıdan alışılmışın dışında da olsa yaşanan sağlık sorunları bütün gebeler tarafından yaşanan normal bir süreçtir. Bu fizyolojik durumlar hamileliğin sağlıklı bedenidir.

Sağlık beden, ruh ve sosyal açıdan tam iyi olma halidir. Sosyal zorlayıcılar (stres) sağlığı olumsuz etkiler (Yıldırım, 1991).

Bu nedenle ruhsal ve sosyal olarak gebelik sürecini iyi geçirmek ve stresli yaşam olayları ile baş edebilecek mekanizmalar geliştirmek anne adayı ve bebeği için önemlidir.

Diğer Stresörler;

- Gebeliğin beklenmeyen bir gebelik olması, zamanlama olarak hazır olunmaması
- İstenmeyen gebelik olması, gebeliğin sonlandırılmasının mümkün olmaması (baskı veya yasal süreçler nedeni ile kürtajın mümkün olmaması)
- Sağlık sorunları yaşayan annenin ilaç kullanamaması ve çekilen sağlık problemleri
- Evlilik sorunları (geniş ailede yaşamaya ilişkin veya partner ile ilgili sorunlar)
- Eş desteğinden mahrum olmak
- Ekonomik kaygılar
- Geçmişte düşük deneyimi yaşamak ve buna bağlı kaygılar
- Madde kullanımı
- İş yaşamını bırakma
- Hormonlarda meydana gelen değişimler
- Gebe kadının anne olmaya hazır hissetmemesi
- Çevre zorlamasıyla olan evlilikler veya gebelikler
- Gebe kalmak için çeşitli tedavilerden geçmek
- Fiziksel olarak yaşayacağı değişim nedeni ile anne adayının eşi tarafından beğenilmeyeceği, fiziksel olarak değişimin çekiciliğini kaybetmesine neden olacağını düşünmek, çirkin hissetmek, kilolu hissetmek gebeyi duygusal anlamda olumsuz etkiler, strese sokar.

Stres yarattığını söylediğimiz bu unsurlar gebelikteki hormonsal değişimle bir araya gelince depresyon sürecine neden olabilmektedir. Gebelik sürecinde günlük aktivitelerinizi yapmaktan keyif alamıyorsanız, yorgun ve isteksiz olmanız, mutsuzluk ve ağlama haliniz varsa, alıngansanız, dikkatinizi sürdürmekte zorlanıyorsanız, umutsuzluğa kapılıyorsanız, hayata karamsar bakıyorsanız, aşırı öfkeliyseniz ve bir şeylere çabuk sinirleniyorsanız depresyonda olabilirsiniz.

Gebelik sürecinde başka insanların olumsuz gebelik deneyimlerini dinlemek, internet ortamından doğum videoları izlemek gibi merakımızı gidermek için yapmış olduğumuz davranışlar stresimizin düzeyini arttırır ve doğumu normal biçimde gerçekleştirmekten uzaklaştırabilir. Sezaryen doğum yapmak annelerin bir tercihi haline gelmişti yakın zamana kadar. Anne ve bebek için normal doğum risk teşkil ettiği durumlarda ancak sezaryen doğum doktor tarafından tercih edilebilir. Doğum şeklini annelerin belirlemesi keyfii biçimde olmamalıdır. Bir bebeğin normal doğum esnasında gelişimini tamamlaması devam etmekte, bağışıklık sistemi güçlenmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre (Taşçı Duran ve Ünsal Atan, 2011) kadınların normal doğuma ilişkin algıları ve sezaryen doğum için düşündükleri dikkate alındığında araştırmacılar, kadınların normal doğum konusunda cesaretlendirilmelerinin oldukça önemli olduğu husunu vurgulamaktadırlar.

STRESLE BAŞA ÇIKMA

İlk iş hamileliği kabullenmektir.

Karnınızdaki minicik kalp atışlarının sizin duygularınızı anladığı ancak sizinle her zaman aynı duyguda olmadığını bilmelisiniz. Bazen moraliniz bozukken karnınızdaki afacanın bir tekmesi ile irkilip kendinizi toparlarken bulabilirsiniz.

Duygunuzu anlayan biri varsa mutluluk ve huzurlu olmanın ona iyi geleceğini bilen bir annesi olmalı. Her şeye rağmen onun için mutlu olmaya değer.

Ne yemeniz gerektiğini diyetisyenler söyleyebilir ben sizlere ancak düzenli ve dengeli beslenmenizi söyleyebilirim. Psikoloji biliminde aç kalmanın stres yaratıcı bir unsur olduğuna dair kanıtlar mevcut.

Bir kamu spotu görevi olarak: bol bol su için, artık iki kişisiniz. Su içmenin yararlarını kısaca belirteyim; cilt kuruluğunu önler, idrar yolu enfeksiyonlarını geçirir, kabızlığa karşı koruyucudur ve kabızlık nedeni ile oluşabilecek gebelik dönemi hemoroidi gibi sağlık sorunları için de koruyucudur.

Hamilesiniz diye bir köşeye çekilmeyin günlük aktivitelerinizi yapmaya devam edin.

Hamilelik bir an önce bitse de kurtulsam diye bakmayı bırakın. Hamileliğinizin her anının keyfini çıkartın ve sizi keyifsizlendirecek durumların oluşmaması için çaba harcayın. Sorunlar yaşadığınız bir dönem olduğu tıbben kanıtlanmış ancak sorunları dert ederseniz stres düzeyinizdeki artış gebelikte yaşanan sağlık sorunlarına ilişkin semptomlarınızın artmasına neden olur...

Müzik dinlemek yararlıdır. Ancak arabesk, rap vb tarzda olup sizleri duygusal anlamda yerden yere vuran müzikler için bu durum geçerli değil! Bebeğiniz kalbinizin atışlarından olsa gerek bir ritim duygusuna sahiptir. İşin duygusal yanı kalp atışlarınız oluyor; bebeğiniz sizin barsak seslerinizi, içerisinde olduğu içi sıvı dolu plasentanın içerisinde her hareket edişinde çıkan uğultu biçimindeki sesi sürekli duyuyor. Dışarıdan gelen ses dalgalarını da hissediyor. Bizim şuan duyduğumuzdan çok daha farklı bir biçimde duyuyor. Küçük bebeklerin doğum sonrası dönemde araba yolculuklarında, süpürge makinası çalışırken sessizleşip uykuya geçmeleri bu seslerle benzerlik kurmalarıyla ilgili olduğu söylenmektedir. Bu bilgi için elimde bilimsel bir kanıt maalesef yok. İsterseniz 6 aylık süreci doldurmamış bebeklerde bir deneyin, sonuçlarını da benimle paylaşın. Kişisel olarak deneyimim olumlu yönde.

Şiddetin söz konusu olduğu her ortamdan kaçınılmasını tavsiye ediyorum, çünkü şiddet öğrenilebilen bir şey!

Bir kadın olarak, anne adayı olarak çok güçlü olabilirsiniz ancak hamileliğinizi fırsata çevirip çevrenizdeki sevdiklerinizden gönlünüzce destek alın. Onları da sevincinize ortak edin, yalnızlaşmayın...

Eşinizin size destek olması için ortamlar yaratın ve bebeğin bütün gelişmelerine dahil edin, babalık bebek doğmadan başlar...

Stresle başa çıkamadığınız zorlayıcı durumlarda uzman desteğinden yararlanabilirsiniz.

EGZERSİZ

Günlük spor yapıyorsanız gebelikte bu sporu devam ettirebilirsiniz ancak günlük spor yapmayan biri gebelikle birlikte spora başlayacaksa yürüyüş dışında bir spor yapması uygun olmayabilir. Hipertansiyon, bebekte gelişim geriliği, kalp ve akciğer hastalıkları veya çoklu gebelikte istirahat hali gerekebilir.

Yapılan bir araştırmada hamilelik ilerledikçe spor yapmak zorlaşmakta ancak egzersiz yapmanın hamilelerin kan basıncında azalma nedeniyle kan pıhtılaşması riskini azaltmakta, kilonun korunmasına yardımcı olmakta, diyabeti kontrol etme gibi kazanımları olduğu bulunmuştur (Kutlu, Şimşek, Kaya ve Özekici, 1996). Bu nedenle günlük yaşamında egzersiz yapan gebelerin egzersizlerine devam etmeleri, günlük yaşamında spor yapmayan kadınların da yürüyüş gibi hafif egzersizler yapmaları fiziksel açıdan olduğu kadar ruh sağlığı açısından da iyilik halini sağlayacaktır.

CİNSELLİK

Gebelik süresince cinsel ilişki devam edebilir. Düşük riski, erken doğum riski, kanama, su kesesinin açılması durumlarında cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.

SİGARA KULLANIMI

Gebe kadının sigara kullanması bebeğin anne karnındayken karboksi-hemoglobin düzeyini yükseltir, bebeğin aldığı oksijen seviyesini düşürür. Sigara erken doğuma, gelişim geriliğine, geç dönemde gebelik kanamalarına neden olur. Alkol ise fötal alkol sendromu nedeniyle bebekte sakatlığa neden olabilir. Diğer madde türleri ise türlerine göre farklı riskli sonuçlar ortaya çıkartabilir.

RÜYALAR

Hormonların ve stresin etkisinin fiziksel ve psikolojik meselelere uzandığı sürekli ele alınmakta ancak bu durumların rüyalarımızı etkileyebileceği gündeme getirilmemektedir. Anne adayı gebe kadın, fiziksel, psikolojik, hormonal boyutuyla ciddi bir değişim geçirirken stres yaşamakta ve bu stres uyku düzenini de etkilemektedir. Yeterince uyuyamama, fazla uyuma, uykusunu alamama gibi sorunların ötesinde bir de gebelik kabusları gündeme gelmektedir. Bebeğini düşürmek, kaybetmek, bebeğinin engelli veya tuhaf görünüşlü doğduğunu görmek, doğum yaptığında bebeğinin olmadığını veya ölü doğduğunu görmek gibi çeşitli biçimlerde görebilmektedirler. Bu kabuslar tamamen stres ve hormonal değişimin etkisi ile olmaktadır. Östrogen, progesteron hormonlarının artışı uyku düzenini ve kalitesini etkilemektedir. Kabus görmek elbette engellenebilir, nasıl mı? Öncelikli olarak gebelik süreçleri ve hamile kadının anatomisine ilişkin sağlıklı tıbbi bilgiye ulaşmanız ve aklınızdaki en saçma soruyu dahi sorarak aklınızdan geçenler için bir rahatlamanız gerekiyor. Kafanızın bilinmezler kısmını kaldırmak elbette yeterli değil; çevrenizdeki stres kaynaklarını kaldırmakta da yarar var. Bu stres kaynakları kaldırılması mümkün olmayan şeyler ise stres kaynakları ile etkili baş edebilmeniz bir çözüm olabilir.

LOHUSALIK HUMMASI

Halk arasına Albasma denilen bu süreç anneyi doğumdan sonraki ilk 40 gün tehdit etmektedir. Anne ve bebek bu süreçte kültürümüze göre yalnız bırakılmaz. Aslında bu durumun bilimsel açıklaması da mevcut. Lohusada yüksek ateş, aşırı terleme, kalp çarpıntısı ve bazen komaya girmesine neden olacak kadar ilerleyebilen Lohusalık Humması denilen bu hastalık doktorun belirlediği antibiyotikler ile tedavi edilebilmektedir. Doğum sonrasında annenin bağışıklık sistemi oldukça zayıflar ve anne dışarıdan bir enfeksiyon kapabilme açısından risk taşımaktadır. Eğer lohusa annenin ateşi varsa ve o gün geçmediyse doktora görünmesinde yarar var.

LOHUSA ŞERBETİ

Geleneklerimizin bir parçası olan bu şerbet postpartum depresyon için bir bakıma yararlı bir içecektir. Şerbetin içerisinde bulunan malzemelerde glikoz yoğunluğu lohusa bedenin ihtiyaç duyduğu seretonin ve dopaminin salgılanmasında destekleyicidir.

BABA ADAYLARI NE YAPMALI?

Anne olma süreci gebelik ile başlarken baba olma süreci sanki bebeğin doğumu ile başlarmış hissini bir kenara bırakmamız gerekiyor.

Babalık korunmasız seksin başlaması ile başlamaktadır. Özellikle gebelik sürecinde bebeğin her gelişim evresine dahil olunmalıdır.
Gebelikte kadınların hormonal değişimler nedeniyle sinirli olmaları, çabuk öfkelenmeleri, ilgi istemeleri, daha duygusal olmalarının baba adayları tarafından bilinmesi ve bu doğrultuda destekleyici yaklaşım göstermeleri önemlidir.

Anne ve baba adaylarının iletişim kurma biçimleri önemlidir. Birbirlerinden ebeveynlik ve geleceğe ilişkin beklentileri konuşmaları çocuğun yararınadır.

Doktor kontrollerinde mutlaka bulunmalıdırlar.

Sevilen ve değer gören hamile bir kadın, olumsuz düşüncelerden ve hamilelik depresyonundan uzak olacağı için kendine güvenen, bebeğine yetebilen bir kadın olarak hissedeceğinden gebelik sürecini daha sağlıklı geçirecektir.

Gebelik sürecinde olan eşlerine desteklerini hissettirmelidirler.

Suna BAYRAM
Klinik Psikolog
01.03.2017


KAYNAKÇA

Kutlu M., Şimşek M., Kaya N. ve Özekici Ü. HAMİLELİK SÜRESİNCE EGZERSİZİN POZİTİF VE NEGATİF BOYUTLARI. Türkiye Klinikleri Dergisi Gynecol Obst 1996, 6 s.290-295

Yıldırımlı E. ve Korkut Y. Hamilelikte Sağlık Durumu ve Sağlık Davranışının Yordayıcıları Olarak Evlilik Uyumu ve Bağlanma. Klinik Psikiyatri 2015; 18 : 39 -48

Yıldırım İ. Stres ve Stresle Başaçıkmada Gevşeme Teknikleri. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 1991/6&175-189

Taşçı Duran E. ve Ünsal Atan Ş., Kadınların Sezaryen / Vajinal Doğuma İlişkin Bakış Açılarının Kalitatif Analizi. Genel Tıp Dergisi. 2011; 21 (3)
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Büyülü Bahçe: Ana Rahmi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Suna BAYRAM'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Suna BAYRAM'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Suna BAYRAM Fotoğraf
Uzm.Psk.Suna BAYRAM
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi20 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Suna BAYRAM'ın Makaleleri
► Kokulu Bahçe (Itırlı Bahçe) Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Büyülü Bahçe: Ana Rahmi' başlığıyla benzeşen toplam 2 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sosyal Destek Şubat 2017
► Kişilik ve Aşk Ağustos 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:30
Top