Neden Değişemiyoruz ve Psikolojik Tersine Çevrilme
Bir türlü kilo veremiyorum.
Ekonomik durumum iyi değil, daha fazla para kazanmak istiyorum ama olmuyor.
Çok istiyorum ama sigarayı bırakamıyorum.
Bu ilişkiyi sürdürmek istemiyorum ama bitiremiyorum da.
Elimi neye atsam başarısız oluyorum.
Artık mutsuz olmak istemiyorum.
Bu ifadelerden size tanıdık gelen var mı?
Neden değişemiyoruz?
Bilinçli bir şekilde "ben sigarayı bırakmak istiyorum" diyorsunuz. Ama sigaranın tüm zararlarını bilmenize rağmen sigara bir yandan sizin için bir zevk aracı ve stres altında sığınacak limanınız haline gelmiş. Dilinizle ne kadar sigarayı bırakmak istiyorum deseniz de bilinçaltındaki kayıtlar yaramaz çocuk gibi karşınıza çıkıyor ve sizi sigarayı bırakmaktan vazgeçiriyor.
Bilinciniz içinde bulunduğunuz ilişkiyi yürütmenizi, beklediğiniz terfiyi almanız gerektiğini söylerken bilinçaltı devreye girip yaşadığınız ilişkiye, umduğunuz terfiye layık olmadığınızı söylüyor. Bu çatışma sonunda anlamsız bir tartışmayla ilişkiyi bitiriyor ya da farkında olmadan işinizle ilgili hata yapıyorsunuz. Bilinçaltı inançlarınız, bilinçli inançlarınızı desteklemediği için kendinizi sabote ediyor, buna da kader, talihsizlik ya da şanssızlık diyorsunuz.
Bunlar aslında bilinçaltınızın size “bu duruma hazır olmadığını” ve “değişmeye direndiğini” söyleme şekli. Aslında derinlerde değişmek falan istemiyorsunuz ve bunun farkında bile değilsiniz. Bilincinizle hayatınızda değişmesini istediğiniz şeyleri dile getirseniz de, bilinçaltınız sizi sabote ediyor. Bilinçaltındaki bu korku ve güvensizlikler, yeterince çaba göstermemenize, kendinizle yüzleşmekten korkmanıza ve hayatta yapmayı istediğiniz birçok şeyi engellemenize neden oluyor.
Kendi işinin sahibi olmak isteyen bir kişi eğer bilinçaltında “iş yeri açmak riskli, işyeri açarsam batarım, bu yükün altından kalkamam” gibi olumsuz inançlara sahipse, bilinçli bir şekilde bunu ne kadar dile getirirse getirsin bu isteğine ulaşmakta zorlanması kaçınılmaz.
Psikolojik Tersine Çevrilme (PTÇ) nedir?
Pilleri ters takılan bir radyo hangi düğmesine basarsanız basın çalışmaz. Psikolojik Tersine Çevrilmeniz (PTÇ) varsa siz de aynı pilleri ters takılmış bir radyo gibisiniz: Ne yaparsanız yapın olumlu bir değişim elde edemezsiniz. PTÇ, depresyon, bağımlılıklar, özgüven eksikliği ve ciddi kronik hastalıklarda (kanser, AIDS, kronik ağrılar) çok yaygın görülüyor. Bu sorunların çözümünün zor olmasının önemli bir nedeni PTÇ. PTÇ’nin sebepleri şunlar olabilir:
*Kendinizi suçluyor, yargılıyor, zayıf ve değersiz hissediyor olabilirsiniz. Değişmesini istediğiniz şeyi hak etmediğinize dair bir bilinçaltı inancınız olabilir.
*Kurtulmak istediğiniz sorun size ikincil kazançlar sağlıyor olabilir. Bu problem sizin sorumluluk almaktan kaçmanıza ve kurban rolünü benimseyerek diğerlerinin size şefkat duymasına hizmet ediyor olabilir.
*Değiştiğinizde olacaklardan korkuyor olabilirsiniz. Örneğin, kilo vermek istediğinize bilinçli bir şekilde inanmanıza rağmen “Kilo verirsem tekrar kilo alacağım ve bu bana gardrobumu değiştirmede çok pahalıya mal olacak” gibi bilinçsiz bir “durdurucu” nuz olabilir.
PTÇ nasıl ortaya çıkmış?
Psikolojik Tersine Çevrilmenin (PTÇ) kökeni Uygulamalı Kinesyolojinin araçlarından biri olan kas testine dayanıyor. Kas testi ile doktor hastanın kas gücünü değerlendirmek üzere hastanın koluna kuvvet uygular. Bu şekilde hastanın ifade ettiği şeye gerçekten inanıp inanmadığı tespit edilir – çünkü beden asla yalan söylemez. Hastanın söylediğiyle inandığı arasında bir uyumsuzluk varsa kaslar zayıflar ve kol kolaylıkla aşağı bastırılır. Eğer hasta söylediği şeye bilinçaltı seviyede gerçekten inanıyorsa kol güçlü bir şekilde durmaya devam eder.
EFT’nin ilk hali olan TFT’yi keşfeden Amerikalı psikolog Roger Callahan PTÇ ile ilgili tecrübelerini şöyle anlatıyor: “PTÇ’ye sahip olan danışanlar hangi yaklaşım kullanılırsa kullanılsın bütün yöntemlere direnç gösterirler. Tedavi edilmek istediklerini iddia ederler, ama tedaviye yanıt vermezler. İncelmek istediğini açıkça söyleyen aşırı kilolu bir kadınla çalışırken bu olumsuz engellemeyle karşılaştım. Bu danışanın yıllar boyunca birçok başarısız diyet girişimi olmuştu. Bu başarısızlığına rağmen, kilo vermek istediği konusunda ısrar ediyordu. Kas testini uygulayarak kendisini istediği gibi ince olarak düşünmesini istedim. Sonuç beni şaşırttı: Verdiği kilolarla kendini hayal ettiğinde kolu zayıfladı- yani kendisinin inceleceğine içten içe inanmıyordu! Her ikimizde şaşırdık. Olumsuz sonuçlara rağmen kilo vermek istediği konusunda ısrarcıydı. Bu yüzden farklı bir yaklaşım denedim. Kendisini şu an olduğundan 15 kg daha kilolu olarak düşünmesini istedim. Bu sefer testten güçlü çıkmıştı, yani kendisini kilolu hayal etmeye direnç göstermemişti. Soruyu doğrudan tekrar ifade ettim. Sesli bir şekilde “Kilo vermek istiyorum” demesini istedim. Test danışanın bu ifadeye inanmadığını gösterdi. Bu sefer ondan “Kilo almak istiyorum” demesini istedim, bu defa testte kol kası güçlü çıktı. Aylarca veya yıllarca diyet yapıp bir türlü kilo veremeyen altı farklı danışanım üzerinde de aynı testi yaptım. Hepsinde de sonuç aynıydı: Kilo vermek istediklerini söylemelerine rağmen bedenleri bunun tam tersini söylüyordu.”
Birçok insan olumsuz inançlarının değişmelerine engel olduğunu sezgisel olarak bilir. Bu nedenle olumlu düşünme hakkında kitaplar okur, olumlamalar yaparlar. Ancak bilinçaltındaki engeli kaldırmadan bu olumlamaların hiçbir faydası olmaz. İçten içe inanmadığınız bu olumlamaları bünyeniz kabul etmez. Bir kişi hayatının birçok alanında başarılıyken sigarayı bırakamıyor olabilir. Sigarayı bırakmak o kişi için ulaşamayacağı bir şeymiş gibi görünür. Sigarayı bilinçli olarak bırakmayı isteyebilir ve bir süreliğine gerçekten de bırakabilir. Ama PTÇ’ si varsa, eninde sonunda kendi çabasını sabote edecek ve tekrar sigara içmeye başlayacaktır. Bu o kişinin zayıf karakterli olduğu anlamına gelmez, sadece PTÇ si olduğu anlamına gelir.
Duygusal Özgürleşme Teknikleriyle Psikolojik Tersine Çevrilmeyi (PTÇ) ortadan kaldırmak
EFT (Duygusal Özgürleşme Teknikleri), Gary Craig isimli, Stanford Üniversitesi mezunu bir mühendis tarafından geliştirildi. Gary Craig’in geliştirdiği yöntem, insan vücudundaki enerji akışında oluşan blokajların (engellerin, direncin) vücudumuzda ve zihnimizde olumsuz etkiler -hastalıklar- yarattığı görüşüne dayanıyor. Bu teknikte, vücudun enerji meridyenleri üzerinde bulunan bazı akupresür noktalarına parmak uçlarıyla uyarılarak, enerji akışındaki blokajların (direncin) çözülmesi sağlanıyor. Parmak uçlarıyla yapılan sistematik vuruşlar, kişinin duygusal bir sıkıntıyı yaşadığı veya imgelediği zaman ortaya çıkan enerji blokajının (direncin) serbest kalmasını ve enerji sisteminin yeniden dengeye kavuşmasını sağlıyor. EFT çok pratik ve çok hızlı tepki veren bir sistem. Kişinin EFT’nin nasıl çalıştığını bilmesine hatta EFT’ye inanmasına bile gerek yok. Ancak EFT uygulamasını yeni öğrenen kişilerin ilk çalışmalarını bir uzman denetiminde yapmaları yararlı olur.
EFT’nin Bilimsel Temelleri
*1962 yılında Koreli bir Bilim adamı olan Kim Bong-han, vücudumuzda kan ve lenf dolaşım sistemlerinin yanı sıra üçüncü bir dolaşım sistemi bulunduğunu öne sürdü. Ancak Bonghan bir trafik kazası geçirerek öldüğünde, çalışmaları da rafa kalktı. Son yıllarda nano-teknoloji alanında yaşanan gelişmeler sayesinde bu çalışmalar yeniden gündeme geldi ve “primo-vasküler sistem”in varlığı çeşitli bilim insanları tarafından da doğrulandı. Bu ipliksi kanallar şimdi “Bonghan kanalları” olarak isimlendiriliyor. Söz konusu kanalların en önemli özelliklerinden biri insan vücudundaki enerji meridyenleri üzerinde yer alan akupunktur noktalarını birbirine bağlaması.
*Daha sonra Harvard Tıp Okulundan Dr. Dawson Church öncülüğünde yapılan deneylerde EFT uygulamalarının deneklerin vücutlarındaki stres hormonu (cortisol) seviyesini ortalama %24 oranında düşürdüğü saptandı. EFT uygulamalarının beyindeki amigdala merkezini “alarm” konumundan uzaklaştırdığı da elde edilen bulgular arasında.
*Yeni bir bilim dalı olan Psiko-Nöro İmmünoloji alanında yapılan araştırmalar sonucunda korku, öfke, üzüntü gibi duyguların bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve bazı hastalıkların gelişmesine yol açtığı da kanıtlandı.
Elimizde EFT ile ilgili hala yeterince veri olmamasına rağmen, EFT uygulamaları duygusal problemlerimiz üzerinde mucizeler yaratmaya devam ediyor. EFT sihirli bir değnek değil ama bu onun çok güçlü bir araç olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ancak EFT hiçbir zaman tıbbın alternatifi olamaz.
Siz de değişmek için çok çaba sarf etmenize rağmen bir türlü değişemiyorsanız PTÇ yaşıyor olabilirsiniz. Bunun üstesinden tek başınıza gelemeyeceğiniz için bir ruh sağlığı profesyonelini (psikolojik danışman/psikolog) görmeniz gerekir. Ruh ve beden sağlığınızın her şeyden önemli olduğunu hatırlatır, sağlıklı günler dilerim.
AYSEL KESKİN
PSİKOLOJİK DANIŞMAN & EFT MASTER
Kaynakça:
1. “Bilinç ve Bilinçaltınızı dengeleyerek hayatınızı değiştirin!”kendinigelistir.com, 2007
2. “Kas testi nasıl yapılır?” hlscekimyasasi.com, 2011
3. e-EFT kursu notları, Cavit Çağ
4. Emotional Freedom Techniques (EFT) Manuel, Gary Craig
5. EFT tanıtım elkitabı, Ahmet-Nilüfer Aksoy, 2011
6. “EFT’nin bilimsel temelleri”, Ahmet Aksoy, Radikal Blog, 10.11.2014
Ekonomik durumum iyi değil, daha fazla para kazanmak istiyorum ama olmuyor.
Çok istiyorum ama sigarayı bırakamıyorum.
Bu ilişkiyi sürdürmek istemiyorum ama bitiremiyorum da.
Elimi neye atsam başarısız oluyorum.
Artık mutsuz olmak istemiyorum.
Bu ifadelerden size tanıdık gelen var mı?
Neden değişemiyoruz?
Bilinçli bir şekilde "ben sigarayı bırakmak istiyorum" diyorsunuz. Ama sigaranın tüm zararlarını bilmenize rağmen sigara bir yandan sizin için bir zevk aracı ve stres altında sığınacak limanınız haline gelmiş. Dilinizle ne kadar sigarayı bırakmak istiyorum deseniz de bilinçaltındaki kayıtlar yaramaz çocuk gibi karşınıza çıkıyor ve sizi sigarayı bırakmaktan vazgeçiriyor.
Bilinciniz içinde bulunduğunuz ilişkiyi yürütmenizi, beklediğiniz terfiyi almanız gerektiğini söylerken bilinçaltı devreye girip yaşadığınız ilişkiye, umduğunuz terfiye layık olmadığınızı söylüyor. Bu çatışma sonunda anlamsız bir tartışmayla ilişkiyi bitiriyor ya da farkında olmadan işinizle ilgili hata yapıyorsunuz. Bilinçaltı inançlarınız, bilinçli inançlarınızı desteklemediği için kendinizi sabote ediyor, buna da kader, talihsizlik ya da şanssızlık diyorsunuz.
Bunlar aslında bilinçaltınızın size “bu duruma hazır olmadığını” ve “değişmeye direndiğini” söyleme şekli. Aslında derinlerde değişmek falan istemiyorsunuz ve bunun farkında bile değilsiniz. Bilincinizle hayatınızda değişmesini istediğiniz şeyleri dile getirseniz de, bilinçaltınız sizi sabote ediyor. Bilinçaltındaki bu korku ve güvensizlikler, yeterince çaba göstermemenize, kendinizle yüzleşmekten korkmanıza ve hayatta yapmayı istediğiniz birçok şeyi engellemenize neden oluyor.
Kendi işinin sahibi olmak isteyen bir kişi eğer bilinçaltında “iş yeri açmak riskli, işyeri açarsam batarım, bu yükün altından kalkamam” gibi olumsuz inançlara sahipse, bilinçli bir şekilde bunu ne kadar dile getirirse getirsin bu isteğine ulaşmakta zorlanması kaçınılmaz.
Psikolojik Tersine Çevrilme (PTÇ) nedir?
Pilleri ters takılan bir radyo hangi düğmesine basarsanız basın çalışmaz. Psikolojik Tersine Çevrilmeniz (PTÇ) varsa siz de aynı pilleri ters takılmış bir radyo gibisiniz: Ne yaparsanız yapın olumlu bir değişim elde edemezsiniz. PTÇ, depresyon, bağımlılıklar, özgüven eksikliği ve ciddi kronik hastalıklarda (kanser, AIDS, kronik ağrılar) çok yaygın görülüyor. Bu sorunların çözümünün zor olmasının önemli bir nedeni PTÇ. PTÇ’nin sebepleri şunlar olabilir:
*Kendinizi suçluyor, yargılıyor, zayıf ve değersiz hissediyor olabilirsiniz. Değişmesini istediğiniz şeyi hak etmediğinize dair bir bilinçaltı inancınız olabilir.
*Kurtulmak istediğiniz sorun size ikincil kazançlar sağlıyor olabilir. Bu problem sizin sorumluluk almaktan kaçmanıza ve kurban rolünü benimseyerek diğerlerinin size şefkat duymasına hizmet ediyor olabilir.
*Değiştiğinizde olacaklardan korkuyor olabilirsiniz. Örneğin, kilo vermek istediğinize bilinçli bir şekilde inanmanıza rağmen “Kilo verirsem tekrar kilo alacağım ve bu bana gardrobumu değiştirmede çok pahalıya mal olacak” gibi bilinçsiz bir “durdurucu” nuz olabilir.
PTÇ nasıl ortaya çıkmış?
Psikolojik Tersine Çevrilmenin (PTÇ) kökeni Uygulamalı Kinesyolojinin araçlarından biri olan kas testine dayanıyor. Kas testi ile doktor hastanın kas gücünü değerlendirmek üzere hastanın koluna kuvvet uygular. Bu şekilde hastanın ifade ettiği şeye gerçekten inanıp inanmadığı tespit edilir – çünkü beden asla yalan söylemez. Hastanın söylediğiyle inandığı arasında bir uyumsuzluk varsa kaslar zayıflar ve kol kolaylıkla aşağı bastırılır. Eğer hasta söylediği şeye bilinçaltı seviyede gerçekten inanıyorsa kol güçlü bir şekilde durmaya devam eder.
EFT’nin ilk hali olan TFT’yi keşfeden Amerikalı psikolog Roger Callahan PTÇ ile ilgili tecrübelerini şöyle anlatıyor: “PTÇ’ye sahip olan danışanlar hangi yaklaşım kullanılırsa kullanılsın bütün yöntemlere direnç gösterirler. Tedavi edilmek istediklerini iddia ederler, ama tedaviye yanıt vermezler. İncelmek istediğini açıkça söyleyen aşırı kilolu bir kadınla çalışırken bu olumsuz engellemeyle karşılaştım. Bu danışanın yıllar boyunca birçok başarısız diyet girişimi olmuştu. Bu başarısızlığına rağmen, kilo vermek istediği konusunda ısrar ediyordu. Kas testini uygulayarak kendisini istediği gibi ince olarak düşünmesini istedim. Sonuç beni şaşırttı: Verdiği kilolarla kendini hayal ettiğinde kolu zayıfladı- yani kendisinin inceleceğine içten içe inanmıyordu! Her ikimizde şaşırdık. Olumsuz sonuçlara rağmen kilo vermek istediği konusunda ısrarcıydı. Bu yüzden farklı bir yaklaşım denedim. Kendisini şu an olduğundan 15 kg daha kilolu olarak düşünmesini istedim. Bu sefer testten güçlü çıkmıştı, yani kendisini kilolu hayal etmeye direnç göstermemişti. Soruyu doğrudan tekrar ifade ettim. Sesli bir şekilde “Kilo vermek istiyorum” demesini istedim. Test danışanın bu ifadeye inanmadığını gösterdi. Bu sefer ondan “Kilo almak istiyorum” demesini istedim, bu defa testte kol kası güçlü çıktı. Aylarca veya yıllarca diyet yapıp bir türlü kilo veremeyen altı farklı danışanım üzerinde de aynı testi yaptım. Hepsinde de sonuç aynıydı: Kilo vermek istediklerini söylemelerine rağmen bedenleri bunun tam tersini söylüyordu.”
Birçok insan olumsuz inançlarının değişmelerine engel olduğunu sezgisel olarak bilir. Bu nedenle olumlu düşünme hakkında kitaplar okur, olumlamalar yaparlar. Ancak bilinçaltındaki engeli kaldırmadan bu olumlamaların hiçbir faydası olmaz. İçten içe inanmadığınız bu olumlamaları bünyeniz kabul etmez. Bir kişi hayatının birçok alanında başarılıyken sigarayı bırakamıyor olabilir. Sigarayı bırakmak o kişi için ulaşamayacağı bir şeymiş gibi görünür. Sigarayı bilinçli olarak bırakmayı isteyebilir ve bir süreliğine gerçekten de bırakabilir. Ama PTÇ’ si varsa, eninde sonunda kendi çabasını sabote edecek ve tekrar sigara içmeye başlayacaktır. Bu o kişinin zayıf karakterli olduğu anlamına gelmez, sadece PTÇ si olduğu anlamına gelir.
Duygusal Özgürleşme Teknikleriyle Psikolojik Tersine Çevrilmeyi (PTÇ) ortadan kaldırmak
EFT (Duygusal Özgürleşme Teknikleri), Gary Craig isimli, Stanford Üniversitesi mezunu bir mühendis tarafından geliştirildi. Gary Craig’in geliştirdiği yöntem, insan vücudundaki enerji akışında oluşan blokajların (engellerin, direncin) vücudumuzda ve zihnimizde olumsuz etkiler -hastalıklar- yarattığı görüşüne dayanıyor. Bu teknikte, vücudun enerji meridyenleri üzerinde bulunan bazı akupresür noktalarına parmak uçlarıyla uyarılarak, enerji akışındaki blokajların (direncin) çözülmesi sağlanıyor. Parmak uçlarıyla yapılan sistematik vuruşlar, kişinin duygusal bir sıkıntıyı yaşadığı veya imgelediği zaman ortaya çıkan enerji blokajının (direncin) serbest kalmasını ve enerji sisteminin yeniden dengeye kavuşmasını sağlıyor. EFT çok pratik ve çok hızlı tepki veren bir sistem. Kişinin EFT’nin nasıl çalıştığını bilmesine hatta EFT’ye inanmasına bile gerek yok. Ancak EFT uygulamasını yeni öğrenen kişilerin ilk çalışmalarını bir uzman denetiminde yapmaları yararlı olur.
EFT’nin Bilimsel Temelleri
*1962 yılında Koreli bir Bilim adamı olan Kim Bong-han, vücudumuzda kan ve lenf dolaşım sistemlerinin yanı sıra üçüncü bir dolaşım sistemi bulunduğunu öne sürdü. Ancak Bonghan bir trafik kazası geçirerek öldüğünde, çalışmaları da rafa kalktı. Son yıllarda nano-teknoloji alanında yaşanan gelişmeler sayesinde bu çalışmalar yeniden gündeme geldi ve “primo-vasküler sistem”in varlığı çeşitli bilim insanları tarafından da doğrulandı. Bu ipliksi kanallar şimdi “Bonghan kanalları” olarak isimlendiriliyor. Söz konusu kanalların en önemli özelliklerinden biri insan vücudundaki enerji meridyenleri üzerinde yer alan akupunktur noktalarını birbirine bağlaması.
*Daha sonra Harvard Tıp Okulundan Dr. Dawson Church öncülüğünde yapılan deneylerde EFT uygulamalarının deneklerin vücutlarındaki stres hormonu (cortisol) seviyesini ortalama %24 oranında düşürdüğü saptandı. EFT uygulamalarının beyindeki amigdala merkezini “alarm” konumundan uzaklaştırdığı da elde edilen bulgular arasında.
*Yeni bir bilim dalı olan Psiko-Nöro İmmünoloji alanında yapılan araştırmalar sonucunda korku, öfke, üzüntü gibi duyguların bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve bazı hastalıkların gelişmesine yol açtığı da kanıtlandı.
Elimizde EFT ile ilgili hala yeterince veri olmamasına rağmen, EFT uygulamaları duygusal problemlerimiz üzerinde mucizeler yaratmaya devam ediyor. EFT sihirli bir değnek değil ama bu onun çok güçlü bir araç olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ancak EFT hiçbir zaman tıbbın alternatifi olamaz.
Siz de değişmek için çok çaba sarf etmenize rağmen bir türlü değişemiyorsanız PTÇ yaşıyor olabilirsiniz. Bunun üstesinden tek başınıza gelemeyeceğiniz için bir ruh sağlığı profesyonelini (psikolojik danışman/psikolog) görmeniz gerekir. Ruh ve beden sağlığınızın her şeyden önemli olduğunu hatırlatır, sağlıklı günler dilerim.
AYSEL KESKİN
PSİKOLOJİK DANIŞMAN & EFT MASTER
Kaynakça:
1. “Bilinç ve Bilinçaltınızı dengeleyerek hayatınızı değiştirin!”kendinigelistir.com, 2007
2. “Kas testi nasıl yapılır?” hlscekimyasasi.com, 2011
3. e-EFT kursu notları, Cavit Çağ
4. Emotional Freedom Techniques (EFT) Manuel, Gary Craig
5. EFT tanıtım elkitabı, Ahmet-Nilüfer Aksoy, 2011
6. “EFT’nin bilimsel temelleri”, Ahmet Aksoy, Radikal Blog, 10.11.2014
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Neden Değişemiyoruz ve Psikolojik Tersine Çevrilme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Aysel KESKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Aysel KESKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
psikolojik tersine çevrilme nedir, duygusal özgürleşme teknikleri, psikolojik tersine çevrilme, değişememek, değişememe, neden değişemiyoruz, ptç nedir
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
