2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bariyatrik Cerrahide İlk Yılın Önemi
MAKALE #18128 © Yazan Uzm.Psk.Banu AKMAN ŞAHİN | Yayın Mart 2017 | 2,728 Okuyucu
Morbid obezitede psikososyal problemler

Morbid obezite problemi insan ömrünü azaltan, psikolojik ve sosyal olarak kişiyi olumsuz etkileyen önemli bir sağlık problemidir. Kişinin ruhsal yapılanması iyi olsa da morbid obezite problemi yaşayan birçok kişinin yaşadığı ortak psikososyal problemler mevcuttur. Bunların en başta geleni kişinin kıyafet bulma sorunudur. Kişiler arzu ettikleri kıyafetleri bulamazlar, kendi istedikleri tarzda, renkte giyinemezler, birçok mağazaya girmeyeli yıllar olmuştur. İmkanı olan özel diktirir, olmayan seçenekleri çok az olan dükkanlara mahkum kalır. Bu hastalığa sahip birçok kişinin kıyafetle ilgili hayali “basit” giyinmektir. “Altıma bir kot üstüme bir tişört giyip çıkıversem” der.

Sosyal içe çekilme

Giyim sorununun beraberinde gelen başka bir sorun da sosyalleşmek ve davetlere katılmaktır. Birçok obezite hastası giyecek kıyafet bulamadığı ve kendini iyi hissedemeyeceğini düşündüğünden verilen davetlere, düğünlere, yemeklere katılmamaya başlar. Özellikle ülkemizde herkesin herkes üzerinde söz hakkı olduğundan herhangi biri sizin iyiliğiniz için “ay canım çok kilo almışssın ama, bizim bilmemkim şöyle zayıfladı sen de bir denesen” deyiverir. Zayıfladığınız zaman da her şeyin süper olacağını zannetmeyin o zaman da yine sizin iyiliğiniz için “aaa çok kilo vermişsin, hasta mısın yoksa kötü hastalık mı, yeter daha verme kilo” deyiverirler. İşte bu laflar, sözler, bakışlara maruz kalmamak için birçok kişi sosyal ortamlardan da çekilmeye başlar.

Eğer kişi bu sözlere itibar etmeyen bir yapıdaysa bu sefer de yol gitmek, yürümek, hareket etmek konusunda zorlandığı için beş gitmek istediği yerin ancak üçüne gider. Her türlü imkanı olmasına rağmen hareket kısıtlaması olduğundan yılllardır turistik tatil yapamayan kişiler de az değildir.

Ameliyat motivasyonu olarak ayakkabı bağlama

Bunların dışındaki başkaca en önemli konu çorap ve ayakkabı giymektir. Çorap giyerken değişik yöntemler bulunur ya da yardım almak durumunda kalınır. Ayakkabı giyerken de bağcıksız ayakkabı tercihtir. Bu nedenle zayıflama motivasyonu sorulduğunda “ayakkabılarımı rahatlıkla bağlayacağım ve çoraplarımı da yardımsız giyebileceğim” cümlesi az duyulan bir cümle değildir.

Dikkat çekme

Toplu taşıma araçlarında yaşanan rahatsızlıklar, uçakta ekstra kemer istemek zorunda kalmak, gösteri merkezlerinde, bekleme salonlarında oturduğu koltukta rahatsız olmak da sürekli dikkat çekmekle ilgili yaşanan sıkıntılar arasındadır.

Obezite hastalığına sahip olunduğu için işe alınmamak, terfi alamamak, partner bulamamak, olan partnerle ilişki sorunu yaşamak ve değersiz görülmek, çocuklarla isteğince oynayamamak gibi problemlerde kişiyi ruhsal olarak en çok etkileyen problemlerdendir.

Birçok obezite hastası yukarıdaki problemlerin birçoğunu yaşar. Sağlık riskleri başta olmak üzere psikososyal etkilerle birlikte ameliyat olmaya karar verir. Obezite cerrahisi ameliyatları son yıllarda oldukça artmış, birçok kişinin hayatını pozitif yönde değiştirmiştir. Ancak her şeye rağmen ameliyatının ikinci üçüncü yılından itibaren yavaş yavaş kilo almaya başlayan hastalar olmaktadır. Hastalarımızın kendileri dahil olmak üzere, birçok kişinin düşüncesi hem sağlık hem de psikososyal olarak bu kadar sıkıntıyı çekmesine rağmen bir kişi nasıl tekrar kilo alır ?

Bariyatrik Cerrahinin Psikolojik Açıdan İlk Yılı

Öncelikle klinik gözlemlerimiz ve literatür araştırmaları sonucu bir kişinin ameliyat sonrası süreci nasıl geçer ona bakalım. Bireysel farklılıklar söz konusu olmakla birlikte ilk ay midenin ameliyat sonrası iyileşme süreci olduğundan özel bir beslenme dönemi vardır. Birinci ayın sonu kişilerin kilolarının yaklaşık yüzde onunun verildiği bir dönemdir. Ruhsal açıdan eğer ameliyat öncesi kişide atıştırma alışkanlığı fazlaysa ve tıkınırcasına yeme problemi varsa öfke ve depresif semptomlar görülebilir. Ancak bu durum genelde geçicidir ve katı gıdalara geçişle birlikte gittikçe azalır.

Birinci ve üçüncü ay arası dikkatin en fazla olduğu yeni mide hacminin anlamaya çalışıldığı dönemdir. Bu dönemde hemen her hasta en az bir kere yiyecek miktarını ayarlayamadığından ya da hızlı yediğinden sıkıntı verici bir tıkanma hissi yaşar. Bundan sonraki süreçte bazı hastalar kaçınma geliştirerek tekrar çorba içmeye yönelebilir. Az az ama yetersiz yiyerek yeni bir yeme bozukluğu paterni geliştirebilir. Tıkanma hissini gidermek için katı sıvı kuralını bozup sıvı tüketimine yönelebilir. Bu yüzden bu dönem için davranış olarak yerleşmesini beklediğimiz alışkanlık yavaş ve farkına vararak yemedir.

Üç ila dokucuncu ay arası obezite cerrahisi geçirmiş bir hastanın en harika hissettiği dönemdir. Bunun nedeni kişinin uzun yıllardır inemediği kilosuna inmiş olması, beden ölçülerinin oldukça değişmesi, kiloya bağlı sağlık risklerinin çoğunlukla ortadan kalkması ya da oldukça azalmasıdır.

Dokuzuncu aydan itibaren ise artık fazla kiloların yüzde 70 e yakını verilmiş ve kilo veriş eskiye göre yavaşlamıştır. Bu dönem zaman zaman tekrar kilo alma endişelerinin başladığı bir dönemdir. Ameliyat öncesine göre yaşam tarzının değişmiş olması bu dönemde çok önemlidir.

Buzdağının görünmeyen yüzü

Ameliyatının birinci senesinde kişi yaşam tarzını değiştiremediyse bir süre sonra tekrar kilo alma riski ile karşı karşıya kalabilir. Bunun temel nedeni yeme probleminin buzdağının sadece görünen yüzü olması ile ilgilidir. Görünmeyen kısmında ifade edilemeyen duygular, bitmemiş işler, zamanında olmuş ya da süregiden olumsuz yaşam olayları ile baş edememe, değersizlik, yetersizlik duyguları gibi faktörler vardır. Bu nedenle kişinin kendini gözden geçirme yöntemlerini öğrenip hala değişmesi gereken ne varsa bunlarla ilgili çaba göstermesi gerekir. Bundan sonraki çaba kendini anlamak ve tanımak için kendine özgü beslenme eğitimini tamamlamak, iyi alışkanlıkları sürdürmekle ilgili engellerini anlamak ve değiştirmek adına gerekirse uzun dönemli psikoterapi desteği almak olabilir.

Uzman Psikolog Banu Şahin
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bariyatrik Cerrahide İlk Yılın Önemi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Banu AKMAN ŞAHİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Banu AKMAN ŞAHİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Banu AKMAN ŞAHİN Fotoğraf
Uzm.Psk.Banu AKMAN ŞAHİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi29 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Banu AKMAN ŞAHİN'in Yazıları
► Ailenin Önemi Meral HASANDAYIOĞLU
► Değerlerin Önemi Psk.Dnş.Rahmi DANİŞMENT
► Evlilikte Paylaşımın Önemi Psk.Namık ACAR
► İlişkilerde Farklılıkların Önemi Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Yaşam Disiplinlerinin Önemi Psk.Namık ACAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Bariyatrik Cerrahide İlk Yılın Önemi' başlığıyla benzeşen toplam 60 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► İlişki Emek İster Temmuz 2013
◊ Rollerim ve Ben Temmuz 2013
◊ Sonbahar Depresyonu Eylül 2011
◊ Ameliyat Korkusu Eylül 2011
◊ Yavaş Yemenin Yolları Haziran 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:05
Top