Başarı İçin Hedefini Belirle!
Masamın üzerinde destelenmiş kâğıtlar; “Bugün günlerden evrak işleri” diyordu. “İster ıslak çala çala, ister Karadeniz’de gemileri batıra batıra çalış…” Susmalıydı artık, biz ne dağları devirmiştik, bir adımız Ferhat değildi…
“Vira Bismillah!” demeye vakit kalmadan, kapı açıldı. İki yarın, iki güneş, cümle âlemleri içinde barındıran iki insan, iki genç içeriye girdi. Diğerine göre daha kısa boylu olanı; “Hocam sizinle biraz konuşabilir miyiz?” dedi. Konuşabilirler miydi, elbette konuşabilirlerdi. Müsait değildim ama müsait olabilirdim de…
Dertleri neymiş, anlatayım. Birinin derdi; “Ders çalışmak istiyorum ama daha hangi mesleğe seçeceğime karar vermedim ki…” diğerininki ise “Gerçekten yaşadım demek istiyorum…” imiş. Hayat kukumav kuşuna güzel! Belli ki, Hüma Kuşu yükseklerden sesleniyor. Lakin biz, kel başa şimşir tarak diyemezdik. Yollarını tıkayan taşları kaldırmak; yol boyunca kırılmış, unutulmuş ışıkları onarmak gerek. Zihin defterinin içinden birkaç altı çizili satıra baktım ve ağzından bal damlıyor temennisiyle anlatmaya başladım.
Söz konusu başarı olduğunda elbette söylenecek çok sözümüz var. Ancak şöyle ciğerden söyleyebileceğimiz şeylerden konuşalım. “Başarı, içinizdeki düşleri ve arzuları gerçekleştirmektir. Başarı, kendiniz ve hayatınız hakkında hissettiklerinizdir.” der; Wadswort. Sadece güzel değil, aynı zamanda çok dolu sözler, değil mi? Biraz açalım. Şu giden yaşlı amcayla teyzeyi görüyor musun? Şimdi gidelim soralım onlara, diyelim ki, nasıl bir yaşam yaşadın? Sizce ne cevap verecekler? Eğer arzuladıkları, hayalini kurdukları işlerle uğraşmışlar, yeteneklerini kullanabilmişlerse; gözlerinin içi gülecek ve “dolu dolu yaşadım, güzel bir yaşamım oldu, iyi yaşadım” benzeri cümleler kuracaklar. Eğer severek yapmayı tercih etmedikleri işlerde çalışmak durumunda kalmışlarsa, bir dokundun ya, bin ah işitirsin.
Düşünmek gerekiyor, düşlemek gerekiyor, beynimize doğru soruları sormak gerekiyor. Düşünmeliyiz çünkü bu gidişin varacağı bir yer var. O varacağımız yere vardığımızda mutlu olacak mıyız? Kendimize dönüp ‘aferin, iyi iş çıkardın’ diyebilecek miyiz? Yoksa çok keşkelerimiz mi olacak? Keşkeleri azaltmaya bak. Eğer çok keşken varsa, yaşamında yanlış giden çok şey var demektir. Darılmaca, kırılmaca yok. Değirmende ne öğütürsen onun ununu alırsın. Döktüğün buğday kadar un alırsın. Ne az, ne fazla.
Değirmenin taşına çeviren su ise umutlarımızdır. Bu yüzden düşlemek gerek; benim için en iyisi ne, ne olursa kendimi değerli, başarılı hissedeceğim? ‘Rüyalarım gerçek oldu’ diyebilmek için neyin gerçekleşmesi gerekiyor? Kendin için bir iyilik yap; güzel bir gelecek düşün, adını koy. Çünkü neye odaklanırsan, o gerçek oluyor. Doğru sorular sor ki, beyninde doğru resimler oluşsun. Böylece kör talihin bacağını kır, başarmak için büyük bir adım atmış ol.
Adım ileriye, geleceğe doğru adım atmanın en büyük engelleyicisi, eylemsizliktir. Harekete geçebilmek ve hedefe ulaşabilmek için, inanç sistemin başarıyı destekliyor olmalı. Güzel sesiyle nam salan, demirin ilk ustası Davut Peygamber; “Kişi kalbinde düşündüğü gibidir.” demiş, ne güzel buyurmuş. Elbette başarı için kazanılması gereken beceriler var. Bu beceriler; güç veren düşünceler, coşku ve tutku, olumlu düşünmek, kararlılık, denetim altında tutabildiklerimize odaklanmaktır. Buradan benim anladığım, kendine inanacaksın, yaşamak istediğin hayatın hayalini kuracaksın, hayalinin sorumluluğunu üstleneceksin ve başarmaya cesaret edeceksin. Aynı zamanda zamanının yönetimini eline alacaksın. Çünkü zamanın nereye gidiyorsa, sende oraya doğru ilerliyorsun.
Sahi ya, senin için başarı nedir? Bu yaşamdaki en büyük amacın nedir? Sözlükte senin adının karşısında nelerin yazılmasını istersin? İstediğin bu şeyleri neyle, ne zaman ve nasıl gerçekleştireceksin? Evet, doğru bildin. Amacını belirle diyorum. Amacını, hedefini belirle; net bir tanımını yap, hedeflerini sırala ve son tarih ver. Zihin berrak olunca daha iyi işler. Yaşayacağın hayatın resmini yap, diyorum. Üniversite veya meslekten bahsetmiyorum. Onlar amacına giden yolda birer basamak. Sen asıl hayat amacını belirle. Değerlerini keşfet; yeteneklerini, ilgilerini önemse. Senin hayatta mutlu olmanı sağlayacak şey değerlerinle ilgilidir. Değer verdiğin şeylere ne kadar vakit ayırabilirsen, o kadar yaşam doyumun artar.
Önemine binaen tekrar bir daha söylüyorum; amacını belirle, hedeflerini gerçekleştireceğin tarihleri belirle, programı harekete geçir ve belirli aralıklarla programını denetle. Başarısızlığa tek bir açık kapı bırakmazsan, asla şansız, bahtsız bir insan olmazsın. Biliyor musun, en büyük zafer; kendi takdirini kazanmaktır. Kendini takdir edecek işler yapmaya bak.
Bir Atasözü var; “Balık oltaya girdikten sonra aklı başına gelir.” Bir başka özdeyiş; “Hastalığın nedeni yürekteyse hiçbir neşter yardım edemez” diyor. Bunlar kuru laflar değil; tecrübe edilmiş yaşamlardan ilmik ilmik süzülerek ete kemiğe bürünmüş kaşıkçı elmasları…
Unutma; kilit satıcısı, kilit değil; eşyanın güvenliğini satar. Yaptığınız şeylerin gerçekte neye hizmet ettiğini gör. Sana getireceği unvanın, yaşam tarzının farkında ol. Elbette, arabanın ön tekerleği nereden giderse, arka tekerleği de oradan gider. Şu an kendi kimliğini inşa ediyorsun, biliyorsun değil mi? Elbette biliyorsun. Öyleyse başarmaya cesaret et. Cesur ol. Bilmelisin ki; “Gelecek korkakların işi değildir; gelecek, cesur davrananların yaşayacağı bir arenadır.”
İnsan bazen doğru yolda olup olmadığı konusunda tereddüde düşebilir. Eğer sen de böyle bir duruma gelirsen, kendine sor: “Ben neden bu hedefi gerçekleştirmek istiyorum?” aldığın cevap enerji ve heyecan vermiyorsa doğru bir hedef belirlememiş olabilirsin. İstediğin şeyi neden istiyorsun ve ne zaman istiyorsun? Hedeflerine nasıl ulaşacaksın? Neyi gerçekleştirdiğinde başarılı olduğunu hissedeceksin? Hedefini gerçekleştirdiğini hayal et ve bu hayali yaşantının sende nasıl bir duygu uyandırdığını gözlemle. Eğer ortaya çıkan fotoğraftan memnun değilsen hedeflerini yeniden gözden geçir. Her şey olması gerektiği gibiyse yoluna devam et. Günlük yapacağın işler, hedefinle ilişkili olmalı. Dolayısıyla hedeflerinin listesini görünür tut ve belirli aralıklarla yaptığın çalışmaları değerlendirerek hedefinle ilgisinin derecesini belirle.
Acaba neye inanırsan seni motive eder, güçlendirir? Şu bir gerçek ki, insan her zaman düşündüğünden daha fazlasıdır. Sende olduğunu düşündüğün kişiden daha fazlasın… İçinde yaşadığımız gerçeklik büyük ölçüde kendimiz hakkındaki düşünce ve inançlarımızın eseridir. Seni sınırlayan, hedefinle arana bariyerler kuran inançlarından kurtul. İnançlarını değiştir ve pozitif inançlarla başarıya doğru yelken aç.
Daha söylenecek çok söz, tozu alınacak çok kitap var. Lakin sözün az ve öz olanı daha makbuldür. Mademki iki çift laf ettik, sözümüz sözümüze eşlik etti, sana bir sır vereyim. Büyük işler başaran, başarılı dediğimiz insanların kullandığı bir büyü var. Her şeyi oldurabileceğin bir büyü. Her şeyi oldurabilme fırsatını yakalamayı sağlayan büyü, ŞİMDİ büyüsüdür. Şimdi de var olarak; çalışarak, emek vererek, gönül ve akıl birlikteliği ile her şeyi gerçekleştirebiliriz. Bu sırrı mutlaka tecrübe etmelisin.
Bana “amaç belirlemekten, yaşam doyumundan” sormuştunuz. Bendekinden nasibimiz kadar paylaştık. Artık iş sizde! Şimdi olmak istediğiniz kişi gibi davranmaya odaklanın; cesaretle, coşkuyla, tutkuyla ve kararlılıkla… Hak ettiğiniz ilişkileri, hak ettiğiniz eğitimi, hak ettiğiniz hayatı, tesadüflere bırakmayın. Hayatınızın iplerini elinize alın ve kendi şansınızı kendiniz oluşturun. Yaşamınızın sorumluluğunu üstlenin ve “Güneşin doğduğu her yerde, umuda giden bir yol bulunur” nakaratını terennüm edin…
Dil sustu. Kapanan kapının arkasından şair gülümsedi ve “Kapı kapı, bu yolun son kapısı ölümse; her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse!” dedi. Yüreğimden her canlının, her kapıda gülümsemesi dileği geçti. Söz tamam oldu. Dileğimin içinde sizde varsınız…
Mehmet POLATOĞLU (Psikolojik Danışman)
(Bu makale yazarın PDR (Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Dergisi) - Mart Nisan 2017 sayısından alınmıştır.)
“Vira Bismillah!” demeye vakit kalmadan, kapı açıldı. İki yarın, iki güneş, cümle âlemleri içinde barındıran iki insan, iki genç içeriye girdi. Diğerine göre daha kısa boylu olanı; “Hocam sizinle biraz konuşabilir miyiz?” dedi. Konuşabilirler miydi, elbette konuşabilirlerdi. Müsait değildim ama müsait olabilirdim de…
Dertleri neymiş, anlatayım. Birinin derdi; “Ders çalışmak istiyorum ama daha hangi mesleğe seçeceğime karar vermedim ki…” diğerininki ise “Gerçekten yaşadım demek istiyorum…” imiş. Hayat kukumav kuşuna güzel! Belli ki, Hüma Kuşu yükseklerden sesleniyor. Lakin biz, kel başa şimşir tarak diyemezdik. Yollarını tıkayan taşları kaldırmak; yol boyunca kırılmış, unutulmuş ışıkları onarmak gerek. Zihin defterinin içinden birkaç altı çizili satıra baktım ve ağzından bal damlıyor temennisiyle anlatmaya başladım.
Söz konusu başarı olduğunda elbette söylenecek çok sözümüz var. Ancak şöyle ciğerden söyleyebileceğimiz şeylerden konuşalım. “Başarı, içinizdeki düşleri ve arzuları gerçekleştirmektir. Başarı, kendiniz ve hayatınız hakkında hissettiklerinizdir.” der; Wadswort. Sadece güzel değil, aynı zamanda çok dolu sözler, değil mi? Biraz açalım. Şu giden yaşlı amcayla teyzeyi görüyor musun? Şimdi gidelim soralım onlara, diyelim ki, nasıl bir yaşam yaşadın? Sizce ne cevap verecekler? Eğer arzuladıkları, hayalini kurdukları işlerle uğraşmışlar, yeteneklerini kullanabilmişlerse; gözlerinin içi gülecek ve “dolu dolu yaşadım, güzel bir yaşamım oldu, iyi yaşadım” benzeri cümleler kuracaklar. Eğer severek yapmayı tercih etmedikleri işlerde çalışmak durumunda kalmışlarsa, bir dokundun ya, bin ah işitirsin.
Düşünmek gerekiyor, düşlemek gerekiyor, beynimize doğru soruları sormak gerekiyor. Düşünmeliyiz çünkü bu gidişin varacağı bir yer var. O varacağımız yere vardığımızda mutlu olacak mıyız? Kendimize dönüp ‘aferin, iyi iş çıkardın’ diyebilecek miyiz? Yoksa çok keşkelerimiz mi olacak? Keşkeleri azaltmaya bak. Eğer çok keşken varsa, yaşamında yanlış giden çok şey var demektir. Darılmaca, kırılmaca yok. Değirmende ne öğütürsen onun ununu alırsın. Döktüğün buğday kadar un alırsın. Ne az, ne fazla.
Değirmenin taşına çeviren su ise umutlarımızdır. Bu yüzden düşlemek gerek; benim için en iyisi ne, ne olursa kendimi değerli, başarılı hissedeceğim? ‘Rüyalarım gerçek oldu’ diyebilmek için neyin gerçekleşmesi gerekiyor? Kendin için bir iyilik yap; güzel bir gelecek düşün, adını koy. Çünkü neye odaklanırsan, o gerçek oluyor. Doğru sorular sor ki, beyninde doğru resimler oluşsun. Böylece kör talihin bacağını kır, başarmak için büyük bir adım atmış ol.
Adım ileriye, geleceğe doğru adım atmanın en büyük engelleyicisi, eylemsizliktir. Harekete geçebilmek ve hedefe ulaşabilmek için, inanç sistemin başarıyı destekliyor olmalı. Güzel sesiyle nam salan, demirin ilk ustası Davut Peygamber; “Kişi kalbinde düşündüğü gibidir.” demiş, ne güzel buyurmuş. Elbette başarı için kazanılması gereken beceriler var. Bu beceriler; güç veren düşünceler, coşku ve tutku, olumlu düşünmek, kararlılık, denetim altında tutabildiklerimize odaklanmaktır. Buradan benim anladığım, kendine inanacaksın, yaşamak istediğin hayatın hayalini kuracaksın, hayalinin sorumluluğunu üstleneceksin ve başarmaya cesaret edeceksin. Aynı zamanda zamanının yönetimini eline alacaksın. Çünkü zamanın nereye gidiyorsa, sende oraya doğru ilerliyorsun.
Sahi ya, senin için başarı nedir? Bu yaşamdaki en büyük amacın nedir? Sözlükte senin adının karşısında nelerin yazılmasını istersin? İstediğin bu şeyleri neyle, ne zaman ve nasıl gerçekleştireceksin? Evet, doğru bildin. Amacını belirle diyorum. Amacını, hedefini belirle; net bir tanımını yap, hedeflerini sırala ve son tarih ver. Zihin berrak olunca daha iyi işler. Yaşayacağın hayatın resmini yap, diyorum. Üniversite veya meslekten bahsetmiyorum. Onlar amacına giden yolda birer basamak. Sen asıl hayat amacını belirle. Değerlerini keşfet; yeteneklerini, ilgilerini önemse. Senin hayatta mutlu olmanı sağlayacak şey değerlerinle ilgilidir. Değer verdiğin şeylere ne kadar vakit ayırabilirsen, o kadar yaşam doyumun artar.
Önemine binaen tekrar bir daha söylüyorum; amacını belirle, hedeflerini gerçekleştireceğin tarihleri belirle, programı harekete geçir ve belirli aralıklarla programını denetle. Başarısızlığa tek bir açık kapı bırakmazsan, asla şansız, bahtsız bir insan olmazsın. Biliyor musun, en büyük zafer; kendi takdirini kazanmaktır. Kendini takdir edecek işler yapmaya bak.
Bir Atasözü var; “Balık oltaya girdikten sonra aklı başına gelir.” Bir başka özdeyiş; “Hastalığın nedeni yürekteyse hiçbir neşter yardım edemez” diyor. Bunlar kuru laflar değil; tecrübe edilmiş yaşamlardan ilmik ilmik süzülerek ete kemiğe bürünmüş kaşıkçı elmasları…
Unutma; kilit satıcısı, kilit değil; eşyanın güvenliğini satar. Yaptığınız şeylerin gerçekte neye hizmet ettiğini gör. Sana getireceği unvanın, yaşam tarzının farkında ol. Elbette, arabanın ön tekerleği nereden giderse, arka tekerleği de oradan gider. Şu an kendi kimliğini inşa ediyorsun, biliyorsun değil mi? Elbette biliyorsun. Öyleyse başarmaya cesaret et. Cesur ol. Bilmelisin ki; “Gelecek korkakların işi değildir; gelecek, cesur davrananların yaşayacağı bir arenadır.”
İnsan bazen doğru yolda olup olmadığı konusunda tereddüde düşebilir. Eğer sen de böyle bir duruma gelirsen, kendine sor: “Ben neden bu hedefi gerçekleştirmek istiyorum?” aldığın cevap enerji ve heyecan vermiyorsa doğru bir hedef belirlememiş olabilirsin. İstediğin şeyi neden istiyorsun ve ne zaman istiyorsun? Hedeflerine nasıl ulaşacaksın? Neyi gerçekleştirdiğinde başarılı olduğunu hissedeceksin? Hedefini gerçekleştirdiğini hayal et ve bu hayali yaşantının sende nasıl bir duygu uyandırdığını gözlemle. Eğer ortaya çıkan fotoğraftan memnun değilsen hedeflerini yeniden gözden geçir. Her şey olması gerektiği gibiyse yoluna devam et. Günlük yapacağın işler, hedefinle ilişkili olmalı. Dolayısıyla hedeflerinin listesini görünür tut ve belirli aralıklarla yaptığın çalışmaları değerlendirerek hedefinle ilgisinin derecesini belirle.
Acaba neye inanırsan seni motive eder, güçlendirir? Şu bir gerçek ki, insan her zaman düşündüğünden daha fazlasıdır. Sende olduğunu düşündüğün kişiden daha fazlasın… İçinde yaşadığımız gerçeklik büyük ölçüde kendimiz hakkındaki düşünce ve inançlarımızın eseridir. Seni sınırlayan, hedefinle arana bariyerler kuran inançlarından kurtul. İnançlarını değiştir ve pozitif inançlarla başarıya doğru yelken aç.
Daha söylenecek çok söz, tozu alınacak çok kitap var. Lakin sözün az ve öz olanı daha makbuldür. Mademki iki çift laf ettik, sözümüz sözümüze eşlik etti, sana bir sır vereyim. Büyük işler başaran, başarılı dediğimiz insanların kullandığı bir büyü var. Her şeyi oldurabileceğin bir büyü. Her şeyi oldurabilme fırsatını yakalamayı sağlayan büyü, ŞİMDİ büyüsüdür. Şimdi de var olarak; çalışarak, emek vererek, gönül ve akıl birlikteliği ile her şeyi gerçekleştirebiliriz. Bu sırrı mutlaka tecrübe etmelisin.
Bana “amaç belirlemekten, yaşam doyumundan” sormuştunuz. Bendekinden nasibimiz kadar paylaştık. Artık iş sizde! Şimdi olmak istediğiniz kişi gibi davranmaya odaklanın; cesaretle, coşkuyla, tutkuyla ve kararlılıkla… Hak ettiğiniz ilişkileri, hak ettiğiniz eğitimi, hak ettiğiniz hayatı, tesadüflere bırakmayın. Hayatınızın iplerini elinize alın ve kendi şansınızı kendiniz oluşturun. Yaşamınızın sorumluluğunu üstlenin ve “Güneşin doğduğu her yerde, umuda giden bir yol bulunur” nakaratını terennüm edin…
Dil sustu. Kapanan kapının arkasından şair gülümsedi ve “Kapı kapı, bu yolun son kapısı ölümse; her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse!” dedi. Yüreğimden her canlının, her kapıda gülümsemesi dileği geçti. Söz tamam oldu. Dileğimin içinde sizde varsınız…
Mehmet POLATOĞLU (Psikolojik Danışman)
(Bu makale yazarın PDR (Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Dergisi) - Mart Nisan 2017 sayısından alınmıştır.)
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Başarı İçin Hedefini Belirle!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
3 Beğeni 
Yazan Uzman
|
başarı, motivasyon, hedef belirleme, ders çalışma, amaç belirleme, eğitimde başarı, başarı için hedef
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
