Şizofreniye Klinik Bakış
Şizofreni; kişinin düşüncesini, hareketlerini, duygularını ifade şeklini, gerçeği algılamasını çarpıtan ve kişinin diğerleriyle ilişkilerini bozan ciddi bir beyinsel rahatsızlıktır. Şizofreni hastaları çoğunlukla toplumda, işte, okulda ve ilişkilerde problem yaşarlar. Bu nedenle şizofrenisi olan bireylerin çoğu yakınlarıyla yaşamakta ve onların bakımına ihtiyaç duymaktadırlar. Şizofreni kişinin neyin gerçek neyin hayali olduğunu anlayamadığı bir zihinsel hastalık, bir psikozdur. Hastalar gerçekle ilişkilerini kaybettiklerinde oluşan ani kişilik ve davranış değişikliklerine psikotik epizod adı verilir.
Tanı ölçütleri
A-Karakteristik Semptomlar
Bir aylık dönem boyunca bu sürenin önemli bir kısmında aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı
a- sanrılar
b- varsanılar
c- çağrışım bozukluğu
d- ileri derece dağılmış davranış örüntüsü
e- negatif semptomlar(aloji,avolüsyon, donuk duygulanım)
B- Toplumsal/Mesleki İşlev Bozukluğu
C- En az 6 ay süre, 6 ayın en az bir ayı A belirtileri olacak
D-Şizoaffektif Bozukluk/Duygudurum Bozukluk dışlanacak
E- Genel Tıbbi Durum/Madde Kullanımı Dışlanacak
F- Yaygın Bir Gelişimsel Bozukla İlişki
Bir ay boyunca bu belirtiler varsa tanı konulabilir.
YAYGINLIK VE SIKLIK
Dünyada yılda 1.5 - 3 milyon şizofreni hastasının olduğu bildirilmektedir.
Kadınlarda başlangıç yaşı, erkeklerden ortalama 5 yaş daha geç olup, genellikle hastalık daha iyi seyretmekte ve prognoz daha olumlu olmaktadır. Kadınların hastalık öncesi uyumları da daha iyi bulunmuştur, klinik iyileşmeleri daha iyidir ve daha fazla duygudurum belirtileri gösterirler.
Erkeklerde başlangıç yaşı 18-25 olarak belirlenmiştir.
45 yaş sonrası başlayan şizofreni geç başlangıçlı şizofreni olarak adlandırılır. Kadınlarda menopoz sonra 2. zirve gözlenir
Kalabalık nüfusa sahip kentleşmiş bölgelerde daha sık görülür
Yoksulluk, işsizlik, sağlık hizmetlerine ulaşmadaki kısıtlılıklar, evsizlik gibi etmenler şizofrenler için yüksek risk yaratırlar.
Şizofrenlerin daha çok Şubat- Mart aylarında doğdukları tespit edilmiştir.
OLUŞ NEDENLERİ
Nörokimyasal Anormallikler(dopamin,serotonin,glutamat,GABA hipotezleri)
Yapısal Beyin Anormallikleri
İşlevsel Beyin Anormallikleri
Genetik
Anne ya da baba hasta ise çocuklarda hastalık riski %12.5 -13.8
Hem anne hem hem baba hasta ise risk % 35 - 46
Tek yumurta ikizlerinde eş hastalanma oranı çift yumurta ikizlerine göre çok yüksek
Hamilelikte ve doğum sırasında virüs
Çevresel etmenler
Nörogelişimsel kuramlar- sinaptik budanma
Psikodinamik yaklaşımlar
HASTALIK ÖNCESİ KİŞİLİK VE UYUM
Genellikle sessiz, içe kapanık, arkadaşı az, yalnızlığı tercih eden, garip olarak nitelenen, sınırlı ve değişik ilgileri olan , güvensiz kişiler
Şizoid, şizotipal ve paranoid kişilik özellikleri gösteren kişilerde daha sık görülür.
KLİNİK BELİRTİLER
Vurdumduymaz, ilgisiz, çekingen, donuk veya dağınık görünüm
Ayrı bir dünyaymış hissi, ilişki kurmakta güçlük
Öz bakımda azalma
Kişisel hijyene dikkatte azalma
Başlangıç aşamalarında kafa karışıklığı(perpleksite)
Ses tonu tek düze, duygularını yansıtmıyor
Konuşma içeriği fakir/karışık/takip edilemiyor/dağınık/yavaş/ saçma
Çevresel/teğetsel/enkoheran çağrışımlar
Basınçlı konuşma
Duygulanım
Başlangıçta dünya yıkılıyor/benliği parçalanıyor duygusuna bağlı yoğun bunaltı
Giderek duygularda azalma ve donuklaşma-küntleşme
Anlamsız gülmeler, ağlamalar (uygunsuz duygulanım)
Postpsikotik çökkünlük
Varsanılar
Çoğunlukla işitsel varsanılar (emir veren, eleştiren, alay eden sesler)
Kendi sesinin kulağına gelmesi
Seslerle konuşma- tartışma- seslerin komutlarına uyma ya da karşı gelme
Kendi aralarında tartışan sesler
Görsel varsanılar
Dokunma varsanıları ( cinsel ilişki
Depersonalizasyon- derealizasyon
Şiddet davranışı ve intihar riskini arttırır.
Sanrılar
Kontrol sanrıları
Büyüklük sanrıları
Suçluluk sanrıları
Kötülük görme sanrıları
Alınma sanrıları
Somatik sanrılar
Erotomanik sanrılar
Düşünce sokulması, yayınlanması, çekilmesi, çalınması
Somut düşünme
Neden-sonuç ilişkilerinin giderek azalması
Mistik-metafizik uğraşlar
Çeşitli obsesyonlar
Uykusuzluk
Cinsel isteksizlik/aşırı mastürbasyon yapma
Ambivalans
Negatif Belirtiler
Duygulanımda kısıtlılık
İstemsizlik (avolüsyon)
Konuşma içeriğinin fakirleşmesi (aloji)
Anhedoni
Dikkat eksikliği
Sosyal içe çekilme
Katatonik Davranışlar
Aşırı ama amaçsız hiperaktivite/hipoaktivite
Bir yere uzun süre dalıp bakma
Hiç tepki vermeden uzun süre aynı duruşta kalma
Tuhaf yüz ifadeleri yapma
Çok az/hiç konuşma/ hiç hareket etmeme
İstemsiz olarak başkalarını hareketlerin/ konuşmalarını tekrar etme
Yemeyi, içmeyi, konuşmayı reddetme/ yönergelere direnç gösterme
Sürekli aynı konuya dönme/ anlamsız şekilde kelimeleri tekrar etme
Bal mumu esnekliği
ALT TİPLERİ
Paranoid
Katatonik
Farklılaşmamış
Dezorganize
BAŞLANGIÇ VE SEYİR
Başlangıçta; uykusuzluk, bunaltı, çabuk sinirlenme, odaklanma güçlüğü, okul başarısında düşme, sosyal geri çekilme, halsizlik, kendinden beklenen işleri yapamama
Alevlenme döneminde artı psikotik belirtilerin baskın olduğu tablo
Yatışma dönemlerine negatif belirtiler daha baskın
Hastaneye yatarak tedavi gören ve ilaç tedavisin devam eden hastaların yaklaşık %35-40’ı ilk yıl içinde ikinci psikotik atağı geçirir.
%30-40’ı orta-iyi derecede düzelir, uyumlu olabilir.
BAŞLANGIÇ VE SEYİR (Olumlu Gidiş Göstergeleri)
Ailede şizofreni öyküsünün olmaması
Ailede duygudurum bozukluğu öyküsünün olması
Evli olma
Hastalığın geç başlaması
Başlangıcın birden ve renkli belirtilerle başlaması
Hastalık öncesi uyumun iyi olması
Katatonik ve paranoid türler
Tedavinin erken başlaması ve tedaviye uyumun iyi olması
Sanı ve varsanıların baskın olması
Yüksek zeka düzeyi
Alevli hastalık dönemlerinin az ve kısa süreli olması
Hastalığın ortaya çıkışıyla ilgili stres etkenlerinin var olması
ÖLÜM VE İNTİHAR
Ölüm oranı toplum ortalamasından 2-4 kat fazla.
En önemli ölüm nedeni intihar (%10).
Hastaların %20-50’si intihar girişiminde bulunur.
İntihar, genellikle hastalığın akut döneminde ani şekilde ve işitsel varsanı ve sanrılar doğrultusunda gerçekleşir.
İntihar biçimi genellikle anlaşılması güç ve acayiptir.
Bazen postpsikotik depresyona bağlı olarak veya yeti yitiminin farına vararak çaresizlik sonucu planlı intihar girişimler de olabilir.
AYIRICI TANI
Bedensel Hastalığa veya Madde Kullanımına Bağlı Psikozlar
Bilişsel yetilerde çoklu bozukluklar olur. (bilinç-yönelim-algı)
Varsanılar ve sanrılar çoğu zaman ego-distoniktiktir.
Belirtiler kısa sürelidir(atak- madde etkisi)
İlaç/ hastalık öyküsü
Fizik muayene bulguları
ŞİZOFRENİYE BENZER PSİKOZLAR
Kısa Psikotik Bozukluk
• Bir aydan kısa süren varsanı ve sanrılar, işlevsel bozulma olabilir. Tam düzelme görülür.
Şizofreniform bozukluk
• Bir aydan uzun altı aydan kısa süren şizofreniye özgü prodromal ,aktif ve rezidüel dönemi kapsayan bozukluk, 1/3’ü tamamen düzelir, kalanı şizofreni veya şizoaffektif bozukluğa ilerler.
Sanrısal Bozukluk
Sanrılar düzenli, sistematik, neredeyse inandırıcı gibidir.
İşlevsellik oldukça korunmuştur.
Varsanılar ve çağrışım bozuklukları görülmez.
Duygulanım sıklıkla savunucu ve kuşkucu tarzdan kaynaklı olarak soğuk ve donuk gibi görünse de kısıtlılık yoktur. Aksine sıklıkla depresyon eşlik eder.
Süregen olgularda bilişsel yetilerde belirgin kayıp olmaz.
Başlangıç yaşı daha geçtir
Şizoaffektif Bozukluk
Bu tanı içi majör depresyon veya manik atak tanısına ek olarak duygudurum belirtilerinin görülmediği iki haftalık bir dönemde psikotik belirtilerin görülmesi ve psikotik belirtilerle duygudurum belirtilerinin aynı anda başlaması gerekir.
İşlevsellik daha iyi
Duygudurum belirtileri mevcut
Prognoz daha iyi
TEDAVİ
FARMAKOLOJİK TEDAVİ
EKT
PSİKOTERAPİ
PSİKOEĞİTİM
NEDEN PSİKOTERAPİ GEREKLİDİR?
Hastalara sosyal beceri kazandırmak
Hastaların becerilerine göre gelişmelerini sağlamak
Hastaların yaşam kalitesinin yükseltmeye çalışmak
Hasta yakınlarının hastadan beklentilerini gerçekçi düzeye çekebilmek
İyi bir terapötik işbirliği yaratabilmek
Tedaviye uyumu arttırabilmek
Hasta ve hasta yakınlarının hastalığı anlayabilmesini ve tedaviye katılımını sağlayabilmek
Hastalığın tekrarlarını ve hastaneye yatma sıklığını azaltabilmek(ilk bir yılda%40’dan %20’ye)
Hastaların bağımsız yaşama becerilerini geliştirmelerini sağlamak
Nasıl bir Psikoterapi?
Hastaya karşı dürüst, açık sözlü, ilgili, onu anlamaya çalışan, kısa sürede sonuç alamayınca onu bırakmayan, onu reddetmeyen , aşırı sevgi ve sıcaklık göstermeyen ancak çok da soğuk durmayan bir terapist eşliğinde.
Belirli bir psikoterapi akıma bağlı kalmadan hastanın bireysel durumuna göre ayarlanmış,
Gerektiğinde davranışçı yöntemleri de kullanabilen,
Yol gösterici, destekleyici, açıklayıcı,
hastalığa ve nükslere karşı içgörü kazandırıcı
uzun süreli bir ilişki oluşmasını sağlayan bir psikoterapi süreci
Psikoterapinin Hedefleri
Hastayla iyi bir işbirliği
Şizofreni belirtilerinin ve hastalık seyrinin hastaya ve aileye anlatılması
Pozitif ve negatif belirtilerin hasta üzerindeki etkilerini azaltıcı düşünce seçeneklerini önererek hastanın bu konudaki bakış açısının değişmesini sağlamaya çalışmak
Hastaların ilaçlarını düzenli alması için çeşitli öneriler getirmek
Hastaları yetenekleri doğrultusunda uğraşılara yöneltmek
Hastaların bağımsız yaşama ile yetileri kazanmalarına yardımcı olmak
Hastaların yaşamlarına ait basit sorumlulukları almaları konusunda hastaları ve ailelerini cesaretlendirmek
Hastaları derneklere yönlendirmek
Aile Terapisi
Aileden hastayla ilgili bilgi alırken hastanın şüphesini uyandıracak hareketlerde bulunmamak
Aileye bilgi verirken kesin yargılardan kaçınmak
Aileye hekim hekim hastanın dolaştırılmasının sakıncalarını anlatmak
Aile içinde yaşanan suçlamalar-öfkeler ve diğer zorlukları anladığını aile üyelerine hissettirmek
Aileyi hastalığın ciddiyetine karşı uyarırken korkutmaktan ve üzmekten olabildiğince kaçınmak ve empatik olmaya çalışmak
Aileleri tedaviye ikna etmek
Aileleri hastalık, ilaçlar, yan etkiler, hastalığın seyri ve prognoz konusunda bilgilendirmek ve tedavinin her aşamasına katmak
Ailelerin hastalardan beklentilerini gerçekçi düzeye indirmek
Ailelerin zihnindeki damgalamaları öncelikle yok etmeye çalışmak
Ailelerden ilaç kullanımı konusuna destek istemek
Ailelerden hastanın sosyal etkinliklere katılımı, bağımsızlaşma çabaları konusunda destek istemek
Aileleri derneklere yönlendirmek
Erol AKDAĞ
Klinik Psikolog
Tanı ölçütleri
A-Karakteristik Semptomlar
Bir aylık dönem boyunca bu sürenin önemli bir kısmında aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı
a- sanrılar
b- varsanılar
c- çağrışım bozukluğu
d- ileri derece dağılmış davranış örüntüsü
e- negatif semptomlar(aloji,avolüsyon, donuk duygulanım)
B- Toplumsal/Mesleki İşlev Bozukluğu
C- En az 6 ay süre, 6 ayın en az bir ayı A belirtileri olacak
D-Şizoaffektif Bozukluk/Duygudurum Bozukluk dışlanacak
E- Genel Tıbbi Durum/Madde Kullanımı Dışlanacak
F- Yaygın Bir Gelişimsel Bozukla İlişki
Bir ay boyunca bu belirtiler varsa tanı konulabilir.
YAYGINLIK VE SIKLIK
Dünyada yılda 1.5 - 3 milyon şizofreni hastasının olduğu bildirilmektedir.
Kadınlarda başlangıç yaşı, erkeklerden ortalama 5 yaş daha geç olup, genellikle hastalık daha iyi seyretmekte ve prognoz daha olumlu olmaktadır. Kadınların hastalık öncesi uyumları da daha iyi bulunmuştur, klinik iyileşmeleri daha iyidir ve daha fazla duygudurum belirtileri gösterirler.
Erkeklerde başlangıç yaşı 18-25 olarak belirlenmiştir.
45 yaş sonrası başlayan şizofreni geç başlangıçlı şizofreni olarak adlandırılır. Kadınlarda menopoz sonra 2. zirve gözlenir
Kalabalık nüfusa sahip kentleşmiş bölgelerde daha sık görülür
Yoksulluk, işsizlik, sağlık hizmetlerine ulaşmadaki kısıtlılıklar, evsizlik gibi etmenler şizofrenler için yüksek risk yaratırlar.
Şizofrenlerin daha çok Şubat- Mart aylarında doğdukları tespit edilmiştir.
OLUŞ NEDENLERİ
Nörokimyasal Anormallikler(dopamin,serotonin,glutamat,GABA hipotezleri)
Yapısal Beyin Anormallikleri
İşlevsel Beyin Anormallikleri
Genetik
Anne ya da baba hasta ise çocuklarda hastalık riski %12.5 -13.8
Hem anne hem hem baba hasta ise risk % 35 - 46
Tek yumurta ikizlerinde eş hastalanma oranı çift yumurta ikizlerine göre çok yüksek
Hamilelikte ve doğum sırasında virüs
Çevresel etmenler
Nörogelişimsel kuramlar- sinaptik budanma
Psikodinamik yaklaşımlar
HASTALIK ÖNCESİ KİŞİLİK VE UYUM
Genellikle sessiz, içe kapanık, arkadaşı az, yalnızlığı tercih eden, garip olarak nitelenen, sınırlı ve değişik ilgileri olan , güvensiz kişiler
Şizoid, şizotipal ve paranoid kişilik özellikleri gösteren kişilerde daha sık görülür.
KLİNİK BELİRTİLER
Vurdumduymaz, ilgisiz, çekingen, donuk veya dağınık görünüm
Ayrı bir dünyaymış hissi, ilişki kurmakta güçlük
Öz bakımda azalma
Kişisel hijyene dikkatte azalma
Başlangıç aşamalarında kafa karışıklığı(perpleksite)
Ses tonu tek düze, duygularını yansıtmıyor
Konuşma içeriği fakir/karışık/takip edilemiyor/dağınık/yavaş/ saçma
Çevresel/teğetsel/enkoheran çağrışımlar
Basınçlı konuşma
Duygulanım
Başlangıçta dünya yıkılıyor/benliği parçalanıyor duygusuna bağlı yoğun bunaltı
Giderek duygularda azalma ve donuklaşma-küntleşme
Anlamsız gülmeler, ağlamalar (uygunsuz duygulanım)
Postpsikotik çökkünlük
Varsanılar
Çoğunlukla işitsel varsanılar (emir veren, eleştiren, alay eden sesler)
Kendi sesinin kulağına gelmesi
Seslerle konuşma- tartışma- seslerin komutlarına uyma ya da karşı gelme
Kendi aralarında tartışan sesler
Görsel varsanılar
Dokunma varsanıları ( cinsel ilişki
Depersonalizasyon- derealizasyon
Şiddet davranışı ve intihar riskini arttırır.
Sanrılar
Kontrol sanrıları
Büyüklük sanrıları
Suçluluk sanrıları
Kötülük görme sanrıları
Alınma sanrıları
Somatik sanrılar
Erotomanik sanrılar
Düşünce sokulması, yayınlanması, çekilmesi, çalınması
Somut düşünme
Neden-sonuç ilişkilerinin giderek azalması
Mistik-metafizik uğraşlar
Çeşitli obsesyonlar
Uykusuzluk
Cinsel isteksizlik/aşırı mastürbasyon yapma
Ambivalans
Negatif Belirtiler
Duygulanımda kısıtlılık
İstemsizlik (avolüsyon)
Konuşma içeriğinin fakirleşmesi (aloji)
Anhedoni
Dikkat eksikliği
Sosyal içe çekilme
Katatonik Davranışlar
Aşırı ama amaçsız hiperaktivite/hipoaktivite
Bir yere uzun süre dalıp bakma
Hiç tepki vermeden uzun süre aynı duruşta kalma
Tuhaf yüz ifadeleri yapma
Çok az/hiç konuşma/ hiç hareket etmeme
İstemsiz olarak başkalarını hareketlerin/ konuşmalarını tekrar etme
Yemeyi, içmeyi, konuşmayı reddetme/ yönergelere direnç gösterme
Sürekli aynı konuya dönme/ anlamsız şekilde kelimeleri tekrar etme
Bal mumu esnekliği
ALT TİPLERİ
Paranoid
Katatonik
Farklılaşmamış
Dezorganize
BAŞLANGIÇ VE SEYİR
Başlangıçta; uykusuzluk, bunaltı, çabuk sinirlenme, odaklanma güçlüğü, okul başarısında düşme, sosyal geri çekilme, halsizlik, kendinden beklenen işleri yapamama
Alevlenme döneminde artı psikotik belirtilerin baskın olduğu tablo
Yatışma dönemlerine negatif belirtiler daha baskın
Hastaneye yatarak tedavi gören ve ilaç tedavisin devam eden hastaların yaklaşık %35-40’ı ilk yıl içinde ikinci psikotik atağı geçirir.
%30-40’ı orta-iyi derecede düzelir, uyumlu olabilir.
BAŞLANGIÇ VE SEYİR (Olumlu Gidiş Göstergeleri)
Ailede şizofreni öyküsünün olmaması
Ailede duygudurum bozukluğu öyküsünün olması
Evli olma
Hastalığın geç başlaması
Başlangıcın birden ve renkli belirtilerle başlaması
Hastalık öncesi uyumun iyi olması
Katatonik ve paranoid türler
Tedavinin erken başlaması ve tedaviye uyumun iyi olması
Sanı ve varsanıların baskın olması
Yüksek zeka düzeyi
Alevli hastalık dönemlerinin az ve kısa süreli olması
Hastalığın ortaya çıkışıyla ilgili stres etkenlerinin var olması
ÖLÜM VE İNTİHAR
Ölüm oranı toplum ortalamasından 2-4 kat fazla.
En önemli ölüm nedeni intihar (%10).
Hastaların %20-50’si intihar girişiminde bulunur.
İntihar, genellikle hastalığın akut döneminde ani şekilde ve işitsel varsanı ve sanrılar doğrultusunda gerçekleşir.
İntihar biçimi genellikle anlaşılması güç ve acayiptir.
Bazen postpsikotik depresyona bağlı olarak veya yeti yitiminin farına vararak çaresizlik sonucu planlı intihar girişimler de olabilir.
AYIRICI TANI
Bedensel Hastalığa veya Madde Kullanımına Bağlı Psikozlar
Bilişsel yetilerde çoklu bozukluklar olur. (bilinç-yönelim-algı)
Varsanılar ve sanrılar çoğu zaman ego-distoniktiktir.
Belirtiler kısa sürelidir(atak- madde etkisi)
İlaç/ hastalık öyküsü
Fizik muayene bulguları
ŞİZOFRENİYE BENZER PSİKOZLAR
Kısa Psikotik Bozukluk
• Bir aydan kısa süren varsanı ve sanrılar, işlevsel bozulma olabilir. Tam düzelme görülür.
Şizofreniform bozukluk
• Bir aydan uzun altı aydan kısa süren şizofreniye özgü prodromal ,aktif ve rezidüel dönemi kapsayan bozukluk, 1/3’ü tamamen düzelir, kalanı şizofreni veya şizoaffektif bozukluğa ilerler.
Sanrısal Bozukluk
Sanrılar düzenli, sistematik, neredeyse inandırıcı gibidir.
İşlevsellik oldukça korunmuştur.
Varsanılar ve çağrışım bozuklukları görülmez.
Duygulanım sıklıkla savunucu ve kuşkucu tarzdan kaynaklı olarak soğuk ve donuk gibi görünse de kısıtlılık yoktur. Aksine sıklıkla depresyon eşlik eder.
Süregen olgularda bilişsel yetilerde belirgin kayıp olmaz.
Başlangıç yaşı daha geçtir
Şizoaffektif Bozukluk
Bu tanı içi majör depresyon veya manik atak tanısına ek olarak duygudurum belirtilerinin görülmediği iki haftalık bir dönemde psikotik belirtilerin görülmesi ve psikotik belirtilerle duygudurum belirtilerinin aynı anda başlaması gerekir.
İşlevsellik daha iyi
Duygudurum belirtileri mevcut
Prognoz daha iyi
TEDAVİ
FARMAKOLOJİK TEDAVİ
EKT
PSİKOTERAPİ
PSİKOEĞİTİM
NEDEN PSİKOTERAPİ GEREKLİDİR?
Hastalara sosyal beceri kazandırmak
Hastaların becerilerine göre gelişmelerini sağlamak
Hastaların yaşam kalitesinin yükseltmeye çalışmak
Hasta yakınlarının hastadan beklentilerini gerçekçi düzeye çekebilmek
İyi bir terapötik işbirliği yaratabilmek
Tedaviye uyumu arttırabilmek
Hasta ve hasta yakınlarının hastalığı anlayabilmesini ve tedaviye katılımını sağlayabilmek
Hastalığın tekrarlarını ve hastaneye yatma sıklığını azaltabilmek(ilk bir yılda%40’dan %20’ye)
Hastaların bağımsız yaşama becerilerini geliştirmelerini sağlamak
Nasıl bir Psikoterapi?
Hastaya karşı dürüst, açık sözlü, ilgili, onu anlamaya çalışan, kısa sürede sonuç alamayınca onu bırakmayan, onu reddetmeyen , aşırı sevgi ve sıcaklık göstermeyen ancak çok da soğuk durmayan bir terapist eşliğinde.
Belirli bir psikoterapi akıma bağlı kalmadan hastanın bireysel durumuna göre ayarlanmış,
Gerektiğinde davranışçı yöntemleri de kullanabilen,
Yol gösterici, destekleyici, açıklayıcı,
hastalığa ve nükslere karşı içgörü kazandırıcı
uzun süreli bir ilişki oluşmasını sağlayan bir psikoterapi süreci
Psikoterapinin Hedefleri
Hastayla iyi bir işbirliği
Şizofreni belirtilerinin ve hastalık seyrinin hastaya ve aileye anlatılması
Pozitif ve negatif belirtilerin hasta üzerindeki etkilerini azaltıcı düşünce seçeneklerini önererek hastanın bu konudaki bakış açısının değişmesini sağlamaya çalışmak
Hastaların ilaçlarını düzenli alması için çeşitli öneriler getirmek
Hastaları yetenekleri doğrultusunda uğraşılara yöneltmek
Hastaların bağımsız yaşama ile yetileri kazanmalarına yardımcı olmak
Hastaların yaşamlarına ait basit sorumlulukları almaları konusunda hastaları ve ailelerini cesaretlendirmek
Hastaları derneklere yönlendirmek
Aile Terapisi
Aileden hastayla ilgili bilgi alırken hastanın şüphesini uyandıracak hareketlerde bulunmamak
Aileye bilgi verirken kesin yargılardan kaçınmak
Aileye hekim hekim hastanın dolaştırılmasının sakıncalarını anlatmak
Aile içinde yaşanan suçlamalar-öfkeler ve diğer zorlukları anladığını aile üyelerine hissettirmek
Aileyi hastalığın ciddiyetine karşı uyarırken korkutmaktan ve üzmekten olabildiğince kaçınmak ve empatik olmaya çalışmak
Aileleri tedaviye ikna etmek
Aileleri hastalık, ilaçlar, yan etkiler, hastalığın seyri ve prognoz konusunda bilgilendirmek ve tedavinin her aşamasına katmak
Ailelerin hastalardan beklentilerini gerçekçi düzeye indirmek
Ailelerin zihnindeki damgalamaları öncelikle yok etmeye çalışmak
Ailelerden ilaç kullanımı konusuna destek istemek
Ailelerden hastanın sosyal etkinliklere katılımı, bağımsızlaşma çabaları konusunda destek istemek
Aileleri derneklere yönlendirmek
Erol AKDAĞ
Klinik Psikolog
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Şizofreniye Klinik Bakış" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Erol AKDAĞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Erol AKDAĞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
12 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.