2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Merak ve Öğrenme
MAKALE #1879 © Yazan Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ | Yayın Kasım 2008 | 17,234 Okuyucu
“Merak ve Öğrenme” Konulu Seminer

Merak ve öğrenme arasındaki güçlü ilişki, bir psikolog olarak beni çok etkiliyor. Bence bu ilişki; stres, kaygı, mutsuzluk ve hayattan zevk alamama gibi bir çok ruhsal sıkıntının tedavisinde kullanılacak çok etkili bir ilaçtır.

Bu yazı; hemen hemen hiçbir yan etkisi olmayan bu ilacın, ne zaman ve nasıl kullanılacağı konusundadır.

Geçenlerde okuduğum bir kitaptaki şu cümle gözüme takıldı: “Merak cehaleti öldürür”.

Merak eskiden kediyi öldürürken, şimdi cehaleti öldürüyor. Meraklı kedilerin hayatta kaldığını ve cehaletin merak sayesinde yok olduğunu duyduğuma çok sevindim. Ve “merak” kavramı üzerinde düşünmeye başladım.

İnsanoğlu doğduğu andan itibaren, yeniye ve farklıya doğru büyük bir güç ile çekiliyor. Galiba bu güç “merak” dediğimiz şeyin ta kendisi.

Yaşamımızı sürdürebilmek için, sanırım, öncelikle yaşamın doğasında var olan “değişiklik” kavramı ile barışık olmamız gerekli. Değişikliğe uyum sağlamak için ise mutlaka öğrenmeliyiz. Kaç yaşında olursak olalım öğrenme için; öğrenilecek konuya istekli, hevesli olmalı, onu öğrenmek için bir şeyden ilham veya esin almalı yani motive olmalıyız. Merak bizi en iyi şekilde motive eder. Gözlerimiz, kulaklarımız ve tüm algılarımız merak duyulan konu için açılır. Merak duyulan konudaki bilgiler alınmaya hazırdır.

Merak eden insan, araştırmak ister. Araştırdığında keşfeder, anlar. Anlamak insana güç verir, anlamak güne sevinç katar. Sevinç kişiyi yeniden araştırmaya iter. Ve yeniden keşfetmeye… Ve yeniden anlamaya, anladıkça güçlenmeye ve daha çok sevince…

Merak insanı daha güçlü, sevinç dolu ve mutlu kılar…

Merakın en büyük düşmanı ise korkudur. Yaşanan korku; eleştirilme, onaylanmama, yalnız bırakılma, zarar görme veya alay edilme gibi korkulardan herhangi biri olabilir. Korku bizi güçsüzleştirirken, merak güçlendirir. Korku bizi köleleştirirken, merak özgürleştirir.
Korku özgüvenimizi baltalarken, merak büyütür. Merak öğrenmeyi sağlarken, öğrenme bilgiye ulaşmamızı sağlar. Bilgili olmak; başkaları tarafından takdir edilmemizi, onaylanmamızı, ilgi ve hayranlık görmemizi sağlar. Sosyal hayatımızı güçlendirir.

MERAK VE ÖĞRENME

Kanımca insanoğluna verilmiş en değerli hediye “merak”tır. Merak duygusu sayesinde yeni şeyler öğreniriz ve değişen yaşama uyum sağlayarak sürekli gelişiriz.
Geçmiş yaşamımızı, özellikle öğrencilik yıllarımızı şöyle bir anımsayalım. Merak ve ilgi duymadığımız bir konuyu hiç öğrendiğimiz oldu mu? Ya da bu öğrenme gerçekten öğrenme miydi? Kimimiz, matematiğin temel kurallarını ya da coğrafi bölgelerimizi sadece içimizdeki merak sayesinde öğrenmedik mi? O yıllara dönüp baktığımızda hepimiz, öğretmenin ilginç anlatımı ve sorduğu doğru sorular nedeniyle uyanan merakımız sayesinde öğrendiğimiz bilgi kırıntılarını hatırlayabiliyoruz sadece.

Tıpkı eskiden olduğu gibi bugün de “merak” eğitim yuvalarımızdan oldukça uzak. Ve her geçen gün daha da uzaklaştırılıyor. Aslında merak duygusu, insan doğasında vardır. Körletilmediği takdirde insan, bu merak duygusu ile ömür boyu öğrenmeye devam eder.
Bu durumda eğitimin temel kaygı ve hedefi merak duygusunu köreltmemek ve sürekli canlı tutmak olmalıdır. Bu yüzden aktif ve doğru eğitim modelleri, öğretmenin iyi ders verme ve iyi ders anlatmasından farklı bir durum ortaya koymakta; iyi motive etme ve merak ile ilgi uyandırmayı öne çıkarmaktadır.

Oysa eğitim ve öğretim adına uygulanan yanlış yöntemlerle, milyonlarca çocuk ve gencin merakı, düşünme gücü ve üretkenliği yok ediliyor. Çünkü uygulanan eğitim sistemi, insan beyninin öğrenme gerçekleriyle hemen hemen hiç örtüşmüyor.

Peki Beynin Öğrenme Gerçekleri Nelerdir?

Aslında beynin çalışması hakkında bilmediğimiz birçok şey var. Yine de bildiklerimizle beynin, öğrenme konusunda nasıl çalıştığını açıklayabiliriz. Beyin, iç içe üç bölümden oluşuyor.

Orta beyinde bulunan “hipokamp” bölgesi; bilgilerin kalıcı hafızaya, yani dış bölgedeki “korteks”e geçip geçmeyeceğine karar veren bölgedir. Beynin bu bölgesinde, nöronların birbiriyle haberleştikleri noktalar yani “sinapslar” yüksek frekanslı elektrik sinyalleriyle uyarılınca, güçlü sinaptik bağlantılar oluşmaktadır.

Elektrik sinyallerinin yüksek veya düşük oluşunu, duyguların hareketlenmesi belirlemektedir. Merak ve ilgi duymadığımız, önemsemediğimiz; yani duyguların hareketlenmediği durumlarda bize ulaşan bilgiler düşük frekanslı elektrik sinyalleri şeklindedir.

Bu durumda, zayıf sinaptik bağlar oluşur ve beynin harddiski olan “korteks”e kayıt işlemi gerçekleşmez. Çünkü, duygular yani alıcılar harekete geçmemiştir.

O halde; öğrencinin konuya ilgisinin çekilmediği, merakın uyandırılmadığı ve konunun zevkli ve eğlenceli biçimde işlenmediği öğretme süreçlerinin başarısız kalması “hipokamp” denilen beyin bölgesinin uyarılmamasıyla ilgilidir.

Aslında gerçek öğrenme, güçlü sinaptik bağların oluşumu sonrasında “korteks”e kayıt işleminin gerçekleşmesi ile oluşan bilgi tabanlarının üzerine, bu taban bilgi ile bağlantılı yeni bilgiler inşa etmek demektir. Bu da ancak beyin sinirlerinin ağ oluşturması ile sağlanmaktadır. Beyinde 10 milyarın üzerinde beyin hücresi vardır. Kurulan hafıza ilişkileri ve zihinsel faaliyetlerin her biri bu hücreler arasında yeni bağlar kurarak bir ağ tabakası oluşturmaktadır. Kurulan bağların sayısı ne kadar fazla ise, zihinsel potansiyelin gücü de o derece yüksektir. Hücreler arası ağ tabakasındaki her ilave bağ, hafıza-muhakeme-anlama-fikir yürütme gücünü kat kat artırmaktadır. Merak ve ilgi, burada da önemli rol oynamaktadır.

Toplumda yer alan her bireyin aynı merak düzeyinde doğmadığı bilinmektedir. Kimi insanların ilgi alanları doğuştan çok geniş ve meraları ise çok yüksektir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre, bu şanslı “Doğuştan Meraklı” azınlık, toplumun % 7-10’luk kısmını oluşturuyor. Bu kişiler, dışsal ek bir motivasyona ihtiyaç duymadan, öğrenmeyi ilgi ve meraklarının yüksekliği sebebiyle her ortamda başarabiliyorlar.

Ne kadar meraklı olduğunuzu ölçmek için hazırlanmış birçok test vardır. Aşağıdaki maddeler bu testler konusunda fikir verici niteliktedir. Herkese merak dolu günler diliyorum.

• Çılgın partileri severim.
• İki hatta üç kez izlediğim filmler vardır.
• Dağ tırmanışı yapmayı isterdim.
• Vücut kokularından hoşlanmam.
• Aynı yüzleri görmekten sıkılırım.
• Kaybolmak pahasına bile olsa garip yerleri keşfetmeyi severim.
• Başkalarını üzen ve şoka sokan şeyler söyleyen kişileri sevmem.
• Bir film izlerken ne olacağını tahmin edebildiğim filmlerden hoşlanmam.
• Akıllı bir kişi kendisi için tehlikeli olabilecek aktivitelerden uzak durur.
• Hayatın tadını çıkaranları sevmem.
• Daha önce tatmadığım yiyecekleri tatmaktan hoşlanırım.
• Birilerinin düğün videolarını izlemekten veya tatil resimlerine bakmaktan hoşlanırım.
• Su kayağı yapmayı seve seve denerim.
• Sörf yapmayı seve seve denerim.
• Ani bir tatile çıkmak, bilmediğim yerlere gitmek, ön hazırlık yapmadan seyahate çıkmak bence çok hoş.
• Arkadaş olarak gerçekçi tipleri seçmeye çalışırım.
• Uçak kullanmayı öğrenmek isterdim.
• Suyun yüzünü dibine tercih ederim.
• Paraşütle atlamayı denemeyi isterim.
• Ne yapacağı belli olmayan, ilginç tiplerle arkadaş olmayı severim.
• Bir şeyi sırf heyecan olsun diye yapmam.
• Açık seçik, net, uyumlu renkler içeren, simetrik resimleri beğenirim.
• Daha tanıdık yerlere gitmeyi tercih ederim.
• Denize yüksek bir yerden veya tramplenden atlamaktan hoşlanırım.
• Fiziksel olarak çekici tiplerle dışarı çıkmaktan hoşlanırım.
• Bir partide çok fazla içilmesi beni rahatsız eder. Çünkü çok içen tipler bağırıp çağırırlar.
• Sosyal açıdan en kötüsü kaba olmaktır.
• Çok param olsa bile yüksek sosyete ile işim olmazdı.
• Bazen başkalarını aşağılayan espriler yapsalar bile, kurnaz ve esprili tipleri severim.
• Bence insanlar zevkli, derli toplu ve temiz giyinmeliler.
• Uzak bir yere gitmek için küçük bir tekne ile yola çıkmak bence gözükaralıktır.
• Sıkıcı ve kasvetli insanlara tahammülüm yoktur.
• Kayaklarla çok yüksek bir dağdan aşağı hızla kayarsan, koltuk değneklerini hak edersin.


Arzu Güneş
Uzman Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Merak ve Öğrenme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Arzu GÜNEŞ Fotoğraf
Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi44 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ'in Makaleleri
► Çocukta Merak ve Öğrenme Gözde ERDOĞAN
► Çocuklarda Merak Duygusu Psk.Burcu BAŞOĞLU KUNDAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Merak ve Öğrenme' başlığıyla benzeşen toplam 55 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Alkol Bağımlılığı Nisan 2015
► Aile ve Kriz Nisan 2015
► Aile İşlevselliği Mart 2015
► Bağımlılık Şubat 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:22
Top