2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gebelikte Beslenme
MAKALE #18820 © Yazan Uzm.Dyt.Pınar ERMİŞ | Yayın Eylül 2017 | 3,317 Okuyucu
Çocukların sağlıklı olarak doğmaları, annelerin gebelik ve emziklilik döneminde doğal besinlerden yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmeleri ve çocukların yeterli anne sütü alımlarıyla birebir ilişkilidir.Bu beslenme ile fetal ve maternal gelişim düzgün tamamlanmakta, bebeğin besin ögesi, vitamin, mineral gereksinimleri karşılanabilmektedir. Ayrıca intrauterin ölüm, prematürelik ve preeklemsi riskleri de azalmaktadır.

Gebelik döneminde, beslenme dışında da annenin ve bebeğin sağlığını etkileyen bazı faktörler mevcuttur. Bunları sıralayacak olursak; annenin sık doğum yapmış olması, iki gebelik arası süresinin kısa olması, annenin yaşı, çevresel faktörler, gebelik sürecinde kullanılan ilaçlar ve geçirilen enfeksiyonlar, sigara alkol kullanımı, annenin kronik rahatsızlıkları, besinlerden bulaşan küf ve mantar gibi ajanlardır.

GEBELİKTE BESLENME

Gebelikte beslenme diyince toplumca ilk akla gelen şey annenin 2 kişilik beslenmesi gerektiğidir. Oysa bu bilinen en büyük yanlışlardan biridir. Annenin yaşı, gebe kalma kilosu, besin depolarının yeterlilik durumu ve fiziksel aktivitesine bağlı olarak değişen kalori alımı, normalin maksimum 300-500 kalori üzerinde olmalıdır. Kilo alımı ayda 1 – 1,5 kg arası olmalı, toplamda ise 10 – 12 kg alım normal olarak kabul edilmektedir.
Fazla kalori alımı geç doğuma, gebelik diyabetine, annenin hipertansiyon hastası olmasına ve bebeğin ilk dışkısını solumasına neden olabilmektedir. Bunun yanında yetersiz kalori alımının da gerek anne gerekse bebek açısından zararları vardır. Artan gereksinimlerin karşılanamadığı durumlarda, annenin kilosunda düşme, vitamin mineral eksiklikleri ve bunlara bağlı olarak anemi, diş çürümesi, osteomalasi, neural tube defect, maternal gelişmede hasar gibi birçok sorun ortaya çıkabilir.

Enerji Alımı

Gebelik süresince özellikle 20. haftadan itibaren gereksinimler artar, bu artan gereksinimleri karşılamak için anneye 300 kalori ek yapılır. 1.trimester (ilk3 ay) da ise günlük yalnızca 150 kalorilik artışlar ile anne ve bebeğin ihtiyaçları karşılanabilmektedir. Adolesan gebelerde ise bu sayı, kişinin henüz büyüme çağında olmasından dolayı 500 kalori daha fazla olmalıdır. Oluşan bu enerji artışının temel sebebi annede oluşan yağ birikimidir. Bu yağ deposu 2.trimesterde başlayıp 3,5 kg olmakta, sonrasında ise emziklilik döneminde artan enerji gereksinimini karşılayarak metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olmaktadır.

Günlük enerjinin protein, yağ, karbonhidrat dağılımı ise; %55 karbonhidrat, %15 protein ve %30 yağ şeklindedir.

Karbonhidrat
Karbonhidrat alımı kompleks karbonhidratlardan sağlanarak kan şekeri seviyesi stabil düzeylerde tutulmaya çalışılmalı, basit şeker olarak adlandırdığımız sofra şekeri, hamur işleri, tatlılar gibi benzeri ürünlerden kaçınılmalıdır. Böylece gestasyonel diyabet riski de en aza indirilmelidir.Bununla birlikte yetersiz alım sonucu annenin enerji kaynakları tükeneceğinden dolayı proteinler ve yağlar enerji metabolizmasına girer, bunun sonucu kas kaybı ve yağ metabolizmasının kalıntıları olan keton cisimcikleri oluşur. Ayrıca ileride çocukta, böbrekteki nefron sayısı ve akciğer alveol sayısında azalmaya neden olabilir.

Proteinler

Proteinler vücudun yapı taşları olarak fetusun büyümesi ve gelişmesi için elzem yapılardır. Günlük alınan proteinin %60 ı kaliteli protein dediğimiz yumurta, et, yoğurt gibi ürünlerden sağlanmalıdır. Gebe kadınlar için önerilen protein miktarı 60 gr kadar olmalıdır. 6.aydan itibaren fetusun büyümesi arttığı için gereksinme %30 artar ve anneden her gün 5 gr kadar protein çekilir. Proteinin önemi vejeteryan annelerde biraz daha fazladır. Vejeteryan gebeler protein ihitiyaçlarını bitkisel kaynaklardan sağladıklarından ötürü, günlük 20 gr ek yapılması WHO tarafından uygun görülmüştür. Bunun yanında demir, çinko, D vitamini, B12 vitamini, kalsiyum ve riboflavin alımlarına da dikkat etmelidirler.

Yağlar

Gebelik diyetinde PUFA’dan zengin besinler tüketilmesi bebeğin sinir sistemi üzerinde oldukça faydalıdır. Balık, ceviz, soya, ayçiçeği ve mısır özü yağı, tahin, susam gibi omega 3 ve omega 6 içeren besinler tüketilmesi gerekir. Omega 3 yağ asidi diyet enerjisinin % 0,2-0,3 ünü karşılamalıdır, bu asidin metaboliti olan dokosa-heksaenoik asit beyin ve retinadaki işlevlerinden dolayı besinlerle alınmalıdır. Vejeteryanlar ihtiyaçlarının çoğunu bitkisel kaynaklardan karşıladıkları için DHA miktarları düşüktür ve bu da çocuğun beyin ve kalp işlevlerinde bozukluğa neden olur, bu nedenle vejeteryan gebenin DHA takviyesi alması gerekmektedir.

Gebelikte En Önemli 8 Vitamin ve Mineral

1)Demir
Anemi rahatsızlığı; bitkisel besinlerle beslenen, anemik olan, sık doğum yapan ve adolesan anneler olmak üzere bütün gebelerde karşılaşılan bir sorundur. Bu nedenle gebelik döneminden önce depolar doldurulmalı, eğer bu süreçte eksiklik varsa ek yapılmalı, korunmak için et ve türevleri, sakatatlar, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, kuru üzüm, pekmez gibi besinler tüketilmelidir. Aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçınılmalı, demir içeren gıdalarla birlikte kalsiyum içeren besinler tüketilmemelidir. Emilimi artırmak adına demir içeren besinlerle C vitamini tüketilmesi gerekmektedir.

2)Kalsiyum
Gebelik döneminde kalsiyum gereksinimi artmaktadır. Artan kalsiyum gereksinimi süt, yoğurt, kefir, kurubaklagiller, çökelek, yeşil yapraklı sebzeler, fındık ve çökelek gibi zengin kalsiyum kaynaklarından karşılanmalıdır. Özellikle kalsiyumdan zenginleştirilmiş süt ürünlerinden günde 2 bardak içilmesi tavsiye edilmiştir. Diyetinde yeteri kadar kalsiyum almayan ve vejeteryan annelerde kemik deminerilizasyonu, diş çürümeleri, kemik yumuşamaları gerçekleşirken; anne sütünün kalsiyum içeriği azalacağından dolayı bebeğin kemik gelişiminde bozulmalar gerçekleşir.

3)İyot

İyot insan vücudunda bulunan eser bir elementtir. İyot gereksinimi diyetle karşılanmalı, yetmediği durumlarda iyotlanmış yemeklik tuzlar kullanılmalıdır. İyot yetersizliği mental gerilik ve doğumsal anomalilere neden olur. Fetuste yetersizlik endemik kretinizm, sağırlık, şaşılık, cücelik, zeka geriliği, ölü doğumlar, düşükler, serebral plasi, perinatal ölümlerle sonuçlanmaktadır.

4) Folik Asit

Folik asit gebelikte bebek için en önemli minerallerden biridir. Eksikliğinde bebekte neural tube un açık kalması, beyin gelişiminde eksiklik, beyin ve zarlarının oksipital bölgede dışarı fırlaması gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Hastalar erken yaşta kaybedilir. Folik asit eksikliğinin ortaya çıkaracağı sorunlardan en iyi şekilde kurtulmak için, planlı gebelik yapılmalı ve gebe kalmadan 6 ay öncesinde folik asit desteğine başlanmalıdır. Folik asiti besinlerden sağlayabileceğimiz en iyi kaynaklar; et, yumurta, karaciğer, süt ve türevleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve karnabahardır.

5)B12 Vitamini

Et, yumurta, süt, peynir gibi yalnızca hayvansal kaynaklı gıdalarda bulunan B12 vitamini eksikliğinde megaloblastik anemi, doğumsal anomaliler, sinir sisteminde bozukluklar, DNA sentezinde aksamalar ortaya çıkabilir. Proein, folik asit, A vitamini gibi birçok besin ögesinin yetersiz alınması B12 emilimi engellemektedir.

6)Çinko

Büyüme ve gelişme, üreme ve protein yapısındaki enzimlerin işlevleri için eser bir elementtir. Tahıla dayalı bir toplum olarak çinko, demir, kalsiyum gibi minerallerin emilimi olumsuz etkilenmektedir.Bu nedenle gebelikte 20 mg ek çinko takviyesi yapılmalı, et, deniz ürünleri, yumurta, süt ve türevleri, yağlı tohumların tüketimine özen gösterilmelidir.

7)D vitamini

D vitamini toplumumuzda en çok eksikliği görülen vitamin olarak gebelerin de en sık karşılaştığı sorunlardan biridir.Annenin gün içerisinde sabah 10 öğlen 3 saatleri arasında mutlaka güneşe çıkması ve her gün 400 IU D vitamini alması önerilmektedir.

8)C vitamini

C vitamini bazı vitamin ve minerallerin kullanımını artırmasıyla, antioksidan özelliğiyle, özellikle hem demirin bağırsaklardan emilimini artırmasıyla oldukça önemli bir vitamindir. Gebe kadınların günlük 60 mg C vitamini almaları önerilir. Turunçgiller, yeşil ve kırmızı biber, domates, maydanoz, kuşburnu gibi sebzelerde bolca bulunur.

Tüketilmemesi Gereken Ürünler

Kafein ; Günde maksimum 2 fincan kahve tüketilmelidir. 5 fincandan fazla tüketen kadınlarda erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebekler, fetusun kemik ve mineral yoğunluğunda azalma gerçekleşir. Aşırı miktarda çay, kahve tüketimi, asitli içecek tüketimi anemi riskini artırmakta ve çinko gibi önemli minerallerin emilimini engellemektedir.

Alkol; Annenin gebelik süresince günlük kilosu başına 2 gr’dan fazla alkol tüketmemesi gereklidir. Gelişme geriliği, mikrosefali, yarık damak, eklem anomalileri, fetusta büyüme gibi sorunlara yol açabilmektedir.
İlaçlar; Bilinmeden alınan her türlü ilaç fetüse doğrudan geçerek doğumsal anomalilere neden olabimektedir.
Gebelikte Beslenme Önerileri
Her sabah yumurta yemeye özen gösterin.
Her gün süt ve süt ürünlerinden (yoğurt ve süt) 2-3 porsiyon tüketmeye çalışın.
Kuru incir ve kuru üzüm gibi meyvelerden tüketmek olası demir eksikliğine karşı faydalı olacağından, tüketmek faydalı olacaktır.
Basit şeker yerine kompleks karbonhidrat dediğimiz tam tahıllar, esmer pirinç, esmer ekmek, buğday, çavdar gibi ürünlerden tüketin.
Her gün 60 gr kadar protein almaya çalışın. Et, tavuk, balık, süt ve türevleri,peynir, yumurta gibi kaliteli protein kaynaklarından tüketin.
Omega 3 tüketimine özen gösterin ve haftada 2-3 kez balık tüketmeye çalışın.
Kabızlık gebelikte yaşanan en büyük sorunlardan birisidir, bunu önlemek için her gün 7-8 yemek kaşığı sebze yemeği, 3-4 porsiyon meyve tüketimine özen gösterin.
Sabahları kalkınca mide bulantısı sorununuz varsa, kuru gıdalarla güne başlayın, yemeklerle birlikte su tüketmeyin, yağlı yiyecekler, kızartma, şekerleme, baharatlı besinler tüketmekten kaçının.
3 ana ve 3 ara öğün yapmayı ihmal etmeyin.
Yemeklerinizde mutlaka iyotlu tuz kullanın.
Gün içerisinde hazır meyve suları, asitli içecekler yerine; su, taze sıkılmış meyve suları, ayran tüketmeye çalışın.
Çay ve kahve tüketimini limitlendirin.
İşlenmiş ve paketlenmiş gıdalardan uzak durun.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Gebelikte Beslenme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Dyt.Pınar ERMİŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Dyt.Pınar ERMİŞ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Pınar ERMİŞ Fotoğraf
Uzm.Dyt.Pınar ERMİŞ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi24 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Dyt.Pınar ERMİŞ'in Yazıları
► Gebelikte Beslenme Dyt.Özge ASLAN
► Gebelikte Beslenme Dyt.Melda ERDEN
► Gebelikte Beslenme Dyt.Nilay KEÇECİ
► Gebelikte Beslenme Dyt.Gülşen LÜKEL
► Gebelikte Beslenme Dyt.Ercan KAPLAN
► Gebelikte Beslenme Dyt.Turgay KÖSE
► "İki Can" Diyeti: Gebelikte Beslenme Dyt.Ayşenur ŞAHİN
► Sorularla Gebelikte Beslenme Dyt.Gülden ÖZÇİNİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Gebelikte Beslenme' başlığıyla benzeşen toplam 76 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Obstrüktif Uyku Apnesi Aralık 2018
► Polikistik Over ve Beslenme Aralık 2018
► Teff Tohumu Ekim 2018
◊ Yolculukta Beslenme Temmuz 2018
◊ Moringa Bitkisi ve Çayı Temmuz 2018
◊ Savaşçı Diyeti Temmuz 2018
◊ 8 Yaygın Besin Alerjisi Temmuz 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:42
Top