2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Güdülenme ve Öğrenme Stratejileri
MAKALE #18888 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Esin YILMAZ | Yayın Ekim 2017 | 5,535 Okuyucu
Çağımızda eğitimin temel ögeleri olan insan, bilgi ve toplum bazında hızlı değişimlerin meydana geldiği görülmektedir. Bilginin çoğalması, nüfusun artması ve teknolojinin hızla gelişmesi insanın öğrenme sürecindeki rolünü de farklılaştırmaktadır. Buna paralel olarak, insanın bilgi ve toplumla olan ilişkilerinin değismesi nedeniyle sahip olması gereken nitelikler de değişmektedir (Alkan, 1998; Akt. Cabı, 2009).

Tüm dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler önemli miktarda finansal kaynağı, zamanı ve enerjiyi eğitim reformları için ayırmaktadırlar. Bunun en temel sebebi, yetişen nesillerin birer bilgi okur-yazarı olarak.

Bilgiye etkili ve verimli bir şekilde erişebilir,
Eriştiği bilgiyi eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirebilir,
Değerlendirdiği bilgiyi etkin ve yaratıcı bir şekilde kullanabilir,
Kişisel ilgi alanına giren tüm yenilikleri takip edebilir, olmasının hedeflenmesidir. Kısacası öğrenmeyi öğrenmiş bireyler yetiştirmektir.

Öğrenmeyi öğrenme, bireyin kendi öğrenme özelliklerini tanıması, öğrenmede yararlanılan stratejileri bilmesi, seçmesi ve kullanabilmesidir. Öğrenciler hem kendi öğrenme özelliklerini tanıyarak hem de öğrenmede yararlanılan teknikleri bilip kullanarak öğrenmeyi öğrenebilirler ve etkili öğrenmeyi gerçekleştirebilirler (Özer, 1998).
Bu bağlamda, bağımsız hareket edebilen, eleştirel düsünebilen, öz değerlendirme yapabilen ve kendi öğrenme süreci üzerinde etkili olabilen bireylerin yetiştirilmesi önem kazanmıstır. Bunun için, öğrenenin öğrenme sürecinin sorumluluğunu taşıdığı, öğrenene öğrenme sürecinin farklı yönleri ile karar alma ve güdülenme ve öğrenme stratejileri uygulama fırsatlarının verildiği ve karmaşık öğretimsel işlerle öğrenenin öğrenme sırasında zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme süreci ile öğrencinin aktif olduğu öğrenme ortamları geliştirilmektedir (Açıkgöz, 2003).

Öğrenme stratejisi, bireyin kendi kendine öğrenmesini kolaylaştıran tekniklerin her biridir. Öğrenme stratejileriyle, öğrencinin bilgiyi işleyerek ve kalıcı biçimde öğrenmesini sağlamak amaçlanır. Bu nedenle öğrenme stratejileri, öğrencinin, öğretilecek yeni bilgiyi seçme, düzenleme ve bütünleştirme biçimini etkilemesi beklenen davranış ve düşüncelerden oluşur Öğrenme stratejileri öğrencinin kolay ve kalıcı öğrenmesini sağlamanın yanı sıra, öğrenmedeki verimliliğini artırır ve öğrencine bağımsız öğrenebilme niteliği kazandırır. Öğrenme stratejileri öğrencilerin öğrenmelerini yalnız bilişsel yönden değil, duyuşsal yönden de etkileme amacını taşır (Büyüköztürk, Akgün, Karadeniz, Kılıç ve Demirel, 2008).

Öğrenme stratejilerinin temel işlevi, öğrencilerin öğrenmelerini denetlemelerini ve yönlendirmelerini sağlamaktır. Öğrenciler, her öğrenme konusu ya da durumu için farklı öğrenme stratejileri kullanabilirler. Bu da öğrenme stratejilerinin çeşitlendirilebilir ve gerektiğinde değiştirilebilir nitelikte olduklarını gösterir. Değişik öğrenme stratejilerini kullanabilen ve yeni öğrenme stratejileri geliştirebilen öğrencilerin, kendi kendilerine ve etkili öğrenmeyi gerçekleştirebildikleri söylenebilir (Özer, 1998).

Öğrenme ve öğretme kavramlarıyla ilgili çok büyük değişimlerle karşılaşmaktayız. Öğrenenlerin bilgiyi algılama, işleme, düzenleme, problem çözme, ürün ortaya koyma, güdülenme şekillerindeki farklılıkların göz önüne alınması ve bunlara bağlı olarak öğrenme ve öğretme süreçlerinin tasarlanması amacıyla pek çok bilgi ortaya konmaktadır (Veznedaroğlu ve Özgür, 2005).

Öğrenme stilleri de bunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Farklı yazarlar, farklı kavramları temel alarak tanımlar yapsalar da öğrenme stilleri genelde, “bireylerin bilgiyi alma, tutma ve işleme sürecindeki karakteristik güçlülük ve tercihler olarak tanımlanmaktadır. Özellikle 1900’lu yılların ikinci yarısından sonra baskın olmaya başlayan psikolojik ve eğitimsel anlayışlar, bireylerin birbirlerinden farklı özellikleri olduğunu ve bu özelliklerin de öğretim sürecinde dikkate alınması gerektiğini gündeme getirmeye başlamışlardır. İnsan zihnini öğrenme sürecinde dikkate almayan ve öğrenmeyi bir etki - tepki bağı şeklinde açıklayan Davranışçı öğrenme – öğretme anlayışının etkisinden kurtulan eğitim, Bilişsel anlayışın öğrenme üzerine söyledikleriyle bireysel farklılıkları dikkate almaya başlamıştır. Öğrenmenin aktif bir zihinsel süreç olduğunu belirten bu anlayışın getirdiği görüşler, insanların kavramları nasıl öğrendiklerini ve nasıl problem çözdüklerini; bilgilerin akılda nasıl tutulduğunu, nasıl hatırlanıp unutulduğunu araştırmaların temel konusu haline getirmiştir (Wolfolk, 1993; Akt. Veznedaroğlu ve Özgür, 2005).

Bilişsel ve Yapılandırmacı öğrenme anlayışların öğrenenin bilgiyi edinme sürecini yönetme, bilgiyi işleme, bu süreç içerisinde bilişsel stratejiler kullanma, bilgiyi yapılandırma gibi bireysel özellikleri gündeme getirdiği görülmektedir. Bu özellikler de bireylere başlı değişimler göstermektedir. Öğrenme – öğretme süreçlerinin tasarlanmasında bu özelliklerin dikkate alınması gereklidir (Veznedaroğlu ve Özgür, 2005).

Öğrenme stratejilerine olan ilgi, davranışçı yaklaşımlardan bilişsel yaklaşıma doğru bir yönelmeyle ortaya çıkmıştır. Davranışçı yaklaşımda öğrenmeye ilişkin olarak materyalin sunuluşunun öğrenmeyi nasıl etkilediği üzerinde durulurken, bilişsel yaklaşımda gelen bilginin bellekte nasıl işlendiği ve yapılandırıldığı anlaşılmaya çalışılır (Demirel, 1993). Başka bir deyişle, öğrenme stratejileri bilgiyi işleme kuramında sunulan bilgi işleme ve şifreleme ilkelerine dayalı olarak bilişsel işlemi kolaylaştıracak ya da etkin duruma getirecek araçlar ve teknikler olarak ortaya çıkmıştır (İflazoğlu Saban ve Tümkaya, 2008).

Öğrencilerin öğrenme sürecinde etkin yer almaları için, bu sürece katılmaya istekli olmaları, yani güdülenmiş olmaları gerekir. Öğrencilerin öğrenmeye karşı olan isteksizliği, hedeflerin öğrenci düzeyine uygun olmasına, öğrenme-öğretme sürecinde kullanılan tekniklerin uygun ve yerinde olmasına rağmen, sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açabilir. Yani güdülenme, öğrenme-öğretme sürecini etkileyen en önemli faktörlerden biridir (Kelecioğlu, 1992). Pek çok çalışmada (Büyüköztürk, Akgün, Karadeniz, Kılıç ve Demirel, 2007; Cabı, 2009; Bozanoğlu, 2004; Veznedaroğlu ve Özgür, 2005) öğrencilerin güdülenme düzeylerinin ve kullandıkları öğrenme stratejilerinin yüksek düzeyde olmasının akademik başarıyı olumlu yönde etkilediği vurgulanmaktadır. Bu nedenle öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerinin belirlenmesi ve güdülenme tür ve düzeylerinin incelenmesi, bu konuda öğrenci profilinin belirlenmesi araştırılması gereken önemli bir konudur (Büyüköztürk, Akgün, Karadeniz, Kılıç ve Demirel, 2004).
Güdü, belirli bir durumda, belirli amaçlara ulaşmak ve gerekli davranışları gösterebilmek için bireyi harekete geçiren ve yönlendiren itici bir güçtür (Balaban Salı, 2006).
Güdüler genel olarak biyolojik ve sosyal ya da öğrenilmiş güdüler olarak ikiye ayrılmaktadır. Biyolojik güdüler olarak adlandırılabilecek açlık, susuzluk, cinsellik gibi güdüler birincil güdüler şeklinde tanımlanmaktadır. Diğer taraftan başarı güdüsü sosyal ya da öğrenilmiş güdü olarak görülmektedir. Güdü, potansiyel bir enerjiyi tanımlarken, güdülenme bu enerjinin performansı ortaya çıkarma sürecini ifade etmektedir (Bozanoğlu, 2004).

Güdülenme, öğrencinin sahip olduğu amaçların doğasından etkilenmektedir. Öğrenme amaçlarına sahip öğrenciler, göreve odaklıdırlar ve akademik görevlerin daha zor olanlarını tercih etmektedir. Bu öğrenciler görevleri başarıyla gerçekleştirmek için ısrarcı davranabilmektedirler. Bunun yanında performansı amaç edinen öğrenciler ise not ve ödül gibi performans sonuçlarına odaklanmaktadırlar. Öğrencinin başarılı olma gereksinimi, öğrenmeye olan ilgisi, kendisine bir amaç belirleyip belirlemediği, geçmiş başarısını ve başarısızlığını hangi değişkenlere yüklediği ve kendine ilişkin yeterlilik algısı güdülenme düzeyini belirler (Bozanoğlu, 2004).

Başarı güdüsü, mükemmeliyetçilik standartlarını da dikkate alarak, işleri daha iyi yapmaya dönük bir çabadır. Atkinson’a göre, başarı güdüsüyle akademik başarı arasında olumlu bir ilişki vardır. Başarı güdüsü yükseldikçe akademik başarı da artmaktadır. Bu yüzden başarı güdüsü, akademik başarının önemli bir belirleyicisidir. Akademik olarak güdülenmiş öğrencilerin öğrenme konusunda gösterdikleri çaba ve ısrar, onların öğrenme konularını başarıyla tamamlayacaklarına ilişkin öznel inançları olan öz yeterliliklerinin artmasına da neden olduğu düşünülmektedir (Atkinson ve Atkinson, 2005).

Tüm güdülenme ve öğrenme stratejileri ve öğrenme faaliyetleri sonucunda yaşananlar; öğrencinin kendisine ilişkin bilişsel faaliyetlerini şekillendirdiği gibi duygusal faaliyetlerine yön verme konusunda da oldukça etkilir. Çünkü öğrenciler öğrenirken ya da kendilerine has öğrenme faaliyetleri geliştirirken gerekli güdülenmeyi sağlama adına duygusal süreçlerden de geçmek zorunda kalacak ve bu süreçleri az ya da çok kullanacaklardır. Bu durum da onların duygusal süreçlere yaklaşma veya onlardan daha az yararlanma konusunda birbirlerinden farklılaşmalarına neden olacaktır (Atkinson ve Atkinson, 2005; Bozanoğlu, 2004; Cabı, 2009; Veznedaroğlu ve Özgür, 2005).
Duyguların farkındalığı, bireyin kendini ifade etmesi açısından çok yararlıdır. Çünkü fark edilmeyen duygular ve istekler kişiyi yönetir. Fark edilen duygular ve istekleri ise kişi yönetir. Sosyal bir varlık olarak insanın, duygularına günlük yaşamını sürdürebilmesi için motivasyon kaynağı olarak ve varoluş düzeyini yükseltmek için ihtiyacı vardır. Kendisini, dış dünyayı ve dış dünyadaki insanların iç dünyalarını fark eden insan, Evrenle uyuşma sürecine girmiş demektir. Bir şeyle ve birisiyle tanışmadan, onunla bütünleşme ve sevme sürecinden söz edilememektedir (Dökmen, 2000:132).
Duyguların farkında olma ve ifade edebilme bireyin psikolojik ihtiyaçları ve güdüleriyle de yakından ilişkilidir. Temel ihtiyaçların karşılanıp karşılanamaması çeşitli duyguların doğmasına yol açmaktadır. Sevgi, nefret, korku, ümit, sevinç, keder, neşe, kuşku ve sıkıntı günlük konuşmalarda sık kullanılan sözcüklerdir. Bu türlü yaşantılar duygusal yaşam deneyimi altında toplanabilir (Ergin, 2000).
Duygu gereksinimi, insanların kendileri ve diğerleri için duygu içeren durumlar ya da aktivitelere yaklaşmak ya da kaçınmak için genel güdülenme düzeyi olarak tanımlanmaktadır. Duygular yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Duygu gereksinimi insanların kendilerinin ve diğerlerinin duygularını anlama arzusunu içerir. Duygular insanların yargılarını ve davranışlarını şekillendirmede etkilidir (Duyan, Uçar ve Kalafat, 2011). Ayrıca duyguların farkında olma ve ifade edebilme bireyin psikolojik ihtiyaçları ve güdüleriyle de yakından ilişkilidir.
Tüm bu nedenlerden ötürü, kişinin kendi yaşadığı duygular ve bunların kendi içerisinde değerlendirilmesi, ne tür duyguları yaşamaya daha açık olduğu ve kendisi ve diğerleriyle ilgili duygusal farkındalıkları; kişinin kendisi için oluşturduğu ve kullandığı öğrenme stratejileri ve güdülenme durumlarıyla oldukça yakın bir ilişki içinde olduğu söylenebilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Güdülenme ve Öğrenme Stratejileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Esin YILMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Esin YILMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Esin YILMAZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Esin YILMAZ
Kocaeli
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Esin YILMAZ'ın Makaleleri
► Öğrenme Stratejileri Doç.Dr.Psk.Begüm SATICI
► Öss’ de Son Bir Ay Stratejileri Psk.Mehmet CEYLAN
► Dil Gelişim Stratejileri Nilay GEDİK
► Lysde Son Bir Ay Stratejileri Psk.Mehmet CEYLAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Güdülenme ve Öğrenme Stratejileri' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sağlıklı Evlilik Ocak 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:53
Top