2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Post Travmatik Stres Bozukluğu
MAKALE #18998 © Yazan Psk.Ceren ERDUR | Yayın Kasım 2017 | 1,908 Okuyucu
POST TRAVMATİK STRES BOZUKLUĞU

Travma, her bireyde farklı etkiler gösterir. Herhangi birini derinden yaralayan bir olay bir başkası için daha az önem taşıyabilmektedir. Bu farklılıktan kişinin kişisel yapısı, inançları, kişisel değerleri ve önceki yaşam olayları sorumlu tutulmaktadır. Ancak herhangi bir deneyimin travma olarak kabul edilebilmesi için tehdit edici nitelikleri olan bu türden bir olayın daha ilk planda aşırı korku, çaresizlik hissi ve dehşetle karşılanmış olması şartı aranır. Bu türden bir yaşam olayı hem olayın yaşanmasını takip eden ilk dönemde, hem de olaydan aylar ve yıllar sonrası için semptomlar sergilemekte; kişinin hayatını olumsuz şekilde etkilemektedir.

Trafik ve uçak kazaları, deprem, sel gibi doğal afetler, ağır dayak, işkence altında kalmak, zorla ırzına geçilmek, terörist elinde rehin tutulmak, çok olumsuz koşullarda toplama kampında kalmak, savaşta uzun süre siperde ya da bombardıman altında kalmak gibi herkes için ağır stres sayılacak durumlarda ortaya çıkan bir bozukluktur. Çoğu kez travmatik olaydan birkaç saat, birkaç gün, daha seyrek olarak da birkaç hafta, birkaç ay sonra ortaya çıkar (Öztürk’ten akt. Arslan, 2000).

BELİRTİLER VE BULGULAR

1. 1. Genel Görünüm ve Davranış:
Hasta aşırı telaşlı ve kaygılıdır. Normalde aldırış edilmeyecek uyaranlara karşı aşırı derecede duyarlıdır ve en küçük uyaranlarla irkilme tepkisi gösterir. Yerinde duramayacak kadar huzursuzluk belirtileri olabilir. Ellerde büyük titremeler görülebilir.
1. 2. Konuşma ve İlişki Kurma:
Belirgin bir bozukluk yoktur; fakat aşırı telaş ve duyarlılık nedeni ile hasta uyarıcı durumlardan kaçınmak isteyebilir. Bazı hastalarda, ilişkilerde bir duygu azalması, ilgisizlik ortaya çıkabilir.
1. 3. Duygulanım:
Duygulanımda bunaltı egemendir. Travmatik olay anımsandıkça, rüyalar tekrar yaşandıkça hastanın sıkıntısı artar. Çok huzursuz ve tedirgin olur. Bunaltı çok uzun sürerse bazen depresyon gelişebilir, Bu hastalarda sıklıkla kişiler arası ilişkilerde ilgi azalması ve duygusal uyuşukluk olur.
1. 4. Bilişsel Yetiler:
Travmatik olayla ilgili anılar için bellek çok güçlenmiş, fakat başka olaylara karşı ilgi ve dikkat azalmıştır. Eğer kazada kafa travması da olmuşsa bellek ve yönelim bozukluğu görülebilir en tipik belirti olayın sık sık anımsanması ve her anımsanışta yeni baştan yaşanıyor gibi olmasıdır. Olayın yineleyici biçimde anımsanması düşlerde olur. Kişi travmatik olayı düşlerinde aynı biçimde sık sık görür korkuyla uyanır. Algılama ileri derecede artmıştır. Hafif uyaranlar şiddetli algılanır; irkilme tepkisi doğurur; dikkatin belli bir konuda tutulması güç olabilir. Yönelimde bozukluk yoktur. Çok ağır durumlarda şaşkınlık, zihin karışıklığı ve yönelim bozukluğu olabilir.
1. 5. Düşünce Akımı ve İçeriği:
Düşünce akımında genellikle belirgin bozukluk yoktur. Düşünce içeriğinde olayın yineleyici olarak anımsanması hastayı çok tedirgin eder. Hasta olayı unutmak, düşünmemek ister; bunun için çabalar, fakat travmatik olay bütün sahnesiyle ayrıntılarıyla tekrar tekrar düşüncede yaşanır. Travmatik olayı anımsatan ya da simgeleyen uyaranlarla belirtiler daha da şiddetlenir. Bunların yanı sıra hastada suçlanma, çevreyi suçlama, hipokondriyak uğraşlar, gelecek kaygıları bulunmaktadır.
1. 6. Fizik ve Fizyolojik Belirtiler:
Korku ve bunaltıya ilişkin bütün fizik ve fizyolojik belirtiler vardır. Organizma sürekli bir uyarılış içinde irkilmeye hazır durumdadır. Ayrıca, travmatik olay düşlerde sık sık yinelendiğinden uyku çok bozulur. Hatta bu düşleri görmemek için hasta bilinçli olarak uykusunu önlemeye çalışır (Öztürk’ten akt. Arslan, 2000).

PTSB istenmeyen şekilde araya giren düşünceler, aşırı uyarılma hali, Flashback’ler, kabuslar, uyku bozuklukları, hafıza ve konsantrasyon değişiklikleri ve irkilme yanıtları gibi spesifik semptomlarla karakterizedir.

PTSB fiziksel ve psikolojik travmalarla veya her ikisinin beraber olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır. Bu travmatik olaylar; kişinin başından geçen veya tanık olduğu doğal felaketler (deprem gibi), savaş, cinsel veya duygusal istismar, ciddi trafik kazaları, terörist saldırı ve hatta hayatı tehdit eden bir hastalığın tanısı olabilir.
Kalp krizi, organ transplantasyonu, HIV enfeksiyonu gibi ciddi medikal problemler yaşanması da diğer travmatik etkenlere göre az da görülse Post Travmatik Stres Bozukluğu sebepleri Post travmatik stres bozukluğu medikal durumların sonucunda ortaya çıkabildiği gibi kronik ve spesifik olmayan durumların sebebi de olabilir. Kronik karın ağrısı, bağırsak problemleri ve fibromiyalji gibi durumların altında yatan sebebin PTSB olabileceği de düşünülmelidir .

TEDAVİ
Bireysel Psikoterapi
Travmadan hemen sonra krizin değerlendirilmesi hem kronik TSSB gelişimini, hem de diğer komplikasyonların önlenmesi açısından önemlidir. Bu yaklaşım temelde destek sağlama, olayın yargısız kabulü, bilgilendirme ve genel tıbbi bakımı içermelidir.
Travmaya odaklanmış bireysel psikoterapi, olayı ele alan zaman sınırlı bir dizi kognitif davranışçı tedavi şeklinde uygulanabilir. Yeterli kontrollü çalışmalar olmamasına karşın olayla ilgili yaşantılar üzerinde odaklanan psikoterapinin, farmakoterapiden daha üstün olduğunu gösteren bulgular ileri sürülmektedir. Ancak olayla ilgili yaşantı üzerinde odaklaşan psikoterapilerin, farmakoterapi uygulanan gruplardan farklı gruplara uygulanmış olması, bu sonucu tartışmalı kılmaktadır (Battal ve Özmenler’den akt. Arslan, 2000).

Grup Psikoterapisi
Birçok bilim adamı TSSB’nda grup terapisini önermektedir. Travmatik olay mağduru üyelerin sağlayacağı anlaşılma ve destek, grupta yoğun duygusal aktarımın yaratılabilmesi, bireysel terapideki hasta-terapist arasındaki problemlere alternatif olabilmesi bazı yazarlara göre kaçınma ve tepkisizlik semptomları üzerinde daha etkili olabilmesi gibi avantajları belirtilmektedir (Battal ve Özmenler’den akt. Arslan, 2000).

Farmakolojik Tedavi
Karamsarlık, ilgide azalma ve suçluluk duygularının yoğunluğunda anti depresanlar; endişe, çaresizlik ve dehşet duygularında ise benzodiazepinler ve beta blokerler kullanılmaktadır (Şuer, 2005). Ayrıca Yorbık, Dikkatli, Söhmen ve Cansever’e göre (2001) fluoksetin tedavisi de Travma Sonrası Stres Bozukluğu bulunan kişilerde anlamlı derecede iyileşmeye neden olmuştur.

Travma yaşantısının ardından kişide görülen semptomlar takip edilmeli ve psikolojik ilk yardım alması sağlanmalıdır.

KAYNAKLAR
Amerikan Psikiyatri Birliği. (2001). DSM-IV-TR Tanı Ölçütleri. Çeviren: Ertuğrul Köroğlu. Ankara: Hekimler Yayın Birliği.
Arslan, S. (2000). Ankara Eğitim ve Şube Müdürlüğü: Ankara.
Kuğu, N. Akyüz, G. (2002). Doğal felaket deneyimleri ve travma sonrası stres bozukluğu: Risk faktörleri ve yaygınlık. Yeni Symposium 40 (1), 24-28.
Ahmed Serkan Emekli; İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İngilizce Tıp Bölümü, 2. Sınıf
Keane TM, Marshall AD, Taft CT. Posttraumatic stress disorder: etiology, epidemiology, and treatment outcome. Annu Rev Clin Psychol. 2006;2:161-97 American Psychiatric Association (1994). Diagnostic and statistical manual of mental disorders: DSM-IV. Washington, DC: American Psychiatric Association.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Travma Sonrası Stres Bozukluğu Psk.Arzu BEYRİBEY
► Travma Sonrası Stres Bozukluğu Psk.Yasemin TÜZEMEN
► Travma Sonrası Stres Bozukluğu Psk.Dnş.Fatih FİDAN
► Travma Sonrası Stres Bozukluğu Psk.Emir Emre DOĞAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Post Travmatik Stres Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:46
Top