2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İletişim Çağındayız Ama İletişimden Uzağız
MAKALE #19031 © Yazan Psk.Büşra YURTSEVER | Yayın Kasım 2017 | 3,281 Okuyucu
21.yüzyıldayız teknololoji çağındayız .Birden çok “iletişim aracı”icat ediliyor fakat insanlar gün be gün daha çok yanlızlaşıyor, zamanla “iletişimsizlik” hastalığına yakalanıyor.”yapay” muhabbetler üzerinden çevre edinmeye çalışarak “sahte” dünyalar üzerinden yaşam dikiyorlar .

Sosyal ağlar ile asosyal bir kişiye, asosyal bir hayata dönüşüyorlar. Dialog lar, tahammüller, sabır, hoşgörü, muhabbetler azaldı. Çocuklarımızla , ailemizle oturup iki lafın belini kırmak yerine, tv programlarına yarışıyor, bilgisayarlara, telefonlara daha çok iştah kabartıp heves ediyoruz.Kendimizden kaçış, içimizdeki boşluğu doldurma çabasına girerken bir yığın “kırılmalara” yol açıyoruz.

Her şey makineleşirken, insanlar da değerler, diyaloglar da makineleşiyor.İnsanların yüzüne bile bakmıyoruz konuşurken (konumaya çalışıyorsak o da ) dinler gibi görünüp tahammül bile edemiyoruz birbirimize, olumsuzluklara ,” acısından , derdinden banane ” “niye dinleyeyim ki “,”başkası yok mu” …deyip yapışıyoruz elimizdeki telefona “kapanıyoruz hayalî ekranlara” orada saatlerce vakit geçirip “uyutuyoruz”kendimizi , kaçıyoruz hayattan .Avutuyoruz hayatlarımızı.Hızlı yaşıyor hızlı tüketiyoruz herşeyi ama bunu yaparken “nereye gidiyoruz, ne yapıyoruz, ne olacak” bilmiyoruz.

Çay demek muhabbet demekti, nerde güzel çay demleniyorsa orda muhabbet var , sıcaklık , samimiyet varvdemekti .Kahve demek hatır bilmek demekti, değer vermek , emeklere saygı demekti…Ne şimdi uzayan muhabbetler var ne çay demleyenler. Varır varmaz internet ağı sorulur oldu “internet şifreniz neydi” …Hal hatır sormak yok, yüz teması kurmak yok.Ye iç kalk . Ne de hatır bilen kaldı.Ne yaşanıyor ki !

Çay yerine cep telefonları , kahve yerine karşımıza muhattap aldığımız içi boş hayal ürünü , beyin uyuşturucu, tv programları.Onlarla yaşıyor, onlarla üzülüyor*,onlarla gülüyoruz ! Başkasının duygusuna “köreliyor, duyarsızlaşıyoruz”.Diyergamlığı unutuyoruz, korkuyoruz insanlarla iletişim kurmaktan, kaçıyoruz acı’dan, hüzünden,mutsuzluktan.Sonra daha çabuk strese, depresyona girip baş etmeye güç yetiremiyoruz.
Çünkü hayatı kapatıyor,”makineleri” açıyoruz.Hayatı yaşamak varken makinelere hapsedip zamanla ölüme hazırlıyoruz kendimizi .
Daha çabuk ağlıyor, daha çabuk pes ediyoruz.Zayıflayan kalbimiz , bencil zihinlerimizi harekete geçirdikçe hayata karşı işlevsizleşiyoruz.
Yardımlaşmayı unutup, iyilik yapmayı aptallık sayıyoruz.Ne de olsa bunca kişı içinden elbet biri yardım eder diyerek “sorumluluktan kaçıyor” kendimizi -insanlığı yok sayıyoruz. Şunu unutuyoruz ki; Ne yaparsak -onu yaşarız / Ne ekersek onu biçeriz !

Aydınlık, ferahlık,…dolu yaşamı “karanlığa girerek, görmeye çalışıyor daha çok girdaba dalıyoruz. Hayat penceresini aralamaya “cesaret” edemeden mutlu olamayacağımızı bilmiyoruz.

Çocuklarımıza hatta kendimize bile hayatta nefes almayı, hayatla baş etmeyi , hayatın karşıtlıklarını tanıtmayı, öğretmeyi faaliyete geçirmek “hayat sahasına inmek” yerine ,makinelerde fink atan çocuklarımızla biz de büyülü dünyaya katılıp “gerçeğin lezzetine” mahrum bırakıyoruz birbirimizi.
Karşılıklı televizyona odakanıyor , cepteki oyunlara hırslanıyor, chat’ler de yazı-şıyoruz.Ama yanı başımızda duran canlı kanlı, hayat , nefes dolu , keyif dolu insana dönüp lezzet almak , anlam bulmak yerine , küçük dünyalarda anlamsızlık içinde debelenip duruyoruz.Ölüyor ve öldürüyoruz.Sonra da oturup medet umuyoruz.” Bu ne fikir bu ne zikir ” !
Hayatta gezinmiyor, makinelerin içinde uyutuluyor, yolsuzlaştırılıyoruz. Gülmeyi unutuyor, güzelliklere karşı körleşiyoruz, sabra karşı sabırsızlaşıyor, şükre karşı ..yetinmiyor arsızlaşıyoruz…Deli danalar gibi yarış güden “hayvanlara” dönüyoruz.

Anonimleşiyoruz .Duygularımız , hislerimiz, kimliğimiz maskeleniyor , içe kapanıyor dışa öfkeleniyoruz.Hayat problem çözme yeri, hayattan kopup problemler azalır sanıyorken daha çok problem taşıyoruz kuş tüyü varlığımıza.Düğümleniyoruz.Hayata girmeden, insanlarla (her türlü), doğayla yüzleşmeden düzelemeyiz.Kaçarak, korkarak daha çok çekeriz üzerimize problemleri.Anlık kaçışlar , anlamsız”mühebbet”e döner “muhabbet” düşmanlaşır.

MAKİNELERİ KAPATALIM HAYATI AÇALIM !
Emin olun, inanın , cesur olun
Af çıkaralım muhabbet kurtarıcaktır mühebbeti.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İletişim Çağındayız Ama İletişimden Uzağız" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Büşra YURTSEVER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Büşra YURTSEVER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Büşra YURTSEVER Fotoğraf
Psk.Büşra YURTSEVER
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi22 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Büşra YURTSEVER'in Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'İletişim Çağındayız Ama İletişimden Uzağız' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aleksitimi / K Aralık 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:53
Top