2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Eski Adıyla Asperger Sendromu Yeni Adıyla Sosyal (Pragmatik) İletişim Bozukluğu
MAKALE #19042 © Yazan Dr.Psk.Dnş.H.Hüseyin DOĞAN | Yayın Kasım 2017 | 8,979 Okuyucu
Asperger/Sosyal (Pragmatik) İletişim Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Çocuğunuz;

Sosyal ilişkileri ve kuralları bir türlü öğrenemiyor mu?
Bir iki konu ile sınırlı dar ama derin bir ilgi alanları mı var? (örneğin dinazorlar, uzay vb.). (Başka konularda ilgileri hemen hemen yok gibidir.)
Asi, inatçı, prensip sahibi, koleksiyoncu, titiz, dakik, ciddi ve çeşitli takıntıları var mı?
Yalan, dolan ve hileden anlamaz, son derece saf mı?
Rutininin değişmesinden nefret edip (Ev düzeninin değişmesinde, yemek, yatma, banyo, dışarı çıkma hep belli saat ve günlerde olmak zorunda), yeni ortamlara uyum sağlamakta güçlükler yaşar ve alışkanlıklarından ve günlük rutinlerinden kolay kolay vazgeçmez mi?
Rutini değiştiğinde duygularını kontrol edemeyerek kontrolden çıkar mı?
Bazı eşyalarına ya da oyuncaklarına (arabaları, mavi arabaları, sadece üçgen legoları gibi) takıntılı ve sadece bir tanesi ile saatlerce, günlerce oynama davranışı gösteriyor mu?
Yaşının üstünde gelişmiş dil becerilere sahip, küçük bir profesör gibi büyümüş de küçülmüş şekilde yaşından büyük konuşma becerisi gösteriyor mu? Bu konuşma becerisine sahip olmasına rağmen her zaman konuşmak istediği bir konuda sabırsızmış gibi görünüyor mu?
Genelde yaşıtlarından daha resmi ve kendinden büyük kişilerle iletişim kuruyor ve konuşmayı mı tercih ediyor?
Ortak dikkati odaklama konusunda zayıf mı? Örneğin bir kitaptaki resime birlikte dikkat etme de güçlük çekiyor mu?
Sosyal ipuçlarını okumada zorlanıyor (beden dilini okumada zorlanma, başkalarının bakış açısını kabul edememe). Benzer şekilde sosyal ama, ancak iki yönlü konuşmalar yapamıyor; sadece konuşuyor mu? Etrafındaki diğer insanların istekleri ve duyguları olabileceğine dair herhangi bir fikri olmayıp kendi dünyasında yaşıyor gibi görünüyor mu?
Zayıf ve tuhaf bir espri anlayışı var mı? Başkalarının ses tonundaki alaycılık ve iğneleme ve şakaları anlamada yetersiz mi?
Alışılmadık ve tuhaf sayılabilecek beden duruşu ve yüz ifadelerine sahip mi?
Motor gelişimi yaşıtlarına göre geri, atlama, koşma becerileri yetersiz ve sakar davranışları yaygın mı?
Duyusal uyaranlara karşı aşırı duyarlı mı? Güçlü ışıklar, yüksek sesler, belli dokunuşlar gibi belirli uyaranlar karşısında, kolayca aşırı uyarılıyor mu?

Sosyal İletişim Bozukluğu olan kişilerin mantıksal zekaları çok yüksek olmasına rağmen sosyal zeka ve sosyal iletişim becerilerini öğrenme ve kullanmaları konusunda oldukça yetersizdirler. Bu kişilerin bir çoğu normal zeka düzeyine ve dil konuşma becerisine sahiptir.

Bu kişiler 3-4 dili aynı anda konuşabilir, matematik ve uzay fiziği teorilerini anlatabilir, 5 sene sonra nisanın 23’ünün hangi güne denk geldiğini söyleyebilir ancak arkadaşlık kurmada, insan ilişkilerini yürütmede, yakın ilişkilerini sürdürmede, diyalog ve ortak dikkat gerektirecek konuları sürdürmede oldukça zorlanırlar. Asperger sendromlu kişiler, insanların niyetlerini, sıcak davranıp davranamadıklarını, düşmanlık duygularının olup olmadığını, kendilerini sevip sevmediklerini anlayamazlar.

Sosyal İletişim Bozukluğu olan bu kişiler toplumdan kopukluk ve içine kapanıklık olarak kabul edilen asosyallik grubuna girmezler. Gülünecek yerde ağlarlar, ağlanacak yerde gülebilirler. Yoğun hüzün yaşamaları gereken zamanlarda kendilerini duygudan yoksun hissedebilir ve anlamsız bir boşluğun derin girdaplarında bulabilirler.

Çocukken yaşıtlarının oynadığı hayali ve sembolik oyunları oynayamazlar. Örneğin, kızlar, bebeğine mama yedirmeye çalışmaz, erkekler bir tahta parçasını silah diye kullanmaz. Normal gelişim gösteren çocuklar bir gün “ben doktorum” diyerek bebeklerini muayene etmeye, onları iyileştirmeye çalışır, diğer bir gün anne olup evdekilere çay yaptığını söyler ancak asperger sendromu olan çocuklar bu tür hayli oyunlar oynayamaz.

Soyut yargıları ve düşünceleri anlamakta zorluk çekerler. Mecaz anlamı gerçek sanırlar. Annesi tarafından “Bir daha bunu yaparsan bacaklarını kırarım,” diye tehdit edilen bir çocuk, korkudan titreyecek ve bir daha o davranışı yapmamaya çalışacaktır; çünkü bacaklarının gerçekten kırılacağını düşünür. Esprileri anlamakta güçlük çektiği için esprilere gülmez ve espri yapmayı sevmez. Anlama zorluğu çektiği konulardan biri de atasözleri ve deyimlerdir. Onlar buradaki sözlerin derin ve farklı anlamlarına odaklanmak yerine sadece kelime anlamları üzerinde dururlar.

Görsel motor koordinasyonları çok zayıftır. El becerilerinde çeşitli sorunları olduğu için çok sakar olabilirler. Çeşitli konu, olay ve nesnelere takıntıları vardır. Örneğin, belli tür ve renklerdeki nesneleri toplama takıntıları görülebilir. İlgi takıntılarıyla ilgili araştırmaları çok derinlemesine olabilir. Bu takıntıları garip konular üzerinde olabilir. Örneğin, dinazor türleri, futbol karşılaşmaları, uzay vb.

Alışkanlıklarından vazgeçemez ve rutin bir yaşantıları vardır. Örneğin hep aynı saatte yemek yer, uyur ve aynı yolda yürürler. Duygusuz bir yüz ifadeleri vardır, özellikle iletişim içinde değillerse yüzlerinde belirgin bir boşluk görülür. Ya hep bir şeyler planlar ya da hiçbir şey düşünmezler. Duygular arası geçiş çok hızlıdır, yani öfkeliyken bir anda öfkeleri dinebilir ve gülebilirler ya da çok neşeliyken bir anda hüzünlenebilirler. Öfke patlamaları ve ağlama eylemi çok önemsiz nedenlerden dolayı görülebilir.

Empati kurma konusunda ciddi sorun yaşarlar, yani başkalarının yaşadıklarını tahmin edemez ve beden dillerini yorumlayamazlar. Ancak çok üstün taklit yetenekleri ile bu tür duyguları zamanla taklit etmeyi öğrenebilirler. Çok belirgin olmayan yüz ifadesini anlayamazlar. Arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler ancak ses tonundan kişinin üzgün veya neşeli olduğunuzu anlayamazlar. İnsan ilişkilerinde çok önemli olan davranışsal mesajları algılama güçlükleri vardır. Ayrıca jest ve mimikleri gereği gibi kullanamaz ve konuşmalarına tekdüze bir ses tonu hâkimdir. Hayal etme yetenekleri çok azdır. Zekâ düzeylerinde sorun yoktur; hatta üstün zekâya sahip olanların sayısı epeyce kalabalıktır. Çok farklı alanlarda üstün yetenekli olabilirler; kimi çok güçlü bir hafıza sahiptir, yıllar önce duyduğu bir olayı veya okuduğu bir kitabı satır satır hatırlayabilir; kimi yabancı dil öğrenmeye yatkındır, kısa zamanda birkaç yabancı dili öğrenebilir; kimi karmaşık matematik problemleri rahatlıkla çözebilir; kimi elektronik eşyalara meraklıdır, onları tamir eder ve hatta yeni aletler icat eder; kimi bilgisayar programlarında uzmandır. Okulu başarıyla bitirebilir, meslek sahibi olup evlenebilirler. Bir kısmı da bütün yaşamlarını, ilgi duydukları ve uzman oldukları meslekle ilgili çalışmalar ve araştırmalar yaparak geçirirler, evlenmek, çoluk çocuğa karışmak akıllarının ucundan bile geçmez.

Temel sorunlarının başında iletişim yetersizliği ve sosyal uyum bozukluğu gelir. Konuşmalarında doğdukları andan itibaren sorun yoktur; ancak iletişim kurmada ve sürdürmede sorunlar yaşarlar. Örneğin, normal bireyler grup içinde iki farklı konuyu takip edebilir; ama sosyal iletişim bozukluğu yaşayanlar takip edemez ve genellikle ortak dikkat gerektiren konuları içerdiği için grup ilişkilerinden kaçarlar. Çocukluktan itibaren öğrenilen sosyal ilişkileri ve kuralları bir türlü öğrenemezler, sosyal ilişkilerde çoğu zaman sorun yaşarlar. Aslında sosyal ilişkiler anlamında eksikliklerinin farkındadırlar.

Basit ve sade bir yaşamları vardır. Hayatlarında yer edinmeye çalışan ve birinci derecede zorunluluk taşımayan birçok nesne ve olguyla uğraşmak onları fazlasıyla yorar. Bu nedenle kafalarını karıştırabilecek her türlü fazlalığı dünyalarından çıkarırlar. En çok iki-üç arkadaşları vardır.

İmayı, alayı, iğnelemeyi, şaka ve gerçek ayrımını anlamada ciddi güçlükleri olduğu ve hangi durumda nasıl tepki vermeli gibi konularda eğitimler almaları gereklidir.

Bu kişilerin ayrıca tuhaf şekilde işleyen duyusal sistemleri vardır. Soğuk ve sıcak havanın, uykunun öfkenin kokusunu alabilirler. Eşyalara bağlanırlar özellikle bazı şeylerle garip bir bağ oluştururlar. Yüzlerce kalemi, oyuncak arabası olmasına rağmen sürekli almaya devam eder, kaybederse çok üzülürler.

Başkalarının düşüncelerini hiçbir zaman tam bir netlikle bilemez. Ama birini sevip sevmediğini ve neyini sevip sevmediğini açıkça bilir. Bazı şeylerin birbirine nasıl bağlı olduğu konusunda hiçbir zaman emin olamaz. Kendisi hakkında konuşmaya özel bir istek duymaz. Hayatını tahammül edemediği şeylerle karşılaşmamaya özen göstererek yönetme eğilimindedir.

Asperger Sendromu Olan Çocukların Eğitimi:

Sosyal iletişim bozukluğunun kesin bir tedavisi yoktur. Asperger’li olmak ya da sosyal iletişim bozukluğuna sahip olmak yolun sonu değil aynı dünyada kendine özgü yoldan kendine özgü kuralları ile yürümek demektir. Bu çocuklar yetişkin olduklarında uygun eğitim ve uygun iş seçmişlerse kendi kendilerine yetebilirler. Kendilerini belli düzeyde tolere edecek eş bulabilirlerse evlenebilirler.

Bu çocuklar etkili bir eğitimle sorunlarının çoğu ile başedebilir. Anne ve baba devamlı olarak çocuğa destek olmalı, çocuklarına başkalarının perspektifini anlayabilecek, sosyal ipuçlarını okuyabilecek alıştırma ve etkinliklerle yardımcı olmalıdırlar. Sürekli birlikte kitap okuma ve konu üzerine tartışma, kitaptaki olayları tahmin etme, hikâyedeki karakterin davranışları ve duyguları hakkında yorumda bulunma, oyun oynama, görsel yöntemlerle iletişim kurma üzerine çalışma gibi egzersizler yapmaları çok önemlidir. Örneğin çöp toplamayı çok seven bir çocukla çatışma yaşamak yerine onu geri dönüşüm ve çevre konularında bir alana yönlendirilebilir.

Bununla beraber sosyal İletişim güçlüğü yaşayan bu çocuklar ayrıca sosyal ve iletişim alanında ve davranış eğitiminde ciddi desteğe ihtiyaç duyarlar. Anne babası, çocuğa hangi durumda nasıl davranacağını, sosyal taleplerle karşılaştıklarında bunlarla nasıl baş edebileceğini, sorun yaratabilecek durum ve senaryoları önceden tanıtıp, konuşurken nasıl tonlama ve vurgulama yapması gerektiğini öğretebilir. Bu kişiler değişim fikrinden hoşnut olmayabilirler, ancak önceden değişiklik yapmaya hazır olabilseler daha iyi başa çıkabilirler. Hatta bu tip sorunlarıyla baş etmesi için yöntemler geliştirmesine yardımcı olunmalıdır. Eğer yeni yerlere gitmeden veya tatile ya da seyahate çıkmadan önce harita üstünde ve internet üzerinde önceden çalışılmalıdır.
Aspergerli çocuklar yetişkin dönemlerinde kendilerine uygun iş bulabilirler ve yönlendirildikleri taktirde çalışabilirler. Ama insanlarla yüz yüze diyalog ve sosyal iletişim, grup çalışması, yaratıcılık ve el becerisi gerektirmeyen, zaman baskısı olmayan, rutin işlerde çalışabilirler ve çok başarılı olabilirler. Ancak işe kabul edilirken sorulan sorulara düzgün yanıtlar veremedikleri için mülakat gerektiren işlerde sorun yaşayabilirler.

Bazı olumsuz gibi görünen özellikleri olumlu davranışlar geliştirmede kullanılabilir. Örneğin katı kurallar ve rutine bağlı oldukları göz önüne alınarak olumlu alışkanlıklar edinirken bu özelliklerinden yararlanılmalıdır.

Asperger sendromu ve Otizm Arasındaki Farklar;

DSM IV’deki adıyla adıyla asperger DSM-V’deki yeni adıyla sosyal iletişim bozukluğu yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında yer alan bir bozukluktur; fakat çoğu kez otizmle karıştırılır. Otizmde birey kendi dünyasında yaşarken asperger sendromlu kişi bizim dünyamızda kendi kurallarıyla bir yaşam sürdürür. Otizm ağır bir tablo olarak karşımıza çıkarken Asperger sendromu daha hafif bir düzeyde seyreder. Asperger sendromunu ayıran en temel özellik, asperger sendromunda dil ve konuşma ile zeka sorununun hemen hemen hiç görülmemesidir, Yani bebeklikten itibaren gramere uygun bir konuşmaya sahiptirler. Asperger sendromlularda motor gelişimine bağlı beceriksizlik ve el-göz koordinasyon bozukluğu olabilirken, otistiklerde el becerileri daha iyi gelişir. Aspergerliler, otistiklere oranla daha sosyaldirler ve toplumsal ilişkilere daha yatkındırlar. Asperger sendromu olanlar içe kapanıktırlar ama iletişim için isteklidirler. Ne yapacaklarını bilemezler, yaklaşımları genellikle insanları uzaklaştırır.

Asperger Sendromunu daha iyi anlayabileceğinizi film ve diziler;

“Benim Adım Khan” filminde Khan
“Sherlock Holmes” dizisinde Sherlock
“Adam” filminde Hugh Dancy
“Mary ve max” filminde Max adlı kişi asperger sendromlu birini canlandırmaktadır.

Dr.Hüseyin Doğan
Psikoterapist ve Psikolojik Danışman
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Eski Adıyla Asperger Sendromu Yeni Adıyla Sosyal (Pragmatik) İletişim Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Dnş.H.Hüseyin DOĞAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Dnş.H.Hüseyin DOĞAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
H.Hüseyin DOĞAN Fotoğraf
Dr.Psk.Dnş.H.Hüseyin DOĞAN
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Dnş.H.Hüseyin DOĞAN'ın Makaleleri
► Asperger Sendromu Psk.Fatih UĞUR
► Asperger Sendromu Psk.Nilüfer ŞİŞMAN
► Asperger Sendromu Erdi KANBAŞ
► Asperger Sendromu Nedir ? Psk.Benan ŞAHİNBAŞ
► 5 Soruda Asperger Sendromu Psk.Nurefşan YALÇIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Eski Adıyla Asperger Sendromu Yeni Adıyla Sosyal (Pragmatik) İletişim Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:49
Top