2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kayıp ve Yas Süreçleri
MAKALE #19289 © Yazan Uzm.Psk.Simge ÖZYÜREK | Yayın Ocak 2018 | 3,874 Okuyucu
Yaşamın doğal döngüsü içerisinde, her birey pek çok kayıp ya da kayıp tehdidi ile yüz yüze gelir. Bu kayıplar; sevilen birinin ölümü, iş kaybı, yakın ilişkilerin sonlanması, organ kaybı ve kimi zaman bir değer kaybı olarak çeşitlendirilebilir ( Bildik, 2013). Bunlara ek olarak çocuklar, sevdikleri biri uzak bir yere taşındığında, arkadaşları ölmese dahi hastalandıklarında kayıp duygusunu yaşarlar. Farklı bir görüş olarak Volkan(2012), zorlu bir yaşam, çok daha iyi ve çok daha rahat bir hayatla yer değiştirse bile kişide bir kayıp duygusu oluşabileceğini belirtir. Basitçe kayba verilen kaçınılmaz tepki olarak belirlenen yas tutmayı ise, yalnızca büyük kayıplarla sınırlı tutmaz, kayıp veya bir değişim söz konusu olduğunda verilen psikolojik bir yanıt olarak tanımlar ve bunun iç dünyamız ve dış dünyanın gerçekleri arasında uyum sağlamak için yapılan bir uzlaşma olduğunu söyler.

Hem dildeki kullanımından hem de literatürdeki tanımlardan yola çıkarak kayıptan sonra yaşanan süreci farklı düzlemlerde tanımlamak mümkündür. Bu tepkiler, bireysel, toplumsal ve duruma özgü olarak kavramsallaştırılmış olsa da, özellikle gündelik dilde sıkça birbirinin yerine kullanılır. Kişinin sevdiği birini yitirmesinden doğan içinde bulunduğu durum, kayıp yaşama; İngilizce de breavement olarak geçer. Matem, İngilizcedeki kullanımı ile mourning ise, yitime verilen üzüntünün kültürel boyutu için kullanılır. Bu kültürel boyut, kişiyi bilinçli veya bilinçsiz olarak etkileyebilmektedir. Bizim daha çok üzerinde duracağımız kavram olan yas –grief- ise, kayıp yaşayan kişinin bu kayba verdiği bir takım adaptif tepkileri kapsar. Bu tepkiler, bir bakıma oldukça kişiseldir ve fiziksel, duygusal, bilişsel ve davranışsal alanlarda ortaya çıkabilir (Drench, 2003; Sedney, 2002; Bowlby, 1991).

Tanımından da anlaşılacağı üzere yas, atlatılacak bir durumdan ziyade, uyum sağlanacak ve yaşamı ve ilişkileri yeniden düzenleyecek bir süreçtir. Kişiye özgü oluşundan ötürü, doğru veya yanlış bir yas tutma biçimi bulunmamaktadır, her birey kendine özgü yöntemlerle bu süreci yaşar. Buna bağlı olarak elbette ki çocuklar ve yetişkinlerin yas tepkileri birbirinden farklılaşır. Çocuğun ölümü algılayış biçimine göre, yası yaşama biçimi ve ortaya çıkacak olan tepkileri şekillenir ( Kıvılcım ve Gümüş Doğan, 2014; Duman, 2014).

Frued’un ilk kez yas tanımından söz etmesinin ardından pek çok bilim insanı yası bir takım aşamalardan oluşan bir süreç olarak tanımlamak için çalışmıştır. Bunlardan literatürde sıkça geçen Kübbler-Ross’un (1969) beş aşamadan oluşan gruplandırmasıdır. Buna göre yas sırasıyla; inkâr, öfke, pazarlık etme, çökkünlük ve kabul etme sürecinden oluşur. Bağlanma çalışmalarıyla literatürde önemli bir yere sahip olan Bowlby (1973) ise yası; uyuşukluk, kaybedilen kişiyi arama, umutsuzluk ve yeniden organize olma olmak üzere dört dönemde ele almıştır. Rondo (1993) ise, yas sürecini üç ana boyuttan oluşmak üzere altı aşamada gruplandırmıştır. Bunlar ana boyutlarda kaçınma, yüzleşme ve uyumdur. Alt boyutlarda ise kaçınmanın altında kaybı fark etme, yüzleşmenin altında; kayba tepki verme, ölen ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi, ölen kişiye yönelik bağlanmadan vazgeçme, uyumun altında ise ölen kişiyi unutmadan yeni ortama alışma ve duygusal enerjinin yeniden kazanılması olarak gruplandırılmıştır.

Yukarıda bahsedilenlerin dışında Vamık Volkan’ın yas işi olarak tanımladığına benzer şekilde Worden, Yas Görevleri Modeli adı verdiği bir model ortaya atmıştır. Bu modele göre yas süreci, belli evrelerden oluşan bir süreç değil, bireyin aktif rol aldığı, yasa uyum göstermesini sağlayan bir takım temel görevlerin yerine getirilmesi gereken bir süreçtir. Bu süreçler aşağıdaki gibidir:

Kaybın Gerçekliğini Kabul Etmek: Bu görevde kişi, vefat eden kişinin öldüğünü ve bunun bir geri dönüşü olmadığını tam anlamıyla kabul etmelidir. Buradaki kabul bilişsel düzeyin ötesinde duygusal olarak kabullenme ve içselleştirmeyi de içermektedir.

Yas Sonucu Oluşan Acı Üzerinde Çalışmak ve Duyguları İfade Etmek: Yakın ilişkide olunan, sevilen bir kişinin kaybı fiziksel ve duygusal acıya sebep olur. Bu acıyı bastırmaya veya yok saymaya çalışmak veya dışarıdan böyle bir beklentinin olması yas sürecinin uzamasına sebep olur. Eğer kişi acısını kabullenip yaşayamazsa somatik belirtilerle birlikte anormal davranışlar kendini gösterebilir. Kişinin yaşam kalitesi düşer.

Ölen Kişinin Bulunmadığı Çevreye Uyum Sağlamak: İnsanlar bir kayıp yaşayıp bu kayıptan bir süre geçene kadar aslında ölen kişinin hayatlarındaki rolünü/rollerini kanıksamış olduklarından farkında değildirler. Basitçe bir örnek vermek gerekirse; bir anne kaybının ardından kişi daha önce hayatında hiç rutin pazar alışverişi yapmadığını fark edebilir. Bu görevde kayıp yaşayan kişi, ölen kişinin üstlendiği rollerin kaybına da alışması, bu kayba bağlı olarak kişinin kendi benlik duygusunda oluşan değişikliğe de uyum sağlaması beklenir. Kişinin bu görevi nasıl gerçekleştirdiğine bağlı olarak yas sürecinin nasıl sonlanacağı belirlenir. Açmak gerekirse; kişi yaşamında meydana gelen değişikleri anlamlandırma ve rollerinde, yaşam amacında yeniden düzenlemeye yönelik bir ilerleme kaydedebileceği gibi diğer taraftan çözümsüzmüş gibi gözüken bir ikilemin içinde kalarak psikolojik büyüme ve gelişmenin duraksadığı bir döneme de girebilir.

Duygusal Anlamda Ölen Kişi İle İlişkileri Yeniden Düzenlemek Ve Yaşama Devam Etmek: Kayıp yaşayan kişi, yas sürecinin yaşam planlarını ve faaliyetlerini olumsuz şekilde etkilenmesini engellemelidir, bunun için ölen kişiye dair uygun bir anı formasyonu oluşturabilir. Anı formasyonu, kişinin ölen yakınına ait anı ve düşüncelerini duygusal dünyasında uygun bir yere yerleştirmesidir. Bu sayede kişi hayatına devam edebilecektir, burada önemli anı formasyonunun ölen kişi ile ilişkinin sonlandırılması anlamına gelmemesidir. Bu görev, yasın tamamlanması için son görev olmakla birlikte en zorlanılan görevdir (Worden, 2001).

Ölüm, zorlayıcı bir deneyim olmakla birlikte kişiye kendi hayatını gözden geçirme ve büyüme fırsatı da sunan bir olgudur. Ölümün ardından yaşanan yas sürecini, burada anlatılanlar dışında pek çok kuramsal perspektiften incelemek mümkündür. Kişisel düzlemde temel olan ise, ölüme ve sonrasında gelen değişimlere uyum sağlamaktır. Jeffrey Kottler'in 2017 yılında katıldığım workshop'unda söylediği gibi; aslında biz her ne kadar "kayıp" olarak tanımlasak da, ölen insanlar sadece fiziksel olarak "kayboluyorlar". Zihnimizde, anılarımızda, onlara dair beslediğimiz duygularımızda "varolmaya" devam ediyorlar. Burada önemli olan nokta , bu "kaybın" ardından, ölen kişi ile kendi tarzımızda yeni bir iletişim biçimi geliştirebilmek. Bu belki bir mezar ziyareti, mektup yazmak, fotoğraflara bakmak, belki ölen kişinin sevdiği şeyleri yaparken onu anmak veya bunların dışında ölen kişi ile bağlantıda fakat hayat ile uyumlu hissettirebilecek bambaşka bir yöntem...

Kaynakça

Bildik, T. (2013). Ölüm, kayıp, yas ve patolojik yas. Ege Tıp Dergisi, 52(4), 223-229.

Bowlby, Joan. (1991), Attachment. Vol: 1, USA: Penguin Books.

Bowlby, J. (1973). Seperation. New York: Basic Books

Drench, Meredith. (2003), "Loss, Grief and Adjustment", Magazine of Pysical Therapy. 11(6), 50-61.

Duman, N. S. (2014). Çocuklarda kanser, ölüm kavramı ve yas. Acta Oncologica Turcica.

Kübler-Ross, E. (1997). Ölüm ve Ölmek Üzeri-ne. Çev. Banu Büyükkal.Mü -Ka Matbaacılık. İstanbul.

Sedney, Mary Anne. (2002), " Maintaining Connections in Children's Grief Narratives in Popular Film". American Journal of Orthopsychiatry. 72(2), 279-288

Volkan, V. D. ; Zintl E. (2012). Kayıptan Sonra Yaşam. Halime Odağ Psikanaliz Ve Psikoterapi Vakfı Eğitim Notları No:2.Çevrenler: Müge Kocadere; Işıl Vahip

Worden, W. (2001). Grief counselling and grief therapy: A handbook for the mental health practitioner. New York: Brunner-Routlege.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kayıp ve Yas Süreçleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Simge ÖZYÜREK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Simge ÖZYÜREK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Simge ÖZYÜREK Fotoğraf
Uzm.Psk.Simge ÖZYÜREK
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi23 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Simge ÖZYÜREK'in Makaleleri
► Cinsel Doyum ve Süreçleri Psk.H. Fatih DANE
► Kayıp ve Yas Psk.Elif AKSU
► Kayıp ve Yas Psk.Şule ÜZÜMCÜ
► Kayıp ve Yas Dr.Psk.Beyza ÜNAL
► Kayıp ve Yas Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Kayıp ve Yas Süreçleri' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:44
Top