2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Depresyon Modelleri
MAKALE #19313 © Yazan Uzm.Psk.Nurhayat YÜKSEL | Yayın Ocak 2018 | 3,860 Okuyucu
Depresyon kişinin duygu durumundan çok daha fazlasını etkiler; düşünce, duygu, davranış motor faaliyetlerinde, biyolojik-yaşamsal fonksiyonlarında değişiklikler olur. Depresyon bir tetikleyici olmadan ortaya çıkabileceği gibi başka bir hastalığın sonucu olarak ikinci bir hastalık olarak da ortaya çıkabilir. Alkol ve madde kullanımından sonra, doğum sonrası, iş değişikliği ya da kaybı, sevilen birinin ölümü veya bir ilişkinin bitimiyle de ortaya çıkabilir. Her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Toplumun her kesiminde görülebilir. Psikiyatrik hastalıklar arasında en sık rastlanan bir tablodur. Yaşam boyunca her 100 erkekten 10,unun her 100 kadarında20’sinin Depresyon geçirdiği araştırmalarla saptanmıştır.
BELİRTİLERİ
Genel Görünüm: Davranışlar yavaşlamıştır ve durgunluk hali yaygındır. Bazen çok sıkıntılı ve tedirgin bir görünüm ile birlikte yerinde duramama, ileri geri yürüme olabilir. Yüz çizgileri derinleşmiş, çökkün, üzüntülü ve öz bakımı düşük bir görünümdedir.
Konuşma ve İlişki Kurma: Yavaş ve alçak sesle konuşma ya da hiç konuşmama görülebilir. Hafif ve orta düzeyde olanlarla ilişki ve işbirliği kurmak daha kolaydır. Çok ağır durumlarda ilişki kurmak zorlaşır, ilgisiz ve duygusuz görünebilir.
Duygulanım: Kişi kendini üzgün, çaresiz ve umutsuz hisseder, enlik saygısı düşer ve özgüveni azalır. Sık ağlama görülür, üzüntü ile birlikte bunaltı, tedirginlik ve öfke görülebilir. Bunaltı birçok hastada sabah erken saatlerde çok belirgindir, bu da ağır çökkünlük tanısında önemli bir bulgudur. Hastada genel isteksizlik, daha önce istek ve zevkle yaptığı ilgilendiği şeylerle ilgili isteksizlik ve zevk alamama en önemli belirtilerdendir.
Bilişsel Yetiler: Hastanın bilinci açıktır, algı bozukluğu yoktur. Çok ağır çökkünlüklerde bazen bilinç bulanıklığı izlenimi olabilir. Seyrek olarak da suçlayıcı aşağılayıcı türden işitme sanrıları tanımlayan hastalar olabilir. Unutkanlıktan yakınabilirler ama bellek bozukluğu yoktur, ağır üzüntü, sıkıntı ve dikkat eksikliğine bağlıdır. Zaman yer ve kişilere karşı yönelim bozukluğu yoktur. Ancak hastanın zaman algılaması ve değerlendirmesi ruhsal durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Düşünce ve İçeriği: Düşünce yavaşlamıştır, buna psikomotor yavaşlama denir. Hasta düşüncelerini yavaş bir ses tonuyla zorlukla söyleyebilir. Düşünce içeriği geçmiş pişmanlıklar, acı veren olumsuz anılar ve gelecek korkusu ile doludur. Çaresizlik ve umutsuzluk düşüncelerine egemendir. Kendini suçlama eğilimi vardır. Öz saygısı azalmıştır. Kendini suçlama eğilimi vardır. Giderek varlığının ve yaşamın anlamsız olduğunu söyler ve her türlü cezayı ve kötülüğü hak etmiş hisseder. Özkıyım düşünceleri gelişir. Somatik dışa vurumlar görülebilir. Bunlar; ilgide, zevk almada azalma, kilo kaybı, kötü hissetme, uyku bozukluğu, psikomotor yavaşlama ve libido azalmasıdır.
Fizyolojik Belirtiler: Hastalar genellikle enerji azlığı, halsizlik, güçsüzlük ve çabuk yorulmadan yakınırlar. Kimi hastalarda iştah kesilip kilo kaybı yaşanırken bir kısmında da iştah artar ve hılı kilo alımı yaşanır. Uyku düzeni bozulur, uykuya dalmada güçlük, sık uyanma, çok erken uyanma görülür. Uyanır uyanmaz ağır sıkıntı yaşayan hastaların çok tedirgin oldukları görülür. Uykuya aşırı eğilim de görülebilir.

DEPRESYON TÜRLERİ
Majör Depresyon
DSM-IV’e göre iki haftalık bir dönem sırasında daha önceki işlevsellik düzeyinde bir değişiklik olması ile birlikte belirtilerden en az biri “depresif duygu durum” ya da ilgi kaybı-zevk alamama olmak kaydıyla aşağıdakilerden en az 5’nin bulunması gerekir.
1. Her gün gün boyu süren depresif duygu durum (sürekli üzgün hissetme, ağlamaklı görünüm)
2. Her gün ve gün boyu süren etkinliklere ilgide azalma, hiçbir şeyde eskisi kadar zevk alamama.
3. Önemli derecede kilo kaybı ya da kilo alımı (aşırı veya az yeme).
4. Uykusuzluk problemi veya sürekli uyuma isteği
5. Aşırı sinirlilik ajitasyon veya hiç tepki vermeme, umursamama, yavaş konuşma.
6. Yorgunluk, bitkinlik ve enerji kaybının olması (sürekli bitkinlik, halsizlik)
7. Kendini değersiz hissetme, sürekli kendi kendini suçlama, güvensizlik, yetersizlik hissi.
8. Düşüncesini yoğunlaştırmada azalma veya kararsızlık (Dikkat eksikliği ve karar vermede zorlanma, sürekli fikir değiştirme)
9. Yinelenen ölüm düşüncelerinin artması (intihar).
Majör depresyon bir kez yaşanabileceği gibi yineleyici de olabilir. Geçirilen her dönemden sonra yineleme olasılığı artar. Hafif majör depresyonu olan kişilerde bu dokuz belirtinin beş ile altısı vardır. Günlük işlevselliklerini belirgin bir bozulma göstermeksizin sürdürebilirlerse de büyük bir çaba sarf etmek zorunda kalırlar. Orta derecede majör depresyonu olanlarda çok fazla çaba gösteriyor olmalarına rağmen işlerin altından kalkamazlar. İş yerlerinde ve evlerinde yapılacak olanları yapmakta çok zorluk çekerler. Zaman zaman yataktan kalkmakta zorluk yaşadıkları için işe gidemeyebilirler. Çocuklarının ya da yakınlarının bakımını üstlenemezler ve yeni işlere başlamak hemen hemen olanaksızlaşır. Ağır majör depresyonu olan kişiler artık çalışamazlar, ev işlerinin üstesinden gelemezler ve öz bakımlarını yapamazlar. İşlevselliklerini yitirirler.
Distimik Bozukluk
Eskiden nörotik depresyon, depresif kişilik, nevrasteni diye nitelendirilmiştir. Bu başlık henüz dünyaca kabul edilmemiştir. Bu hastalarda genellikle en az iki yıl süren ve çok ağır olmayan depresyon belirtileri vardır. Uyku bozuklukları, hiçbir şeyden mutlu olamama, müzmin karamsarlık hali, halsizlik, yorgunluk, istek ve ilgi azlığı, güvensizlik hissi, bedensel yakınmalar dile getirilir. Alkol ya da sıkıntı giderici ilaç kullanma eğilimi fazladır. Bozukluğun en önemli özelliği süreğen olması, mutsuz, karamsar, acı çekmeye eğilimli bir kişilik yapısı izlenimin vermesidir.
İki-Uçlu (Bipolar) Bozukluktaki Depresyon
Eğer hastalığın gidişi boyunca yalnızca taşkınlık, mani, nöbetleri ya da taşkınlık ve çökkünlük nöbetleri görülüyorsa bu bozukluk tipik bir iki-uçlu duygulanım hastalığıdır. Hasta yıllar boyunca birçok çökkünlük nöbeti arasında yalnız bir tek taşkınlık (mani) nöbeti bile olsa tanı aynıdır. İki-uçlu I de tipik taşkınlık ya da taşkınlık ve çökkünlük nöbetleri görülür. İki-uçlu II de ise yineleyen çökkünlük nöbetleri arasında zaman zaman az taşkınlığın olduğu duygulanım bozukluğudur.
Genel Bir Tıbbi Duruma Bağlı Depresyon
Depresyon belirtilerinin tıbbi bir hastalığın arkasından ortaya çıkması ya da tıbbi hastalık kötüleştiğinde depresyon görülmesi ve tıbbi hastalık düzelmeye başladığında depresyon belirtileri ortadan kalkmaya başlamışsa depresyonun tıbbi bir hastalık geçirmeye ikincil olarak ortaya çıktığından söz edilebilir. Birçok fiziksel bozukluğa bağlı depresyonlar görülmektedir. Örneğin; Hormonal sistemdeki bozukluklar, Nörolojik bazı hastalıklarda (parkinson, multipi skleroz), kan hastalıklarında, kanserlerde, enfeksiyon hastalıklarının bazılarında, kaza ve ameliyatlardan sonra depresyon gelişmektedir. Uzun süre kullanılan tansiyon düşürücü, ülser giderici bazı ilaçlar, bağımlılık yapan uyarıcı ve uyuşturucular, kortizollü ilaçlar da depresyon oluşturabilirler ( Akvardar, 2006).
Depresyonlu Uyum Bozukluğu
Son üç ay içinde ortaya çıkmış olan gösterilebilir bir olaya tepki olarak duygusal ve davranışsal belirtiler görülür. Söz konusu olaya gösterilen tepki beklenenden fazladır. Sözü edilen belirtiler sadece birinin yitirilmesine bağlı bir yas olayı değildir.
Çökkünlük ile ilerleyen uyum bozukluğu tanısı konabilmesi için yukarıda sayılan tanı ölçütlerinin bulunması gerekir. Genellikle majör depresyonun öncesinde ortaya çıkar.
Maskeli Depresyon
Sınıflamalarda yer almamakla beraber klasik kitapların çoğunda yer alır.
Bu durumda klasik depresyon belirtileri yerine: Bedenin değişik yerlerinde ağrılar, sızılar, uyuşmalar, karıncalanmalar, hissetme azlığı; karakter bozuklukları, seksüel alanda ve beslenme ile ilgili davranışlarda bozukluklar; alkolizmi, madde bağımlılığı gibi sorunlar ön plandadır. Yani temeldeki depresyon bu şekilde (Maskeli şekilde) dışa yansımıştır.
Atipik Depresyon
Hastada depresif duygu durum dikkati çekmekle beraber, diğer belirtiler ”tipik” depresyon belirtilerine uymaz. Gün içi değişmeler görülür. Kişilik yapısı saplantılara yatkın insanlarda takıntılar, saplantılar, kuruntular şeklinde öne çıkar. Örneğin; su muslukları, tüpün düğmesi, ütü fişi sürekli kontrol edilir. Bazen yoldan dönülüp tekrar, tekrar bakılır.
Bedendeki fizyolojik değişiklikler organlardaki bir bozukluğun habercisi gibi değerlendirilir ve bedensel uğraşılar artar. Çeşitli korkular geliştirilir. Dışarıdan gösteri, rol gibi algılanacak davranışlar görülebilir. Atipik depresyonlu insanlar her zamankinden fazla yemek yerler. Aşırı kilo alırlar. Kollarda ve bacaklarda aşırı güçsüzlük vardır. Beklenmedik bir şekilde alkole, maddeye, kumara düşkünlük görülür. Aile ve iş yaşamından uzaklaşma, açıklanması güç cinsel uyumsuzluklar dikkati çeker (Aksüllü, 2004).
Minör Depresyon
Majör depresyonun çok daha hafif biçimidir. Majör depresyonla özdeş belirtiler görülür ancak belirtilerin sayısı daha azdır. Bu tanını konabilmesi için iki ya da dört belirtinin görülmesi yeterlidir. Diğer tiplerde olduğu gibi belirtiler hemen her gün, gün boyu ve en az iki hafta süreyle görülmelidir. Minör depresyonu olan kişilerin majör depresyona ve distimi geçirmeye daha yatkın oldukları görülür.
Yaş Dönümü Çökkünlüğü
Kadınlarda doğurganlığın sona ermesi, adet kesilmesi ve önemli hormonal değişiklikler ile belirli bir dönemin sona ermesinden bahsedilebilir. Erkeklerde bu konu belirgin bir şekilde açıklamamış olsa da eski kitaplarda yaş dönümünün 40-50 erkeklerde de 50-60 olarak yazılmaktadır. Ayrıca çocukların büyüyüp evden ayrılmaları, emekliliğin yaklaştığı, üretkenliğin azaldığı ve sağlık sorunlarının arttığı dönemdir. Bir yandan bedensel bir yandan da ruhsal sorunların bastırdığı bu dönemde ağır çökkünlüklerin görülmesi olağandır. Bu nedenle yaş dönümünde görülen çökkünlüğe değinmek ve dikkate almak gerekir.

KAYNAKÇA
Akvardar, Y., Çolak, E., Etaner, V., Hüral. C., Sunat, H., Tükel, R., Üçok, A., Yücel, B.(2006). Psikanalitik Kurama Giriş (Gözden Geçirilmiş Üçüncü Baskı). İstanbul: Bağlam.
Aydemir, Ö., Güvenir, T., Küey, L., & Kültür, S. (1997). Hastane anksiyete ve depresyon ölçeği Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirliği. Türk Psikiyatri Dergisi, 8(4), 280-7.
Beck A.T.(2005), Bilişsel Terapi ve Duygusal Bozukluklar
Köroğlu E. (2006), Depresyon Nedir? Nasıl Başedilir?
Öztürk O. (2001), Ruh Sağlığı ve Bozuklukları
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Depresyon Modelleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Nurhayat YÜKSEL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Nurhayat YÜKSEL'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Nurhayat YÜKSEL Fotoğraf
Uzm.Psk.Nurhayat YÜKSEL
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi28 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Nurhayat YÜKSEL'in Yazıları
► Terörizm, Psikososyal Etkileri ve Müdahale Modelleri Doç.Dr.Psk.Dnş.Aylin DEMİRLİ YILDIZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Depresyon Modelleri' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Uyku Evreleri Ocak 2018
► Savunma Mekanizmaları Ocak 2018
◊ Roller Nasıl Oluşur? Ekim 2013
◊ Boşanma ve Çocuk Ekim 2013
◊ Taciz Şubat 2012
◊ Kadınlar Günü Ocak 2012
◊ Aşk ve Emdr Ocak 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:43
Top