Mutlu Evliliğin Sırları
Mutlu Evliliğin Sırları Nelerdir
Sevgi tanımlamaya çalışacak olursak, karşı cins ilk önce aklımıza gelse de sevgi akıldan bağımsız daha çok hislerle ilgili bir duygu durum yoğun yaşanılan zaman zaman akılla dengeleşen ,zaman zaman aklı yanıltabilen, kişilere olay hayvan bitki durum ya da nesnelere hissedilen yakınlığı ifade edebilmek için kullanılan bir kavramdır.
Mutlu evililiğin sırrı sevgiyse bunun devamı için yapılacak olan davranış var olan sevgiyi korumakla devam edilebilir koruma akla uygun bir eylemdir öncelikle sevgi nerede başlar ilk görüş ya da sonradan artan ya da azalan bir durum mudur sevginin daha tutkulu haline aşk desek sevginin yeri biraz daha akla uygun davranmakla ilgili olabilir mi? Öncelikle hoşlanmayla başlayan süreç yerini aşk a bırakması da mümkün olabilir bu kişilerin zamanla karşılıklı davranış şekilleriyle tutumlarıyla ilgili olsa da hoşlanma dan sonra tanıma anlama sürecinde bu yerini sevgiye de bırakabilir karmaşık gibi bir durum görünse de aşkla tutkuyla başlayan duygu durum azalmaya doğru gidebilir aşk sevgi yle devam eden kişiyi keşif durumları ,tanıma anlama devam ettikçe riskli ilişki ye dönüşebilir örneğin tutkuyla bağlandığınız kişinin patolojık davranışlaına tanık olma ilişkideki ilk hassasiyetlerin azalması keşif artı deneyim yolculuğunuzu zenginleştirebilir bu travma gibi görünsede öngörü iç görü tutumunuzun zenginleşmesi olarakta düşünebiliriz karşılaşabileceğiniz patolojık davranışlarda sözlerde anlama en son saygıya da bırakabilir yıllar sonra ilişki ya içinden çıkılmaz bir durum alabilir ya da güven sorgulanabilir kişilerin birbirlerine hakaretleri gelinebilecek olan son noktadır yoğun duygular yerini hoş olmayan sözlere bırakabilir evliliklerde en önemli nokta şu olabilir eğer tutkuyla yoğun hissedilen duygunun aktarımına aşk dersek bunu da akla uygun hale getirebilirsek en azından alternatıf bir yol bulabiliriz aşık olan kişi delice bir tutkuyla bağlanabilir kişi kendi çıkarlarını terk edebilir. Muhakeme, ikinci plana düşmüş duygular ön plana çıkmıştır. Bu durum da enfeksiyona açık hale gelme maruz kalma gibi durumlara sebep olabilir kontrol gerekıyorsa zamanla, bunun akıl işi olduğunu anlayabiliriz ilk başta yoğun enerjiyle hissedilen duygu durum da sentez yargılama seçicilik olmazken bilinç bunların olması gerektiğini hatırlatabilir.gerçek aşkı yaşayanlar ilk kez yaşayanlar olabilir ruh daha net kendini ifade eder depresyon geçiren kişilerin doğru aşkı yaşamaları zordur .depresyon sağlıklı düşünme ve muhakemeyi bozarak yanlış yönelimler doğurabilir gizli depresyonlarda bu tip durumlara yol açmaktadır.
Evlilik lerde ya da ilşkilerde diğer bir konu aşkla tutkuyla başlayan ilşkilerde ego yu hangi taraf erittiyse duygusal istismara maruz kalabilir beklentileri, ıdealize ettiği kişi hayal kırıklığına da uğratabilir bu öfkeye de dönüşebilir devam edebilmesi için de ya bu durumlar fark edildikten sonra sessiz bekleyiş devam edip daha iyi tanıma anlama süreçleri denenebilinir. Aşk savunmasız bırakabilir bütün gizem paylaşıldıktan sonra değersizleşebilir ilşkiyi sorgulama davranış anlamında fanteziler denenip sihir gibi başlayan ilşkiyi sonlandırma noktasına doğru sürükleyebilir kişiler tuhaf enerjiyle başlayan bu duygu durumunu yönetemeyecek duruma gelebilir en azından tutkuyu koruyabilmek paylaşımları tüketircesine değilde zaman zaman davranışlarla pekiştirmek özel i gizem i devamlı ifade etmeyerek iç görümüzü kendi hakkımızdaki kimliği bizi biz yapan özelliklerimizi kodlarımızı az paylaşarak tutkuyu korumakla devamlılığıyla ilgili sürekliliği sağlayabiliriz.
Sevgi tanımlamaya çalışacak olursak, karşı cins ilk önce aklımıza gelse de sevgi akıldan bağımsız daha çok hislerle ilgili bir duygu durum yoğun yaşanılan zaman zaman akılla dengeleşen ,zaman zaman aklı yanıltabilen, kişilere olay hayvan bitki durum ya da nesnelere hissedilen yakınlığı ifade edebilmek için kullanılan bir kavramdır.
Mutlu evililiğin sırrı sevgiyse bunun devamı için yapılacak olan davranış var olan sevgiyi korumakla devam edilebilir koruma akla uygun bir eylemdir öncelikle sevgi nerede başlar ilk görüş ya da sonradan artan ya da azalan bir durum mudur sevginin daha tutkulu haline aşk desek sevginin yeri biraz daha akla uygun davranmakla ilgili olabilir mi? Öncelikle hoşlanmayla başlayan süreç yerini aşk a bırakması da mümkün olabilir bu kişilerin zamanla karşılıklı davranış şekilleriyle tutumlarıyla ilgili olsa da hoşlanma dan sonra tanıma anlama sürecinde bu yerini sevgiye de bırakabilir karmaşık gibi bir durum görünse de aşkla tutkuyla başlayan duygu durum azalmaya doğru gidebilir aşk sevgi yle devam eden kişiyi keşif durumları ,tanıma anlama devam ettikçe riskli ilişki ye dönüşebilir örneğin tutkuyla bağlandığınız kişinin patolojık davranışlaına tanık olma ilişkideki ilk hassasiyetlerin azalması keşif artı deneyim yolculuğunuzu zenginleştirebilir bu travma gibi görünsede öngörü iç görü tutumunuzun zenginleşmesi olarakta düşünebiliriz karşılaşabileceğiniz patolojık davranışlarda sözlerde anlama en son saygıya da bırakabilir yıllar sonra ilişki ya içinden çıkılmaz bir durum alabilir ya da güven sorgulanabilir kişilerin birbirlerine hakaretleri gelinebilecek olan son noktadır yoğun duygular yerini hoş olmayan sözlere bırakabilir evliliklerde en önemli nokta şu olabilir eğer tutkuyla yoğun hissedilen duygunun aktarımına aşk dersek bunu da akla uygun hale getirebilirsek en azından alternatıf bir yol bulabiliriz aşık olan kişi delice bir tutkuyla bağlanabilir kişi kendi çıkarlarını terk edebilir. Muhakeme, ikinci plana düşmüş duygular ön plana çıkmıştır. Bu durum da enfeksiyona açık hale gelme maruz kalma gibi durumlara sebep olabilir kontrol gerekıyorsa zamanla, bunun akıl işi olduğunu anlayabiliriz ilk başta yoğun enerjiyle hissedilen duygu durum da sentez yargılama seçicilik olmazken bilinç bunların olması gerektiğini hatırlatabilir.gerçek aşkı yaşayanlar ilk kez yaşayanlar olabilir ruh daha net kendini ifade eder depresyon geçiren kişilerin doğru aşkı yaşamaları zordur .depresyon sağlıklı düşünme ve muhakemeyi bozarak yanlış yönelimler doğurabilir gizli depresyonlarda bu tip durumlara yol açmaktadır.
Evlilik lerde ya da ilşkilerde diğer bir konu aşkla tutkuyla başlayan ilşkilerde ego yu hangi taraf erittiyse duygusal istismara maruz kalabilir beklentileri, ıdealize ettiği kişi hayal kırıklığına da uğratabilir bu öfkeye de dönüşebilir devam edebilmesi için de ya bu durumlar fark edildikten sonra sessiz bekleyiş devam edip daha iyi tanıma anlama süreçleri denenebilinir. Aşk savunmasız bırakabilir bütün gizem paylaşıldıktan sonra değersizleşebilir ilşkiyi sorgulama davranış anlamında fanteziler denenip sihir gibi başlayan ilşkiyi sonlandırma noktasına doğru sürükleyebilir kişiler tuhaf enerjiyle başlayan bu duygu durumunu yönetemeyecek duruma gelebilir en azından tutkuyu koruyabilmek paylaşımları tüketircesine değilde zaman zaman davranışlarla pekiştirmek özel i gizem i devamlı ifade etmeyerek iç görümüzü kendi hakkımızdaki kimliği bizi biz yapan özelliklerimizi kodlarımızı az paylaşarak tutkuyu korumakla devamlılığıyla ilgili sürekliliği sağlayabiliriz.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Mutlu Evliliğin Sırları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Atakan ŞAHİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Atakan ŞAHİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
