2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuk Psikoterapisi
MAKALE #19374 © Yazan Psk.E. Elanur GÜRBÜZ KAYIKCI | Yayın Şubat 2018 | 2,498 Okuyucu
Her çocuk belli yeteneklerle dünyaya gelir. Ortalama düzeyde her çocuk yaşamda kalma becerilerine sahiptir. Ancak içine doğduğu çevre, yaşam koşulları, ailenin tutumu, zamanın getirdikleri, doğum sırası, ailenin beklentileri vs. gibi bir sürü faktörle sahip olduğu becerileri geliştirir ya da köreltir. İnsan vücudu ve zihni iyileşme kapasitesine sahiptir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar beynin nöroplastisite özelliği sayesinde sürekli gelişebilir özellikte olduğunu gösteriyor.

Yetişkin danışanlarla çeşitli psikoterapi teknikleri ile zihinsel bozuklukların sağaltımını yapmaya çalışıyoruz. Peki ya çocuk danışanlarla nasıl bir yol izliyoruz? Çocuğun sahip olduğu becerileri geliştirmesi için, iyileşmesi için hangi teknikleri kullanıyoruz?

En sık kullanılan teknik olan ''Oyun Terapisi''ne göz attığımızda temellerinin çok eskiye dayandığını fark ediyoruz. Freud'un çocukluk çağı nevrozlarına dikkat çekmesi ile çocukluk döneminin önemi dile gelmeye başlıyor. Melanie Klein ve Anna Freud'un yaptığı klinik çalışmalar ve çocuk gözlemleri Çocuk Psikoterapisi için yeni ufuklar açıyor.

Psikanalitik ekolün ardından John Bowlby'nin Bağlanma Teorisi, Stern'in bebek gözlemleri çocuğa dair anlamlandırmalarımızı geliştirmiştir.

Tüm ekoller çocukluk çağının önemini teorilerinde dile getiriyor. Çocukla iletişim kurmanın yolunun bir araçtan geçtiğini söylüyor. Bu araç: 'OYUN''

Oyun Terapisi tekniğinin temel mantığı tıpkı yetişkin danışanlarda olduğu gibi çocuğun duygularını ifade etmesine ve yeniden işlemesine yardımcı olmaktır. Çocuk oyununu oynarken kullandığı oyuncaklar, oyunlarının sırası, oyuncaklarla kurduğu ilişki, terapistle kurduğu ilişki bize çocuğun ruhsal dinamikleri ile ilgili bilgi veriyor.

Yönlendirmesiz oyun terapisinde çocuk oyununu kendi kuruyor terapist onun oyununu gözlemleyen ve onun duygularını yansıtan bir konumda. Yaptığımız duygu yansıtmaları çocuğun iç dünyasını terapi odasına getirmesini sağlıyor.

Şüphesiz ki çocuk terapilerindeki en önemli faktörlerden biri ailedir. Çocuk aileden bağımsız düşünülemez. Çocuğun içinde bulunduğu bağlama dair var olan problemlere yeni bir bakış açısı getirilmedikçe kalıcı bir değişiklik elde edemeyiz.

Çocuğun var olan problemlerini bir sistem, döngü içerisinde düşündüğümüzde bu döngüyü etkileyen aile bireyleri, okul ortamı gibi etkenlerle karşılaşacağız. Kalıcı çözümler için tedavi planımıza çocuk için önemli olan bu kişileri de katmalıyız. Okullardaki rehber öğretmenler ve sınıf öğretmenleri iş birliği yapmamız gereken önemli kişilerden.

Oyun Terapisinin etkililiği Türkiye'de ve dünyada çeşitli bilimsel araştırmalarla ölçülmüş. Örneğin Türkiyede Çocuk Evlerinde yaşayan çocuklarla yapılan bir araştırmada ''oyun terapisinin duygusal stres tepkilerini azaltmada önemli bir teknik olduğu bulgulanmıştır.'' (Çelik, M. 2017, s.5 ''Deneyimsel Oyun Terapisinin Çocuk Evlerinde Kalmakta Olan 3-10 Yaş Grubu Çocukların Çocukluk Çağı Travma Sonrası Duygusal Stres Düzeyine Etkisinin İncelenmesi'').

Peki çocuğun psikoterapiye ihtiyacı olduğuna nasıl karar verilir?

Ailelerin çocuğu bir psikoloğa götürmeyi düşünmesiyle süreç başlar. Ancak psikoloğa götürülen her çocuk psikoterapi almak durumunda değildir. Terapistin aileyle yaptığı ilk görüşmede çocuğun glişim dönemlerini nasıl geçirdiği, ailenin sosyo-ekonomik düzeyi, kardeş ilişkileri, problemin ne olduğu ve psikologtan ne bekledikleri hakkında bilgi alınır. Alınan bu ilk bilgiler çocuğu ve aileyi tanımak için çok önemlidir. Daha sonra çocukla yapılan görüşmede çocuğun yaşına uygun bazı tanıma teknikleri kullanılır. (Çouğun problematiğinin ne olduğu kullanılacak araçları belirlemede önemli bir faktördür. Örneği çocuk akademik problemlerle ilgili getirildiğinde zeka ve dikkat testlerinin yapılması önemliyken duygusal ve davranışsal problemlerde projektif testler, çizim testleri kullanılabilir. Ancak tüm teknikler kullanılırsa çocuğu tanımak için daha fazla veri toplanmış olur.)

Yapılan testler ve gözlemlerden elde edilen bilgi doğrultusunda çocuğun psikoterapiye ihtiyacı olup olmadığına karar verilir. Bazı durumlarda sadece aileye bilgi vererek, danışmanlık yaparak sürecin gidişatını izlemek yeterli olurken bazı durumlarda çocuğun oyun terapisine alınması gerekebilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuk Psikoterapisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.E. Elanur GÜRBÜZ KAYIKCI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.E. Elanur GÜRBÜZ KAYIKCI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.E. Elanur GÜRBÜZ KAYIKCI'nın Yazıları
► Grup Psikoterapisi Psk.Ulaş KONDAKÇI
► Grup Psikoterapisi Dr.Mehmet TEKNECİ
► Grup Psikoterapisi Psk.Zümrüt GEDİK
► Bireysel ve Grup Psikoterapisi Psk.Ali BIÇAK
► Aile ve Çift Psikoterapisi Psk.Remzi KARAKAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Çocuk Psikoterapisi' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Psikolojik Sağlamlık Temmuz 2015
◊ Okul Öncesi ve Aile Şubat 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:51
Top