2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Polyvagal Teori Nedir?
MAKALE #19466 © Yazan Uzm.Psk.Esra TAŞDEMİR SEYİTOĞLU | Yayın Mart 2018 | 11,986 Okuyucu
Polyvagal Teori

Bu yazıda Stephen Porges tarafından ortaya çıkan Polyvagal Teori’den bahsedeceğim. Aynı zamanda en altta; çevirisini yaptığım kendi yazısının orijinal halini linke tıkladığınızda ulaşabileceksiniz. Çevirisini yaptığım ve sunduğum Polyvagal Teori’yi daha anlaşılır olması nedeniyle; sadeleştirdim ve yeniden düzenledim.

Öncelikle Otonom sinir sistemi (OSS)’ni tanımlamakta fayda var. Fizyolojik süreçleri düzenleyen sistemdir. Düzenlemede ise bilinçli kontrol olmamaktadır. Yani özerk olarak gerçekleşir. Porges teorisinde ise Otonom Sinir Sisteminin üç ayağının olduğunu ve 'Sosyal Sinir Sistemi'nin öneminden bahsetmektedir. Şimdi Porges'in makalesine değiniyorum;

Otonom Sinir Sistemi

Otonom Sinir Sistemi (OSS)'nin daha kesin bir şekilde anlaşılması ve öneminin kavranmasıyla birlikte sağlık alanında gerçek bir kavram başladı. Otonom sinir sistemi; psikolojinin ilk zamanlarında hak ettiği değeri bulamadı. Bugün net bir şekilde söyleyebiliriz ki, pek çok sağlık problemi ruhsal durumlar da dâhil, otonom sinir sistemi işlevlerinden kaynaklanmaktadır.

Otonom Sinir Sistemi; dolaşım, solunum, sindirim, metabolizma, gündüz uyanıklığı ve mobilizasyon, gece uykusu, yenilenme ve daha fazlası dâhil olmak üzere vücudun istemsiz aktivitelerinin çoğunu kontrol eder. Buna ek olarak; otonom sinir sistemi bizim stres tepkilerimizi kontrol eder. Örneğin; "kaç veya savaş" ya da "donma" gibi. Otonom sinir sistemi, değişen koşullara sürekli adapte olmayı başarması suretiyle sağ kalımı garanti etme amacına sahiptir. Otonom sinir sistemi istemsiz ve tedbirli bir şekilde felaketten korur; şansa veya gönüllü kontrole bırakmamaktadır.

Stephen Porges ve Polyvagal Teori

Polyvagal Teori; psikiyatri profesörü Stephen Porges'in araştırma ve yazılarından ortaya çıkan otonom sinir sisteminde yeni bir anlayıştır. Stephen Porges, genel olarak psikoterapi ve sağlık hizmetleri için büyük etkileri olan standart görünümü değiştiren araştırmalar yapmıştır. Porges'in bulguları; otonom sinir sisteminin iki değil üç dalının olduğunu ve bunların karşılıklı değil sıralı olduğunu göstermiştir.

Primatlar, diğer hayvanlardan daha fazla anne bağına ihtiyaç duyarlar çünkü çok daha karmaşık olan korteksin olgunlaşması için zaman gerekir. Bir kuş ya da yeni doğan balık doğumdan kısa süre sonra nispeten işlevseldir fakat memelilerin daha fazla zamana ihtiyacı vardır ve insanların hayatta kalma yetenekleri kullanıma girmeden tam anlamıyla yıllara ihtiyaç duyarlar.
Yeni bebekler (tıpkı annelerinin de fark etmeden büyülendiği ve etkilendiği gibi) annelerine yönelirken ses, dinleme ve jestleri yoluyla sevgi dolu yollara girmek için koçluğa ihtiyaç duymazlar.

Eşsiz polyvagal anatomik tasarımımızdan büyük bir yarar zinciri oluşur: anne bağları büyük korteksimizin olgunlaşmasına ve dil gelişimine olanak tanır. Bunlar, bilginin aktarılmasını kolaylaştırır; bu da, toplumsal yapıların ve teknolojinin verimli bir şekilde gelişmesini sağlar ve hayatın amacına daha zengin erişim ihtiyacı basamaklarını artıran giderek artan bir güvenlik sağlar.

Otonom Sinir Sisteminin Üç Dalı

Parasempatik sistem; ilkel bir pasif besleyicinin hayatta kalma gereksinimlerini yansıtan otonom sinir sisteminin en eski kısmıdır. Normal parasempatik fonksiyonlar gıda ve eşleşmeyi beklemek gibi nispeten sınırlıdır. Parasempatik stres tepkileri, "ölmüş rolü yapma" gibi sağ kalım taktikleri ile oldukça dar bir alanda sınırlıdır. Memelilerde parasempatik stres tepkisi, "oyun sahtekârlığı" davranışları olarak görülür; aşırı durumlarda parasempatik şok olarak bilinir.

Sempatik sinir sistemi; OSS'nin daha sonraki bir gelişimi olup, mobilizasyon ve daha geniş bir olası tepki sergilemektedir. Daha gelişmiş hayvanlar; temel beslenme, koruyucu ve çiftleşme davranışlarında daha fazla hayatta kalma seçeneği elde etmiştir. Sempatik OSS dalı ile yaratıklar yiyecekleri takip edebilir, yırtıcıları atlatabilir ve daha fazla adaptasyon ve başarı ile çevre koşullarına uyum sağlayabilir.

"Sosyal sinir sistemi", OSS'nin üçüncü şubesi için prospektif bir terimdir. Bu en modern dalı üstün sağ kalım avantajları sağlar. Sosyal sinir sistemi, daha ilkel "savaş / kaç" tepkilerinin işlevlerini büyük oranda genişletmek için sempatik üzerinde bir denetleyicidir.

Sosyal Sinir Sisteminin Hiyerarşik Etkileşimleri

Sosyal sinir sisteminin anatomisi, yeni doğanlar ve anneleri arasında çok önemli koruyucu bağ oluşturan mekanizmalardan oluşur. Bunlar arasında seslendirme, işitme, görme teması ve yüz ifadesi bulunur.

Yeni doğan bebekler ten tene temas ve emzirme dâhil olan anne bağları için önceden programlanmış olarak ortaya çıkar. Bunun yerine, genellikle annelerinden ayrı tutulur ("bebek karantinası") ve tıbbın eski bir inancı olan bebeğin hissiz olduğu gerekçesiyle acılı ve doğal olmayan işlemlere maruz bırakılır. Sosyal sinir sisteminin dürtüleri engellendiği için bebekler daha eski olan sempatik otonom sinir sistemini öfkeli ve bağırarak ağlama biçiminde denerler. Yanlış anlayan bakıcılar, görünüşte sessiz olan bu durumu "iyi bebekler" olarak yorumlayabilirler; aslında gerçekten ciddi şekilde tehlikeye düşerler. Pek çok araştırma çalışması, işlevsel bir sosyal sisteminin gerçeğini ve değerini doğrulamıştır: Güçlü ve aktif sosyal bağlantıları olan hastalar daha hızlı iyileşir ve daha uzun yaşarlar .

Pre ve Perinatal Tedavide Uygulamalar

Pre ve perinatal psikoloji, yeni OSS anlayışının uygulanması için zengin bir alandır. Fetüs kesinlikle çevreye tepki verir. Bu nedenle hedef; tehdit ve rahatsızlık duygularını olabildiğince uzun süre en aza indirmektir. Bu sayede yeni bir bebeğin, güvenliği ve güveni yaşamak için maksimum zamana sahip olmasıyla yaşam boyunca esneklik için OSS'nin temelleri olarak hizmet edecek güçlü bir temeli oluşacaktır.

Polyvagal Teori bebeklerin tedavisini de değiştirebilmektedir. Porges'in çalışmalarına başlamadan önce, modern ‘bağ önleyici tıbbi uygulamalar’ genellikle ebeveynlere, gözlemcilere ve bazı birinci basamak profesyonellerine yanlış gelmekte ancak hasarın niteliği hakkında net bilgi olmamaktadır. Bebekler deneyimlerini normal dilde raporlayamazlar ve egemen tutum bebeklerin duyarsız ve hafızasız olduklarını söyler.

Şimdi yeni doğan karantinasının, anestezinin, kordon kesmenin ve sünnetin en önemli ömür boyu süren anatomik gruplarından olan bebeklerin otonom sinir sistemini etkilediğini biliyoruz. Uygulamalar bir bebeğin en iyi (sosyal) stres-yanıt kaynaklarını yener ve bebeği sempatiğe (savaş veya kaç stres tepkisine) veya daha da kötüsü parasempatik (hareketsizleştirme) stratejiye zorlar. Bebeğin bilinçaltı , beyni uzun süren erişkinliğe kadar uzanan samimiyete ihanet beklentisi ile etkiler. Etkisi, sosyal sinir sisteminin OSS hiyerarşisinde yerini alması nedeniyle yüksektir.

Bessel van der Kolk gibi travma uzmanları, travmadan "kurtarılabilirlik" in en büyük iki belirleyicisinin olayın ne kadar erken gerçekleştiğine ve ihanete karışıp karışmadığına dikkat çekti. Kusurlu doğum inançları her iki yönde de stres yaratır. Optimum (ideal) doğum, hayat boyu süren OSS ve bağışıklık sistemi esnekliği için mükemmel bir koruyucu stratejidir.

ÇEVİRENİN YORUMU

Polyvagal teorinin yer aldığı makalede özellikle ten tene temas, dokunmanın önemi gibi konuların ve kavramların yer alması nedeniyle yorumlamaya, benzer kısımlardan başlamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Memelilerde sinirlerin; yapılan temas ile birlikte, dokunmanın bebeğin hayatında anne ile olan bağı koruduğu ve daha sonra yetişkinlik döneminde de bireyin konuşma ve iletişimi sağlayan ciddi görevleri etkilediği belirtilmektedir. Buradan kurulan bağın (dokunmanın, temasın vb.) kişinin hem doğduğu anını hem de yetişkinlik dönemini etkilediğini çıkartıyoruz.

Bir bebeğin anne ile bağlanması, temas kurması aynı zamanda tüm toplumu da etkilemektedir. Makalede de belirtildiği gibi eşi benzeri olmayan polyvagal anatomik tasarımdan büyük bir yarar zinciri oluşur ve anne bağları büyük korteksin olgunlaşmasına ve dil gelişimine olanak tanır. Anne ile kurulan bağ kişinin korteksinin olgunlaşmasını etkilemektedir. Bu sayede de, bilginin aktarılması kolaylaşır; bu da, toplumsal yapıların ve teknolojinin verimli bir şekilde gelişmesini sağlar ve tabi giderek artan bir güvenlik sağlar.

Makalenin orjinali: http://energyschool.com/wp-content/uploads/2016/06/Dancing-with-Yin-Yang-chap6-ANS-LR.pdf

ESRA TAŞDEMİR SEYİTOĞLU
KLİNİK PSİKOLOG & PSİKODRAMATİST
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Polyvagal Teori Nedir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Esra TAŞDEMİR SEYİTOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Esra TAŞDEMİR SEYİTOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Esra TAŞDEMİR SEYİTOĞLU Fotoğraf
Uzm.Psk.Esra TAŞDEMİR SEYİTOĞLU
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi30 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Esra TAŞDEMİR SEYİTOĞLU'nun Makaleleri
► Psikolog Nedir,psikiyatrist Nedir ve Ne İş Yaparlar? ÇOK OKUNUYOR Psk.İlhan BOZKURT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Polyvagal Teori Nedir?' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Yemek Yemenin Psikolojisi Şubat 2018
► Çocuğum Yemiyor Şubat 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:37
Top